17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Rant avcıları sınırdaki suya göz dikti

Gazipaşa’dan gelen haberlere bakılırsa ‘rant avcıları’ buralara göz dikmiş. Türkiye’nin en güzel muz ve çileklerini üreten Kaledran, yöre deyimiyle Galadran suyunu koruma savaşı veriyor. Doğa harikası kanyonu, su samurlarının yaşam alanı ve Akdeniz ile buluştuğu muhteşem koya vereceği zarara karşı ‘Galadran Çayı’na müdahale durdurulamıyor. 
Antalya ve Mersin sınırını oluşturan akarsu için komşu iki ilçe arasında “Su üzerinde kim söz sahibi” tartışması başladı. Belediye mücavir alanında bulunan Beyobası köyünde, 88 dönüm tarım alanına 13 katlı inşaat izni verildi. Tarım alanının ‘Turizm amaçlı konut alanı’na dönüştürülmesine karşı mücadele edenler “İlçe imar planında konut ve turizm alanları bomboş dururken verimli tarım alanına neden yapılaşma izni veriliyor” diye tepki gösteriyor. 
Konu, 27 yıl yaşadıkları Gazipaşa ilçesi olunca Gazeteci, Yazar ve Ressam ağabeyimiz Fikret Otyam ve eşi Dokuma ve Fotoğraf Sanatçısı Filiz Otyam’la beraber düştük yollara. Gazipaşa’ya biraz kırgındı aslında Otyam ağabeyimiz; “Tam 2 yıl oldu gitmeyeli. Ama dayanamadım yine. Oradaki dostlarımızı bi dinleyelim bakalım” dedi. Alanya’ya girişinde Ulaş Plajı’nı geçerken Dokuma ve Fotoğraf Sanatçısı Filiz Otyam mırıldandı; “Turkuaz rengi kaybolmuş Akdeniz’in baksana Bülent. Yer gök bina olmuş beton olmuş Fikret görüyor musun” diye. 
DAĞ ÜSTÜNE DAĞ! 
Aracın ön koltuğunda oturan Fikret Otyam’ın haykırışı yükseldi: “Aboooov... Aboov.” Devam etti haykırarak konuşmaya: “Dağlar bittiği zaman ne yapacaklar merak ediyorum. Ben bu yollardan 30 yıl gelip geçtim. Yaz, kış, sonbahar, ne yollardı.” Alanya’yı geçip Gazipaşa’ya doğru yol alırken bir tepenin üstünde belki o tepeden bile büyük bir inşaatı görünce ağzımız açık kaldı. Hepimiz birden, “Bu kadarda olmaz ki” diyebildik. Konuşulanlara akılırsa bu inşaat İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yeğenine aitmiş. Ön tarafındaki villalar da bazı milletvekillerine tahsis edilmiş. Fikret Otyam seslendi; “Ben olsam şöyle yazardım; bravo, aferin bunlara! Bak adamlar dağ üstüne dağ yapmışlar, daha ne yapsınlar.Vatanını milletini çok seviyorlar anlaşılan.” 
KAYMAKAM YÜREĞİ 
Gazipaşa Kaymakamı İsmail Gültekin ile İşadamı Ali Oğuz’un bürosunda karşılaştık. Gazipaşa Yerel Çevre, Sağlık, Turizm, Kültür Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Oğuz, “Her yeri bitirdiler Gazipaşa’ya sıra geldi” dedi. Kaymakam Gültekin, Kaledran yada Galadran’ın anlamının “Güzel Koy” olduğunu anımsattı ve buradaki su mücadelesini şöyle özetledi: “Kaledran’daki il sınırlarımızı da belirleyen akarsu üzerinde hem bizim hem de Mersin’in söz hakkı var. Mersin’in Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin hazırladığı proje hakkında değişik görüşler konuşuluyor. İki köyün halkı da tedirgin. Bölgede büyük araziler satın alanlar olmuş. Bunlar için suyun kullanım şeklinin değiştirileceği söyleniyor. Komşu ilçe Anamur’a ve Mersin Valiliği’ne bir yazıyla sorduk ama cevap gelmedi.” 
