16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Mitoloji Kaynaklı Sözcükler -33-


Kent Dionysia’sının “Pompe” evresinin açıklamasına devam ederken bununla ilgili olup günümüz kültürüne de giren terimler üzerinde duralım. “Görkemli tören” anlamındaki bu sözcük Latince ve İtalyancaya “Pompa”, İnc.’ye “pomp”, Fr.’ya “pompe” olarak geçmiş (İt., İsp. “pomposo”, Fr. “pompeuse”, İn. “pompous” şatafatlı demek). Eski Yunanca “pempein = göndermek” fiilinden türemiş; bu fiil, mecaz yolu ile Türkçedeki “pompalamak” gibi öteki dillerde de (İt. “pompare”, Fr. “pomper”, İng. “to pump”) “ileri itmek, şişirmek, koltuk vermek, su ya da hava basmak” olmuş; şimdi de Latin dillerinde itfaiyeci’ye İt. “pompiere”, Por. “pomperos”, Fr. “pompier” deniyor.

“Pompe”yi Tireniyen Salpinks (Etrüsk Borazanı) ile Tanrıyı davet eden ve onun gelişini müjdeleyen ilahîleri sesleniren bir kişi yönetir (bu çalgı Tireniyen bölgesinde icadedilmiş olup, “Salpinx” biyolojide “östaki tüp’ü”, “fallop tüp’ü” gibi boru biçimli organların genel adıdır). Onun peşinden “Kaneforos”, yani kutsal sunumları içeren altın sepetleri taşıyan soylu kadınlar gelir. Arkon da kortej’in başında yer alır. Onları, çifter çifter obelias denilen dört köşeli ince uzun taş taşıyan “Obeliaphoroi = Obelias taşıyanlar gelir (Bizim “Dikilitaş”, Batılıların “Obelisk” dedikleri ucu sivri, dört köşeli sütun anıtın Yunanca aslı Obeleskos’dur; “obelos” ise şiş, meç demektir). Sıra ile, “Skaphephoroi - ikram tepsileri taşıyanlar”, omuzlarında “Hudriaphoroi - su testileri taşıyanlar” (zamanımızda “hidra = su” ile türetilmiş çok sözcük ve “hidroloji - subilim”, hidroenerji ve hidrolik çalışan aygıtlar vardır), “Askophoroi - deri su tulumları taşıyanlar” ve Thumeterion (buhurdanlık) taşıyan genç adamlar izler.

Epheboi (ephes’ler, 15–20 yaş arası delikanlılar, bizim bildiğimiz “efe”ler) tapınakda kurban edilecek Değerli Boğayı (Aksios Toros) sürüklerler. Bu lâkap Dionizos’a verildiği için bu kurban töreni inançlı Yunanlıların yüreklerini burar. Dionizosa can yakmadan, kan dökmeden sunulan başka pek çok değerli şeyler de vardır.

Başta Khorêgoi (Koro Şefleri) olmak üzere çoğu katılımcılar görkemli giysiler kuşanır. Altın nakışlı al ve asalet mor’u giysiler göz alır: bazılarını başında altın taçlar vardır.

Kırsal Dionysia’da da olduğu üzere, çoğu erkekler, özellikle başka siteleri temsilen gelenler ereksiyon halinda “fallos” taşırlar. Varro’nun “Augistine” adlı eserinde, Dionizos’un “Kureos Hugras Phuseos - Islak Tabiatlı Efendi” olarak su ile bitkilere hayat verdiği gibi, hayvanların da bereketli spermini temsil ettiği açıklanmaktadır.

Yol üzerinde, Oniki Tanrı Sunağı başda olmak üzere, bir çok sunak ve tapınma alanlarında, koro icrası, özellikle ditiramblar terennüm etmek için mola verilir. Yaşam düşmanlarına karşı onları aşağılayan hâyâsız şarkılar söylenir, en bayağı küfürler edilir. Yürüyüşü şenlendirecek ne varsa yapılır.

Kurban ve diğer sunumlardan sonra kurban etleri ve Tanrının kutsadığı seller gibi akan şarapla şölen verilir. Gece Büyük Cümbüş (Cômos) sırasında erkekler meşale yakarlar, kamış kavallar (auloi) ve harpalar eşliğinde dansedip şarkılar söyleyerek kenti dolaşırlar.

Daha önce özetle açıkladığımız AGÔNES denilen yarışmalar 11.Elaphebolion’da başlar, üç gün sürer. Her günün şafağında işleri tedvir eden baş görevliler (Peristriarkhoi) Tiyatronun arındırılması için domuz kurban eder ve askerî şefler (Strategoi) Tanrı onuruna kadehlerinden şarap dökerler. Bazen bu tören sabah üç trajedi ve bir satir oyununu takiben icra edilir. Genelde yeni piyesler Tanrıya adanır; bazen eski oyunlar ya da onların değiştirilmiş yeni versiyonları sahneye konur. Eskiden, Arkon hangi şairlerin yarışmaya gireceğine karar verir, Koro üyelerini ve Koro şefini atardı. Çoğunlukla ozanlar kendi oyunlarında (Thespis gibi) aktörlük yapardı. Komedi, uzun süren bir öğlen yemeğinden sonra sahnelenir. Her dramatik icra trampet çalınması ile başlar. Oyuncular canlandıracakları karaktere uyan maskları takar, oyun başlardı.

