Şanlıurfa Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği üyesi Serpil Geyik, geçtiğimiz hafta töre ve namus cinayetlerini incelemek için Şanlıurfa'ya gelen TBMM Töre Cinayetlerini ve Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu üyelerini "Komisyon ve aşiret reisleri kadına yönelik şiddet konusunda aynı zihniyette buluştular" sözleriyle eleştirdi.

Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Eğitim-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Şanlıurfa şubelerinin ortak basın açıklamasını okuyan Yaşamevi Üyesi Serpil Geyik, "TBMM Töre Cinayetlerini Araştırma Komisyonu üyeleri, Polisevi'nde yapılan görüşmelerde aşiret reisleri ve bölgenin ileri gelenleriyle töre cinayetlerinin sebeplerini ve önlenmesi için neler yapılacağını ele aldı. Bu görüşmenin özüne baktığımızda, sorunu çözmek yerine sorunun inkar edildiğini görüyoruz. Heyet başkanı Fatma Şahin'in problemi töre cinayeti şeklinde belirtmesini, var olan feodal yapıyı korumaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bu anlayıştan dolayı sorunun tarafları olarak kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren kadın kurumları yerine aşiret reisleriyle görüşmeyi anlamlı buldular. İlginçtir ki komisyon ve aşiret reisleri kadına yönelik şiddet konusunda aynı zihniyette buluştular" dedi.

Geyik, açıklamasına şöyle devam etti:

"Avrupa'da veya dünyanın diğer ülkelerinde kadın cinayetlerinin yaşandığını belirtmeleri, ülkemizde de yaşanmasının normal olduğunu vurgular nitelikte. Komisyon bölgede görüşmeler yaparak bilinçaltında kamuoyu oluşturmaktan bahsediyor; oysa kamuoyu bilinçle oluşur. Biz problemin çözümünde sivil toplum örgütleri ve kadın kurumlarının görüşmelerine başvurulmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddetin adını koymak sorunu çözmede ilk adımdır. Aksi takdirde feodal yapının ve çağa uygun olmayan yapılanmaların yansıması olan aşiret reisleri ve sadece devlet temsilcileriyle görüşülmesi, çözüme ne kadar uzak olunduğunu gösteriyor. Aşiret törenin kendisidir. Aşiret reisleri ile bu anlamda görüşmek, sivil toplum örgütleriyle görüşmemek, törenin uygulanmasını onaylamak sayılmaz mı? Çünkü töreyi yaratanlar töreyi yaşatmak isterler."

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2005 Pazartesi 17:43:12