AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin başkanlığındaki töre ve namus cinayetleriyle kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu üyeleri, bugün öğlen karayoluyla Diyarbakır'dan Şanlıurfa'ya geldi. Komisyon üyesi 8 milletvekili, Şanlıurfa Valisi Şemsettin Uzun'u makamında ziyaret etti.

Geliş nedenleriyle ilgili basın mensuplarına açıklama yapan Komisyon Başkanı AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, töre ve namus cinayetlerini araştırmak üzere Şanlıurfa'ya geldiklerini ifade ederek, AK Parti ve CHP'den oluşan 8 milletvekiliyle birlikte Şanlıurfa'da çalışmalara başladığını söyledi.

Komisyon Başkanı Fatma Şahin, komisyonun en büyük sıkıntılarından birisinin töre ve namus cinayetinin farklı algılanması olduğunu belirterek, "Ben siyasetçi olarak başka şekilde algılayabilirim. 10 akademisyene soruyorsun, tanım olarak herbiri kendi bakış açısını tanımlıyor. Ortak tanımı yakaladığımız zaman ortak çözümü bulmayı başaracağız. En ilginç tarafı da üniversitede yapılan ankette, namus kavramının mahalleden mahalleye değiştiğini görüyoruz. Bırakın şehirden şehre değiştiğini, mahalleden mahalleye değiştiğini görüyorsunuz. Namussuzluğun ne olduğunu sorduğunuz zaman karşınıza çok farklı şeyler çıkıyor" dedi.

Diyarbakır'da bir gün önce bir erkeğin imam nikahlı karısının burnunu kestiğini hatırlatan gazeteciye Fatma Şahin, "Burun kesme, namus cinayetinin bir göstergesi oluyor. Hapishaneye gittiği zaman hastane doktorunun söylediği çok önemli bir şey var. 'Gerçek burada dolaşırken ben bir şey çalmadım abi, ben namusumu temizledim' diyor" ifadesini kullandı.

"TEMİZLİK, PİŞMANLIĞA VE YALNIZLIĞA DÖNÜŞÜYOR"
Bu 'temizliğin' arkasından pişmanlığa ve yalnızlığa dönüştüğünü anlatan Şahin, "Hepsinde ortak duygular var. Her şeyin temizlik adına yapıldığını, kirlendiğini ve karıştığını söylüyorlar. Yoğun bir program olduğu için Diyarbakır'da burnu kesilen kadınla görüşemedik" diye konuştu.

"Bizim görevimiz toplumsal konularda araştırma yapmak, daha sonra bunu rapor haline getirerek ilgili bakanlığa ve hükümete sunmaktır" diyen Komisyon Başkanı Fatma Şahin, "Geçen yıl araştırma komisyonu kuruldu ve bu dönemin başında komisyonumuzu çalıştırmaya başladık. İlk 4 haftada 40'a yakın akademik, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ayrıca Bakanlıktaki uzman arkadaşlarımızla bir araya gelerek bir çerçeve çizdik. Son 5 yılı taradığımızda töre ve namus cinayetlerinde kadına ve çocuğa karşı şiddette özellikle birinci derecede İstanbul'un daha sonra Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Van ve Karadeniz'in karşımıza çıktığını gördük. Gideceğimiz illeri de buna göre tespit ettik. İstanbul'da mağdur olan kadınlarla, cezaevindeki erkeklerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, kadın sığınma evleriyle görüştük. Biz raporu yazmadan önce resmi tamamlamak istiyoruz. Herkesin bakış açısını raporumuza yansıtmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Töre ve namus cinayetlerinin çözümü için 4 ana başlık altında incelenmesi gerektiğini ifade eden Şahin, "Birincisi yasamada eksik kalan bir taraf var mı? İkincisi yasaların kağıtta kalmaması. Üçüncüsü şu andaki mevcut yasalarda nerde tıkanmalar var? Dördüncüsü koordinasyonda nerede problem var? Bunları tespit ediyoruz. Töre ve namus cinayetlerinde bizim tespitimize göre en önemli şey zihinsel değişimdir. Bunun için kız çocuklarının mutlaka okula gönderilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu heyeti, öğleden sonra sivil toplum örgütleriyle, resmi kurum ve kuruluş temsilcileriyle Polisevi'nde bir araya geldi.

Yayın Tarihi : 21 Aralık 2005 Çarşamba 17:16:28