18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (62)

Anton Pavloviç Çehov V.

Çayka-Martı

Çehov’un biyografi bölümünde, “Martı”nın ilk sahnelendiği 1896 yılında fiyasko ile sonuçlandığından, sonradan Moskova Akademi Tiyatrosundaki performansı ile onun itibarının iade edilip aslında onun başyapıtlarından biri olduğunun teslim edilişinden söz etmiştik. Ayrıca bu oyunun Çehov’un medenî hâl değişikliği ile de ilgili bir anısı vardır. Moskova Tiyatrosu için bu oyunun provasının yapıldığı 1898 yılı Eylül ayı sonu müstakbel eşi ve kız kardeşi Maria’nın (Maşa) çok yakın arkadaşı Olga Knipper’in doğum gününe rastlıyordu; Olga ile o sıralarda gönül ilişkisine geçmiş; oyunda da baş rôlü ona vermişti. “Martı” oyunu kırsal Rusya manzarası içinde, hemen tüm oyunlarında olduğu gibi hem “pathos”u hem “humour”u kullandığı yani bazen çok acı bazen komik öğelerle betimlenen bir tutku öyküsüdür. Oyundaki karakterler ya aşk ya da başarısızlık acısından mutsuzdurlar. Bazısı şiddetle bir sanatçı yeteneğine sahip olmak ister. Çehov emeline ulaşamayan zavallıların mutsuzluğunu tüm duygusallığı ile sergiler ama yerine göre bu kifayetsiz muhterislerin aptallıklarını da ince bir mizahla alaya da alır. 1895’de yazılan bu oyun, genelde huzurun egemen olduğu bir kırsal malikâneyi ziyaret eden karakterlerin sıra dışı ilişkilerindeki karmaşık görüntüyü sergiler. Bu oyun Türkçeye Ergin Altay tarafından çevrilmiştir.

Çehov (ortada) Moskova Sanat Tiyatrosu grubuna “Mart’yı topluca okuyor. Solunda Stanislavsky, en sağda diğer bir yönetmen oyuncu Meyherhold

Temel olarak, sahne sanatçısı annesi Irina’ya bağlı ise de onun şöhretini kıskanan, hele, yeteneği ile erkenden ün kazanan genç yazar Trigorin’e tahammül edemeyen oyun yazarlığına hevesli Konstantin ve zengin bir çiftlik ağasının kızı Nina dörtlüsü arasında romantik ve artistik iddialar ve uzlaşmazlıkları dramatize eden oyunda yer alan kişi kadrosunun tümü: sahne sanatçısı Irina Nikolayevna Arkadina; oyun yazarı oğlu Konstantin Gavrilkoviç Trepliov; Irina’nın erkek kardeşi Pyotr Nikolayeviç Sorin; zengin bir toprak ağasının kızı Nina Mihailovna Zareçnaya; Sorin’in malikânesinin kâhyası, emekli bir küçük rütbeli subay Ilya Afanasiyeviç Şamrayev; Ilya’nın eşi Polina Andryevna; Ilya ve Polina’nın kızları Maşa; tanınmış bir romancı Boris Alekseyeviç Trigorin; doktor Yevgeny Sergeyeviç Dorn; öğretmen Semyon Semyonoviç Medvedenko; kiralık bir işçi Yakov; Sorin malikânesinin aşçısı ve hizmetçisi; gece bekçisi’dir.

Dört perdelik oyunun ilk perdesi, emekli bir yüksek rütbeli kamu görevlisi olup sağlığı bozulan Sorin’in köy malikânesinde açılır. Sorin, parlak bir kariyer yapmış yazar aşığı Trigorin ile birlikte malikâneyi ziyarete gelmiş ünlü aktrist Arkadina’nın ağabeyidir. Arkadina’nın oğlu Konstantin Treplyov’un yazdığı ve yöneteceği, edebî çevrede tanınmamış bir oyunun gayrı resmî bir sahnelenmesi yapılacaktır. Oyun, had derecede simgeci bir tarzda, yeni bir teatral form yaratma iddiası ile ortaya konmuştur. Oğlunun çocukça bulduğu yazarlık hevesine burun kıvıran Arkadina gülmekten başka bir yorum getirmez. Doktor Dorn‘un, hatır için, övüp gönül aldığı gösterinin karşılaştığı bu menfi tepki Konstantin’i çileden çıkarır. O arada malikânede öğretmen Medvedenko’nun siyahlar giydiği için şaşırdığı kâhyanın kızı Maşa’ya aşık olması, buna mukabil Maşa’nın (siyahlar giymesine sebebiyet veren) Konstantin’e gönül vermesi gibi romantizm girer.

