26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Malezya Kaplanı 5

Malezya İşgâli Planları Yamaşita’ya ne Getirecek

Yamaşita eşi Hisako Nagayama ile

Tokyo’da Savaş Bakanlığının, iki katlı ahşap binasında, Malaya’nın istilâ planları General Yamaşita’ya tüm ayrıntıları ile açıklandı. Hiroşima’nın yakınlarındaki bir sahil bölgede amfibik tatbikat yapıp, balta girmemiş ormanlık ve yolsuz çetin alanlarda hareket hareket kabiliyeti kazanarak Malezya istilasının mızrak başı hâline gelen 5. ve 18. Tümenlere ek olarak Yamaşita’ya komutası verilen Çin Anakarasına bitişik Hainan Adasında askerî eğitimlerini tamamlamış 25. Ordunun sefere parti parti katılmasından oluşacak toplam güç Singapur’u odak hedef almış plan için şimdilik yeterli görünüyordu. Her biri normal Japon tümenlerinin yarı sayısından biraz fazla olan bu tümenler nitelikleri ile göz doldurmuştu. Her biri 12.000 erlik mevcutları ile bu tümenler, Yamaşita’ya en fazla 24.000 kişilik bir başlangıç istila gücü temin ediyordu. Singapur’a, Hainan ordusundan ilavelerle 36.000’lik bir taarruz gücü ile gidilecekti. Yamaşita bu anlatılanları sanki uyuyormuş gibi gözleri kapalı dinledi. Yurt dışı olarak Avrupa’yı ve Çin Ana karasını biliyordu. Hiç balta girmemiş cangllarda bulunmamıştı. İlk sorusu, kendisine verilecek kıtaatın tipi ve yeteneklerinin ölçüsü oldu. Bu konuda kendisine derhal güvence verildi. Tümenlerden 5. No.lı olanın eratı çok büyük ölçüde Yamaşita’nın yurdu Şikoku Adasına yakın Honşu’nun Hiroşima kentinden toplandığı için onun özelliklerini bildiği insanlardı. 18. Tümen ise güneydeki Kyuşu Adasının madencileri ve çiftçilerinden geliyordu ve Japon Ordusunun en güvenilir er kaynaklarındandı. Malezya seferi ile ilgili askerî konferanslar altı gün sürdü. Tokyo’ya gelişinin tam bir hafta sonrası Yamaşita istilâ ordusunun komutasını almaya hazırdı. Aziz Yakusuni Türbesi yakınındaki İmparator Sarayının arkasındaki Subay Mahfilinde, babasının arabası ile, en güzel ipekten kimonosunu kuşanmış olarak gelen karısı Hisako ile vedalaştı. Bir general kızı olmasına rağmen ona bile aldığı bu yeni görevi hakkında hiç bilgi vermedi. Kadın, onun kariyerinde en önemli görevi aldığını hissetmişti. Büyük bir savaşın çok yakın olduğu söylentileri Tokyoda yaygınlaşmaya başlamıştı. Hava alanına doğru yola çıkacağı vakit Hisako eşinin arabası önünde başını yere eğdi:” “Mücadelende sana yengi ve selamet dilerim,” dedi.

O akşam üstü Formosa’ya iniş yaptığında Bir merasim kıtası onu karşıladı. Törenden sonra kentte bazı alış verişler yaptı. Sıcak iklimde rahat uyuyabilmek için hasırdan ve çadır bezinden giysi ve güneşten korunmaya yarayan eşya satın aldı. Beyaz adamın Doğudaki en büyük istihkâmını zaptedip ona boyun eğdirmek için er meydanına çıkmış en üstteki Japon komutanı ertesi gün hâlâ Mançurya üniforması ile, fakat tropik iklimde kullanacağı üst-başı valizinde hazır tutarak, Batılılarla gerçekleşecek savaşın haber merkezi olacak Saygon hava alanına vardı. Varışını Japon İmparatorluğu Ordusunun, kendi eski üst’ü olmuş Feld Mareşal Hisaiçi Teroçi komutasındaki Güney Bölgesi Genel Karargâhına bildirdi. Çin’den bu çok önemli göreve transferini de onun değerini iyi bilen bu anlayışlı komutan sağlamıştı.