TRAJEDİLER: Trampet çalınışından sonra, 15 kişilik koro, üçer kişilik beş sıra ya da beşer kişilik üç sıra ile dikdörtgen oluşturan takım halinde tiyatro alanının sağ yanından yürüyüş yapardı. Başlarında koro şefi, onun ardında bir kamış flüt çalgıcısı vardı. Dans zeminine ulaşınca izleyicilere dönerek koral şiir icra ederlerdi. Daha sonra başlayan trajik oyun solo şarkı, kanto (kutlama şarkısı), resitativ (konuşur gibi yapılan müzik) ve seyircilere hitaben yapılan açıklama içerirdi. Oyun sonunda, koro, aynı dikdörtgen biçimi koruyarak alandan ayrılırdı.

Oyundaki çoğu danslar, tüm olayı cahillerin bile anlayabileği biçimde zarifane işlenmiş, geleneksel el figürleri içeriyordu. Koro sık sık, düzenini bozmadan, söylenen duygusal şiire uyumlu tempo ve jestlerle, alanın bir ucuna yönlenme (strofi)* ve dönüş (antistrofi) hareketi yapardı. Danslar çoğunlukla böyle vakur ve soylu ise de çok canlı, neşeli olanlar da vardı. Örneğin, “ateşi tutma” (bacakları hızla maşa gibi kıstırıp açarak sıçrama), “kılıç saplama” ve Dionizos’a tapınma sırasında Maenadların ve Satirlerin sepet taşımalarının taklit edildiği “sepet döndürme dansı”nda böyle canlı figürler; taklaların atıldığı, uçma, bir şeyler arama taklitlerinin yapıldığı oyunlar ve zafer dansları, dinsel tören parçaları vardı. Koro üyeleri de aktörlerle birlikte oyunun konusu gereği kederle dövünür, sevinir ya da öfke gösterisi yaparlardı. Genellikle, yanlarında, aktörleri ve birbirlerini döver gibi yapacakları ya da havaya girip sahneye saldırmaya kalkacak seyircilere karşı savunma aracı olarak kullanacakları sopaya benzer nesneler taşırlardı.

SATİR OYUNU: “Satirikon” denen bu oyun’da ( Dionysian Thiasos - Dionizos Derneğine mensup) koro üyeleri, Tanrının Fallik Gücü’nü kutlamak için ona benzer biçimde giyinirlerdi. Temelde konusu trajedi olan “Satirikon”da oyun kahramanının dünyevî zaafları ve gülünç yanları ima edilir. Pratiği trajedi ve komediden önce başlamış ve onlara yol açmış ama onlardan daha gizemli motifleri olan Satir oyunları bazen, Dionizos Derneğine giriş töreni çerçevesinde, Tanrının yeraltından kurtulması ve bildiğimiz diğer serüvenlerinin temsili şeklinde icra edilirdi. Oyun kadrosunu iki ya da üç aktör, bir kavalcı ve tipsi Silenoi (At adamlar), Satirler (teke adamlar) ya da ikisinin çeşitli karışığı düşsel yaratıklar kılığına bürünmüş oniki koro üyesi oluştururdu. Bunlar, önüne koca bir fallos, ardına atkuyruğu yapıştırılmış kısa pantolonlar giyer, ayaklarına toynağa benzer yumuşak dans patikleri geçirirlerdi. Koro şefi Dionizos’un geleneksel sarhoş nedimi Silenos rolünü oynar, bir pösteki kuşanır, omzuna bir panter postu atardı. Satir oyunun genel yapısı trajedi ise de içinde soytarılıklar, akrobatik numaralar, müstehcen diyaloglar geçerdi. Satirikon, diğer sahne gösterileri türlerinin hepsinden izler taşır, onların parodisi gibidir; özellikle cinsel birleşmeyi temsil eden müstehcen, yemek çalma ve yemeği gösteren figürlü dansları çok ifadeli jestler içerir. “Sikinnis” denilen çılgınca bir coşku ile icra edilen fakat Koruma ve Bereket amacı ile dinsel ruhu olan dans Satirikon’un en karakteristik gösterisidir. Ne tuhaftır ki, bize ahlâk dışı gelen bu dans ve gösteriler “Arınma Ritüelleri” olarak uygulanır. En fazla Satir oyunlarında uygulanan “Dikizleme” ya da “Baykuşun Dansı” denen bir figür Yunan tiyatrosunun, tecessüs ve sinsilikle ilgili bir mesaj verme aracıdır. Bu özellikle “Aposkopos - Uzaktan Dikiz Eden” denilen İlahî Çoban Pan’ın bulunduğu sahnelerde kullanılır.


* Strofi-Antistrofi: Yunanca dönme, eğilme, bükülme, kıvrımlar ve bunların mukabilini yapma gibi anlamlar taşırlar. Bu hareketlerin konuşma karşılığı olarak bu sözcüklerden türetilmiş frasis-antifrasis sözcükleri vardır; bunlar da, tiyatro dilinde “replik karşılığı “ibare, söz söyleme ve söze yanıt” demek (İbare : “Lat. “frasem”, İt. “Frase”, Fr. Ve İng. değişik telâffuzla “phrase” - Yun. frasein = konuşmak).



tytorun@hotmail.com
Yayın Tarihi : 26 Mart 2007 Pazartesi 19:05:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?