2
Haziran
2024
Pazar
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (83)

Boris Leonodoviç Pasternak II.

Doktor Jivago” romanı

Doktor Jivago romanının ilk baskısı. Milano, 1957, İtalyanca

Moskova’da sekreterliğini yapan sevgilisi Olga Ivinskaya ile Peredelkino’daki daçasındaki eşi Zinaida arasında açmazda olan Pasternak’ın kendi yaşamından ilhamını aldığı romanda baş karakter Yuri Jivago’nun eşi Tonya ve sevgilisi Lara arasındaki üçlü gönül fırtınası odağındaki öykü, aslında Rusya tarihinin en büyük kargaşa döneminin resmini verme amacını taşıdığından bu çok önemli leitmotiv’le işlenmektedir. Özeti romanın ön planda yer alan tüm diğer karakterlerinin tanıtımına başlamakla daha anlaşılabilir kılacağımızı sanıyoruz:

Yuri Andreyeviç Jivago – Romana adını veren baş kahraman. Bir zamanlar çok varlıklı iken alkolik olup intihar eder Andrey Jivago’nun oğlu. Anasının da ölümünden sonra Yurinin bakımını dayısı Kolya üstlendi. Doktorluk mesleğini seçen ve şiir ve yazarlıkdan da zevk alan Jivago I. Dünya Savaşında Ordu hekimliği görevini aldı. Talebeliğinde tanıştığı Tonya ile evlendi; çiftin iki çocuğu oldu. Fakat askerî hastanede çalışırken tanıştığı Lara’ya aşık oldu. Marya Nilolayevna Jivago - Yuri’nin çocukken yitirdiği annesi. Nikolay Nikolayeviç Vedenyapin (Kolya) – Yuri’nin İsviçrede yerleşmiş ünlü bir yazar olan fakat sonradan Rusyaya dönen dayısı. Niki Dudorov – Yuri’nin çlocukluk arkadaşı. Mişa Gordon – 11 yaşında iken Yurinin babası Büyük jivago’nun intiharın gören Yahudi arkadaşı. Aleksandr Aleksandroviç Gromeiko – Tonya’nın babası ve Yurinin varlıklı arkadaşı. Anna Ivanovna Gromeiko (kızlık soyadı Krueger) - Tonyanın annesi, Varyniko’da zengin bir toprak ağasının kızı. Antonina (Tonya) Aleksandrovna Gromeiko - Yurinin eşi. Amelia Karlovna Guichard – Belçikalı bir mühendisin dul eşi; Moskovada kızı Lara ve oğlu Rodyanın yanına yerleşmiş. Larissa (Lara) Fyodorovna Guichard (sonradan Antipova) – Amelianın kızı, Yurinin sevgilisi; çocukluk aşığı Paşa Antipov ile evlenip onunla birlikde Yuryatin’e yerleşmiş; Katya adında bir kızı var. Rodyon (Rodya) Fyodoroviç Guichard – Laranın erkek kardeşi; askerî akademide okumuş.Viktor Ippolitoviç Komarovsky – Büyük Jivago’nun intiharına etken olmuş bir avukat; Amelia Karlovna’nın müteveffa eşine sadakatsizliğini desteklemiş; Lara’yı taciz etmekte... Pavel Pavloviç Antipov (ya da Stelnikov)- Bir demiryolu işçisinin oğlu; Lara ile evlenip Urallara okul öğretmenliği yapmak üzere giderler. Pavel askere alınır; esir düşer; haber alınmayınca öldüğü sanılır; fakat takma Stelnikov adı ile geri döner. Iosip (Yusupka) Gimazetdinoviç Galiullin – O da bir demiryolu işçisi oğlu; Beyaz Orduya katılır. Anfim Yefimoviç Samdevyatov – Jivagolara Varyniko’da iken yardım eden bir devrimci. Aversius Mikulitsin – Smolensk bölgesinde, Moskovaya 230 km. uzaklıkdaki Varyniko dinlence yerleşkesinin Sovyet Yöneticisi; Pasternak burayı knedi daçasının bulunduğu Peredelkino gibi tarif etmiştir. Liberius Aversieviç Mikulitsin – Mikulitsin’in oğlu ve partisan birliğinin önderi. Kuprik Tiverzin – Eski bir demiryolu işçileri grevini düzenlemiş Kızıl Ordu şeflerinden. Kologrigov ailesi: Lavrenti Kologrigov – zengin bir ipek taciri; Nadya Kologrigova- Kologrigov’un karısı; kızları Lipa okuldan mezun oluncaya kadar Lara’nın özel eğitiminde yetişmiştir.

