18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (17)

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

Yüzbaşının Kızı (Kapitanskaya Doçka)

Puşkin’in, Pugaçev İsyanı ortamında geçen bu tarihsel romanı ilk kez, 1836’da, edebiyat dergisi ‘Sovremennik’in dördüncü sayısında, XIX. Yüzyıl başlarıında sıkca başvurulan Fransızca “mémoires-anılar” karşılığı “zapisky” stilinde yayınlanmıştı. Öykünün kahramanı Petr Grinev’in (ya da “Pyotr Grinyov) ağzından “semeistvennye zapisky-aile anıları” olarak hikâye ediliyordu. Fakat bu öykünün hayalî bir aile anısı olduğu; bu tarzda aslında murad edilenin, müellifin, bir dönemin iç savaşı ile örülerek süslenen bir kurgu içinde sınıflar ve önyargılar üstü bir toplumsal anlayışın egemenliğini hedeflediği bir ideolojik mesajın verilmesidir. Nitekim bu hayalî anı’nın işlenmesi için Puşkin, 1833 yılında Pugaçev isyanının en fazla cereyan ettiği ve sonuçlandığı Orenburg Bölgesini ziyaret etmiş ve eserin ön tanıtımı olan ‘Pugaçev Tarihi’ ve doğrudan ‘Yüzbaşının Kızı’ romanı için malzeme toplamıştı. Orada özellikle Türkî diller üzerine uzmanlık yapmış bir dilbilimci Vladimir Ivanoviç Dal ile tanışacaktır.

1959 yılında vizyona giren Sovyet filminde Asteğmen Pyotr Grinyov’u canlandıran Oleg Strizhenov

Tatyana’nın, Yevgeni Onegine olan saf aşkının düş kırıklığı ile sonuçlanmasının yarattığı duygusal fırtınaların kalın bir cilt manzum roman oluşturmasına mukabil, hacim olarak bunun en fazla yarısı ölçeğindeki bir romana II. Yekaterina’nın Çariçeliği zamanında Rusyasının içine düştüğü isyan kargaşasının ayrıntılı hikâyesi, komutanının kızına âşık olan bir asteğmen’in merak ve korku uyandıran maceraları ile birlikte sığdırılmaktadır. Bu asteğmen’in ağzından anlatılan öyküde çok çetin bir iklimdeki çeşitli uluslar topluluğunun insan tipleri, bunların birbirlerine karşı davranışları biçimleri tüm ayrıntıları ile nakledilen, zaman zaman fantastik görünüm kazanan olaylar dizisinin hızlı cereyanı ile, zaman zaman tavır değiştiren insan karakterleri ile, Puşkin’in özellikle savaş sahnelerini abartısız bir yalınlıkla anlattığı şirin, sevecen ve şiirsel dilinden okunması okuyucuya, binbir çeşit insan tipi ile empati kurabilen, bilgi yüklü nasıl bir edebiyat sihirbazı karşısında bulunduğunu kabûl ettirmektedir. Gogol bu gerçeği “Yüzbaşı’nın Kızı ile kıyaslandığında bütün romanlarımız ve büyük hikâyelerimiz yavan kalıyor” tespiti ile belirlemişti. Bu roman’ın, bir ozan duyarlığı ile aslına uygunluğunu büyük ölçüde verebilmiş çevirmeni Ataol Behramoğlu’nun işaret ettiği gibi “Yüzbaşının Kızı” yazılmasaydı Tolstoy’un “Savaş ve Barışı”nın yazılma ihtimalinin bulunmayabileceğini söyleyenler var. Bu görüş abartı bile olsa, Turganyev, Tolstoy, Dosyovesky gibi devlerin yollarını Puşkin’in ışıttığı muhakkaktır.

Yemelyan Pugaçev

Roman kurgusunun odağı isyanın kahramanı Pugaçev Don Kozağı küçük bir toprak ağasının dört çocuğunun 1742 doğumlu en küçüğüdür. 17 yaşında ordu hizmetine girip yeteneğini kanıtlamış, erken yaşda evlenmiş; Prusya’ya karşı 7 yıl savaşına katılmış; özellikle 1770’de Bender muhasarasında yararlık göstermiş; aynı yıl sağlık sorunu yüzünden ordudan ayrılmak istemiş; askerî hastane bakımını reddettiğinden ihtilâf çıkınca kayın biraderi Simon Pavlov’un teşviki ile muhalif Kozaklarla doğuya çekilerek Terek Irmağındaki bağımsız Kozak toplumuna katılmıştı.

