17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (22)

Nikolay Vasilyeviç Gogol

Ölü Canlar (Mertvye Duşi) II.

Çiçikov, Manilov, Bayan Koroboçka ve Nozdriev’den sonra Sobareviç’in çiftliğini ziyarete gider. Sobareviç kaba saba görünümüne karşın, evindeki Borodino gazisi General Bagration, Yunan bağımsızlık mücadelesi kahramanları Prens Mavrokordato, Amiral Miaulis ve Kanaris’in tablolarından anlaşılacağı üzere aydın, açık göz ve açık sözlü bir kişidir.

Çiçikov ve Sobakeviç yemekden sonra (Marc Chagall’ın eseri).
 

Söyleşi ve ikram sırasında kent yöneticilerini yerin dibine batırır; hele Vali’den dünyanın en büyük eşkiyası diye söz eder. Civardaki diğer kulaklardan *(1) söz ederken Plyuşkin adındaki cimri ihtiyarın aç bıraktığı kölelerin sinekler gibi kitleler halinde öldüğüne değinir. Önce nezaket ziyaretine gelmiş numarasına yatan Çiçikov bu habere aklını takmıştır. Çiftliğinin nerede olduğunu sorar. Sobaçev oraya gitmesini hiç tavsiye etmez ama Çiçikov’un son derece ihtiyatlı konuşması ve makûl sebepler göstermesi ile yeri tarif eder Bu arada konuk gene ihtiyatlı bir yaklaşımla ev sahibine “artık mevcut olmayan” kölelerinin sayısı sorar. Sobaçevin konuğunun asıl maksadı hakkında kulağı dolgun olduğu anlaşılmaktadır: “Yani ölü canları soruyorsun,” diyerek pazarlığı açar. Verdiği ilk adam başı teklif “100 ruble” Çiçkiov’un dudağını uçuklatır. O ancak 80 kopek verebileceğini söyler. Arada hafif şantaj kokan imalarla Sobakeviç adamın yakasını bırakmaz. Saatler süren pazarlıkdan sonra 2.5 rublede anlaşırlar. Satıcının avans talebini Çiçikov kentte şahitler huzurunda akit yaptıkdan sonra def’aten vereceği savı ile atlatır.

O geceyi Sobakeviçin evinde geçiren kahramanımız Plyuşkin’in çitliğinin yolunun tutar. Hırpanî kıyafetinden önce hizmetkâr sandığı kararsız, kuşkucu dul ihtiyarın evi de tam bir çöp evdir. Pek konuğuna ikram yapmak niyetinde görünmez. Son nüfus sayımından beri mezara girmiş 80 ölü can’ı olduğunu söyler Çiçikov pazarlığı 25 kopekden açar. Para göz ihtiyar alıcıyı kaçırmakdan korktuğu için fazla dayatamaz; 78’i sayımda görünen köleden ölü can başına 30 kopeğe anlaşırlar.

Kente döndüğünde hasta düşüp bir süre dışarı çıkamayan Çiçikov hakkında dolaşan çeşitli dedikodulardan habersiz kalmıştır. Ancak iyileşip kent halkı ile yeniden temasa geçtiğinde, ölü can ticaretinin açığa çıkması yanında Valinin kızına abayı yakmasından, gerçek kişiliğinin 1812 savaşında kolunu kaybetmiş olup işi eşkiyalığa dökmüş Yüzbaşı Kopeikin’den, St. Helen Adasından kaçıp serseriyane dolaşan Napolyon olabileceğine kadar dedikoduların ayyuka çıktığını öğrenir. Arabasını hazırlatıp, kendisini çeşitli duygularla izleyip bu duyguları açıklayan sloganlar atan halkın arasından yola çıkar. Ağırdan alan Selifan’ı ikaz edip atları dört nala kaldırarak uzaklaşır.