Romanın Özeti:

Roman 1903 yılında vefat etmiş Marya Nikolaevna Jivago’nun Rus Ortodokslarının ‘panikida’ dedikleri cenaze töreni ile açılır. Yuri’nin bakımını eski bir ortodoks papazı ve filozof olan dayısı üstlenir. Zira aile servetini yıllar önce ölmüş babası Andrey sefahat ve içki âlemlerinde eritmiş, geri kalanı da, hem Çarlık Devleti hem Marksist muhaliflerin önder simaları ile çirkin ilişkileri olan dessas avukat Viktor Komarovsky’nin düzenbazlığı ile tüketilmiştir. Birlikde yaptıkları bir tren seyahatinde Andrey avukatın kendisine oynadığı oyunları farkına varmış; kavga etmişler ama umudunu yitiren Andrey trenden atlayarak intihar etmiştir. Yuri, dayısının ‘toprak reformu” ile ilgili bir kitap çalışması yapmakda olduğu Duplyanka malikânesine yerleşir.

Rod Steiger ve Omar Sharif “Dr. Jivago” filminde Komarovsky ve Jivago rôlünde

1904’de başlayan Rus-Japon Savaşı sırasında bir Belçikalı mühendisten dul kalan Rus uyrukluğunu almış bir Fransız hanım Amelia Karlovna Guichard Urallardan Moskova’ya göçer; Komarovsky’nin teşviki ile oğlu Rodyon’u askerî okula yazdırır. Kızı Lara’yı da kız lisesine verir. Kendisi de Moskova’nın işçi muhitinde bir terzi dükkânı açar. Komarovsky ona aşıkmış görünmesine karşın Lara’ya da sarkar. Lara annesine yaptıklarından Komarovsky’e çok içerlemesine rağmen onu kadınlığını kullanarak mat etmeye çalışır. Zamanla Komarovsky bir pişmanlık ruh hâline girer; yaptıklarından utanç duymaya başlamıştır. Lara’ya evlenme teklif eder. Lara buna çok tepki gösterir. Kızı ile komarovsky arasında bir şeyler döndüğünü hisseden Amelia zehir içerek intihara teşebbüs eder. Tıp talebesi olan Jivago, babasının intiharına tanık olmuş sınıf arkadaşı Mişa Gordon ve başka bir doktorla müdahale edip Amelia’nın hayatını kurtarırlar. Komarovsky’nin elinden kurtulduğunu sanan Lara üç yıl boyunca, Marksist sempatizanı olan varlıklı bir ipek taciri Lavrenti Kologrigov’un çocuklarına mürebbiyelik ederek geçinir.

Kardeşi Rodyon Lara’ya zimmetine geçirip kumarda yitirdiği ve 700 rubleyi ödemesi için o mikdarda Komarovsky’den borç almasını rice eder. Çok öfkelenen Lara parayı Kologrigov’dan temin eder ve ondan sonra kardeşi ile bağını koparır. Çocuklar mezun oldukdan sonra Kologrigovların yanlarından ayrılan Lara, yaşamını Komarovsky’nin ziyan ettiğini düşünerek onun bulunduğu bir Yılbaşı Partisine gidip onu tabanca ile vurmaya kalkışır. Fakat hedef şaşırak Çarın bir Baş savcısını yaralar. Komarovsky siyasal nüfuzunu kallanarak onu adlî takipden kurtarır. Yuri Savcının yarasını tedavi ederken analığı Anna Gromeiko’nun vefatını öğrenir. Annanın cenaze töreninden sonra Yuri kardeşi kabûl edilebilecek Tonya Gromeiko ile nişanlanır. Lara da bu arada, bir Bolşevik sempatizanı Paşa Antipov ile evlenir. Antipovlar öğretmenlik yapmaya Urallara giderler. Komarovsky buna çok üzülmüştür.

