Gümüşhane İl Müftülüğü tarafından din görevlilerine yönelik, "Atatürk'ün Din Eğitimi ve Din Görevlileri Hakkındaki Görüşleri" konulu konferans düzenlendi. 

İl Halk Eğitim Merkezi salonunda düzenlenen konferansa Gümüşhane Valisi Veysel Dalmaz, İl Özel İdare Genel Sekreteri Hasan Pir, İl Müftüsü Mehmet Cüneyt Kavşut, İl Milli Eğitim Müdürü Durmuş Özdemir, konuşmacı olarak da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün ve ilde görev yapan din görevlileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Gümüşhane İl Müftüsü Mehmet Cüneyt Kavşut açılış konuşmasını yaptı. 

Konferansta konuşan Vali Dalmaz, bu tür konferansların yapılmasının yaralı olacağını belirterek, "Kurtuluşumuzun mimarı büyük önder Atatürk ile ilgili eskiden beri ön yargılarla hareket edilmesi sonucunda din karşıtı gösterme gibi bazı cereyanlar maalesef oluyor. Bütün bu ön yargıları bırakarak gerçeklerle yüz yüze olma Türk insanının bir hakkıdır. Bu hakkın verilmesi ve insanlara anlatılması da son derece önemlidir. Bu anlamda bu tür bilgilendirici konferansları çok yararlı buluyorum ama konferansın sadece din görevlilerine yönelik değil de halkımızın da katılımın sağlayacak şekilde düzenlenmesi daha iyi olurdu. Aynı duyguyu, aynı havayı onlar da paylaşabilirdi. İnşallah bir dahaki konferanslarda bunu sağlarız. Din görevlilerimiz bu konularda önce kendileri aydınlanıp daha sonra da öğrendiklerini en iyi şekilde halkımıza aktararak onların da aydınlanmasını sağlayacaktır" dedi. 

Konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün ise, "Atatürk konusunda bir cehalet söz konusu. Şunu açıklıkla ifade edeyim, belgelere dayalı olarak Atatürk'ün din ve din adamları konusunda söyledikleri belgelere dayalı olarak henüz kamuoyuna tam olarak yansımış değil. Cehaletin istismarı kolaydır, bir konuda bilgisizlik her zaman kullanılır. Atatürk'ün eğitim gördüğü bütün okullar Osmanlı eliyle kurulan, Osmanlı alimlerinin, bilginlerinin müfredatını yaptığı okullardı. Osmanlı eğitiminden geçen, din kültürünü ciddi olarak aldığı gibi Atatürk'ün kendisi liseler için yazılan ders kitabının İslam tarihi bölümünün yazarıdır. Yani Atatürk dini konularda fikir üretebilecek kadar bir donanıma sahiptir. Atatürk'ün böyle bir temelinin olduğunu bildikten sonra Atatürk'ün yaptığı reformlarda birden ortaya çıkmış şeyler değildir. Islahat hareketleri Atatürk'ten çok önce başlamıştır. Modernizm anlamına gelen ıslahata Osmanlının ihtiyacı olduğunu hep söyleye gelinmiştir. Atatürk'ün farkı şu bunu çok radikal bir şekilde yaptı. Birkaç yıl içerisinde çok büyük reformlar yaptı" diye konuştu.