18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (63)

Anton Pavloviç Çehov VI.

Dyadya Vanya-Vanya Dayı

Çehov’un ülkemizde de en fazla sahnelenen oyunu sanırım, 1897’de yazdığı “Vanya Dayı”dır. Bu oyunda da yazarın iki cepheli uslûbundan (trajedi-mizah) uzaklaşılmamıştır. Konu gene, yazarın rahat drama çıkarttığı XIX. yüzyıldan - XX. Yüzyıla geçiş döneminde kırsalda bir çiftlik yaşantısı ile ilgilidir. 1898’de küçük taşra tiyatrolarında sahnelenen oyun büyük kent prömiyerini 7.Kasım.1899’da Moskova Sanat tiyatrosunda gerçekleştirdi. Konunun egemen karakteri olan Astrov rôlünü Konstantin Stanislavsky, Yelena’yı, Çehov’un henüz nikâhlanmadığı Olga Knipper aldı. Oyundaki bazı kusurlar eleştirmenlerce hoş görülmüş; zaman içinde de ıslah edilmiş; “Vanya Dayı” bu tiyatronun repertuarına devamlı girmiştir. Bu oyunda Çehov objektifini gene düş kırıklığına uğramış, yaşamları ziyan olmuş insancıklara çevirmektedir. Yazarın karakterleri, aradaki büyük yaş farkına karşın çok yakın arkadaşlık kurduğu Tolstoy’un romanlarındaki bahtsız ailelere benzer; Rusçada melankolik ve alaca karanlık ortama “nastroenie” dendiği için böyle bahtsız kişi ve ailelerin betimlendiği yazın türü de bu isimle nitelenir.

“Vanya Dayı”nın Moskova Sanat Tiyatrosunda 1899 yılındaki performasından ilk perde.

Yaşı ilerlemiş, hastalıklı, çevresi ile ilişki kurmaktan kaçınan emekli profesör Serebryakov ikinci eşi ile, sakin bir süre geçirmek üzere vefat etmiş ilk karısından miras kalan ve halen eski kayın biraderi Vanya ile Vanya’nın ihtiyar anası Maria, yeğeni Sonya’nın (Serebryakov’un kızı) yaşamakda oldukları çiftlik evine gelirler. Vanya çiftliğin yönetimini büyük bir sadakatle yürüten, profesörü çok sayan ve kazanç hesabını kuruşuna kadar veren çok dürüst bir kişidir. Fakat kırsal yaşamın getirdiği bunalımdan onun güzel karısı Yelena’ya umutsuzca aşık olur. Yelena ise, gücü kalmamış profesörün ilgisizliğinden aile dostu çevreci doktor Astrov’a ilgi duymuştur. Sonya da Astrov’a aşıktır. Çiftliğe gelmesi ile oradaki genel yaşam düzeninin bozulmasına neden olan profesörün çiftliği satma kararı Vanyayı çılgına döndürecektir. Sonunda Profesör ve eşi Yelena’nın çiftlikten ayrılması ile Vanya ve yeğeni Sonya, sınıfsal çelişkilerin uzağında kalsalar da kırsal yaşamın hüznüne yeniden katlanırlar.

Çehov, 1900’de Leo Tolstoy’la Yalta’da

Oyunun dünyadaki büyük film ve tiyatro uyarlamalarında Dr. Astrov rôlünü genelde ABD’de Franchot Tone, Laurence Olivier, Rus Sergei Bondarçuk gibi kalburüstü aktör ve yönetmenler canlandırmıştır. Türkçeye ilk kez (gene Rusyadan Sovyet Devrimi sırasında ailesi ile birlikde kaçan Gaffar Güney ve yeni dille Ataol Behramoğlu tarafından kazandırılan bu oyun karakterleri şunlardır: Aleksandr Vladimioviç Serebryakov, yıllar yılı karısının gerek sağlığında gerek vefatından sonra (Vanya ve Sonya tarafından işletilen) çiftliğinin iradı ile geçinmiş profesör. Helena Andreyevna Serebryakova, Profesörün 27 yaşındaki genç ve güzel ikinci eşi. Sofia Aleksandrovna Serebryakova (Sonya) Profesörün ilk evliliğinden ola kızı, Vanya’nın yeğeni Maria Vasilyevna Voynitskaya bir belediye encümeni üyesinin dul karısı, Vanyanın annesi. Ivan Petroviç Voynitsky (Vanya Dayı) Marianın oğlu, Sonyanın dayısı. 47 yaşında. Mihail Lvoviç Astrov, olgun yaşta bir taşra doktoru; çok duyarlı bir çevreci. Ilya Ilyiç Telegin, fakir düşmüş bir toprak sahibi olup Vanyaları malikânesine kapılanmıştır. Çiçek bozuğu olduğundan “gözleme” diye anılır. Marina Timofeevna, ihtiyar bakıcı ve bir işçi.