Eserin 2. bölümünde, Çiçikov başka diyarlarda gene ölü can peşindedir. Rusya’nın uçsuz bucaksız topraklarında, Sibiryada dolaşırken, daha uzaklardan altın renkli kubbesi ile göz alan bir kilisenin odak oluşturduğu bir köy ve çiftliğin olaganüstü güzelliği ve düzeni, bereketli arazisi, muntazam dizilmiş köylü kulübeleri dikkatini çeker. Burası Tremalansky (hayalî bir yer ismi) bölgesinin arazi sahibi Andrey Ivanoviç Tentetnikov’a aittir. 33 yaşındaki yakışıklı, Rus toplumunda yok denecek az sayıdaki ve genelde enayi addedilen düzgün karakterli Tentetnikov, kendini bitki ve arkeolojik numuneler toplamak üzere yurt gezisine çıkmış bir profesör olarak tanıtan Çiçikov’u çok sıcak karşılar. İki saat süren yemek ikramındaki söyleşiden hiç de enayi biri olmadığı; tersine Rusyanın tüm sorunlarına, evrensel tarihe, felsefeye, politikaya, hattâ tıpdan kimya bilimine kadar her konuda görüş sahibi olduğunu gösterir. Okulundaki erdem sahibi öğretmeni Aleksandr Petroviç onun idolü olmuştur. Onu yerine gelen Fyodor Ivanoviç’in şeklî disiplin dışında bir değer verememesi ise hayâl kırıklığı yaratmıştır. Öğrenimini bitirdiğinde kendine geniş bir ufuk açacağını umduğu St. Petersburg’a koşar. Bir kamu müşaviri olan amcasının delâletiyle kamuda görev alır.

Tentetnikov’un çiftliği

Fakat bulunduğu ortam öyle utanç verici biçimde yozlaşmıştır ki; kendini sınıf düşmüş gibi hisseder; tekrar özlediği kırsal’ın özgür ortamına dönmek ister. Ne var ki, bu kez yakın temas kurduğu köylüler de erdemden habersizdir; çiftlikde de hırsızlık, serkeşlik, ihmal, sarhoşluk kol gezer. Köylülerin çocuklarının yetişmeleri için okul açma hayâli de babalarının tepkileri ile söner. Bütün bu olumsuzluklara karşın, en azından hayvanların bakımında düzeni sağlamıştır. Çiftliğin 14 km. kadar uzağındaki komşu malikâne emekli general Aleksandr Dmitriyeviç Betrişçev’e aittir. Kızı Ulinka’ya Tentetnikov gönlünü kaptırmıştır. Fakat general son derece müteazzım’dır. O yörede de generalliğini sürdürmek, herkes’in kendisine saygı göstermesini ister. Fakat kendisi başkalarına tepeden bakar; soylu hanımlar dahil komşu ziyaretlerine karşılık vermez. Bu tavrı onurlu Andrey Ivanoviç’e hiç sevimli gelmez.

Çiçikov genç ağanın evinde misafirliğini uzatır. Tentetnikov’un tabiatını göz önüne alarak ona direkt ölü can ticaretinden söz etmez; bir ara son nüfus sayımından beri kaç çiftçinin öldüğünü sorar. Aldığı yanıt pek azdır. O zaman, çiftliğin selamati için bir ortağa ihtiyacı olabileceğini söyler. Bundan huylanan muhatabına bu kez evlenmesi gerektiğini anlatmak istediğini söyler. Bu verilen nasihatları hakaret kabûl eden Tentetnikov Generalin ayağına gitmeye hiç niyetli değidir.

Çiçikov ona haber vermeksizin Generalin çiftliğini ziyaret eder. Ona, büyük bir çiftliğe sahip, 300 köle çalıştıran seksenlik bir amcası olduğunu, çiftliği tek başına yönetme iktidarını kaybetmesine karşın tek varisi olan kendisine de deneyimsiz gözü ile baktığını, ancak 300 köle daha temin etmesi hâlinde çiftlik idaresini ona bırakabileceğini naklederek generalin ölü canlarını satın alıp belgelerini amcasına sunarsa çiftlik yönetimine geçebileceğini söyler. General katıla katıla güler. Ölü kölelerin mülkiyeti ile birlikde onların gömülü olduğu araziyi ve civarındaki evleri de vereceğini söyler.

