Mardin'de bulunan Türk Eğitim - Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, YÖK ve hükümet arasındaki çekişmeye tepki göstererek, "YÖK ve hükümet, kısır bir döngü içerisindedir" dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yeni yapılanma çalışmalarına giren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, Siirt ve Batman'dan sonra Mardin'e geldi. Mardin ziyaretinde sabah kahvaltısında basın mensuplarıyla bir araya gelen Genel Başkan Özcan, sendikalaşmanın eğitim çalışanlarının geleceğinde büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, üye olmayan bütün eğitim çalışanlarını Türk Eğitim - Sen çatısı altında buluşmaya davet etti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulamalarını yanlış ve hukuksuz olduğu iddiasıyla eleştiren Özcan, son günlerde gerçekleştirilen "zorla alan değişikliği" uygulamasını da kınadı.

Özcan, okul açılışını yapmak üzere Mardin'e gelen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'ten bölgeye öncelik vermesini isteyerek YÖK ve hükümete eleştirilerde bulundu. YÖK ve hükümet arasındaki tartışmada, 2 tarafın kabul edilemez gerekçeleri ortaya sürdüklerini iddia eden Özcan, "YÖK'ten, kurulduğu günden beri hiç kimse memnun olmamıştır. Çünkü YÖK'te bütün yetkiler tamamen tepede, belli noktalarda toplanmış; orası adeta bir dükalık olarak idare edilmeye çalışılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir sistemle kurulan YÖK'teki yetkilerin paylaşımına gidilerek, bir koordinasyon merkezi haline getirilmesi gerekmektedir. YÖK, kendi çalışanlarına bile büyük bir ayrımcılık yapmaktadır. Ancak bunlar yaşanırken, yeni bir yasa ile kamuoyuna gelen hükümet, ne yazık ki bu konuda yeterli hazırlık yaparak mutabakata varılan konuları kamuoyu ile paylaşıp meclise taşıyamamıştır" dedi.

Hükümetin 9 maddelik bir yasa ile meclise geldiğini ve yasaların da YÖK'e ve YÖK'teki eleştirilere cevap veremediğini öne süren Özcan, "Hükümet diyor ki, 'Ben bunu ortaöğretim mantığıyla yönetmek istiyorum. YÖK'te böylesi dükalığımızı kimse ile paylaşmak istemiyoruz.' Kamuoyunun katılımını almak şartıyla bir değişikliğe gidilmelidir. YÖK yasasıyla, üniversitelerimizde yeteri kadar araştırma, planlama, öğretim görevlisi yetiştirme olanağı olmadığı görülmektedir. Demokrasiyi tanımayan bir anlayışla işleyen YÖK'ün, en çok oy alan ile 3 oy alan rektör adaylarından 3 oy alanı seçmesi yanlış, hükümetin YÖK'ü ortaöğretim gibi görmesi de yanlış. Elbette, üniversiteler mali ve idari yönden özerk olmalıdır, ama YÖK değil. Dünyadaki üniversitelerin kuruluşlarıyla bizim üniversiteler arasındaki koordinasyonu sağlama görevi olan YÖK ve hükümet, bakıyoruz, olayı bir kör dövüşüne çevirmek suretiyle adeta, 'Sen büyüksün, ben büyüğüm' yarışı içinde kamuoyunu oyalayan ve rahatsız eden davranışlar sergilemektedir. Bunu kabul edilir bulmuyoruz" şeklinde konuştu.

Özcan, YÖK ile hükümet arasında tartışma konusu olan YÖK yasası için 2 tane yasa tasarısıyla öneride bulunduklarına dikkat çekerek izlenimlerinden yola çıkarak, bölgedeki eğitimin büyük bir sıkıntı içinde olduğunu sözlerine ekledi.

Yayın Tarihi : 8 Aralık 2005 Perşembe 16:00:39

Güncelleme :8 Aralık 2005 Perşembe 16:06:31