Çehov’un eşi Olga Knipper, Martı’nın Moskova’daki ilk temsilinde Arkadina rôlünde

II. Perdede bir aç gün sonrası, öğlen üstü konak dışında toplanmış grup eski mutlu günleri yad’eder. Arkadina kâhya Şamrayev ile sert bir tartışmaya girer ve evi terketmeye karar verir. Arkasında kalan grup da bir süre sonra ayrılır; sadece Nina Konstantinle baş başa kalır. Konstantin ona vurduğu bir martıyı gösterir ve ona armağan etmek ister. Nina bundan hoşlanmaz ve ürker. Bu arada yaklaşmakda olan Trigorin’i gören Konstantin kıskançlıkla orayı terkeder. Nina yazarlık hakkında sorduğu soruya karşılık Trigorin bunun zor bir iş olduğunu söyler. Nina artistliğin de zor olduğunu tahmin ettiğini fakat kendisinin bu mesleklere çok ilgi duyduğunu anlatır. Trigorin Konstantinin vurduğu martıyı görmüş, bundan nasıl bir kısa öykü çıkarabileceğini tasarlamaya başlamıştır; anlatmaya başlar: “Bir genç kız tüm yaşamını bir martı gibi bir göl kenarında geçirir; bir martı gibi mutlu ve özgürdür. Ne zaman ki bir adam çıkagelir ve tahammül edilmez bir can sıkıntısı ile onun yaşamını alt üst eder. Bir martı gibi, vb...” Arkadina Trigorin’i çağırıp kararını değiştirdiğini; buradan ayrılmakda acele etmeyeceğini söyler. Nina Trigorin’in tevazuunu takdir etmiş; kazandığı ününü hak ettiğini düşünmektedir.

III. perdedeki olaylar konağın içinde cereyan eder. Arkadina ve Trigorin’in ayrılmaya karar verdikleri gün Konstantin’in intihar’a teşebbüs ettiğini öğrenmişlerdir. Genç başına ateş etmiş; fakat mermi kafatasını sıyırıp geçmiştir; III. Perde boyunca kafası sarılı gezecektir. Nina artık sürekli Trigorin’e iltifat eder. Onun kitaplarından pasajlar okur. Trigorin gitme hazırlığına geçmiş; paketlerini toplamaktadır. Sahneye çıkan Arkadina ile sağlığı iyice kötüye giden Sorin kısa bir tartışma yaparlar. Sorin üzüntü ile çökerken Medvedenko ona destek olur. Konstantin sahneye girer; annesine baş sargısını yenilemesini rica eder. Arkadina oğluna yardım ederken o Trigorin aleyhinde konuşmaya başlar; annesi ile yeni bir tartışmaya girer. Trigorin sahneye girdiğinde Konstantin gözyaşları içinde salonu terkeder. Trigorin konakta daha kalıp kalmayacaklarını Arkadina’ya sorar. Kadın onu teskin edip Moskovaya döneceklerini söyler ve çıkar. Bu arada Nina Trigorin’e güle güle demek için gelir; Ebeveyninin muhalefetine karşın kaçıp aktrist olmaya azimli olduğunu bildirir. Tutku ile öpüşürler ve Moskovada buluşmak üzere planlar yaparlar.