Romandaki olayların cereyan ettiği Orenburg ili (romanda açıklandığı üzere) Kazakistan(Türkî) sınırlarına yakın olup, kısa süre önce Rus egemenliğini kabûl etmiş Başkırt, Kıpçak, Kalmuk gibi yarı vahşi oymakların yaşadığı yönetimi güç bir bölge idi. Buraya (gene yarı vahşi Slavik, fakat Türkî unsurlarla karışmış olabilecek) Yayık Kozaklarının yerleştirilmesi ile Don Kozaklarının başkenti oldu. Bu defa onlar gaile çıkarmaya başladılar. Kozak başkentine disiplini sağlamak için 1772 yılında gönderilen kıdemli Genera1 Traubenberg’in aşırı sert önlemleri huzursuzluğu arttırır. 1773’de Rusya’nın Osmanlılarla savaşda olmasının verdiği fırsattan yararlanarak, Pugaçev (Radişçev bahsinde, Büyük Yekaterinanın eşi olup 6 aylık saltanattan sonra Prusya taraftarlığı yüzünden öldürüldüğüne değindiğimiz) Çar III. Pyotr’un aslında kendisi olduğu iddiası ve topladığı güçlü ordu ile Volga Irmağı ile Ural Dağları arasında çoğu Kozak’ın hâlâ gurur duyduğu ciddî bir egemenlik kurdu. Düzmece Çar olduğunu romanda arkadaşlık tesis ettiği asteğmen Pyotr Andreyeviç Grinyov’a da gururla ifşa eder; bu düzmeceliğin ilhamını, Puşkin’in Boris Godunuv öyküsünü özetlerken Korkunç Ivan’ın oğlu Prens Dmitri olduğunu iddia ederek Boris Godunov güçlerine saldırdığından söz ettiğimiz papazdan aldığını söyler.

1800’ler başlarında bir Don kozağı

Grişka Otrepyev adındaki bu genç papaz, Godunov’un ölümünden sonra girilen fetret döneminde Moskova’yı ele geçirip bir yıl Çarlık tahtında oturmuştur (Rusçası “казак-kazak” olsa da bu Slavik topluluğu Türkî Kazaklardan ayırd edebilmek için İngilizce (Cossack) ve Fransızca (cosaque) karşılıkları gibi “Kozak sözcüğünü seçtim).

Roman, Lomonosov bahsinde sözünü ettiğimiz Prusya asıllı komutan Kont Münnich emrinde çalışmış emekli bir subay olan Andrey Petroviç Grinyov’un hayatta tek kalmış ve Fransızca ve kılıç kullanması için Monsieur Beaupré adında bir Fransızın eğitimine verdiği oğlu Pyotr Andreyeviç’i 17 yaşına geldiğinde askerî hizmete girmesi için asteğmen olarak, seyisi ve lalası yaşlı Savelyiç ile birlikde Orenburg’a göndermesi ile başlar. Pyotr sert bir tipi yüzünden yolunu kaybeder. Gizemli bir adam onu yol göstererek olası bir donma felaketinden kurtarır. Pyotr can borcu karşılığı tavşan derisi ceketini rehberine bağışlar. Orenburg’a varınca, kıta komutanına başvurur ve Belogorsky kalesinde Yüzbaşı Ivan Kuzmiç Mironov emrine verildiğini öğrenir. Fakat istihkam, bir köy etrafına çevrilmiş bir parmaklık çitten farklı bir şey değildir. Yüzbaşı erlikden subaylığa yükselmiş mert bir taşra çocuğudur. Bu alanı aslında çekip çeviren karısı Vasilisa Yegorovna’dır. Pyotr Andreyeviç Grinyov, bir düello sebebiyle kaleye sürgün gelmiş üsteğmen Şvabrin ile iyi arkadaş olur.