SU SAMURLARI ZARAR GÖRECEK 
Kaygılarını dile getiren Kaymakam Gültekin özellikle Kaledran Çayı’ndaki sazan balıklarının ve su samurlarının bulunduğu doğal yaşamın tehlikede olduğunu anımsattı. Gültekin şöyle dedi: “Bu bölgede yıllardır süregiden bir su rejimi var. Yeni proje ile hem bu rejime zarar verilecek hem de doğaya. Köy halkının kaygılarını ortadan kaldırmak gerek.” Ali Oğuz araya girdi: “Yakacık köyü de Anıtlı köyü de imza topladı, ilgililere ulaştırıldı. Ama bilgi veren yok. 
Su buradan alınırsa verimli araziler deniz suyunun baskısı altında kalır, Kaledran yok olur.” Yakacık Köyü muhtarı Alaaddin Lök ile birlikte azalar Murat Sevimler, Mehmet Demiral, köy halkından Ali Oktan, Nuri Şahin, Mevlüt Oğuz, Ercan Özdemir birlikte suyun geldiği kanyona doğru ilerledik. Vadinin sağı solu muz ve çilek bahçeleri ile kaplı. Muhtar Lök, Anıtlı’da Döllük mevkisinde Ankaralı işadamları ve siyasetçilerinin 3-4 yıldır arazi aldıklarını, bin dönümden fazla bir alana ulaştıklarını anlattı. Duyumlarına göre de MHP eski milletvekili Hidayet Kılınç’ın kayınpederi Mehmet Gedik, alım satım işlerine öncülük yapıyormuş. Bu bölgede su olmadığı için köylü çok ucuza, 500 ile bin YTL arasında bir bedelle satmış topraklarını. Şimdi de suyu bu araziye götürüp 3 bin konutluk tatil sitesi planlanıyormuş. 
RANTÇIYA DİRENİŞ 
Dağ yolunda Anıtlı köyünden Oktan ailesiyle karşılaştık. Ahmet, Dursun, Gülay, Ayşe ve 5 yaşındaki Ufuk Oktan ile Feride Tirik çilek üreticisi olduklarını söylediler. “Su” deyip lafımızı bitirmeden Ahmet Oktan söylendi: “Suyu alırlarsa Galadran biter köylerimiz biter. Bizim köylerimiz ayrı gayrı değil, bir köyüz biz.” Veli Temel araya girdi ve, “Suda balık var, su samurlarının yaşadığı bölgeler var. Yaşlı çınar ağaçları var. Suyumuza dokunmasınlar” dedi. Fikret Otyam, “İki köy halkının dayanışması var. Çok güzel. Sularına doğasına sahip çıkıyorlar. Yoksul Türk köylüsü rantçılara direniyor. Onurlu bir mücadele içindeler. İnşallah yetkililer de görür, duyarlarlar seslerini” dedi. 
GAYRİMEŞRU SU 
Antalya-Mersin sınırı akarsuyunun iki yakasını birleştiren köprüyü geçip Anıtlı köyü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Fehmi Köse ile karşılaştık. Köse, “Suyu kimse bi yere alıp götürmeyecek. Şimdiye kadar gayri meşru su dağılımı yapılıyordu. Bu düzene girecek. Ayrıca su dağılımı için kullanılan pompalar çok elektrik çekiyordu. Bunu da düşürmeyi planlıyoruz. Sulama iyileştirilecek, gider azaltılacak. Projede yer altı kaynaklarına zarar verilmeyeceğine dair uzmanların notu var” dedi ancak detaylı bilgi vermekten kaçındı.