IV. perde iki yıl sonra bir kış günü, salonu Konstantin’in çalışma odasına çevrildiğini gösterir. Maşa Medvedenko’nun evlenme teklifini kabûl etmiş; bir de çocuk sahibi olmuşlardır. Fakat Maşa hâlâ için için Konstantin’e aşıktır. Konakda herkes bu iki yıl içinde neler olup bittiğinin muhasebesini yapar. Nina ve Trigorin Moskovada bir süre birlikte yaşamışlar; sonra Trigorin kızı terkederek Arkadina’ya dönmüştür. Nina’nın sahne sanatçılığı deneyimi başarısız geçmiştir. O sıralarda bir çadır tiyatrosu grubu ile taşra illerinde gezmektedir. Konstantin bazı yazılarını yayınlamış ama hâlâ bunalımdadır. Sağlığı iyice kötüye giden Sorin’in son günlerinde yanında bulunması için Arkadina’ya telgrafla çağrı yapılır. Kahramanlarımızın çoğu salonda toplanmış tombala oynamaktadırlar. Konstantin bu gruba katılmamış masası başında yazı yazmakla meşgûldür; grup akşam yemeğine gittiğinde arka kapıda bir tıkırtı işitir. Hiç beklenmedik şekilde Nina gelmiştir; onu içeri alır. Geçen iki yıl boyunca başından geçenleri anlatır; yaşamını II. perdede Konstantin’in öldürdüğü Martı ile kıyaslar. Trigorinden olma çocuğunun ölümü ve sanatçı olmadaki düş kırıklığından sonra bir çadır tiyatrosu ile turnelere çıkmak zorunda kaldığını açıklar. Fakat hâlâ yeni bir yaşama hazırlanacak kadar güçlü olduğunu iddia eder. Konstantin ondan konakda kalmasını ister. Fakat bu teklif kafası karışık kıza bir şey ifade etmez; Konstantin’i kucakladıkdan sonra çıkıp gider. Bir süre kederli bir yüzle ayakda bekleyen Konstantin yazı müsveddelerini yırtarak odadan çıkar. Yemekden dönen grup salonda tombala oyununa devam eder. Birden sahne dışında bir silah sesi duyulur; Doktor Dorn ne olduğunu anlamak için dışarı koşar. Geri döndüğünde Trigorin’i kenara çekip Arkadina’yı oradan uzaklaştırması gerektiğini söyler. Konstantin intihar etmiştir. “Ölü martı” düş kırıklığı kompleksine düşenleri simgelemektedir.

Tre Sestri-Üç kızkardeş

Konstantin Stanislavsky “Üç Kız Kardeş”de “Verşinin” rôlünde

Çehov’un üç Brontë kız kardeş romancı ve erkek kardeşleri Branwell’in yaşamından ilhamını aldığını söyledikleri bu oyun 1900’de yazılmış, ilk kez 31.Ocak.1901’de, Moskova Sanat Tiyatrosunda sahnelenmiştir. Oyunun prömiyeri, aynı zamanda Verşinin rôlünü üstlenen Stanislavskynin yönetimi ve Olga Knipper Çehova (Maşa rôlünde), Margarita Savetskaya (Olga), Maria Andreyevna (Irina), Maria Lilina (Stanislavsky’nin eşi-Nataşa rôlünde), Vsevolod Meyerhold (Tusenbach), Leonid Leonidov (Solyoni), Aleksandr Artem (Çebutikin) katılımı ile açıldı. Moskova’dan Yalta’daki eşine: “Bana on ruble verirsen “Maşa” rôlünü alabilirsin; yoksa onu başka bir aktrist’e vereceğim,” diye şaka yaptığı bir mektup yazan Çehov onun sahne performansından memnun kalmış;, Stanislavky’nin inceliklerin gözden kaçmasına yol açan taşkın yönetiminden ise şikâyetçi olmuştur.

Türkçeye ilk kez Hasan Âli Ediz tarafından kazandırılan“Üç kızkardeş” çağdaş dünyaya girmekde olan Rusyadaki imtiyazlı sınıfın çöküşü üzerine natüralist türde bir oyundur. İçine düştükleri yeni durumla hayâl kırıklığına uğramış Prozorov ailesinden Olga, Maşa ve Irina adında kız kardeşler ile erkek kardeş Andrey’in yaşam ve emellerini hikâye eder. Moskova’nın uygar kent ortamında yetişip kültürlü ve seçkin kişilik kazanmış bu genç hanımlar onbir yıldan beri küçük bir taşra kasabasında ömür sürmektedirler. Kardeşlerin sürekli dönme düşünü kurdukları Moskova oyunun temel simgesel öğesidir. Mutluluk hedeflerini oraya dönmekle tanımlarlar. Ancak, oyunun gelişimi sürecinde bu hedef gerçekleşmeyecektir. Tersine, her geçen gün bu hayâlin giderek ufukta uzaklaştığını sezeceklerdir. Ama bu gerçeği ağızlarına alamazlar.

