20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (6)

Klasik Dönemden Romantik Dönem’e geçişin habercileri Rus Yazar ve ozanları

Genel olarak Avrupa Romantizminden (çoşumculuğundan) etkilenen Rus edipleri XIX. Yüzyılın başlarından itibaren meydana çıkarlar. Fakat adı üstüne duyumculuk, temelde kişisel bir hassasiyet ürünü doğuştan gelen bir özelliktir. Romantizmi kendi doğasında hisseden, fakat bunun bir akım olarak yayılmasından önce de özellikle şiirde romantizmi tattırabilen Ruslara rastlıyoruz. Bu bakımdan belli akımların dışında kalan bazı simaların yaşam öykülerini kronoloji sırası gözetmeden vereceğiz. Bunlardan Gavrila Romanoviç Derjavin yaşadığı çağ bakımından Klasik Dönemine ait ise de modern Rus şiirinin ve edebî dilinin kurucusu Aleksandr Puşkin’e kadar gelmiş ozanlar içinde, İngiliz ozanı John Donne ve diğer metafizik şairleri hatırlatan en büyük Rus ozanıdır.

Gavrila Romanoviç Derjavin

Gavrila Derzhavin (Vladimir Borovikovsky’nin eseri)

Saygın bir Rus edebî eleştirmeni D.S. Mirsky’e göre birinci sınıf bir ozan olan, fakat Puşkin’in aksine belirgin bir şiirsel tarz ve akım üzerinde süregelmiş bir etki bırakmayan Derjavin Kazan eyaletinde, 14.Temmuz.1743’de kırsal bir ağanın silâhdârı bir Tatarın oğlu olarak dünyaya geldi. Atalarından Mirza Bagrim XV. Yüzyılda Altın Orda Devletinden ayrılarak Rus Büyük Prensi Vasili II.nin emrine girmişti. Gavrila ergen yaşda iken babasını kaybetti. Muhafız birliği içinde bir nefer olarak Petersbug’a gitmeden önce Kazan jimnazyumunda çok kısa bir eğitim gördü. Büyük Yekaterina’nın sarayında en yüksek görevlere kadar getirildi. Pugaçev ayaklanması sırasında gösterdiği yararlıklarla komutanlarının takdirini çekti. Sivil hizmete girerek siyaset alanında başarılar kazandı. Bu arada Çariçe için “Oda k Felitse-Felisya’ya Od”u ve seçkin saray mensuplarına yazdığı diğer şiirleri çok beğenidl. 1784’de Olonets, 1785’de Tambov valisi; 1791’de Çariçe’nin özel kalem müdürü; 1794’de Senato üyesi; nihayet 1802’de Adalet Bakanı oldu. 1803’deki emekliliğinden sonra Novgorod yakınlarındaki Zvanka malikânesine yerleşerek pastoral mâniler, Anakreontik şiirler *(1) ve “Zapinski-Anılar”ını (1812) yazmakla vaktini geçirmeye başladı. Lirkleri ve odları arasında “Na smert knyazna Meşçerskogo-Prens Meşçerski’nin ölümü hk” (1783), “Bog-Yüce makamdaki, Tanrı” (1784), Rus devlet adamı ve Çariçe Yekatirina’nın gözdelerinden Prens Potemkin’in ölümü üzerine yazdığı “Vodopad-Çağlayan” (1794), Potemkin gibi savaşlarda yararlılar göstermiş bir general olan arkadaşı Kont Aleksandr Suvarov’un ölümü üzerine yazdığı ağıt “Segerv- Şakrak kuşu vardır. Belirli bir stili ve yoğunlaştığı konu yoktur; hüzünlü olduğu kadar mizahî konular bulur.

Tsarskoye Selo Lise’sinde 14 yaşındaki Puşkin ihtiyar Derjavin önünde şiirini okuyor (1911 tarihli Ilya Repin tablosu)

Zamanının klasist şairlerinden farklı olarak ince ayrıntılarda estetik araması bakımından da ufku zengin bir sanatçıdır. Onun için şöhreti onunkini fersah fersah aşacak genç Puşkin’in de hayranlığını çekmiştir. Rusların ilk ulusal marşı “Grom pobedy razdavajsya!-Zaferin sesini duyalım”ın sözlerini o yazmıştır. Lisanının müzikalitesine dikkat çekmiş; Fransızcanın melodik sesi ile Ruscanın epey gürültülü oluşu ve kulak tırmalayıcılığını mukayese etmiştir. Bazen dili seçtiği konunun sertliğine uygun bir kakafoni etkisi vermesi içim kullanırdı.