Eserin 2. bölümünün 2. ayrımı sonlarında nakledilen bu beyan şaka mıdır, gerçek midir; oraya tesadüf eden müsveddeler kayıp olduğundan anlaşılamaz.

Bazı müsvedde sayfaları keza kayıp olan 3. Bölümde, Çiçikov, “velinimetim” diye andığına göre yaptıkları alış verişden kârlı çıkmış olduğu anlaşılan General Betrişçev’in akrabası olup büyük bir çiftliğe ve çok sayıda tarım işçisine sahip olduğunu öğrendiği Koşkaryov adında emekli bir albayı bulmak üzere uzak başka bir bölgeye gider. Önce yanlışlıkla Pyotr Petroviç Petuk adında birinin çiftliğine gelir. Onun sayesinde, Platonov kardeşlerle Kostanjoglo, Krulyov adlarındaki civar çiftlik sahibi kulakları ve Murazov adındaki kamu işleri müteahhidini de tanır. Genelde becerikli ve bilgili bu kişilerin hepsi ile dost olur. Koşyarkov’un yerini de öğrenip onu ziyarete gider. Onu çok nazik ve geleneksel Rus usûlü selamlaşma ile yanaklarından üç kez öperek karşılayan Albay’a direkt ölü can satın alma niyetini açıklar. Çok kurnaz olduğu anlaşılan Koşyarkov bunun için dilekçe ile “Başvurular ve Beyanlar Bürosu”na başvurarak resmî araştırma sonucu bu işleme izin çıkarmasını salık verir. Keyfi kaçan Çiçikov onun ısrarı üzerine çarnaçar kente gider; fakat bitmez tükenmez bürokrasi başını döndürür. Aldığı belge de “ölüm halindeki canlar” adına verilmiş anlaşılmaz, dolayısiyle işe yaramaz bir şeydir. Koşkaryov’a çok kızar.

Çiçikov Albay Koşyarkov’un çiftliğine geliyor (Marc Chagall’in eseri).
 

Gene zayi olmuş müsveddeler yüzünden eksik kalmış 4. ayrımda çok deneyimli olup Çiçikov’un yönetim ve eğitim hakkındaki konuşmalarından beceri ve bilgisini takdir eden Kostanjoglonun onu gerçek bir çiftlik yönetmeye ikna ettiğini görüyoruz. İhtiyar, hasta ve yorgun düşmüş Krulyov’un çiftliğinin satın alınması için aracı olur. O zamana kadar 10.000 ruble para yapmış Çiçikov’a uygun koşullarla kredi de verecektir. Çok sıkı pazarlık sonucu 25.000 rubleye ele geçirdiği gerçek çiftlik sahipliği Çiçikov’u çok heyecanlandırır. O zamana kadar hep hayalde kalmış çiftlik ağalığı şimdi nasıl hayata geçirilecektir; endişe duyar.

2. bölümün ele geçen fakat gene kayıp sayfaları olan ayrımlardan biri Çiçikov’un mutlu giden macerasının kötü sonu ile ilgilidir. Çiftliği verimli işlettiği gibi, çeşitli usûlsüzlükler, rüşvetler, kanunsuz işlemler sayesinde ölü can ticaretini de sürdürürek muazzam bir dünyalık yaptığı anlaşılmaktadır. Mızrak çuvala sığmaz hâle gelince durumu Vali aracılığı ile başkent’e duyurulur. St. Petersburg’dan gelen bir prens tahkikat açarak onu tutuklatır. Kahramanımız nefis muhasebesi yapar; zayıf insanların canını yakmamıştır. Gümrük memurluğundan beri hep önüne çıkan mal bolluğu ve diğer zenginlik fırsatlardan yararlanmıştır. Bu amellerinde bir çok kamu görevlisi ve yığınla insan kendisine destek vermiş, suç ortaklığı yapmıştır. Yakından tanıdığı müteahhit Murazov kültürsüz olmakla birlikde yüksek makamlara nüfuz edecek derecede saygın ve zeki bir insandır. 30.000 ruble karşılığında ona yardım edeceğini söyler; Prensi onun iyi niyetli olduğuna ikna eder. Ancak, takibattan yakasını kurtaran Çiçikov’a pılısını pırtısını toplayıp derhal bu ellerden uzaklaşmasını önerir.