Omar Sharif ve Julie Christie, jivago ve Lara rôlünde

1914’de Rusya İmparatorluğu Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna karşı savaş ilân eder. Lara’yı çok sevmesine karşın Paşa bir bunalım hissettiği için Orduya gönüllü katılarak savaşmayı tercih eder. Savaşda gözden kaybolur; aslında, Avusturyalılara tutsak düşmüştür. Savaş esirleri kampından kaçtıkdan sonra gizlice Kızıl Orduya katılır. Orada sivrilerek, karşı siperlerde korku saldığı için “General Strelnikov” (G.Keskin nişancı) takma adını alır. Lara kocasını bulma umudu ile, kızları Katya’yı Urallardaki doğum yeri Yuryatinde bırakarak, savaş alanında hemşirelik görevi alır. Jivago karısının ilk çocuğu Saşa’yı doğurmasına rağmen 1915’de ordu hizmetine alınır. Küçük bir kasaba yanındaki sahra hastanesinde, daha önce bir iki defa gördüğü Lara ile karşılaşır.

Savaş Rus ordularının aleyhine gelişmektedir. 1917 Şubatı devrimi yapılıp Çar tahttan indirildiği sıralarda Jivago Laraya aşık olmuştur. Ekim Devrimi sonrası İç savaş çıkınca Yuri Moskovaya karısının yanına gider. Fakat Bolşeviklerin, evini yoksul bir halk kalabalığı ile doldurduğunu görür; aç ve zor durumda kalır ve ailesi ile Tonyanın büyük babasının Ural Dağlarındaki Varykino malikânesine kaçar. Bu seyahatleri sırasında rastladıkları General Strelnikov, ona Lara’nın Yuryatindeki kızının yanına gittiğini söyler. Yuri kendi malikânelerinin yakınındaki Yuryatin’deki kitaplıkda incelemeler yaparken Lara’yı görür; iki ayı birlikde geçirirler.

Tom Courtney, General Strelnikov rôlünde

Fakat bu gizli aşk Yuriyi vicdanını sorgulamaya sevkeder Lara ile ilişkisini kesip karısına durumu bildirir. Malikâneye dönüş sırasında ellerine düştüğü “Orman Kardeşliği” adındaki bir partizan grubu onu Kızıl Ordu hesabına askerî doktor kaydeder. Bu gerilla grubunun lideri Liberius ona durmadan komünizm propogandası yapar. Bu kokain müptelası herifden canı sıklan Yuri kaçmanın yolunu bulur. Laranın kocası Paşa gene o havalide Kızıl Ordu liderlerinden olmuştur ama, o sıralarda üstünlüğü ele geçiren Beyaz Ordu tarafından takibe alınmıştır. Sovyetlerin Sibiryadaki kukla devleti “Uzak Doğu Cumhuriyeti” için kendine Adalet Bakanlığı tayini çıkaran Komarovsky de Urallara gelip onu kaçması için ikaz eder. Lara’yı gene bulan Yuri’nin de Sovyet toprakları dışına kaçmasını teklif eder.