1816’da öldü, Zvanka yakınlarındaki Khutin Manastırındaki mezara gömüldü. Ölümünden sonra masası üzerinde bulunan bitirilmemiş bir sone’ye ait kâğıtta: “Zaman ırmağının akıntıları insan seyyiatını süpürüp götürecek; tüm insanların, krallıkların ve onların krallarının unutulmuşluk denizine gömecek. Ve borazan ve lir sesler arasında arta kalan bir şeyler varsa o da zamanın gırtlağında yitip gidecek ve ölüleri yakan ortak ateşden hiç bir şey kurtulamayacak,” dizeleri kalmıştı.

Şiirlerinden “Tanrı”nın son mısraları ile, arkadaşı Suvarov için yazdığı ağıt örneğini veriyoruz:

TANRI’YA:

Senin demir yasalarına göre Canım ve Hükümdarım! Benim ebedîliğim ölümüm üzerinden gerçekleşebilecek yeniden doğumla geçiş sürecine gereksinim gösterir.

Benim ruhum ölümlü bir giysi ile örtülmüştür ve ancak ölüm yolundan geriye döner-

Senin sonsuzluğuna, senin gizemli aşkınlığına gelince- Ah babamız!- Anlıyorum ki benim ruhumun tüm yeteneği senin gölgeni bile algılamada öylesine güçsüz ki...

Fakat biz zaafla malûl insanların sana borçlu olduğumuz ubudiyeti eda etme, ihtişamını ağzımıza alma gereği aklımıza geldiğinde

Çaresiz tek yol olan senin makamına kadar yükselme mecarasına kalkışıyoruz. O da senin sonsuz farklılığında kaybolmak, şükrân gözyaşlarımızı dökmek için

ŞAKRAK KUŞU

Kont Aleksandr Suvarov

(Türklere ve Polonyalılara karşı verilen savaşlarda korku veren bir komutan ünü kazanmış ve Devrim Fransasına karşı 1799’da İtalyan ve İsviçre cephelerinde yararlıklar göstermiş Aleksandr Suvarov * (2) 1800 yılının 6 Mayısında, Derjavin’in karşısında kollarında vefat etmişti. Derjavin evine döndüğünde çalışma odasındaki şakrak kuşunun her zamanki kanat çırpmalarına dikkat etti. Askerî yürüyüşe benzetti. Hemen bir askerî marşa benzeyen mısraları sıralamaya başladı)

Neden böyle fifre çalarmış gibi askerî marşla kanat çırpıyorsun; benim şakrak kuşu dostum?

Cehennem güçlerine karşı savaşımızda kim bize önderlik edecek; kim bize komuta edecek? Hangi Herkül, artık?

Nerede kudretli, hızlı, korkusuz Suvarov? Şimal yıldırımı, artık mezarında cansız yatıyor.

Lerjyonlarının önünde kim dehşet saçarak dörtnala at sürecek? Bir küheylan yerine bir yılkı atı mı gelecek? Karavana yerine önümüze ekmek kırıntıları mı atılacak?

Onun kılıcının cehennem sıcağında da, buz fırtınalarında da ılımlı bir görkemi vardı. Saman dolu döşeklerde kestirir; şafak vaktine kadar didinirdi.

Bir avuç sayıda fakat kaya gibi güçlü Rus eri ile orduları dize getirir; duvarları, burçları yere indirirdi.

İman ve dua ile inşa ettiği kaderinin, o yılmaz cesaretinin, gıpta edilen jestlerinin, şeytanı kıskandıran süngülerinin mirasını kim devralabilecek?

Kim salt onur için mücadeleyi sürdürecek, kendini tüketirken salt Çarlar için yaşayacak?

Artık böyle muzaffer kahramanlar kalmıyor, Şakrak kuşu senin marşlarını söylemeyi kesti!

Savaş müziği artık bize keyif vermiyor. Her yerde lirlerden keder dolu ağıtlar dökülüyor.

