CHP MERKEZ PARTİSİDİR !
CHP nin tartışma götürmez ideolojisinin ne olduğunu anlamak için, öncelikle kuruluş nedenlerinin ve amaçlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Şöyleki ;
Halk Partisi, Atatürk tarafından 9 Eylül 1923’de kuruldu. Kurtuluş Savaşını örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin" devamıdır. Cumhuriyet Başlangıçta "Halk Fırkası" olan partinin adı, 1924 yılında "Cumhuriyet Halk Fırkası", 1935 yılında da "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu.
CHP’nin tarihi Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihiyle özdeştir. CHP kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde Saltanatı kaldırdı, Cumhuriyeti kurdu, hilafete son verdi, ulusal birliği sağladı.
Hukuk,eğitim ve toplumsal alanda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti biçimlendi, kökleşti ve gelişti.
CHP, ulusal sanayinin ve ekonominin geliştirilmesine öncülük etti.
II. Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına karşın, çok partili rejime geçiş sağlayarak öncü misyonunu sürdürdü.
Bu dönemde parlamenter demokratik rejimin kurumsallaşmasına dönük değişimleri gerçekleştirme ve temel hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesi verdi.
CHP bu tarihsel süreç içerisinde, temel ideolojik yaklaşımlarını, başlangıçta "Dokuz Umde" ile belirledi. Bu ilkeler, halk egemenliği, çağdaşlık ve hukuk devleti anlayışlarını içeriyordu.
1927 yılında "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik", "Laiklik" CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsendi.
1935 yılında bunlara "Devletçilik" ve "Devrimcilik" eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgeler.
Bu ilkeler aynı zamanda Atatürkçülüğün ilkeleri olarak Anayasa’da yer aldı. Bu ilkelerin içerikleri zaman içinde yeni yorumlarla geliştirildi.
1960’lı yılların ortalarında CHP sola açılarak kendisini "ortanın solunda" olarak tanımladı.
1970’li yıllarda ideolojisini "demokratik sol" kavramıyla tanımlayan CHP, önerdiği sosyal reformlarla "düzen değişikliği"ni hedefledi.
Bu süreçte CHP, "devlet partisinden" "halkın partisine", düzen partisinden" "değişimin partisine" dönüştü.
Aslında bu bir liderlik cuntasına doğru atılan adımlardan başka bir şey olmamıştır. Bu da parti içersinde çeşitli grupların oluşmasına ve fikir üretmek yerine başka emellere doğru yelken açmaktan başka bir şey ortaya çıkarmamıştır.
Hele 1992 yılında tekrar CHP nin açılması ile, gerçek ideolojisinden yani Atatürkçü anlayıştan uzak bir anlayışın hakim olması, CHP nin halktan kopmasına sebep olmuş, bunun sonuçlarını da CHP, iktidara gelememekte bulmuştur. Gücünü halktan alan bir siyasi partinin yönetimsel anlayışı devamlı aynı hataları tekrar ederek, 2000 li yıllarda halen bir ideolojik kavram kargaşası içinde savrulup durmaktadır. CHP Genel Başkanının halen ortanın solu, anadolu solu gibi söylemleri halkın kafasını karıştırmış ve karıştırmaya da devam etmektedir. CHP nin geçmişine baktığımızda yeni kavram kargaşalarına girmesi devamlı CHP ne ve ulusumuza fayda yerine zarar vermektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Benim iki eserim var. Birisi Türkiye Cumhuriyeti, ikincisi CHP sidir.” sözlerini asla unutmamak gerekir. CHP yöneticilerinin bu sözleri heran düşünmeleri ve alınacak tüm karar ve uygulamalarda bu sözlere göre hareket etmeleri gerekmektedir.
Bu sözlerden hareketle, CHP nin ideolojisinin ne olduğu konusu açık ve net olarak ortaya konulmuştur.