Birinci perde, malikânenin bahçesinde doktor Mihail Lvoviç Astrov ile yaşlı bakıcı Marinanın tartışması ile açılır. Marina Timofeevna, Astrov’u çocuk kalmakla suçlamakda, Astrov ise bir köy doktoru olarak yaşamanın çekilir bir şey olnadığını söylemektedir. Sahneye esneyerek Vanya girer; üçü birden profesörün ve eşi Yelena’nın gelişi ile bütün düzenlerinin alt üst olduğundan şikâyet ederler. Onlar söyleşirlerken Serebryakov , Yelena, Sonya ve Telegin’in bir gezintiden dönmekde olduklarını görürler. Vanya, profesörün şişinip durmasına rağmen bir şey becerememesini telmih ederek ona “okumuş ihtiyar kuru çiroz” sıfatını yakıştırmıştır. Mariya Vasilyevna oğlunun bu aşağılayıcı yorumlarına karşı çıkarak profesörün saygın bir kişilik olduğunu ileri sürer. Vanya ise Yelena’nın güzelliğine rağmen Serebryakov gibi yaşlı bir adama sadakat göstermesine hayranlığını ifade eder. Astrov bir hastasına bakmak üzere ayrılacağı için izin ister; fakat gitmeden, çok duyarlık gösterdiği ormanların korunması konusunda bir diskur çeker. Perde kapanmadan önce Yelena ile yalnız kalan Vanya ona aşkını ilân eder, fakat kadın buna çok kızar.

Çehov eşi Olga ile son günlerinde

II. perdede akşam yemeğinden sonra dağılmış sofra görüntüsü gelir. Geç vakit yatağa gitmekte olan Serebryakov göğüs ağrısından ve ile yaşından şikâyet etmektedir. Sonya onu muayene etmesi için Dr. Astrov’u göndermiştir. Ama hoca onu görmek istemez. Uykuya vardıkdan sonra Vanya ve Yelena yürüyüşe çıkarlar. Kadın evdeki ahenksizlikten; Vanya ise umutlarının kırılmış olmasından yakınır. Gençlğini boş yere harcadığını, hele Yelena’nın aşkını reddetmesi ile tümden yıkıldığını söyler. Kadın bu sözleri dinlemeyi istemez. Yalnız kaldığında Vanya, neden on yıl önce ilk tanıdığında bekâr olan Yelena’ya aşık olmadığını ve evlenmediğini düşünmektedir. Sonya onu çok içtiği için azarlar. Astrov da içkili dönmüş; Sonya ile evin boğucu ortamı hakkında söyleşiye girişmişlerdir. Ona göre Serebryakov çetin bir karakter, Vanya sıkıntılı, vehimli bir adam’dır. Yelena ise cazibeli fakat tembel ve amaçsız bir kişiliktir. Kendisinin de çok uzun zamandan beri kâlbinin boş kaldığına esef ettiğini söyler. Sonya ona içkiyi bırakması; kendini harap etmemesi için yalvarır. Bu muhverenin sonunda Sonyanın doktora aşık olduğu fakat Astrov’un bunun farkında olmadığı anlaşılacaktır. Doktor ayrıldıktan sonra Yelena sahneye girerek, Sonya’ya aralarında geçen uzun kavga döneminin artık sona ermesi gerektiğini söyler, dostluk elini uzatır. Bu arada onun babası ile evlenmesinin bir hata olduğunu itiraf eder; Sonya da doktorun erdemlerinden söz ederek dertleşirler. Canı piyano çalmak isteyen Yelena, Sonyayı aracı olarak Profesöre yollar. Alınan olumsuz yanıt evdeki atmosferi yeniden ağırlaştırır.

III. perdede Vanya, Sonya ve Yelena oturma odasında Serebryakov’un gelmesini beklemektedirler. Sonya Yelena’ya Astrov’u altı yıldan beri sevdiği hâlde güzel olmadığından olacak adamın kendisi ile ilgilenmediğinden yakınır. Yelena gönüllü olarak bu konuda Astrov’un da görüşünü alacağını söyler. Sonya buna sevinir ama düş kırıklığına uğrayabileceğinden de kaygı duyar. Yelena’nın Sonya hakkında nasıl bir duyguya sahip olduğunu sorduğu Astrov’dan hiç bir duygu taşımadığı yanıtını aldığı gibi bu mahrem görüşmeyi fırsat bilen doktor asıl onu sevdiğini söyler ve Yelenayı öper. Bu öpüşmeye Vanya tanık olmuştur. Zihni karışan Yelena artık çiftlikden ayrılmaları için Serebryakov’u ikna etmesini Vanya’dan rica eder. Bu konuda Serebryakov kararını bildirmeden önce Yelena Sonyaya Astrov’un gerçek duygusunu açıklar. Serebryakov, ailenin parasal sıkıntısına karşı malikâneyi satıp hasılarını yüksek faizli tahvillere yatırma yolundaki fikrini açıklar. Kendisi ve Yelena için Finlandiya’da bir villa almayı umut etmektedir. Vanya, öfke içinde, kendisinin, anasının ve Sonya’nın nerede yaşayacaklarını sorar. Malikânenin doğrudan doğruya Sonyaya ait olduğunu, borç yüzünden bu mülkün ziyan edilmemesi gerektiğini savunur. Şiddetli bir gazap içinde, profesörü beceriksizliği yüzünden çiftlikteki yönetimi berbat ettiğini; kendisini de bu çiftlikte kalmağa mahkûm ederek geleceğini tıkadığını haykırır. Hızını alamayıp anasına da bağrır. Maria oğlunu teskin edeceğine profesörü kulak verip onun yolundan gitmesini öğütler. Sefrebryakov da mütekabilen Vanya’ya hakaret edip odadan çıkar. Yelena artık mutlaka köyden ayrılma gerektiğini söyler. Sonya babasına Vanyayı hoş görmesi için yalvarır. Sahne dışından bir silah patlaması duyulur; Vanya elinde bir tabanca Serebryakov’u kovalamaktadır.