Aslan pençemiz, kartal kanatlarımız gitti; şimdi nasıl savaşacağız?

* (1) Anakreontik şiirler: Yunan festival, şenlik, drama ve şiir kültürünün en üst düzeye çıktığı İ.Ö. 6. Yüzyılda Ozan Anakreon’un geliştirdiği her dizesinin beş heceden oluştuğu 20-30 dizelik eski bir lirik şiir biçimidir.

* (2) Aleksandr Suvarov: İlk çarpışmalarını Türklere karşı verilen ve Ukrayna’nın güneyi, kuzey Kafkaslar ve Kırım’ın Rusya eline geçtiği 1768-74 savaşında yapmış; özellikle savaş başında Hotin zaferi kazanan Yağdanlıkçı Yeğen Mehmed Paşa’ya karşı verilen Kozluca Savaşında kendisini gösterip 1774’de tuğgeneral olmuştur. 1787-92 savaşında tekrar Türklerle savaştı; Ukraynada Kinburn’da iki kez yaralandı. 1789’da Romanyada Fokşani ve Rimnik ırmağında iki çarpışmada galip geldi. Aralık 1790 sonunda Besarabya’da İsmail İsmail kalesini ele geçirişi üzerine Derjavin Rus Ulusal Marşını yazmıştır. Tarihler istihkâm gerisinde yerlerini bırakmayıp savunmayı sürdürmeleri emrini alan Osmanlı kuvvetlerinin, Rusların ültimatom’una karşın yiğitçe direnç göstermeleri karşısında şiddetle saldıran Rusların kenti ele geçirdikten sonra ev ev, oda oda her yeri tarayıp 40.000’i bulan kadın, erkek, çocuk hemen tüm Müslümanları üç gün boyunca kılıçdan geçirdiklerini, bir iki yüzden ibaret esir alındığını yazar. Suvarov daha sonra bir İngiliz gezginine katliamdan sonra çadırına gidip ağladığını söylemiş. Gönlünü Avrasya ittifakına bağlamış dostlarımızın iki defa düşünmeleri gerekecek. Görülüyor ki Rusların kara gözlerimize aşık oldukları pek söylenemez.

Ippolit Fyodorovich Bogdanovich

Ippolit F. Bogdanoviç

Hafif şiirleri ve en fazla “Duşenka- Bir Tanem” adındaki uzun şiiri ve Rus Folk masallarını stilize etmesi ile tanınmış bu Klasik dönem yazarı, soylu bir Ukrayna ailesinde, 23.Aralık.1743’de Perevoloçna’da dünyaya geldi. 1761’e kadar Moskova Üniversitesinde öğretimini yaptı. İki yıl sonra bir edebî dergi çıkararak edebi kariyerine başladı.1766’da Dresden’deki Rus Büyükelçiliğine kâtip olarak girdi. 3 yıl sonra St. Petersburg’a dönüp tek düzenli yayınlanan resmî gazete Vedomosti’nin 1775-1788 yılları arasında editörlüğünü aldı. 1788’de, kendisine Voltaire, Diderot, Rousseau gibi toplumsal devrim filozoflarının eserlerini tercüme etmeye vakit ayırabileceği boş zamanlar sağlayan Devlet Arşivleri Müdürlüğüne atandı. Ona uzun süreli ün kazandıran tek eseri “Duşenka”yı da 1788’de yazmıştır. Bu uzun şiiri, esas kaynağı Cezayirli Berberî asıllı Latin ozanı Lucius Apuleius olup La Fontaine’in kendi tarzında işlediği “Psyche” masalının gene gülünç bir epik versiyonu ve Rus halk masallarına adaptasyonudur. Hafif küfürlerin ve argo ve ağzın kullanıldığı bu şiir süratle popülarite kazandı. La Fontaine’in masal kahramanı kız Bogdanoviç tarafından orta sınıf bir ailenin çağının sıradan bir kızı olarak takdim edilmektedir. Şiir yayınlanır yayınlanmaz Bogdanoviç Rusyada hafif şiirin en uçdaki temsilcisi olarak tanındı ve Prenses Daşkova’nın edebî meclisine kabûl edildi. Çariçe Yekatarina II. de Ermitaj tiyatrosunda sahnelenmek üzere ona birçok komedi yazdırdı. Şiir üzerinde önemli etki bıraktığı o zamanın genç Puşkin’i tarafından da Lisesinde coşku ile okunmuştur. Ancak, ilerki yıllarda Puşkin bu mısraları iptidaî bulup hafife alacaktır. Fakat, bu naiv, teklifsiz mısralar Rus şiirine bir dönem atlatmada önemli bir evre oluşturduğundan Puşkin’den önce gelen Karamzin, Batyuşkov, Jukovski gibi isimleri etkileyecektir.