CHP nin misyonu Mustafa Kemel Atatürk’ün ilkeleridir. Tabiiki misyonun zaman içinde değişibilirliği tartışılmaz , fakat vizyon ortaya konulamamıştır. Bu misyonun taşınarak, yeni vizyonlar geliştirilmesi şarttır. Buda değişim partisi olmasının en büyük özelliklerinden biridir.
CHP merkez partisidir :
CHP neden merkez partisidir ? Geçmişte zaten merkez partisi idi. Bundan böylede merkezdedir.
Türkiye de sol ve sağ partiler vardır. CHP ise Türk milletinin dinamik idealine ulaşmasında öncülük eden bir partidir.
Türk Milletinin dinamik ideali nedir? Türk Milletinin Dinamik İdeali genel olarak “Türk milletinin en medeni ve en müreffeh millet olarak varlığını yükseltmektir. “ Dinamik ideal ; devlet, fikir ve ekonomik hayatın uyumlu olarak çalışmasını sağlayacak dinamik hedefleri kapsar. Bu hedefler 3 bölümde toplanır.
1 – Milli Birlik ve Milli Duyguyu güçlendiren Temel Maddi Hedefler :
a- “ Milletimizin yüksek karekterini, yaradılıştan var olan zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini “ ,” endeğerli varlığımız olan milli birlik, iyi geçinmek ve çalışkanlık duygu ve kabiliyetlerindeki olgunluğunu” ,” milletimizin varlığını ve vatan bütünlüğünü korumak azim ve kararını “, “ devamlı olarak ve hertürlü vasıta ve tedbirlerle geliştirmek “
b- Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli nesiller yetiştirmek,
c- Türkiye’yi “ hür bağımsız, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı olmasını sağlayacak ekonomik güce sahip kılmak,
d- Ülkemizi dünyanın en gelişmiş, en medeni ülkeler seviyesine çıkarmak,
e- Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılmak,
f- Türk milletinin emniyetini gaye tutan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir sulh istikametini düstur kabul etmek,
g-Yurt’ta sulh, Cihan’da sulh için çalışmak,
Fertler için dinamik ideal aşağıdaki hedefleri kapsar.
a- İnsanca yaşamak,
b- Ellerinde örnekleri ile ziraatin, ticaretin, sanatın, güzel sanatların, çalışma hayatının temsilcisi olmak,
c- Kültürel insan olmak, (Doğanın insanlara verdiği verimlilikleri ile mutlu olmak, doğanın insanlara verdiği yüksek nitelikleri kendi çocuklarına, torunlarına, geleceğine vermek, Kültür sahibi olmak ve bu niteliği çevrelerine ve bütün Türk Milletine yaymak)
3 – Milli Kültürümüze İlişkin Hedefler :
Milli ve kişisel amaçlara ulaşmak için “ Ulusal birlik ve ulusal duyguyu “ millet olarak varlığımızı yükseltecek, koruyacak niteliklere olacak biçimde Milli Kültürümüzü;
a- Milliyetçi yüksek ve inkılapçı bir seviyeye ulaştırarak,
b- Çağdaş medeniyet seviyesi üzerine çıkarmaktır.
Türk milletinin dinamik idealleri dikkate alındığında, bu ideallere ulaşılmasında Atatürk Türkiye Cumhuriyetinin devamlılığı ve Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarılması görevini CHP ne vermiş ve bunu 6 ok ile sembolize etmiştir.
CHP bu perspektifle bakıldığında ideolojisi açık ve net olan tek siyasal partidir. Kavram kargaşaları ile hiç kimsenin halkın kafasını karıştırmaya da hakkı yoktur.
Bu düşünce ışığında CHP Türkiye gerçeklerinde merkez bir partidir. Türküm diyen her insanı kucaklayan bir partidir.
CHP nin kavram kargaşası yaratan değil ,Türk Milletini dinamik ideallerine ulaştıracak yönetim kadrolarına ihtiyaç vardır.
CHP nin misyonu vardır, fakat vizyonlu yöneticileri yoktur. Vizyonlu kişilerin de önlerine set çekilmektedir. Bütün sorunda bundan kaynaklanmaktadır.