Mironov ailesinin verdiği bir akşam yemeğinde tanıştığı kızları Marya’ya (Maşa) hemen aşık oluverir. Bu durum daha önce Maşa ile ilgilenmiş fakat refüze olmuş Şvabrinle aralarını açar. Kıskançlığından Maşa’ya hakaret eden Şavbrinle yaptıkları düelloda rakibinin favûllü bir hamlesi ile yaralanan Pyotr, babasına Maşa ile evlenme izni isteyen bir mektup yazar; fakat aldığı yanıt olumsuzdur.

Bu arada, istihkâmın III. Pyotr unvanı ile taht üzerinde hak iddia eden Yemelyan Pugaçev tarafından muhasara edileceği duyulduğunda Yüzbaşı Ivan Kuzmiç eşine hemen kızı ile birlikte Orenburg’a taşınmasını söyler. Fakat yürekli kadın, sadece kızı gönderebileceğini söyleyerek kocasının yanında kalmakta diretir. Zaten, muhasara başlamıştır. Maşa ancak, kasabada emin bir yer olarak gördükleri yaşlı Akulina Pamfilovna’nın evine sığınabilir. Bir komutanın kızı olan Lizaveta Harlovayı metres tutmuş, sonra Kozakların elinde ölüme terketmiş Pugaçevle karşılaşması çok tehlikelidir. Başka Kozakların da Pugaçev güçlerine katılması sonucu kale kolaylıkla zaptedilir. Zorba adam Mironovdan kendisine biat için yemin etmesini ister. Red yanıtı alınca Yüzbaşıyı ve karısını öldürür. Sıra Pyotr’a gelince o da duraksamadan Pugaçev’e biatı reddeder. Fakat, kıtasına gitmek üzere yola çıktığında kar fırtınasında onu ölümden kurtaran adam olduğu meydana çıkan Pugaçev onu tanır; bunda bir hikmet var diye genci öldürmekden vazgeçer.

Pugaçev muhasarasının istihkâmda yarattığı panik ve Marya Ivanovna Kale’yi terkediyor.

Ertesi akşam Pugaçev Pyotr ile özel bir görüşme yapar; onu biat ettirip ettiremeyeceğini sınar. Pyotr zor durumdadır. Fakat yüreklilikle düzmece Çar’a: “Sen akıllı adamsın; biat ettim desem de bunun riyakârlık olduğunu anlarsın” diyerek görüşünü kabûl ettirir. Pugaçev, daha sonra ona Grişka Otrepyev’in Rus tahtını ele geçirme başarısından söz eder. Pyotr da ona Otrepyev’in kısa zamanda yakalanıp idam edildiğini hatırlatır. Bu kez Pugaçev Orenburgu işgâle’ hazırlanır ve asteğmen Pyotr’u önden gidip Valiye, kendisinin kenti işgâle gelmekte olduğu mesajını vermesi için gönderir. İstihkâm, evlenmeye zorladığı Maşa üzerindeki tacizlerini arttıracak Şvabrin’in yönetimine kalmıştır. Bu sebeple görevini yapıp telaş içinde hızla geriye dönen Pyotr yoldaki Pugaçev birliklerince yakalanır. Yavuklusunun tehlikede olduğunu Pugaçev’e anlattığında birlikte istihkâma at koştururlar. Pugaçev Şvabrin’den Maşayı serbest bırakmasını ister; üstteğmen onunla evlendiğini, o anda hasta olan karısının odasına onları alamayacağı iddiası ile direnir. Pugaçev zorla odaya girer; orada perişan şekilde ağlayan ve Şvabrinle evli olmadığını söyleyen Maşayı görür; Şvabrini astıracağını söyler. Fakat Pyotr’un eski arkadaşına şefahat etmesi üzerine affeder. Pyotr Marya’yı kurtardıktan sonra Savelyiç muhafazasında, tanıştırılıp evlenme izni alması için babasının malikânesine gönderir. Bu arada Pyotr da ailesinin evini ziyaret etmek ister. Ailesi isyancılara katılmış olan köylülere esir düşmüştür. Kendisi de esir düşer. Bereket, daha önce Marya Ivanovna St. Petersbug’a gönderilmiştir.

