16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Turist kazıklamaya aynen devam

Güney Antalya'yı oluşturan turizm merkezlerini dolaştım bu hafta. Gördüklerime sevindim ama duyduklarıma üzülüp, hayal kırıklığı yaşadım. Beldibi'nden başlayıp, Kemer, Çamyuva, Tekirova ve Çıralı'ya kadar uzanan Güney Antalya'da, belediye ve turizm altyapı birliklerinin katkısıyla çevre düzeni ve temizlik olabildiğince sağlanmıştı.

Esnaf eskisi gibi kaldırımlara yayılmıyor, işyeri önünde yemek yemiyor, tavla oynamıyor, gürültü yapmıyor, dolaşanları da rahatsız etmiyor. Sektör temsilcilerinin aradığı görüntüydü bu.

Ama duyduklarımız vardı ki 20 yılda bir arpa boyu yol gitmediğimizi kanıtlıyor gibiydi. Turiste zorla mal satmaya çalışmak, kazık atmak, aynı ürüne farklı fiyat uygulamaları aynen devam ediyor. Taksilerin müşteri kapma mücadelesinde otelciler, oto kiralama firmaları, acentalar arasındaki tartışmalar ise hiç bitmiyor. Gece kulüplerinde turistlerin dövüldüğü iddiaları Kemer'de çalkalanıyor.

ÇİÇEK TEMİZLİKTİR

Kemer'de bahçıvan Mustafa Kaya ile 40 derece sıcaklığın altında başında hasır şapkasıyla çalışmasını sürdüren karşılaştık. Kaya, "Oteli, binayı, betonu saklayan çiçektir, bitkidir, yeşildir. Bitkilerle kaplanmış doğal ortam insana her zaman huzur verir, mutlu eder" dedi bir çırpıda. Mustafa Kaya, sorumlu olduğu bahçeyi güzel bulan yabancıların kendisine bahşiş bile verdiklerini şöyle anlattı: "Bahçeyi seviyorlar, beğeniyorlar. Güzel buldukları için bahşiş veriyor kimileri. Bahşişin değeri önemli değil, beğendiğini hissettirmesi benim için çok anlamlı."

Türk tatilcilerden böyle birşey görmemiş bahçıvan Kaya. "Beklemiyorum da. Üstüne basmasınlar, bitkiyi korusunlar yeter zaten. Bitki sevgiden anlar. Sevgiyle bakım yapılırsa bitki de bahçe de gözel olur" dedi ve şöyle devam etti:

BİTKİ SEVGİ İSTER

"Otel misafirleri veya yoldan geçenler çiçekleri, ağaçları okşamalarına çok seviniyorum. Değer veriyorlar, bunu hissediyorum. Bizimkilere baktığımızda sigara paketi, izmarit atıyorlar. Bazen, niye atıyorsun, diye kızıyorum. Çöp kutusu yok, diyorlar. Olsa da yine yere atacak zaten."

Bahçe düzenlemesinin 'püf' noktalarını sorduk, Kaya'ya, "Bahçe düzenlenmezse, beton görüntü çok itici gelir. İrili ufaklı bitkilerle betonu süslemek lazım. Binanın güzelliğini bahçe düzenlemesi ortaya çıkarır" diye karşılık verdi.

KİRLİ TURİZM BİTTİ

Kemer'de 27 yıllık deneyimli garson Cevdet Sunay Keser, "Çevre temiz olunca psikolojikman kirleten de olmuyor" diyerek "Kirli turizm" diye hatırlanan döneminin artık sona erdiğini anımsatıyordu aslında. Sonra örnekle anlattı: "Sigara paketini, izmariti, çekirdek ambalaj vs çevreyi kirletici ne varsa elinde sokağa, kaldırıma atıp yürüyüp giderdi insanlar. Hatta yola tükürenler bolca vardı. Bu yıl diyebilirim ki bu tür görüntüler azaldı, hatta yok. Sokaklar, parklar, bahçeler, kaldırımlar bu yıl nihayet gözle görülür derecede pırıl pırıl. Böyle olunca vatandaş da kendine çeki düzen veriyor, iş yerlerini temiz tutuyor, etrafı kirletmeye çekiniyor, utanıyor."