Nikolay Ivanoviç Novikov

Nikolay I. Novikov (DmitryLevitzky’nin eseri)

Rus aydınlanmasına, halkın kültür seviyesini yükseltmeye kendini adamışlardan olduğu ve bu yolda otokrat İmparatoriçe Yekaterina’yı eleştirme cesaretini bulduğu için anılmaya değer Mason filantrofist (insaniyetçi) bir yazar olan Novikov Moskova yakınlarında Bronnitsky’de 27.Nisan.1744’de doğdu. Moskova’da 1755’de Üniversite kurulmasından ilk yararlanan öğrencilerden olmuştur ve Rusya’nın bir değerlendirmeye göre ilk gazetecisi sayılır.

Kısa bir subaylık mesleğinden sonra 1767’de Yasama Meclisinde aktif bir rôl aldı, Çariçe Yekaterina adına yasa tasarıları hazırlamakla, Dışişlerinde çevirmenlikle görevlendirildi. Reformist yasaların çıkarılmasını iştiyakla savundu. Rus ortodoksluğuna bağlı kalmakla birlikde Ivan Vladimirroviç Lopukhin, Johann Georg Schwartz, Semion Ivanoviç Gamaleya gibi diğer İnsaniyeçi düşünür ve mistiklerle Rusya’ya Hristiyanlığın aydınlanmacı bir mistik cemati olan “Martinism”i ve Orta Çağ Almanyasında Christian Rosenkreuz tarafından kurulmuş bir yer altı felsefe cemiyeti olan Protestanlık umdelerini ilk yeşerten ve ilk kez İskoçyada Mason Cemiyetinin kurulmasına yol açan “Rosicrucianizm”i tanıttı. 1780’lerde Rus Mason kardeşliğinin en yüksek derecelerine yükselen yazar bu cemiyetin malî desteği sayesinde kitap neşretme tutkusunu gideriyor; Rus orta tabakasına Shakespear gibi dünya şöhretlerini ve Fransız devriminin habercisi filozofları tanıtıyordu.

1760’larda gazetecilik etkinliğine başlamış; İngilterede çıkmakda olan “Tatler-Geveze”, “Spectator-Seyirci” türünde mizah gazetesi çıkarma girişiminde bizzat, artık “Büyük anne” denmeye başlayan Çariçe de kendisine destek vermişti. 1769 yılında çıkardığı “Vsyakaya Vsychina” (“Tuhaflıklar ve Sonuçları” ya da rengârenk, elvan şekeri, tutti frutti gibi çeşitli ögelerden olmayı ifade eden bir deyim) adlı gazetede önceleri sadece genel sorunları hicveden zararsız mizah yapılıyordu. Ancak, hemen ardından kendi girişimi ile çıkarıp “Truten-Bal Yapmayan Erkek Arı” gibi müstear bir adla çıkardığı ve yazılar yazdığı mizah dergisinde ülkenin yaşamsal gerçeklerini dile getirmesi, zararlı gördüğü sosyal geleneklere ağır biçimde takılması, Kilisenin de köleliğe, soyluların serflere reva gördüğü şiddet karşısında Çariçe’nin etkisiz kaldığından şikâyet etmeye başlaması Büyük Yekaterina’nın keyfi kaçmaya başladı.

