22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Devlet eliyle 2B mağdurları

Türkiye’’nin hemen her bölgesinde 2B sorunu var. Çoğu rant kapkaçcıları olduğu kesin. Ama Antalya’’nın Çankaya’’sında durum farklı. 47 kooperatiften oluşan 2 bin kadar konutun bulunduğu Masadağı’’ndaki mahallede resmi tüm tapular iptal oldu, mülk sahipleri işgalci durumuna düştü. Defterdarlık normal yöntemi uygulayarak, başta Çankaya Mahallesi’’ndeki her konuttan “İşgaliye bedeli” istemeye hazırlanıyor. Küçük ama sıcak yuvalarında oturmayı hayal ederken bir gecede tapuları iptal edilmesiyle hüsrana uğrayan Çankaya Mahallesi’’nin insanlarıyla konuştuk. Keçilerini otlatan çobandan servis bekleyen öğrenciye, eşiyle bisikletle turlayan harita mühendisi ve çocuğunu dolaştıran ev hanımına kadar herkesin ortak seslenişi, “Devlete güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz” oldu. Hemen her ilde ve ilçede 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş alanlar var. Yıllardır af getirecek yasanın çıkması bekleniyor. Bazı 2B alanlarında rant vurguncuları devrede olabilir. Ama Antalya’’nın Masadağı denilen Çankaya Mahallesi’’nde durum farklı. Burada 15 yıl önce Milli Emlak Müdürlüğü’’nce tapusu da hazırlanarak toplu konut alanı yapılması için belediyeye devredilmişti. Belediyede kooperatiflere yer tahsis etmiş ve mülk sahiplerine resmi tapuları verilmişti. Hatta mahalle olarak tescil edilip muhtarlık oluşturulmuştu. İşte bu tapular yıllar “ Kusura bakmayın burası ormanmış” denilerek iptal edildi. ÇANKAYA YOLU Çankaya Mahallesi’’nin yolunu tuttuk. Kepez sırtlarındaki tapu iptalleri aklımıza geldi. CHP Merkeç İlçe Başkanı Yıldıray Sapan, buradaki iptallerin 2B ile ilgili olmadığını sürekli haykırıyordu. Kanunlardaki boşluktan yararlanarak 30-40 yıllık tapuların iptal edilmek istendiği iddiasından vazgeçmedi. Zorla 2B yaratılmak istendiğini gündemde tuttu. Yargıtay’’ın da onamasıyla buradaki vatandaşların tapuları da iptal edildi. Çapan, “Kepez Belediyesi vatandaşını perişan etmiştir. Kendi evlerinden kapı dışarı atmıştır” dedi. Çankaya’’ya giden dik yokuşundan tırmandık. İlk binaları geçip ıssız yolda ilerledik. 14 yıldır Çankaya Mahallesi sakini olduğunu söyleyen Çoban Sait Yeşilağaç ile karşılaştık. 35 kadar keçisi var. Hergün 6 saat apartmanlar arasındaki makilik alanda hayvanlarını otlatıyor. “Kurban Bayramı için besili olması lazım keçilerin. İnşallah biraz para kazanacağız” diyor. Doğal ortamda beslenmesiyle hayvanların daha sağlıklı olduğunu anlattı Yeşilağaç. 14 yıldır burada oturduğunu ama tapusunun olmadığını söyledi. “Buralar 2B’’lik ormanmış” dedim. Çoban Sait durdu, bir keçilere bir de yüksek apartmanlara baktı ve “Evet evet” dedi. “Biliyorum tapu vermiyorlar. Ne olacak bakalım. Devlet bi hata yapmış benim bildiğim. Ama vatandaş cezalandırılıyor. Kimbilir kaç yıl çalıştı adam bir ev almış zar zor. Hayatında bir evi olmuş. Ama şimdi elinden alınacak mı yani” diye düşüncelerini aktardı bir çırpıda. Birkaç saniye bekledikten sonra, “Devlet hata yapmış. Vatandaşın lehine olmuş. Bıraksınlar ne var bunda. Yazık vatandaşa” dedi ve keçilerin peşinden koştu gitti. SON DURAK Kepez Belediyesi Ekmek Büfesi, Çankaya yolunun son durağı. Daha ilerisi orman içine giriyor. Otobüs bekleyenler, “Pazar günleri burası çok kalabalık olur. Ormana pikniğe gelir herkes. O zaman gelin görün buraları” diye bilgi