Keser geçmişi hatırlattı; "Eskiden neler çektik, neler yaşadık anlatamam. Düşünebiliyor musunuz, yere tüküren bir vatandaşı gören bir Avrupalı şaşkınlıkla kalıyordu. Bu imajı nasıl düzeltirsiniz, nasıl açıklarsınız. Neler çektik anlatamam Bülent bey. Ama şunu gözlemledim, çevre temiz ve güzelse kirleten de olmuyor. Her yeri güzelleştirmemiz lazım" dedi.

ŞEZLONG ZAMMINA BOYKOT

Çevre düzenlemesiyle dikkat çeken, onlarca bitki çeşidinin yer aldığı, çam ağaçlarının gölgesinde birçok aktivitenin yapıldığı Kemer Koyu'ndaki Ay Işığı günübirlik turistik alanında bine yakın şezlong var. Ayışığı tesislerinde çalışanlara, "Bu sıcakta ve sezonun tam ortasında plaj neden bu kadar boş" diye sordum aldığım yanıt ilginç oldu.

Şezlong kira ücreti 5 YTL'ye çıkarılmış. Bu da turistlerin tepkisini çekmiş ve Kemer'deki diğer plajı tercih eder olmuşlar. Plaj boş kalınca sahildeki diğer işletmeler turist yokluğundan yakınıyor. Aslında sahilde 4 ayrı plaj işletmecisi var ama ortak karar alarak rekabeti sona erdirmişler ve tek fiyat uygulamasına başlamışlar.

Bir otele ait plajın sorumlusu "Ali Baba" lakabı ile tanınıyor, "Soyadımı ben bile hatırlamıyorum" diyor. Müşterilerle ilişkisi o kadar iyi ki, yerli yabancı, Alman, İngiliz, Rus herkes Ali Baba'yı tanıyor, ismiyle sesleniyor. Ali Baba'nın "Zilli" isimli 13 aylık doberman cinsi köpeği var. Plajın maskotu olmuş. Denize müşterilerle giriyor çıkıyor. Çocukların sevgisini kazanmış, eğlencesi olmuş.

PARKLARDA GÜVENLİK

Ümit Kaplan devesi Ayşe ile günlük yevmiyesini çıkarmanın peşinde. Belçikalı çift Nathali Schepers ve Burim Azemi, deveyle bir fotoğraf çekilmek istiyorlar ama üzerine oturmaya çekiniyorlardı. Fransa'da yaşayan ve 3 yıldır Kemer'e tatile gelen Kayserili Öcal ailesinin 20 aylık kızları Nisa, elindeki ekmeği deve Ayşe ile paylaşıyordu.

Anne Yeliz Öcal, çevre düzenlemesinde gelişmeyi sevindirici bulduğunu söyledi ama eksikliklerin bulunduğu da vurguladı. Öcal'a göre, çocuk oyun alanlarında daha fazla güvenlik olmalı, biraz daha bakımlı hale getirilmeli.

FİYATLAR SABİT DEĞİL

Çarşıda fiyatları pahalı bulmasa da sabit fiyat uygulanmamasına çok kızdığını söyledi Yeliz Öcal. "Kafalarına göre fiyat uyguluyorlar. Bu yanlış pahalı da olsa fiyatlar sabit olmalı. Örneğin beraber tatil yaptığımız arkadaşım kuaföre gitmişti. 15 Ytl hesap ödemiş. Aynı işlem için ertesi günü ben gittim 65 Ytl istediler. Olacak şey mi bu. Kazıklama olur da bu kadar olmaz" diye tepkisini anlattı.

Atatürk Bulvarı'ndaki çarşıda hediyelik, tekstil, gümüş vs satan işyerleri oldukça hareketsizdi. Ali Rıza Aslan, Sadık Şahin, Orhan Akgözlü ve Mehmet Ayva, alışverişin yok denecek kadar az olduğundan yakındılar. Özellikle Rus turistlerin harcama yapmadıklarını söylediler, bu haftadan itibaren gelmesi beklenen Avrupalı turistlere umut bağladıklarını anlattılar. Büyük alışveriş merkezlerinde fiyatların yüksek olduğunun bilinmesini istediler. Hediyelik Türk lokumu paketinin çarşıda 2 Dolar, büyük mağazada 8 Dolar'a satıldığını örnek gösterdiler.

Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2007 Salı 03:29:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?