19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Lisa Yasası'nın ardından...

Herkes bir nedenle suç işleyebilir. Ceza verilmesinin bir nedeni de suç işleyenin cezaevinde ıslah olması içindir.
Demek ki bizim cezaevlerinde suçlular, –ki kendi deyimleriyle kader mahkumları- ıslah filan olmuyorlar. Kader mahkumları çıkıyorlar dışarıya başka insanların kaderleriyle oynuyorlar. Buna izin verenler de suçlu aslında...
Yani bence her cezaya uygulanan indirim ele alınmalı, tartışılmalı... Psikologlar, bilim adamları, uzmanlar devreye girmeli. Onlar suçlunun ıslah olduğuna inanırlarsa infaz indirimi uygulanmalı. Benim önerim bu...
Bildiğiniz gibi Alanya’da son olarak Lisa adlı küçük kız, sabıkalı bir kişi tarafından hunharca öldürülmüştü. Ardından da Alanya Belediye Meclisi sabıkalılara iş yeri açma izni verilmemesi kararını kabul etti. Ayrıca turizm sektöründe çalışmaları da  önlenecek.
Yüreğim böyle bir kararı savunmayı ret ediyor ama, küçük Lisa aklıma gelince “Başka çaresi yok galiba” demekten de kendimi alamıyorum. İşte o nedenle infaz indirimleri herkese baştan uygulanmasın istiyorum. Adam hak ediyorsa, ıslah olduysa, yaptığı işten, yani işlediği suçtan dolayı suçluluk duyuyorsa, cezasında indirim uygulansın.
Eskiden suç işledi diye bir insanı toplum içinde ömür boyu cezalandırmaya devam etmeye gönlüm hiç razı gelmiyor açıkçası. Ama ‘cezaevlerinde bakamıyoruz’ yada ‘yer yok’ gibi bahanelerle salıvermenin sonuçlarını masum insanlar ve tüm Türkiye çekiyor.
Alanya, bir kent olmayı sonuna kadar hak ediyor. Şehircilik, çevre düzenlemesi, imar planı yolların durumu kaldırımlar vs. vs. hepsi güzel. Ve ‘Suç kenti’ olmayı hiç hak etmiyor.
Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun çabaları, çalışmaları şehircilik açısından hem olumlu hem de örnek olunacak işler açıkçası.
İlçeye tatile gelenler çok mutlu. Ve her yıl onlarca Alman’ın Alanya’ya yerleşme kararı oldukları da ortada. Bugün Alanya’da ev alıp yerleşenlerin sayısının 7 bini aştığı biliniyor.
Bunlar güzel, hatta diğer turizm bölgelerinde de böyle gelişmeler olsa keşke.
Peki Alanya’da her şey güzel, pırıl pırıl bir “Altın Kent” olmasına karşın içinde yaşayanların yaptıkları bırakın turizmi baltalamayı, Türkiye’yi yıkıyor, yakıyor. Daha da önemlisi Türkiye’nin o güzelim halkını, vatandaşını, kapısını çalanla bir dilim ekmeğini, yarım yufkasını paylaşan insanını yani hepimizi dünyaya rezil ediyor.
Buna hakkı yok kimsenin...
Sanırsınız ki tüm suçlular dışarıya çıkınca, özgürlüklerine kavuşunca, kutlamak için Alanya’ya koşuyorlar. Ve bir, iki, üç, dört gün veya dört hafta suç işlemeden duruyor ama sonunda kendilerine hakim olamayıp suç işliyorlar.
Dünyanın her yerinde suç işlenir, ama bizim Alanya’da işlenen suçlar artık beynelmilel oluyor. Bu suçlar da az-buz değil; tecavüz, cinayet, adam kaçırma, yabancıların evini soymak, gasp etmek, mafya kavgaları, otel basmalar, silahlı çatışmalar, çete savaşları. Hatta keçiye tecavüz olayı bile yaşanmıştı Alanya’da...
Bu gibi haberler olunca Alanya’da, dünya basınındaki birinci sayfalarında haklı yerini de alıyor elbette.
Efendim bunları yapanlar sabıkalıymış, sabıkasızmış
Valla ne olursa olsun o insanlara ailelerine yazık değil mi?
Bakın geçenlerde gazetede küçük bir haber vardı. Foça’da olmuş bir olay... İngiliz Burnu mevkiindeki sahilde tek başına güneşlenen Alman Cenny Harms (22), yanına yaklaşan kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğramış.. Genç kız, bir süre boğuştuğu saldırgandan kurtularak 500 metre uzaklıktaki yola çıkmış ve yine Türk vatandaşlar tarafından Foça Devlet Hastanesi'ne götürülmüş.
Üstüne üstük Alman genç kızın ailesinin yıllar önce Yeni Foça Beldesi'ne yerleşmiş ve burada yaşıyorlarmış.
Yayın Tarihi : 3 Kasım 2004 Çarşamba 17:02:07
Güncelleme :3 Kasım 2004 Çarşamba 17:15:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ahmet DİKMETAŞ IP: 81.214.103.xxx Tarih : 4.11.2004 19:02:00
Bence suçlularin ceza evlerinden saliverilmesi uygun degil çünkü suç isleyen insanlarin suç isleme dürtüsü genlerinde var yani atalarindan geliyor bu insanlari ne yaparsaniz yapin topluma kazandiramazsiniz benim tavsiyem bu insanlardan her zaman uzak durmakta fayda var yani kendi tedbirini herzaman kendin al insan yasaminda olmazsa olmaz kurallari vardir bunlari zaten çocuklugumuzda ailemizden öreniyoruz bunlardan birkaç örnek siralayacak olursak; geceleyin sokaga çikma tenha yerlerden geçerken tek basina geçme yanliz basina bilmedigin yerlere gitme tanimadigin insanlarla konusma gibi yani kendi tedbirini kendin al her türlü suçluya karsi tedbir almak mümkündür olay olduktan sonra keske sunu yapsaydim bu olay olmazdi diyecegimize o tedbiri bastan almak lazim o zaman kimse suç isleyemez yani suçu suçluda degilde suça müsaade eden kendimizde aramak lazim. Ahmet DiKMETAS