verdiler. Büfede Sezgin Çetin (12) ve Yasin Öksüm (12) var. Babası çarşıya gittiği için büfeye baktığını söyledi Sezgin. “Okula gitmiyor musunuz” diye sordum, öğleden sonra başlıyormuş eğitimleri. “Dolmuş ile gidiyoruz abi” dediler. Sezgin Tekin bilgili bir şekilde anlattı: “Servis pahalı geliyor o nedenle dolmuş ile gidiyoruz. Ayda 60 lira servis. Ama dolmuş ile gidip gelmek 30 liraya mal oluyor.” Konuyu 2B’’ye, tapu sorununa getirdim. “Çocuktan al haberi” derler ya merak ettim ne diyeceklerdi. Yasin hemen araya girdi bağırarak söylendi: “Elektrik vermiyorlar evlere.” Sezgin doğruladı, “Evet evet vermiyorlar. Eskilerde var ama yenilere vermiyorlar.” 3’’ncü sınıfa giden Ramazan Akbalık ve birinci sınıfa giden Yusuf Kalkan servis beklerken henüz okula gitmeyen Taner Yeşilağaç da ağabeylerine eşlik ediyordu. 100.Yıl İlköğretim Okulu’’na gidiyorlarmış. Akbalık eliyle işaret etti, aşağıyı gösterdi, “İşte şurda aşağıda okulumuz” dedi. Hayallerini öğrenmeye çalıştım; “Bi bisikletim olsa kendim gider gelirim okula” diye söylendi Ramazan. Yusuf, “Evet bende” diye mırıldandı. Ramazan büyüyünce asker olmak istedi, Yusuf ise öğretmen. GECELERİ RALLİ Aydan ve Osman Aydemir çifti bisikletleriyle tura çıkmışlar. Bir yıldır Çankaya Mahallesi’’nin sakini olarak yaşıyorlarmış. Anneleri nefes darlığı hastası olduğu için burada yaşamayı tercih etmişler. “Antalya’’nın yaylası niyetine burayı seçtik” dedi Harita Mühendisi Osman Aydemir. “Burada oturmak Konyaltı’’nda oturmaktan daha pahalı” diye devam etti Aydemir. Elektrik ve suyu ‘Şantiye’’ aboneliği ile kullandıkları için normalden pahalı olduğunu anlattı. Ve devam etti: “Ulaşım zor ve masraflı ilk önce. Arabayla gelip gitmek yerine motorsiklet aldım.” Tapuların iptal edilmesiyle ilgili, “Olacak şey değil. Bildiğim kadarıyla herkes devlete güvenmiş. Ama sonu hüsran. Zaman ilerledikce içinden çıkılmaz hal alacak. Vergileri ödenmiş, bazı konutlar el değiştirmiş filan. Bir yaşam sürmüş ve birçok değişiklikler olmuş. Belediye yol yapmış, bazı yerlere elektrik verilmiş, iskan alınmış. Bunları birden yok sayamazsınız ki” diye konuştu Aydemir. Çankaya mahallesinin geniş caddesi, geceleri ralli pisti gibi kullanılıyormuş. Saat 03.00’’lere kadar gürültüden şikayetçi herkes. Polise başvurulması da sorunu çözemiyormuş. “Çünkü” dedi Osman Aydemir, “Çünkü en yakın karakol Sanayi Çarşısı Karakolu. Oradan buraya gelmek için zaten yarım saat geçiyor.Cumartesi Pazar ise motorlu gençler pist olarak kullanıyor yolu. İhbar ediyoruz ama çoğu kez gelmiyor kimse. Gelirse de gelince kayboluyorlar hemen. Ekipler gidince de yeniden ortaya çıkıyorlar. Kalıcı bir çözüm yok yani.” Güvenlik zafıyla ilgili bir başka durumu daha aktardı Aydemir. Adli şikayet için Polis İmdat’’ı aradıkları zaman, bölgenin jandarmaya bağlı olduğunu söylüyorlarmış. Jandarma arandığı zaman da, ‘Biz bakmıyoruz polis bakıyor’’ karşılığını alıyorlarmış. Çankaya Mahallesi’’nde güvenlik boşluğu en çok hissedilen bir konu olmaya devam edilyor. Işıklandırma olmadığı için hava karardıktan sonra yolda yürümek olanaksızlaşıyor. Bir ‘polis noktası’’ konulması isteniyor. Sağlık Ocağı yok, okul yok. Başıboş köpekler geziniyor. Devasa bir cami yapılmış. Haci Ali Uyaroğlu Camisi. Ama kullanılmıyor, bakımsızlıktan çürümeye terk edilmiş.
Yayın Tarihi : 6 Aralık 2007 Perşembe 13:45:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?