Savaş planı konferansları hiç vakit geçirmeden başlatıldı. Bu müzakerelerin en önemli siması, muharip güçlere karaya nakil ve denizden destek sağlayacak Japon Birinci Filosu komutanı Amiral Ozuava idi. O ve Hava Gücü komutanı, tanımadıkları Malezya’da karşılaşılacak sorunların tam olarak bilinmediği, karşılarına sert bir direniş çıkacağının hesaplandığı Kota Bharu harekâtı için gereğinde ekstra koruma sözü vermişlerdi. Müzakereler tamamlanınca, İmparator ailesinden Prens Binbaşı Takeda hemen Tokyo’ya uçarak direkt İmparator Hirohito’ya plan ayrıntılarını anlattı.

Prens Takeda
 

O gece Yamaşita anı defterine: “Konferans saat tam dört’te sona erdi. Benim doğum günüm olduğu için zafere kani olmuştum. Doğum günümü daima uğur tutarım;” notunu düşmüş ve İmparatora bilgi sunacak Prens Takeda ile sofrada konuştuklarını nakletmiştir. Üç günlük konferans sürecinden sonra biraz dinlenme olanağına kavuştu. Bir kaç kurmay subayı ile, Saygon dışında kâfur ağacı ormanlarında gezinti yaparak ilk kez cangllarla karşılaşmış oldu. O arada, planlama ekibinin şefi Albay Masanobu Tsuji, subaylara Malezya’nın çok benzeri bu ülkenin yapısı hakkında bilgi veriyordu. Yamaşita Saygon’da bir hafta kaldıktan sonra, uçakla ordusunun ana gövdesini toplayacağı Hainan’a döndü. Anı defterinin 25.Kasım hanesinde bu uçuşun kendisine artık savaşın başladığını hissettirdiğini yazar. Sonra kendi şahsî durumu hakkında, artık ellialtı yaşına geldiğinden gözlüksüz yazı yazamadığı gibi notlar ekler. Hainan’ın doğal Limanı Samah’da, 20.000’den fazla erlik büyük istilâ konvoyu, ağır bagajları, hafifi tropik üniformaları, çadır bezinden botları ile teknelere binmeye başlamıştı. Her gece gün batımında yarım düzine gemi motorbotlarla yüklerini alıp hemen açığa çekiliyorlardı. Tanklar ve toplar gündüz yükleniyordu; zira Çin Denizinde çok aktif bir Japon devriye sistemi İngiliz uçak ve denizaltılarını keşif görevi yapıyordu. İngiliz keşif uçaklarının menzilleri dışında oldukları gibi savaş ilânı yapılmadığından İngilizler Çin Denizine girme gereksinimi de duymazlardı. Yamaşita Samah’da önce, daha çok denizcilerin kaldıkları “Altın Gece” adında otele yerleşti. Otel sahibi kadının elinde kırk geyşa vardı. Gece geç vakitlere kadar içki âlemleri yapılıyordu. Yamaşita hiç bu âlemlere katılmadı. Otel sahibesi, tipik Japon iltifatları ile göz alıcı giysileri içindeki kendi kızını generale takdim etmiş: “Bu kız sizi bekleyecek ve sizin her istediğinizi yerine getirecektir,” demişti. Yamaşita subaylarından birini çağırdı ve: “Şu kızı uzaklaştırın. O bir kurban! Ben çok geçmeden düşmanla çatışacağım. Bir bakireyi nasıl yanıma alırım?” dedi.

