1
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Bugünlerde Önemli Bir Görev Bizi Bekliyor...

     Kırşehir artık şöyle bir silkinip, derlenip toparlanmalı, kendine gelmeli… Kendini ve kentini düşünmeli, geleceğini  düşünmeli..  Günbegün yaklaşan yerel seçimlerde kullanacağı oyun ne kadar değerli ve önemli olduğunun hesabını çok çok iyi yapmalı.. Kentinin durumu ortada, iyi görüyorsa, halinden şikâyetçi değilse…  ne diyelim?!..  Ama yaşadığı şehrin yönetimini, gidişatını iyi görmüyorsa,  sebeplerini iyi araştırmalı ve reyini bu açıdan değerlendirerek kullanmalıdır.
 
      Reyinin değerini, nasıl ve niçin kullandığını bilmeden, düşünmeden oy kullanan seçmenlerin kullandığı oyların boş bir kuyuya atılan taşlardan farkı var mıdır acaba!?.. Boş  kuyuya atılan taşlar, kuyuyu doldurmaktan başka ne işe yarar?
 
      Kırşehir seçmeni bu kez  partiyi  pırtıyı şöyle bir kenara bırakmalı, onu daha sonra değerlendirmeli…  Önce adayları terazinin bir kefesine koyup tartıya çekmeli…  Tartı dedikse de, hani, kilo ağırlığının önemini söylemedik… Acaba ben bu adaya reyimi verirsem şu Kırşehir bir düzene girer mi, disipline kavuşur mu? Sayın Mustafa Teke’nin deyişiyle “Körşehir” ya da “Köyşehir”, acaba “Kırşehir” olur mu?
 
      Kimseye taş atmanın, şu şunu yaptı veya yapmadı, bu bunu yaptı veya yapamadı demenin  pek de bir yararı olacağını zannetmiyorum. O iyi yönüyle de, kötü yönüyle de geçmişte kalmıştır. Ama geçmişten de bir ders çıkarmazsak, onu göz önüne almazsak  yine yanılgımız büyük olur, yine yerimizde sayıyoruz, hatta hiçbir ilerleme kaydetmemişiz demektir.
 
      Kırşehir’de çarşı  pazarı, sokak ve caddeleri, mahalleleri gezin… Çarşı pazarda neleri görüyorsunuz, nasıl görüyorsunuz… Sokak ve caddelerde, mahallelerde  neleri görüyorsunuz, nasıl görüyorsunuz… Belediyeye mutlaka bir işiniz düşmüş, görmüşsünüzdür; hiç değilse su borcu ödemişsinizdir… Buraları nasıl gördünüz, neler gördünüz, nelerle karşılaştınız; oradaki çalışanlarla az çok mutlaka muhatap olmuşsunuzdur, davranışlarında hoşluk mu  nahoşluk mu gördünüz.  Hoşluk da, nahoşluk da görmüşseniz  bunun nedenleri  niçinleri düşünüldü mü?
 
      Geçtiğimiz aylarda iki apartman yöneticisinin münakaşasına şahit oldum. Bu yöneticilerden biri oturduğu apartman sakinlerinin şikâyetini diğer komşu apartmanın yöneticisine aktarıyordu. Şikâyetçi olan yönetici, diğer apartmanın kot farkıyla yukarda olmasından dolayı kar ve yağmur sularının kendi apartmanlarının kömürlük ve bodrumlarına girdiğinden bahsediyor, buna bir çare bulmalarını istiyordu. Diğer apartman yöneticisi ise  bir çare bulamayacaklarını söyleyince münakaşa uzadı ve birbirlerine hakarete varan sözler sarfettiler.
 
      Şimdi düşünün, bu iki komşunun aralarının açılmasına sebep olan olayın nereden ve kimden kaynaklandığını… Bu apartmanlar inşa edilip kullanım izni verilirken  ruhsatı veren ilgililer veya yetkililer apartmanların durumunu her yönüyle incelese, düşünse ve kontrol edip eksikliklerini giderdikten sonra oturma iznini verse idiler  bu iki komşunun arası açılır mıydı?
 
      Bu ve benzeri  aksaklıklara, yanlışlıklara, hatalara, görev bilmezliklere, şekli ve yöntemi ne/nasıl olursa olsun görev istismarlarına… daha yüzlerce örnek vermek mümkün.  İşte belediye başkanı ve belediyeciliğin önemi burada… Belediye makamında bir koltuk kapmak önemli değil, bu görevi lâyıkıyla yerine getirebilmektir. Vatandaşın görevi ise  o makama talip olandan daha iyi düşünüp, oy vereceği kişinin o makama yakışır ve lâyık olup olmadığını ince eleyip sık dokuduktan sonra  oyunu  ona göre kullanmaktır.  
 
      Bütün bu soruların cevabını bulan ve bilen bir vatandaş (ya da bir Kırşehirli) oyunu gönül rahatlığıyla istediği adaya kullanabilir; çünkü görevini anlamıştır, bilinçlidir, biliyordur. Bundan sonra tüm vebal ve sorumluluk seçimi kazanıp o koltuğa  oturanındır.  
M. Duran SÖNMEZ
Yayın Tarihi : 17 Mart 2004 Çarşamba 11:23:13
Güncelleme :29 Temmuz 2004 Perşembe 15:26:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?