30
Nisan
2024
Salı
YAŞAM

Mağdur vatandaşa Valilikten destek

TBMM eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan'ın 1991 yılında Antalya'da otomobiliyle çarptığı ve tedavi sözü verdiği Emin Ayık, halk gününe gelerek yardım istedi. Geçirdiği kaza sonucu ayağının sakat kaldığını belirten Ayık, yaşamaktan bıktığını ve ölmek istediğini ifade etti.
Sağlığı bozulan ve maddi durumu iyi olmayan Emin Ayık, Şanlıurfa Valiliği'nde yapılan halk günü toplantısına katıldı. Şanlıurfa'nın Bozova İlçesi'nde tek odalı evinde karısı ve 2 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren felçli Emin Ayık, yaklaşık 1 yıl önce Adana'ya giderek bir çadırda yaşamaya çalıştığını söyledi. Mehmet Emin Ayık, Meclis eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan'a ağır suçlamalarda da bulundu. ANAP'lı Korkmazcan'ın 1991 yılında otomobiliyle çarptığı Ayık, kaza sonrası Korkmazcan'ın tedavisini yaptıracağı ve ailesiyle çocuklarına bakacağı sözünü verdiğini ileri sürdü. 2000 yılında Bozova Kaymakamlığı'nın 15 milyon lira aylık bağladığını anlatan felçli vatandaş, "2000 yılında 15 milyon lira ile geçim yapıyordum. Sayın bakan bana verilen sözlerin hiçbirisini yerine getirmedi. Ben artık kendi tedavim için para istemiyorum, hiç değilse aileme bakacak imkanı sağlasın. Çünkü bana o zaman, 'Şikayetçi olma, dava açma. Senin bütün masraflarını karşılarım' dedi. Ama sözünde durmadı, beni sakat bıraktı" şeklinde konuştu.


Bacağının gün geçtikçe daha da kötüleştiğini ifade eden Ayık, "Ailem parasızlık yüzünden aç yatıp, aç kalkıyor. Komşuların yardımı ile karnımızı doyurabiliyoruz. Milletin vekili, milletin efradına sahip çıkmadı. Artık ölmek istiyorum. Ölürsem belki çocuklarıma sahip çıkarlar. Adana'da 1 yıl kaldım. Orada çadırda yaşadık. Bize sıcak yemek veriliyordu, çadır hayatı zor olduğu için Şanlıurfa'ya geri geldim" dedi.
Maddi imkansızlıklar yüzünden 17 yaşındaki Ali ile 16 yaşındaki Olga'nın çok zor günler geçirdiğini belirten Emin Ayık'ın dini nikahlı eşi Devlet Türker, "Şanlıurfa'ya geri döndükten sonra halk gününe katıldım. Devletten yardım istedim. Daha önce devletin bakanı bize verdiği sözünü yerine getirmemişti. Doktorlar şimdi de eşimin siroz hastası olduğunu söylüyor. 2 gündür diyalize bağlanmamış. Karnı şişmeye başladı. Neredeyse patlayacak. Halk gününde yardım istedim, yardım talebim kabul edildi. Ayrıca eşimi Ankara'ya tam teşekküllü bir hastaneye gönderecek. Yol masraflarımızı da karşılıyor. Allah valilikten razı olsun" diye konuştu.
Devlet Türker, eşinin diyaliz makinesine bağlanmasından dolayı kollarındaki damarların büyüdüğünü ve patlayacak duruma geldiğini söyledi.

İHA
Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2005 Salı 14:14:58
Güncelleme :3 Temmuz 2008 Perşembe 13:41:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?