Ertesi gün, özel olarak silahlandırılmış karargâh gemisi “Ryujo Maru-Ejderha ve Kale”ye bindi. Küçük, havasız kabininde istila hazırlıklarını son olarak gözden geçirdi. 30.Kasım gecesi ona bir radyo sinyali ulaştırdılar: “X günü Aralığın 8’i. Planı uygulamaya koyun.” Bunun anlamı Malezya çıkarmaları, Pearl Harbour ve Filipinler saldırıları ile eşzamanlı olarak 8.Aralık, sabah erkenden başlayacaktı. Yamaşita hemen anı defterine kayıt düştü ve tarihin etrafına kurşun kalemle halka çekti. Deftere 26.Ocak.1942 tarihini de düştü ve keza etrafını halkaya aldı. Bu, Singapur’a saldırı yapmaya niyetlendiği tarihti. 11. Şubat tarihini de halkaya aldı. Bu ise, Japonya’nın 2.600 yıl önceki (hangi sıfat verilirse verilsin ülkede öne çıkan şogun’un Japonlarca geleneksel olarak İmparator kabûl edildiğine daha önce değinmiştik) ilk Japon İmparatoru Jimmu’nun taç giyme tarihi olarak kutlanırmış. Yamaşita bu günü de kent’e giriş zaferini simgesel bir katmerlendirme katkısı vereceği için seçmişti.

Konvoy yola çıkıncaya kadar kabinini terketmedi. Bir yandan maiyeti ile istişare yapıyor, bir yandan, hava alanlarının gösterilmediği okul atlaslarından alınma küçük Malezya haritası üzerinde parmak oynatıyordu. Aslında, Nakasoni ve diğer bazı casusların çizdikleri krokilere dayanılarak yapılacak sürpriz saldırılara bel bağlayan Japon yönetiminin bu savaşa hazırlıksız olduğu ondan saklanmıştı. Meselâ, ona hâlâ büyük ölçekli bir Malezya haritası sağlayamamışlardı. Keza, Singapur’un da ayrıntılı bir haritası yoktu. Bunların hepsi yenilgiye uğratılacak Britanya güçlerine ait terkedilmiş vagon ve araçlarda ele geçecekti.

Bu Hazırlıklar Sırasında Malezya’daki Britanya Yönetiminin Durumu

General Arthur Percival

Aslında, Britanyalılar, Çin ve Rusya ile savaşarak yayılma politikalarını izledikleri Japonların, kıyılarında dünyanın en zengin kaynak ve ham maddelerini barındıran Pasifik üzerindeki ihtiraslarını ve bunun tatmini için Singapur üssünü öncelikle ele geçirmek isteyeceklerini tahmin ediyorlardı. Malezya’yı denetim altına alacak güç dünya çinkosunun yüzde 60’ına, doğal kauçuğun yüzde kırkına ulaşacaktı. Ancak Malezya işgâli son derece zor, dağlık, balta girmemiş ormanlık, çoğu sahilleri bataklık, İngiltere ve Gallerin toplam büyüklüğünde bir ülke idi ama Japonların ihtiraslarını iyi bilen Britanyalıların 1937’de Singapura atadıkları komutan Arthur Percival Malezya’da olası bir Japon işgalinin nasıl yürütülebileceğinin tahminî ayrıntılarını Londra’daki Savaş Bakanlığına bir muhtıra hâlinde vermişti. Ve bu tahminî plan da Japonların şu andaki çizdikleri istilâ planına çok yakındı. Percival’in bu gizli muhtırasına göre, Japonların başlangıç saldırısı, Haad-yai Kavşağı denilen küçük, rutubetli bir Tayland köyüne demiryolu bağlantısı olan Singora’dan olabilirdi. Burası Tayland’ın başkenti Bangkok’dan gelen tren güzergâhı olduğu için Malezya’ya çok çekici bir sıçrama noktası olabilirdi. Savaş Bakanlığı bu rapordan çok etkilendiği için Percival’i, Yamaşita’nın bu görevi alışından 8 ay önce, Mayıs 1941’de, Malezya’daki Britanya Ordusuna komuta etmesi için korgeneral rütbesi ile, yeniden Singapur’a göndermişti. Sivil kıyafetli İngiliz ajanları da Malezya’da olduğu kadar Tayland’da da olan biteni kolaçan ediyorlardı.