Tarım toprağına turizm amaçlı konut 
Gazipaşa’da bir ‘Acarkent’ 
Gazipaşa Belediyesi’ne Beyobası köyünde 88 dönüm tarım arazisini imara açarak 13 kata izin verildiği için her kesimden tepki yağıyor. Belediye Meclisi’nin bu yönde aldığı kararın iptali için de kaymakamlık dava açmış. Mimarlar Odası Gazipaşa Temsilcisi Esin Bilgiç, “İlçede hali hazırdaki imarda 5 kattan fazla yapı izni yok iken, konut alanlarının yüzde 80’i, turizm alanlarının yüzde 100’ü boşken, neden çok değerli tarım alanı betona kurban ediliyor. Çok düşündürücü ve inanılmaz bir karar” diye tepkisini dile getiriyor. Kaymakam İsmail Gültekin, “İlçe imar planı bozulduğu ve tarım alanının yapılaşmaya açıldığı” gerekçesiyle dava açtığını vurguladı. Yerel Çevre, Sağlık, Turizm, Kültür Derneği yöneticisi Ali Oğuz ve Mimarlar Odası Temsilcisi Esin Bilgiç’in ortak görüşüne göre söz konusu yatırımın bir turizm yatırımından çok yabancılara yönelik emlak işi. 
İHANET SUÇLAMASI
CHP’li Belediye Başkanı Cemburak Özgenç, Alanyalı emlak firması olan Candan Group’un bu yatırımını savunuyor, karşı çıkanları da “Turizme karşı çıkarak Gazipaşa’ya ihanet ediyorlar” diye suçluyor. İlçe dışında olduğu için görüşemediğimiz Başkan Özgenç, 25 Şubat 2006 tarihinde düzenlenen bir panelde aynen şunları söylemişti: “Bazı açılardan bakarsanız belediye başkanlığı kolaydır. Çoğunluğunuz varsa mecliste, bazı yerleri 15-8-11-15 kat yaparsınız. Müteahhitle de anlaşırsınız. Belediyeye güzel bağışlar da alırsınız. Ama bir gün gelip bakarsınız ki bu muhtelif uygulamalar sonucunda kendinizi, kendinizin geleceğini teslim etmişsiniz betona. Biz bunu yapmak istemiyoruz.” 
İşadamı Ali Oğuz, “Deniz kıyısındaki turizm alanları bom boş dururken, denizden 5 kilometre içeride turizm yatırımı yapılır mı. Kim kimi kandırıyor. Burada bir ‘Acarkent’ vakası yaşanırsa şaşmayın” uyarısında bulundu. Planla ilgili dava açılması aşamasında Candan Group firması sahipleri beraberinde AKP Alanya ilçe başkanı olduğu halde Kaymakam Gültekin’i ziyaret edip yatırımlarına ‘destek’ olmasını istemiş.
Yayın Tarihi : 15 Ocak 2007 Pazartesi 15:14:23
Güncelleme :20 Ocak 2007 Cumartesi 22:31:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
necmi.gezgin IP: 212.175.115.xxx Tarih : 29.05.2007 16:26:17
kusura bakmayın ama köylümün aptallığından bıktım.suyun götürüleceği yerde ki toprakları dönümü 1000(bin)ytl fiyatla satan üstelikte satarken"satmayın burası ilerde 50.000 ytl den fazla eder dememe rağmen sattılar alanyanını başına geleni hatırlattık. çocujklarına fakir bir gelecek bırakan kaledr4anın en güzel manzaraklı yerlerini kime sattığını bilmeden satan kaledran köylülerine yazıklar olsun. fakir edebiyatı yaparlart belki ama yalan.çoğunu oldukça zengin ama aptal olan kişiler sattılar. 20.000 ytl lik yeri 100 ytl den satana ancak aptal denir

