23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Turistleri küstürüyoruz

Akdeniz ile Ege’nin birleştiği, kıvrım kıvrım kıyıları, gece mavisi koyları ve dantel gibi şekillenmiş adalarıyla süslenmiş, Kemer’den Marmaris’e uzayıp giden yat turizminin merkezi Fethiye. Günübirlik turlar haricinde bir haftalık veya 2 haftalık yat turlarına son yıllarda ilgi çok fazla. İlçe merkezinde daha çok butik oteller ve lüks pansiyonlar hizmet veriyor. 2,5 kattan fazla yapılaşmaya izin verilmediği için betonlaşma nisbeten rahatsız etmiyor. Fethiye’ye gelenlerin tatil sürelerinin bir haftayı geçmemesine neden ise kent merkezinde eğlence mekanlarının olmaması gösteriliyor. Fethiye Koyu’ndaki atölyelerde yılda 13-15 kadar irili ufaklı yat yapılıyor. Yatçılar her yıl gelişen yat turizminde de konaklama sektöründe görülen bazı olumsuz gelişmelerin başladığı öne sürüyor. Otellerde olduğu gibi yatçılıkta da acentelerin ve tur operatörlerinin oyuncağı olma yolunda bazı gelişmelerin başladığı konuşuluyor. Hanutçuluğun başladığına işaret ediliyor. Gündoğan Açarlar (47), Kuşadası, Alanya gibi yerlerde otelcilik yaptıktan sonra ve bu sektörü bırakmış ve 2 yıldır da yatçılığa başlamış bir turizmci. Açarlar, Fethiye’nin yat turizminin merkezi konumunda olduğunu belirtiyor. Fethiye Koyu’nda birkaç ay sonra tamamlanacak olan ikinci teknesinin başında görüştüğümüz Gündoğan Açarlar, 14.50 metre uzunluğundaki ‘Seadog’ adı vereceği teknenin yaklaşık 200 bin YTL’ye mal olacağını söyledi. Açarlar, “Otelcilikte olduğu gibi bu sektör de tur operatörlerinin oyuncağı olma durumunda” diye yatçılığın karşı karşıya olduğu tehlikeye işaret etmeye başladı. “Nasıl?” diye sordum ve özetle şunları sıraladı: “Acenteler çok gelir elde etmeyi düşünüyorlar. Müşteriye yüksek fiyat söylüyorlar ama yatçıya çok düşük bedel ödemek istiyor. Böyle olunca yatçının vereceği hizmet ister istemez düşüyor. Ama müşteri verdiği paranın karşılığını alamadığından şikayet ediyor haklı olarak. Buna dur denmeli denetim mekanızması bir şekilde başlatılmalı.” Teknenin durumuna göre fiyatları değişse de örnek olması bakımından şöyle bir özet yaptı Açarlar: Müşteri acenteye veya tur operatörüne bin 500 dolar ödedi. Tekneyle ise 500 dolara anlaştı. Otel sistemi çalışıyorsun. Bu az paraya daha kalitesiz yiyecek, sulandırılmış içecekler sunuluyor müşteriye. Eleman koymuyorsun ve hizmet kötüleşiyor. Bu kez de müşteri verdiği bin 500 doların karşılığını alamadığı için isyan ediyor. Gündoğan Açarlar devam ediyor: “İşte biz bu müşteriyi de küstürmüş oluyoruz. Bu durumda yavaş yavaş kalitesiz müşteriye dönmek durumunda kalıyoruz biz yatçılar. Daha işin başındayız, bozulmamışken önlem alınmalı. Yavaş yavaş hanutçuluk başlıyor bu işte de.” Gecelemeli olan, yani günübirlik olmayan tur düzenlemeye “Carter” deniliyor. Kemer, Kaş, Fethiye, Göcek bölgesinde toplam bin kadar, carter yapan tekne veya yat olduğu sanılıyor. Tur rotaları Kemer’e veya Marmaris’e doğru yapılıyor. Eğer 3 günlük bir tur ise Göcek ve 12 adalar yeterli oluyor. Bir hafta olursa Akdeniz’e doğru Gemiler Koyu, Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kaş, Kalkan, Finike, Olimpos ve Kemer’e kadar uzuyor. Ege’ye doğru ise Fethiye Koyu başta, Kurtoğlu ve İblis Burnu arası arası yatçıların aradığı yer. ‘Çekek’ denilen teknelerin bakım yenileme ve inşaasının yapıldığı koyda 10’dan fazla irili ufaklı teknenin iskeleti gözümüze çarpıyor. Kimisinin kıyıda tamiri sürerken, kimisi de denize indirilmiş iç düzenlemeleri sürüyor. Recep Ay (50) 15 yıldır tekne yapıyor. Bu bölgede yapılan teknelerin modellerinin ‘Ayna Kıç’ ve ‘Gulet’ olduğu Antalya’da çok lüks ve 7-10 milyon