Zengin sofrasının lüks ve pahalı yemeği olan kurbağa, fakirin geçim kaynağı oldu. Edirne'de dar gelirliler geçimlerini, topladıkları kurbağaları satarak sağlıyor. Vatandaşlar topladığı kurbağaların kilosunu 4 milyon liradan satıyor.

Ekonomik şartların en çok etkilediği dar gelirliler, geçimlerini sağlamak için her türlü işte çalışmayı göze alırken, Edirne'de dar gelirlilerin bir kısmı da geçimlerini günde 15-20 kilogram topladıkları kurbağaları satarak sağlıyor. 20 yıldır kurbağa avlayan "Kurbağa Metin" lakaplı Metin Örs, "Ekmek parası için mecburen sabahın 03.00'ünde kalkıp Tunca Nehrine kurbağa toplamaya gidiyoruz. Başka iş yok. Biz 3 arkadaş birlikte bu işi yapıyoruz. Menzilahır Mahallesi'ndeki vatandaşların hemen hepsi bu işle geçimini sağlıyor. Geceleri gazla yanan lambalarımızla nehir ve su kanalları kenarlarında dolaşarak, kurbağa topluyoruz. Bir gecede 15-20 kilo topluyoruz. Kurbağaları tüccara kilosu 4 milyondan satıyoruz. O da İpsala'daki kurbağa işleme yerine gönderiyor. Kurbağaların sadece bacakları yeniyormuş. Bunu yurtdışındakiler tüketiyor."

GECE ELLE, GÜNDÜZ KEPÇEYLE

Gecenin karanlığında ellerindeki gaz lambasının ışığıyla, su kenarında dolaşarak, çeşitli sesler çıkartarak birbirlerine kur yapan kurbağaları tek tek toplayan Ahmet Yılmaz ise (47), "Bizim işimiz böyle. Kurbağaları gece elle topluyoruz. Gündüz ise kepçelerle yakalıyoruz. Bu iş için saati ve mevsim kavramı yok. Yaz-kış kurbağa vardır. Bu hayvanlar balık gibi değil. Çok ürüyorlar. Bu nedenle kurbağaların azalması gibi bir sorun yok." dedi.

Engin Koç da, su kenarına kurdukları "çilingir sofrası"nda karınlarını doyurduklarını belirterek, "Biraz ekmek, biraz salam, peynir. Sigaramızı da tüttürünce karnımız doydu." diye konuştu. Adil Soylu ise, ayda ortalama 90 ile 100 kilo kurbağa yakalayıp sattığını belirterek, kurbağa parasıyla 3 çocuk okutmaya çalıştığını söyledi.

Mecburiyetten bu işi yaptıklarını ifade eden Soylu, "Piyasada iş olmadığı için bir şekilde karnımızı doyurmamız lazım. Yaptığımız işin dinen uygun olmadığını biliyoruz ama başka çaremiz yok. Karnımızı doyurmak için hırsızlık mı yapalım? Biz çoluk çocuk geceleri ve sabahın erken saatlerinde kurbağa avına çıkıyoruz. Gündüzleri ise topladığımız kurbaları sattıktan sonra akşama kadar yatıyoruz. Yine akşam olunca tekrar kurbağa toplamaya çıkıyoruz. Bizim yaptığımız bu iş Yeşilçam'da sinema filmi oldu. Başrollerinde Hülya Koçyiğit oynamıştı. Bu film bir bakıma bizim yaşantımızı konu alırken, bir bakıma da gururumuzla oynadı. Filmde köydeki bayanlar da kurbağa toplamaya çıkıyorlar. Bayanlar kesinlikle kurbağa toplamaya çıkmaz. Kurbağa toplama işi erkek işidir." dedi.

Başlık parası biriktirmek için gece gündüzlü kurbağa avına gittiğini belirten İsmail Yıldız ise, başlık parası biriktirmesi için 2 yıl daha kurbağa toplayıp evlenmek istediğini belirtti. Edirne'de Roman vatandaşlar arasında son derece yaygın olan kurbağa toplama işi ile ilgili Roman müzisyenler tarafından bir de şarkı bestelendi. Bu şarkının bir bölümü şöyle: "Pancar kes bana yaralelli/ Makarna kes bana yaralelli/ Güzelim, güzelim, güzelim/ Kurbağa tut bana yaralelli/ Minübüsü ortaya çek yaralelli, hadi kurbağaya gidelim yaralelli."

Yayın Tarihi : 10 Ocak 2006 Salı 12:55:56