TV’de Umutsuz Ev Kadınları dizisinden Carlos Solis olarak tanıdığımız ABD’li aktör Ricardo Antonio Chavira da Chalk Repertory Theatre’da 2009’da “Verşinin”i canlandırmıştı.

Oyunun ilk perdesi, Prozorovlar aile babasının vefatının beşinci yıl dönümünde anı toplantısı ile açılır; o gün aynı zamanda kızlardan en küçüğü Irina’nın doğum gününe de rast gelmektedir. Kızların en büyüğü 28 yaşındaki Olga (Olya) bir okulda öğretmendir. Öykünün sonunda başöğretmen olacaktır ama bu onun hedefi değildir. Ailenin piyanist yetiştirilmiş sanatçı ortanca kızı 26 yaşındaki Maşa yaşça kendisinden bir hayli büyük bir öğretmen Feodor Ilyiç Kulygin ile evlidir. Başlangıçta olgun bir adamla evlenmekle akıllılık ettiğini düşünen Maşa yedi yıl sonra bilgiçlik taslayan adamın salaklığından yaka silker olmuştur. En küçük kız Irina hâlâ umudunu yitirmemiştir. Moskova’ya gidip, orada gerçek aşkını bulacağı hayâlleri ile oyalanır. Tüm kızlar ailenin tek erkek çocuğu Andrey’e hayrandırlar; onun sevdiği Natalia (Nataşa) Ivanovna kızların kardeşlerini aşırı gözetme tavrından bunalmıştır. Yarı doğum günü kutlaması yarı matem amacı ile yapılan toplantıya katılan, afili bir topçu bataryası komutanı zeki ve filozof yapılı Yarbay Aleksandr Ignatiyeviç Verşinin tarafından liderlik edilen bir grup askerin de dahil olduğu konuklar gerekli inceliği gösterip duygusal dengeyi korurlar. Perde kapanmadan hemen önce, Andrey birden coşarak Nataşa’ya duygularını açarak evlenme teklif eder.

II. Perde açıldığında Andrey ve Nataşa’nın evlenmelerinden 21 ay geçmiştir; sahne dışından Bóbik adını verdikleri erkek bebeklerinin sesi gelmektedir. Ancak, Nataşa, Andrey’in âmiri (sahnede hiç görünmeyecek) olan Protopopov ile duygusal ilişkiye girmiştir. Maşa da, gece karanlığında kapıdan içeri Verşinin ile birlikde, ikisinin de yüzünde bir romans esintisi ile çıkagelirler. Yüzlerinde gizleyemedikleri şetaret’i Maşa bir parti vermeyi planladıkları ile açıklar. Irinaya sevgisi yüzünden orduyu terk eden Üstteğmen Baron Nikolay Lvoviç Tuzenbach ile gene bir ordu mensubu olup kendini Lermontov’a benzeten, yanında devamlı bir parfüm şişesi taşıyıp onu ikide birde ellerine püskürten ve Tuzenbach ile rekabete giren Yüzbaşı Vassily Vasilyeviç Solyony, Irina ile flört etmeye kalkarlar. Irina’ya tutkun amatör fotoğrafçı Aleksey Petroviç Feodik ve Vladimir Karloviç Rode adlarında iki teğmen de vardır ama küçük rütbeli bu gençler Irinaya hediyeler getirme dışında açılamazlar.