Bu bölüm, Prens’in, vali-paşanın rezidansındaki büyük salonda toplanan, en az yarısı rüşvet almış, usûlsüzlüğe bulaşmış vergi tahakkuk memurlarından daire başkanlarına, müşavirlere kadar tüm kent yönetici ve görevlilerine diskur çekmesi ile biter. Prens, yozlaşmanın derinliğini göz önüne alarak, sadece bazı fertlerin canını yakacak, bazı sahte ya da güvenilemiyecek kanıt ve raporlara dayanan şeklî bir takibattan kaçınıp, St. Petersburg’a gittiğinde İmparatordan daha kapsamlı bir araştıma için yetki almasının ve işi özel yüksek bir mahkemeye taşımanın toplumun daha hayrına olacağını anlatır. Bunu dinlemekde olan görevlilerin çoğu sararmış, solmuş, tiril tiril titremektedirler.

Eserin genel değerlendirmesi: Devrinin en büyük mizahcısı olan Gogol, aynı zamanda entellektüel ve keskin bir gözlemci, toplumsal araştırıcıdır. Sonunda ruh sağlığına mâl olacak engellere rağmen tamamlanmamış haliyle bile eser bir baş yapıttır. Kos kocaman bir ülke, İmparatorluk Rusyasındaki o zamanki, dışardan kolaylıkla görümeyen, ahlâkî zaafların, bayağılığın, ruhsal boşluğun, toplum ve yönetim çatısını çökertmeye başlayan çürümenin, yozluğun tüm ayrıntıları ile saptanıp işlenmesi, gelecek için ideal ufkun gösterilmesi fizik ve zihinsel çaba açısından olduğu kadar gösterilmesi gereken yüreklilik açısından da hiç kolay bir iş değildir. Suçluluk duygusuna kapılan Gogol’un ruh sağlığının bozulması doğal bir sonuçtur. Modernist döneme geçişe katkısı büyük olan bir sanatçı ve fikir adamının katlandığı bu acı akibet kaçınılmaz bir bedel olmuştur. Sanat ile kazanılan şöhretin genelde büyük bedelleri olur.

Daha önce de işaret ettiğimiz üzere, yazar bu eserini çağdaş bir “İlahî Komedi” formunda ele almıştır. “Cehennemi” betimleyen birinci bölümü izleyen ve bir tür tedricî “arınma-katarsis” sürecini, yani “Âraf’ı simgeleyen ikinci bölüm Gogol’un mutad hicviyelerinin tersine toplumda temiz ruhların bulunabileceği varsayımına dayandırılır. Örneğin Tentetnikov’u, gerçekçi görünmecek derecede çok ilkeli bir tip olarak çizmesi yazarın eski uslûbundaki mizah öykülerine yabancı kalmıştır. Son ayrımda Prensin diskurundaki arınmış yeni bir toplum özleminin realize olması mümkün müdür? Bize “Cennet”i müjdeleyecek üçüncü bölüm ise kaderin, her hâlde ilahî bir ikazı olarak yazılamamıştır. Çünkü, aktörenin egemen olduğu bir dünyanın gerektiği bilinci uyansa da bu bilincin iradeye yansıyamadığını, dolayısiyle cennetin gerçek olamayacağını bugün de esefle gözlemleyebiliyoruz.


*(1) Kulak: sözlük anlamı “yumruk” olan bu kelime o dönemlerde çiftliğinde belli sayıda sığır ve at sahibi olan ve köle çalıştıran köylü ağalara verilen isimdir.
 

Yayın Tarihi : 29 Ocak 2012 Pazar 00:09:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?