Otuzdan fazla İngiliz subay bu diyarı taramadan geçirdiler. Haad-yai’de işletmecisinin Alman olduğu “Hayvanat Bahçesi Oteli” mutad konaklama yerleri idi. Burada aralarında Nakasoni’nin de olduğu tanımadıkları Japon ajanları ile karşılaşıyorlardı. Britanyalı ajanlar her hangi bir Japon taarruzu olacaksa bunun Aralık başlarında olması gerekeceğini; bu tarihten sonra Şubata kadar sürecek çok şiddetli Muson fırtınalarının başlayacağını rapor ettiler. Bu kanıları da çok isabetli idi. Zira Japon Genel Kurmayı, saptanan 8 Aralık günü taarruz başlatılamazsa operasyonun başka bir mevsime erteleneceği talimatını vermişti.

Temmuz 1941’den beri Japon Çıkarma noktalarndan bir olduğu tahmin edilen , Kota Bharu’da Baçok Sahili

Görünüşte, parlak bir kontr-espionaj (karşı casusluk) donanımına sahip Singapur karargâhı, Çin Denizinden ikmâl olanakları yetersiz bir şekilde hareket etmiş iki tümenlik istilâ filosunu kolaylıkla püskürtebilecekti. Britanya, Yamaşita kıtaatını “Matador” kod adı taşıyan bir plan çerçevesinde karşılayacaktı. Plan şöyle işleyecekti: Japon istilâ güçlerinin yaklaşmakta olduklarına dair kesin istihbarat alınır alınmaz, Kuzey Malezya’da konuşlanmış 11. Hint Piyade Tümeni, Japon filosunun varışından 24 ssat öncesi, Tayland sınırını geçerek Singora ve Pattani sahillerinde düşmanı bekleyecekti. Bu planın bir sakıncası, düşmandan önce tarafsız komşu Tayland’ın topraklarındaki egemenlik haklarının ihlâli idi. Ve ilke olarak, üstelik Avrupa’da Almanya’ya karşı çetin hava savaşları verilirken Uzak Doğuda da düşman sayısını arttıracak bu ihlâl de göze alınamıyordu. Bu bakımdan Londra’da kabine izni olmadan bu plan uygulanmaya konamayacaktı. Japonların güvendiği de Britanyalıların bu hassasiyeti göstereceği idi.

Sürecek

Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2013 Cuma 11:08:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
nazmi Öner IP: 85.100.112.xxx Tarih : 11.08.2013 18:43:37

Sayın Törün
İspanyol edebiyatı gibi Rus ve Sovyet edebiyatını da, kopyalayıp yapıştırmak suretiyle bir wörd dosyasında topladım. Muhteşem bir edebiyat tarihi ansiklopedisinin ikinci cildi gibi oldu. İhtiyaç duyduğum anda açıp bakabileceğim çok güzel bir kaynak eser oldu. Bu eşsiz hizmetiniz için, sizi kutlarım. Elinize, beyninize, yüreğinize sağlık.
Şimdi de Malezya  kaplanı ile tarihimiz de pek yer almayan ve genelde Türk tarihçilerinin fazla ilgi duymadığı için büyük bir eksiklik olarak kabul edilen uzak doğunun son yüz yıllık tarihini kişilere ve olaylara bağlı olarak güzel bir anlatımla ele almışsınız. Çok ilginç ve çok faydalı bulduğum bu konu için de sizi ayrıca kutlarım. 


Teoman Törün IP: 88.241.174.xxx Tarih : 13.08.2013 13:42:26

Değerli Hocam,

Bu teşebbüsüm de başarabildiğim Rusya Gezisinden üç saat kadar önce döndüm. Uykusuz geceyi 10'dan itibaren yattığım 3 saatlik uyku ile telafi etmeye çalıştım. Sizin nazik yorumunuz en dinlendirici münebbih oldu. Çok teşekkürler, üstadım.