IV. perdede, bu olayın bir kaç saat sonrası, Marina ve Telegin’in yün eğirirken Serebryakov ve Yelena’nın gidiş hazırlıklarını tartıştıkları görülür. Vanya ve Astrov sahneye girerler. Astrov, bu yörede sadece kendisinin ve Vanya’nın seçkin ve kültürlü kişiler olduklarını; son on yıl içinde dar kafalı bir ortamda yaşamlarını ziyan ettiklerini ileri sürer. Vanya, intihar amacı ile, Astrov’dan küçük bir şişe morfin çalmıştır. Bunun farkına varan Sonya ve Astrov morfini iade etmesi içi yalvarırlar. Vanya da şişeyi geri vermek zorunda kalır.

Yelena ve Serebryakov herkese veda etmeğe başladıklarında Yelena özel olarak Astrov’a iyi şanslar diler; aslında onunla birilikte olsaydı mutluluğa ereceğini itiraf eder; onunla kucaklaşır ve bir kalemini anı olarak alır. Serebryakov ile Vanya da aralarında geçenlerden pişmanlıklarını dile getirerek barış görüş olurlar. Yolcular evi terkettikden sonra Sonya ve Vanya fatura ödemelerini gözden geçirirler. Maria bir şeyler okur. Marina örgüleri ile meşgûldür. Vanya, bu hayatın dayanılmaz olduğunu söyler ve kâlbinin ağırlaştığından şikâyetçi olur. Oyun Sonya’nın şu yanıtları ile sonlanır:

“Ne yapabiliriz ki? Hayatımızı yaşamayı sürdüreceğiz. Evet yaşayacağız, Vanya Dayı. Daha önümüzdeki uzun bir süreci, sayısız günleri, aralardaki uzun karanlık gecelerle birlikte yaşayacağız. Kaderin bize dayattığı çilelere sabırla tahammül edeceğiz. Başkaları için dinlenmeksizin çalışacağız. Hem şimdi hem de ihtiyarladığımızda; son saatimiz geldiğinde de onu da boynumuz bükük karşılayacağız; ve ancak orada, kabrimizin ötesinde, ızdırap çektiğimizi ve ağladığımızı, hayatımızın çok acı geçtiğini söyleyerek Tanrıdan merhamet dileyeceğiz. Ah, işte o zaman, sevgili Dayıcığım, parlak ve güzel bir yaşamın önümüze çıktığını; elem ve kederin gerimizde kaldığını görerek neşemize, sıcak bir tebessüme, huzura kavuşabileceğiz. Benim buna inancım var, Dayı; ateşli, tutkulu bir inanç. (Sonya burada dayısının önünde diz çöker; başını onun avuçlarına koyar; yorgun bir sesle devam eder) Huzura kavuşacağız. (Telegin yumuşak tınılarla gitarını çalar) Huzura kavuşacağız. Meleklerin seslerini duyacağız. Cennetin bir mücevher gibi parıldadığına tanık olacağız. Şer ve ızdırabın, evreni kucaklamış büyük sevecenlik halesinin içinde kayıp gittiğini göreceğiz. Hayatımız bir okşama gibi barışçıl, yumuşak ve tatlı olacak. İnanıyorum buna, inanıyorum. (Gözyaşlarını siler) Benim zavallı, zavallı Vanya Dayım, ağlıyorsun! Mutluluğun ne olduğunu hiç bilmedin. Ama bekle. Vanya Dayı, bekle! Huzura kavuşacağız. (Onu kucaklar). Huzura kavuşacağız. (Bahçede bekçinin ayak sesleri duyulur. Telegin gitarını alçak sesle çalmayı sürdürür. Bayan Voinitskaya elindeki derginin kenarına bir not düşer. Marina çorap örer) Huzura kavuşacağız.
 

Çehov’un Taganrog’da doğduğu ev
Taganrog’da 150. Doğum günü kutlamaları

 

Yayın Tarihi : 28 Eylül 2012 Cuma 10:16:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?