Ruslara kendisini Büyük Anne kabûl ettiren Çariçe Yekaterina II. Rus ulusal giysileri ile

Yazılarındaki imzayı sürekli değiştiriyordu; bazen “Pereçinov-Kalem Sivrilten”, bazen (Rusçaya tam hâkim olamamış Alman asıllı Çariçe’yi ima ettiği “Bayan Devşirme” ile istihza eden). “Pravolibov-Hak aşığı” ya da “Çistoserdov-Temiz Yürek” ve de “Nedoum-Kafası Karışık” müstear adları ile gırgırını geçiyor; İngiltere’deki iklimin neden, akıllı adamların kafayı yediği, Rusyadan çok farklı olduğuna şaştığını söylüyordu. Bu yazıları ile bir yandan da okuyucunun toplumsal davranış inceliklerini özümsemesini hedefliyor; bir tür eğitmenlik yapıyordu. Ayrıca okuyucuyu dergi çalışmalarına katılıma teşvik ederek interaktif rôl almasını sağlamaya çalışıyordu. Devamına imkân kalmayan Truten”den sonra sıra ile: “Pustomelia-Geveze” (1770), “Jivopisets-Ressam” (1772-73), “Köşelek-Kese” gibi diğer mizah dergileri birbirlerini izledi. Novikov ciddî yazılar da yazdı. 1772’de kaleme aldığı “Opyt istoriçeskogo slovaria o rossiiskikh pisateliakh-Rus yazarlarının tarihsel bir sözlükde incelenmesi” Rusyadaki ilk deneme türü yazıdır ki Klasik dönemin ilk çevirmen ve romancılarından olup en iyi romanı Rousseau’nın “La Nouvelle Hélois“sından uyarladığı “Ernest ve Doravra’nın Mektupları” olan ve “Epestoria Fortuna-Sonu gelmeyen Kader” öyküsü yazarı.Fedor Aleksandroviç Emin’in deneyip sonunu getiremediği bir türdür. Fakat bu tür zamanının yazarlarından Fonvizin’i ve daha sonraki dönemin Valerian nikolayeviç Maikov’unu çok etkilemiştir. Novikov bir başka tarihsel eseri “Drevniaya rossiskaya biblioteka-Eski Rus Kitaplığı”nda Rusya geçmişindeki sivil ruhu ve büyüklüğü vurgulamış, gerek bazı Rusların gerekse (başda Fransızlar) yabancıların Rus toplumunu aşağılamalarına, Batı’nın içerikden yoksun taklidine karşı çıkmıştır. Onun masonluğu kutsallığı dinî duygularını pekiştiren bir öge olmuştur. 1777-80 arası çıkardığı “Utrennii Svet-Sabah Işığı”nda mizahı terkedip etik ve öğretici yönde okuyucuyu etkileme arayışına girmiştir. 1779’da St.Petersbug’dan Moskova Üniversitesinde basın faaliyetlerini başarı ile yönettiği Moskova’ya taşındı. Oradaki bürosunu yayın merkezi olduğu kadar tıbbî muayene, ilaç laboratuarı amaçları ile de kullanıyordu. Masonların gizli yayın organı “Tipografiçeskoy Kompanii-Matbaacılık Ortaklığı”nı yönetme işini de üstlendi. Shakespear, Rousseau, Lessing, Diderot, voltaire, Beaumarchais, Swift, milton, Pope ve diğer devrimci fikirli Batılı müelliflerin bir çok eserlerini çevirip yayınlattı. 1781’de “Moskovskoe Ezemesiaçnoye Izdanie-Aylık Moskova Dergisi”ni, 1782’de “Veçerniyaya Zaria-Akşam Işığı” dergilerini çıkardı .

Çariçe, gündemdeki Fransız Devrimi karşısında onun açık olsun, gizli olsun yayın faaliyetlerinden da büyük kaygıya düşerek 1792’de bu dergilerinin yayınını durduracak; Novikov’u tutuklatacak; 15 yıl hapis cezası almasını sağlayacaktır.

Ancak 1796’da Yekaterina’nın vefatı üzerine tahta geçen Çar Pavelin affı ile serbest bırakılan Novikov çok düş kırıklığına uğradığı ve sindirildiği için 12.Ağustos. 1818’de vefatına kadar yeniden gazeteciliğe devam etme gücünü bulamamıştır. Büyük Yekaterina’nın dönemi bitmiş ama onun otokrasisine rahmet okutacak başka Çarların ardı Bolşevik Devrimine kadar kesilmeyecektir.
 

Yayın Tarihi : 9 Kasım 2011 Çarşamba 10:09:51
Güncelleme :9 Kasım 2011 Çarşamba 10:23:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?