III. perdede, bir yıl sonrasında Olga ve Irina’nın bir odayı paylaştıkları görüntülenir. Gelinleri Nataşa evin yönetimini ele almış; çocuğa ayrı bir oda ayırdığı için kardeşlerine tek odayı uygun görmüştür. Kasabada yangın çıkmıştır. Ev halkı telaş içinde oradan oraya koştururlar; yangınzedelere battaniye ve giysi taşıma gayretine girerler. Kız kardeşler kumar oynayıp borca giren, evi ipotek altına sokan, eşinln tüm kaprislerine boyun eğen Andrey’e öfkelidirler. Ne var ki, Nataşa’nın ailenin yaşlı hizmetkârı 81 yaşındaki Anfisa’ya ve kulağı ağır işiten kapıcı Ferepont’a yaptığı zulûm karşısında evin en büyüğü olarak hizmetkârlara şefkat gösteren Olga bile ona diş geçiremez. Maşa, Verşinin’e duyduğu aşkı kız kardeşlerine itiraf ederken kocası Kulygin paldır küldür içeri girer, her zamanki gibi saçma sapan konuşmaya başlayınca Maşa odadan sıvışır. Irina’nın Moskova’ya gitme düşleri de yıkılmıştır; kasaba öğretmeni olmak zorunda kalmıştır ama bu uğraş onun yeteneği ve isteği dışındadır. Ablası Olganın gerçekçi tavsiyesine aklı yatar ve içinde bir sevgi olmasa da kişiliğini takdir ettiği Tusenbach’ın evlenme teklifini kabûl etmeye karar verir. Bir zamanlar Prozorov kardeşlerin annelerine aşık olmuş, Irinaya çok süSlü ve pahalı bir semaver hediye edecek kadar savurgan, altmış yaşlarındaki aile dostları askerî Doktor Ivan Romanoviç Çebutikin sarhoş bir durumda sendeleyerek sahneye girer ve kardeşlerin müteveffa annelerinden kalma bir saate çarpıp parçalarken Nataşa ile Protopopov arasındaki gönül ilişkisini bağıra çağıra açığa çıkarır. Andrey, Nataşanın gerçek karakterini tanıyamamış olduğunu ve yaptıklarından pişmanlığı, kendi kendine duyduğu nefreti dile getirerek içini boşaltır ve kardeşlerinden af diler.

ABD,New York’da Classic Stage Company Theatre’da Üç Kız Kardeş oyunu son sahnesinde Teğmen Feodik fotoğraf çekerken.(Baş oyuncular: Maggie Gyllenhaal, Jessica Hecht, Juliet Rylance ...

IV. ve son perde evin arkasında açık havada cereyan eder. Konumlarını terkedecek batarya askerleri hazırlık töreni yapmaktadırlar. Fotoğraflar çekilir. Fakat Tuzenbach’ın Irina’ya duyurmak istemediği bir gerginlik vardır. Solyony onu düelloya davet etmiştir. Tusenbach ile Irina arasında adamın kâlbine asıl darbeyi indiren bir konuşma geçer; Irina onu sevemeyeceğini itiraf eder. Askerler garnizondan ayrılmak üzere yürüyüşe geçerlerken bir silah sesi duyulur. Tusenbach’ın öldüğü duyurusu yapılır. Maşa, Verşinin’in kollarında hıçkırarak ağlar; bunu gören kocası Feodor Kulygin durumu anlayışla kabûl eder; hiç bir soru sormadan aradan çekilmeye hazırdır. Olga, okulda kendisine verilen daimî başöğretmen görevini gönülsüzce kabûl eder; Nataşanın zûlmunden kurtarmak istediği Anfisa’yı okula, yanına alır. Tusenbach’ın ölümü ile vicdan azabı çeken Irina okulda öğretmen olarak kalır ise de kaderi hâlâ belirsizdir. Nataşa, Andrey’e reva gördüğü ihanete rağmen karşın konağın tartışmasız otoriteyi haiz sahip ve yöneticisi olarak görür. Andrey iki çocuğu ile evliliğine sadık kalmıştır. Perde üç kız kardeşin umutsuz bir kucaklaşma içinde askerlerin bando ile ayrılışlarını seyrederken kapanır.

Sürecek

Yayın Tarihi : 22 Eylül 2012 Cumartesi 16:11:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?