Pugachev’in idam sahnesi

Pugachev, Berda yakınlarında Orenburg’u kuşatır. İsyancılara karşı direnmekle Korgeneral Reinsdorp görevlendirilmiştir. Harekâtı yöneten General Golitsin Pugachev’i önce Berd’da mağlup eder; sonra Orenburg’un kuzeyinde Kargala’da çevresi bozguna uğratır. İsyancıların asmak üzere olduğu Pyotr kurtarılır; fakat namkör Şvabrin’in karıştırdığı fesat yüzünden Pugaçevle dostça ilişkileri olduğu iddiası ile tutuklanır. Sorgulanması sırasında Şvabrin onun vatan haini olduğuna tanıklık eder. Pyotr nişanlısı Maryanın adının karışmaması için kendini savunmaktan kaçınır. İdama mahkûm olur. Fakat Çariçe Büyük Yekaterina idam cezasını kaldırmıştır.

St. Petersburg’da Marya Ivanovna, Çariçe’ye bir dilekçe sunmak üzere gittiği “Çarskoe Selo” (Çarlık Dinlenme Köyü” girişinde karşılaştığı bir Hanımefendiden kendisinin Çariçe’nin huzuruna alınması için aracılık ister; Tanımadığı soylu hanım önceden Pyotr’un bir hain olduğunu duyduğu için aracılığı kabûl etmez. Fakat Marya gözyaşları içinde Pyotr’un suçsuz olduğu hâlde kendi adını karıştırmak istememesi yüzünden mağdur duruma düştüğüne onu ikna eder; Bir süre bekledikten sonra huzuruna kabûl edildiği Çariçe’yi gören Maşa zaten daha önce konuştuğu Hanımefendinin karşısında olduğunu fark eder ve çok heyecanlanır. Çariçe onun söylediklerinin tümüyle doğru olduğuna inanmıştır; Pyotr’un serbest bırakılması için emir verir. Marya’ya, büyük minnet duyduğu Yüzbaşı Mironov’un kızının çeyizini düzmenin boynunun borcu olduğunu söyler.

Pyotr serbest kalıp Pugachev’in Moskova’daki idamına tanıklık ettikten sonra Marya ile evlenmeye koşar.

Öykünün öteki sanat dallarından operaya César Cui’nin bestesi ile yansıdığını daha önce anmıştık. Sinema versiyonunu yapan ilk kez, aynı adın İtalyancası ile (La figlia del Capitano) 1947’de İtalyan rejisör Mario Camerini oldu. 1958’de gene bir İtalyan yönetmen Alberto Lattuada, Geoffrey Horne (Pyotr) ve Sivana Mangano (Maşa) rollerini paylaştıkları “La Tempesta”nın çekimini yaptı. Bu onur 1959 yılında Rus yönetmen Vladimir Kaplunovsky’e isabet etmiştir (rôller Oleg Strizhenov Iya Arepina). 2000’de gene bir Rus yönetmen Aleksandr Proşkin yönetiminde “Russkiy Bunt-Rus Darbesi” adıyla çevrilen filmde Mateusz Damiecki ve Karolina Gruszka rol aldı. 2005’de çekillen 28 dakikalık bir animasyon filmi 2007’de en iyi animasyon film olarak Altın Kartal Ödülü aldı.

Puşkin’in “Maça Kızı” öyküsünün özetine geçmeden önce seçkin şiirlerinden “Arkadaşım Şair’e” isimli şiirini Ataol Behramoğlu’nun çevirisinden verelim:

ŞAİR’E

Ey şair! Değer verme sevgisine sen halkın
Tez geçer gürültüsü zafer övgülerinin;
Aptalın yargısına, soğuk kalabalığın
Gülüşüne de boş ver, aldırışsız ol, sakin.

Sen çarsın: Yalnız yaşa. Yürü özgür yolunda
Özgür akıl nereye götürüyorsa seni.
Yetiştir emeğinin sevgili meyvesini,
Ödül beklemeksizin soylu çabalarına.

Ödül sendedir, çünkü en yüce yargıç sensin;
Ürününe en titiz değer biçebilensin,
Ey güç beğenir usta, sen ondan hoşnut musun?

Hoşnutsan, kalabalık varsın küfretsin sana,
Tükürsün ateşinin tutuştuğu mihraba,
Şımarık bir inatla rahleni sarsıp dursun.


Sürecek

Yayın Tarihi : 4 Ocak 2012 Çarşamba 00:26:22
Güncelleme :4 Ocak 2012 Çarşamba 00:35:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?