dolar arasında fiyatlarla satılan ‘Trandil’ teknelerin yapıldığını söyledi Recep usta. Kullanılan ağaçlar konusunda ise Recep usta, “Bizim bölgemizin ağaçı var Kızılçam, onu kullanıyoruz. Bir de ithal ağaç Maun kerestesi kullanıyoruz. Ağırlıklı olarak ise ‘Tik’ ağacı kullanılıyor. Tuzlu suyu gördükçe sağlamlığı artıyor, ömrü uzuyor. En az 10 sene yenileme gereği duyulmaz” diye bilgi verdi. Ustaya sordum, “Yatta hiç tatil yaptın mı” diye. “Yok yok biz memlekete gideriz tatile” dedi. Gülüştük hep birlikte. Ve devam etti: “Günübirlik çıktık tekne turuna ama öyle yatılı matılı olmadı tabi. Nasip olursa onuda yaparız inşallah.” Diğer atölyede büyükçe bir teknenin iskeleti oluşturulmuştu. Pazarlama Müdürü Melih Dizdarlı yapımına başlanan teknenin günübirlik tur amaçlı kullanılacağını ve apua parklı yani kaykaylı, kaydıraklı bir tekne olacağını söyledi. Gelecek sezon Mayıs ayında suya indirilip hizmete girecekmiş. 30 metrelik bu teknenin maliyeti ise 700 bin YTL dolayında olacağını söyledi atölye sahibi Nihat ve Bayram Sökmen kardeşler. Aydın Çağtaş, Osman Pırtı ve Muharrem Ercan’dan oluşan ekip bu tekne üzerinde çalışıyorlar. Alman ve İngiliz turistlerin tercih ettiği Fethiye’de butik otellere ilgi de oldukça fazla. Otelciler, turistlerin “Tasarruflu tatil” yapma yöntemleri geliştirdiği ve en başta öğün sayısını ikiye indirip, içeceklerini de marketlerden karşıladıklarını belirttiler. Oda kahvaltı geceleme fiyatları 50-70 YTL arasında değişiyor Fethiye’de. Turistlerin eskisi gibi bol harcama yapmadığını ‘Tasarruflu tatil’ yöntemi geliştirdiklerini anlatan otel sahibi Hüseyin Gümüşkemer’e, “Butik otel müşterisi ile herşey dahile gelen müşteri arasında ne gibi farklılık var” diye sordum. Gümüşkemer de anlattı: “Butik otellere ilgi oldukça güzel. Daha rahat, dana sakin. Tatilin tadını çıkarıyorlar denilebilir. Ama Almanlarda da para yok, eskisi gibi değil. Bir kere müşteriler sabah kahvaltısını tıka basa yapıyor öğle yemeği yemiyor. Öğünü birleştirmiş oluyor. Sonra akşam yemeğine kadar bekliyor. Yani yemek öğünlerini günde ikiye indirerek tasarruf yapıyorlar.” Otel içindeki barı kullanma oranının da düştüğünden yakınan Hüseyin Gümüşkemer, “Marketlerden içeceği bira, kola, su neyse alıp odalarına çıkarıyorlar. Dolayısıyla otellerdeki ektra satışımız çok çok azaldı diyebiliriz. Fethiye turizmini 12 aya çıkarırsak hem otelciler, hem de esnaf çok rahatlar. Havaalanı sıkıntımız var. Dalaman çok uzak kalıyor. Ama yol ve tünel inşaatları biterse biraz rahatlar. Dalaman’a da dış bağlantılı çok uçağın gelmesi gerekli” dedi. Fethiye’ye gelen tatilcilerin ortalama konuklama süreleri bir haftayı geçmiyor. Civardaki doğal ve tarihi yerleri gezen ziyaretçilerin daha fazla kalmaları için cazibe merkezlerinin yaratılması gerekiyor. Fethiye merkezinde eğlence mekanlarının olmaması tatil süresinin kısa olmasına neden olduğu söyleniyor. Turistik ilçede imardaki 2.5 kat sınırının korunması istenirken, Fethiye koyundaki çekçek yerlerinin temizlenmesi ve daha cazip hale getirilmesi öneriliyor. Letonya burnundaki batık tankerin kaldırılması gerektiğine işaret ediliyor.
Yayın Tarihi : 30 Ekim 2005 Pazar 21:58:57
Güncelleme :30 Ekim 2005 Pazar 22:08:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
nihan ecevit IP: 85.101.76.xxx Tarih : 6.11.2005 00:17:48
merhaba yazınızla ilgili yorum yapmayacağım belki size garip gelebilir ama farkındaysanız benimde soyadaım ecevit babam sivaslı ve bülent ecevit adında bir akrabasının olduğunu fakat sonra birbirlerinin izini katbettiklerini söylemişti dende düşündüm belki akraba olabilirz diye düşündüm benim ki sadece merak...babamın adı mahmut ecevit