Yuri’nin aile efradı Paris’e sığınmıştır; onun da kendilerine katılması için fırsat aramaktadırlar Fakat o da Antipov’u bulmayı ümit eden Lara da oralardan ayrılmayı reddederler. Komarovsky Antipov’un öldüğünü; Lara’nın ülke dışına çıkabilmesi için Sovyet Devlet Güvenlik Kurumu olan ÇEKA’yı ikna edebileceğini söyler; Yuri’yi de Batıya ailesinin yanına gitmesini teklif eder. Yuri Laranın onunla birlikde gitmesini uygun görür; işlerini toparladıkdan sonra yanına geleceğini söyler. Onlar ayrıldıkdan sonra takip edilmekde olan Paşa Lara’yı bulmak için döner. Fakat bulamayınca ve ülkenin bir batağa sokulmasındaki katkısından pişmanlık duyarak intihar eder. Ertesi gün Yuri onun cesedini bulacaktır.

Moskova’ya döndükden sonra Jivago’nun sağlığı bozulur; orada birlikde yaşadığı bir kadından iki çocuğu olur. Kendini yazarlığa ve şiire verir. Fakat erken ölümü bir eser bırakmaya müsaade etmiyecektir. Lara Yurinin cenaze törenine katılmak için Rusyaya döner. Yuri’nin NKVD’de görevli ağabeyi Yevgraf Jivago’dan, Yuri’den olan kızı ile ilgilenmesi için ricada bulunur. Sonradan, Stalin’in “Büyük Tasfiye”si sırasında tutuklanıp bir Gulag’da yaşamını yitirecektir.

Sir Alec Guiness ve Rita Tushingham, filmde Yevgraf Jivago’yu ve Tanya’yı canlandırıyorlar

II. Dünya Savaşı sırasında, Jivago’nun eski dostları Nika Dudorov ve Mişa Gordon karşılaşırlar. Söyleşi esnasında, İç Savaş yetimlerinden Tanya Komarovskaya adında bir çamaşırcının hem Yuri’ye hem Lara’ya çok benzediği konuşulur. Daha sonra da Yuri jivago’nun şiirlerinin ilk baskısına rastlarlar.

Çeşitli dallarda 7 Oscar ödülü alan 1962 çekimi “Lawrence of Arabia” filminin rejisörü David Lean yönetiminde 1965 yılında sinema versiyonu yapılan bu roman, bu filmle daha da büyük ün kazanmış; fon müziiği diğeri gibi aynı Fransız besteci Maurice Jarre tarafından bestelen film aynı başarıyı göstererek aday olduğu on daldaki Oscar adaylığından “en iyi uyarlama senaryo”, “en iyi görüntü yönetmeni”, “en iyi sanat yönetmeni”, “en iyi kostüm” ve “en iyi orijinal şarkı” dallarında beşini kazanmıştı.

Nefis bir dönem draması olduğu kuşku götürmez romanın “Nobel Edebiyat Ödülü” kazanmasında ise Batı ile Sovyetler arasındaki “Soğuk Savaş”ın rôl oynadığında gene kuşku bulunmamaktadır. Nitekim, Pasternak da, Nobel Kuruluna yazdığı bu ödülü kabûl edemiyeceğine dair özür mektubunda bu etkene de dürüst bir şekilde değinmiş; o yıl Nobeline, o zamana kadar tüm Dünyanın tanımış olduğu İtalyan ozan ve yazarı Alberto Moravia’nın lâyık olduğunu vurgulamıştı.

