Turizm, tatil denince akla önce eğlence gelir. Ardından spor, sanat ve kültür, doğa gezileri gibi değişik aktiviteler gelir. Bunların ardına yine de eğlence eklenecektir. Eğlence denince de geceler, yemek ve alkol işin olmazsa olmazı değil midir.
Turizmin başkenti olarak kabul edilen Antalya’da emniyetin uygunsuz saatlerde ve eğlence mekanlarının hemen karşısında nöbete geçip kontrol yapmalarına tepki gösterenler eleştirenler var.
Lara’da ikamet eden işadamı Osman Ö. bu konudaki bazı yanlış gördüğü uygulamaları dile getirdi. Önce polis uygulamalarının saat 19.00 gibi erken saatlerde yapılmasının kentin imajına, turizme ve dolaylı olarak birçok sektöre zarar verdiğinden şikayet etti. Şöyle yakındı Osman Ö. : “Lara bölgesi kentin eğlence mekanlarının bulunduğu bir bölge. Kafeler, barlar, restoranlar burada. Ama sen burada akşam üzeri saat yedi - sekiz gibi trafik uygulaması koyarsan bu mekanları bitirirsin. Bir kere buralara turist gelmez oldu. Karşısında güvenlik güçlerinin bulunduğu bir mekana kim gitmek isterki. Emniyet bu konuda toleranslı olmak zorunda. Güvenliği sağlayacağım diye tatile gelmiş eğlenceye gitmiş insanların rahatsız edilmesi doğru değil. Güvenlik sadece yolda bekleyip gelip geçenin kimliğine bakıp alkollü olup olmadığını kontrol etmek değildir sanırım. İstihbaratı yok mu devletimizin.”
Emniyetin uygulamaları hakkında sık sık eleştiri ve yakınma geliyordu. Birçok yurttaş, polis kontrollerinin gece yarısından sonra yapılmasını istiyor. Osman Ö. nün yaklaşımı, “Biz, sürekli insanları kabahatli görüyor, onun üzerine gidiyoruz. Özellikle yollar, kavşaklar, araçlar, mevsimler, yağışlar gibi harici etkenlerin hiç mi suçu yok. Bir kentin imarını yapanların hiç mi suçu yok. 60 dereceden daha büyük açıyla kıvrılan yol olmamalı mesela. Böyle giderse vatandaş evden dışarı çıkamaz hale gelecek neredeyse. Korku, polis korkusu hakim olmasın kentlerimize” şeklinde oldu.
-Tatil spor ve sanatla birleşti-
Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Nizamettin Şen’e sorduk “Kış turizmi için gelişen bir turizm çeşidi var mı” diye. Spor turizminden bahsetti, ‘Sopping’ festivalleri, sanat ve kültürel etkinliklerin aranır hale gelmeye başladığını anlattı.
Bu hafta sonu Antalya’da açılacak olan ‘Alternatif Turizm Fuarı’nın iyi izlenmesini istedi.
Şen’in önerileri şöyle oldu: “Spor çok önemli Mayorka bunu yaptı, başardı. Spor gruplarının Kış Kampları’nı çekmeliyiz. Örneğin, bisitletçiler için Antalya’da çok güzel güzergahlar var. Bisiklet yarışları, Fransız Rivierası yapıyor mesela. Bizim de Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışları bunun bir alternatifi. Eurosport yayınlıyor. Önemli bir tanıtım oluyor. Bu aşamada bisiklet kulüplerini Antalya’da kamp yapmaları sağlanmalı.”
Briç turnuvaları, zeka yarışmalarının da önemine dikkat çekiyor Nizamettin Şen. Artık insanların tatillerini sporla, kültür ve sanatla birleştirmeye başladığını vurguluyor. Antalya Piyano Festivali’nin bu açıdan çok önemli olduğuna değiniyor Şen.
“14 yıldır bu festivalin gerçekleşmesinde emeği geçen Kadir Dursun çok güzel bir etkinlik yapıyor. Ellerine sağlık çok emek veriyor” diyor Nizamettin Şen.
Hemen söyleyeyim, Kadir Dursun’un Antalya’ya katkısının çoğumuzdan daha fazla olduğuna inananlardanım. Özellikle turizmciler ve kentin yöneticileri Kadir arkadaşımıza madalya takmalılar.
Şen de aynı duygular içinde olduğunu söyledi. Kentte yapılacak her türlü etkinliğe halkın da mutlaka katılması gerektiğini belirtiyor ve “Bir yerin değeri o kentin halkının sahiplenmesi sayesinde belirlenir artar” diyor. En büyük eksikliğimizin de erken duyuru yapıp yurt dışında tanıtımı arttıramamamız olduğunu da vurgulamaktan çekinmiyor ATAV Başkanı Şen.
-Kongreler turizmi canlı tutar-
2014 yılı 1-5 Kasım tarihleri arasında ICCA (International Congress & Convention Association) Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği Genel Kurulu Antalya’da yapılacak olması, çok önemsenmesi gereken bir gelişme.
Bu yılın genel kurulu geçtiğimiz günlerde Şanghay’da yapıldı. Antalya komitesi de oradaydı. ATAV (Antalya Tanıtım Vakfı) bünyesinde oluşturulan ACB (Antalya Kongre Bürosu) yöneticileri, EXPO ekibiyle orada bulunan Vali Sebahattin Öztürk ile buluşarak ICCA delegelerine Antalya’yı tanıttılar.
ATAV Başkanı Nizamettin Şen, gelecek yılki genel kurulu çok önemsiyor. Ama konaklama sektörünün temsilcilerine sitemi vardı: “Antalya Kongre Bürosu, uzun yıllar Antalya’nın bir kongre kenti olarak da tanınması için fuarlarda, internette tanıtımlar yaptı. Bu tanıtımlarda ne yazık ki kentten ve turizmcilerden gerekli desteği göremedi. Kitle turizmine can simidi gibi sarılmış olan konaklama kesimi profesyonelleri, kongre turizminin uzun soluklu pazarlamasına yönelmediler. Sadece birkaç inanmış turizmci inancını kaybetmeden bu çalışmalarda yer aldı. Yurt dışındaki örneklerde olduğu gibi kentin belediye, ticaret odası, turizm örgütleri çalışmalara kayıtsız kaldılar.”
Sayın Ecevit'in toz, dumana katıldığı bir dönemde yaptığı bu sunumuna bi-l-iştirâk ile ben de, gelecekte yapacağı sunumlarında dumanı, toza katarak yok edeceği inancımla kendilerine saygılarımı sunarım.
Eski sütun komşumuzun dönüşüne hayırlı olsun deriz. Kusura bakmasınlar, bu sıralarda toz dumana katılmış olduğu için bu "Hoş geldiniz" vecibesini geciktirdik.