K. Mükremin BARUT IP: 88.226.236.xxx Tarih : 16.01.2007 02:06:13
SAYIN BÜLENT ECEVİT. SİZİNLE ÇANAKKALE'DE YEDEK SUBAYLIĞINIZI YAPTIĞINIZ SIRADA TANIŞMIŞTIK. ASKERLER İÇİN YAPILAN İKİ ÇELİK BARAKANIN TEMEL APLİKASYONU İÇİN GELİBOLU'DAN GÖREVLİ OLARAK GELMİŞTİM. BEN DE YEDEK SUBAYDIM. BU DETAYLARI KENDİMİ HATIRLATMAK İÇİN YAZIYORUM. AMA ASIL KONU BU DEĞİL. DOĞAL ÇEVRE TANRI ELİNDEN ÇIKMADIR. YAPILI ÇEVER İSE MİMARLAR TARAFINDAN TASARLANIR. BU GÜZEL İŞ BÖLÜMÜ MİMARLARIMIZI BİRAZ ŞIMARTIR. HATTA PEK ÇOK KİŞİNİN GÖNLÜNDE MİMARLIK YATAR. BU MESLEK BİR TANRI SANATIDIR. AMA BUNA RAĞMEN YAPILI ÇEVRENİN TÜMÜNDE MİMAR MÜDAHALESİ MÜMKÜN OLMAMAKTADIR. SEVGİLİ KENT HABER OKUYUCULARI İLE SİZİN ARACILIĞINIZLA PAYLAŞMAK İSTEDİĞİM KONU ŞUDUR. TÜRKİYE'DE YAPILI ÇEVRENİN YÜZDE DÖRDÜ MİMAR ELİNDEN ÇIKMADIR. BUNDAN ANLAŞILMASI GEREKEN; KENTLERDE GÖRDÜĞÜNÜZ PEK ÇOK ÇİRKİNLİK MANZUMESİNDE MİMARLARIN DAHLİ YOKTUR. PEK ÇOK YERDE, "ÇOK AKILLI, ÇOK MAHARETLİ" YAPSATÇILAR VE ONLARIN KALFALARI DEVEREDEDİR. PEK ÇOK YERDE TEKNİKERLER PROJE ÇİZER VE MESLEK İDEOLOJİSİ ZAYIF, ETİK DEĞERLERİ OLMAYAN, MESLEĞE HAVLU ATMIŞ MİMARLAR YA DA MÜHENDİSLER İMZA ATAR. BİZ BUNLARA İMZACI MİMAR-MÜHENDİS DERİZ. AMA MAALESEF ODALARIMIZ BUNLARA KARŞI ONUR KURULLARINI DEVREYE SOKMAZ. BUNA RAĞMEN YİNE DE ODALARIN YAPTIĞI PEK ÇOK ŞEY VARDIR. BU NEDENLE RANTİYECİLER, YAĞMACILAR MESLEK ODALARINI KARŞILARINDA BİR ENGEL OLARAK GÖRÜRLER. BU NEDENLE MEVCUT SİSTEMİN GİZLİ ELİ; MÜHENDİS VE MİMARLARI TOPLUM HUZURUNA ÇIKARMAK İSTEMEZ. ONALARI KENDİ MESLEK ODALARININ KÜÇÜK MİNDERLERİNDE GÜREŞTİRİR. DİKKAT EDERSENİZ BİZİM ÜST ÖRGÜTÜMÜZ OLAN TMMOB (TÜRKİYE MÜHENDİS MİMAR ODALARI BİRLİĞİ) ELİNDE MEGAFON İŞÇİ VE EMEK EYLEMLERİNDE KLASİK FORMATTA SOLCULUK YAPAR. ÇOĞU; YÖNETİCİ YA DA PATRON OLAN BU MESLEK GRUBU, ÖZÜNDE SEYİRCİ KALMADIĞI BU YAĞMA VE TALAN DÜZENİNE BİR TÜRLÜ AKTİF ENGELLEYİCİ OLAMAZ. FİNLANDİYA'NIN ÇOK ÜNLÜ BİR MİMARI VAR. ALVAR ALTO. YAŞADIĞI DÖNEMDE, HALKI KENDİSİNE O KADAR GÜVENİYOR Kİ, BELEDİYE MECLİSİ KENTE DAİR YAPACAĞI BİR İŞLEMİ HALKA DİKTE ETTİRMEYE ÇALIŞTIĞINDA HALKIN İLK SÖZÜ; "İYİ GÜZEL DE, BU KONUDA ALTO NE DİYOR ?" OLUYOR. İŞTE SEVGİLİ OKUYUCULAR FORMASYON SAHİBİ İNSANLARIMIZ NE OLKDUKLARININ FARKINA VARDIKLARINDA, HALKI DA KENDİLERİNE VE BİRİKİMLERİNE GÜVENDİKLERİNDE, TUFEYLİYE, ÇIKARI İÇİN KENTİ VE DOĞAYI TAHRİP EDEN RANTİYELERE MEYDAN KALMIYACAKTIR. SAYGILARIMLA. K. Mükremin BARUT 16 OCAK 2007