Osip Emilyeviç Mandelştam

Osip E. Mandelştam

Can dostu Pasternak’ın tüm çabalarına karşın 27.Aralık.1938’deki hazin akıbetinden kurtaramadığına değindiğimiz Mandelştam’ı da kısaca tanıtalım. Mandelştam, 15.Ocak.1891’de, Polonyanın o tarihde Rusya İmparatorluğuna bağlı olan bölümünde, Varşovada doğmuş bir ozan ve denemecidir. Varlıklı bir Polonya Yahudisi deri taciri aileden olan Mandelştam, St. Petersburg’un Vladimir Nabokov ve bir çok başka önemli simaların mezun olduğu Tenişevsky Okulunda yetişti. 1908’de, edebiyat ve felsefe öğrenimi yapmak üzere Paris’deki Sorbonne Üniversitesine girdi. Bir yıl sonra, Yahudilerin kabûl edilmedikleri Almanya’daki Heidelberg Üniversitesine tranfer olmak için “Metodist” mezhebine geçti. Buna karşın resmî bir diplomaya sahip olamadı. 1905’de Nikolay Gumilyov ve Sergey Gorodetsky’nin kurdukları “Tsek Poetov-Şairler Loncası”na katılıp “simgeciliğin”evrimleşmiş bir türü olan ve Dünya kültürüne duyulan özlemi ifade ettiği için seçtiğini söylediği “Akmeist” akımın “Akmeizmin Sabahı” başlıklı manifestosunu kaleme aldı. Bu akım çerçevesinde, 1913’de “Taş” şiir kolleksiyonunu yayınladı. Ozan Anna Ahmatova’ya aşık olduğu; fakat Ahmatovanın onunla arkadaşlık ilişkisi dışına çıkma niyeti olmadığı söylenir. Mandelştam 1922’de Kiev’de Nadejda Hazina ile evlendi. İkinci şiir kitabı “Tristia” Berlinde basıldı. Şiir yayınlaması engellenince yıllarca denemeler, eleştiriler ve “Zamanın Gürültüsü” başlığı ile topladığı anı öykülerine yoğunlaştı. Bu kitabı yeni yazdığı “Mısır Pulu” adlı öyküyü de ekleyerek o isimde yeniden yayınladı.

Mandelştam’ı 1938’de ikinci tutuklanması ile ilgili NKVD fotoğrafı

Altı yıl boyunca 19 kitaplık çeviri yaptı. Bir gazetede muhabir olarak çalıştı. 1933’de “Stalin Epigramı” adlı nükteli şiiri başına dert açtı. Karısı ile birlikde Çerdin kasabasına sürüldü. İntihar girişiminden sonra eşi ile birlikde Voronej’de kalmasına izin verildi. “Meçhûl Asker Üzerine Dizeler” şiirini de içeren “Voronej Notları” başlıklı şiir kitabı yazdı. Stalini de övdüğü şiirler oldu ise de genel tutumu onu Pasternak bölümünde anlattığımız akıbetine sürükledi.

Şiirlerinden vereceğimiz örnek “Dehşet Veren Bir Yükseklikde Dolaşan Işık” olacak:

Dehşet veren bir yükseklikde dolaşan bir ışık,
fakat onun gibi, feryat ederek göz kırpan bir yıldız,
saydam, gezinip duran bir yıldız var mı?
Kardeşin, Petropolis *(1) ölüyor,
Dünyevî hayâllerin görüldüğü fakat dehşet veren bir yükseklikde,
Ve yeşil bir yıldız haykırıyor.
Ah yıldız, eğer sen su ve ışığın kardeşi isen
Kardeşin Petropolis’in öldüğünü bilesin.
Dehşet verici bir yükseklikde devâsâ bir gemi
Sanki bulutları açarak kanat çırpıp uçyor
Sımsıcak bir yoksulluk içindeki Yeşil yıldıza,
Kardeşin, Petropolis ölüyor.
Kara Neva Irmağı’nın fışırtısı üzerinde saydam bir kaynak boşalıyor.
Ölmezlik mumu eriyor.
Ah, sen yıldızsan eğer- Petropolis kentine aitsin,
Kardeşin Petropolis ölüyor.

*(1)Petrópolis: Brezilyanın Rio de Janeiro eyaletinde bir kent. Brezilya İmparatoru II. Pedro’nun koruması altındaki Bavyeralı göçmenler tarafından kuruldu; bu imparatorun adını aldı. Aynı zamanda “Taş Kent” anlamına gelir. Ozan dünyevî gerçeklerle hayâllerin birleştiği sınırın allegorisini yapıyor.
 

Yayın Tarihi : 24 Ocak 2013 Perşembe 11:27:13
Güncelleme :24 Ocak 2013 Perşembe 11:38:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?