Akdeniz'de Ege'de herşey turizm için. Ve turizm adına güzel şeyler oluyor. Fuarlarla forumlarla, değişik etkinliklerle turizmin büyümesi gelişmesi hedefleniyor. Tartışmalar, görüşmeler, anlaşmalar ve yatırımlar gibi herşey turizm için. Her yıl kış aylarında işsiz kalan turizm personeli için de ‘Torba Yasa’ ile getirilen yeni teşvikler umut oldu. Turizm üzerine sohbet ettiğimiz gazeteci-yazar ve ressam Fikret Otyam, kent görünümünün çok önemli olduğuna işaret etti.
Geçen hafta gerçekleşen Routes Akdeniz Forumu önemli bir etkinlikti. Turizmciler, etkinliğin sadece Antalya’ya değil, Türk turizmine olumlu katkıları olacağı görüşündeler. Dünya turizminin seyrini belirleyen uluslararası turizm fuarları birer birer başlayıp bitiyor. Türkiye için önemli olan fuarlar arasında olan Hollanda’daki Utrech ile İspanya’daki Fitur turizm fuarlarına katılan turizmciler, Türkiye’ye olan ilginin sezon için çok etkileyici olduğunu anlattılar. İstanbul’da Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) karşılaştığımız Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Sururi Çorabatır, “Biz bu işi öğrendik artık. Fuarlarda ne yapacağımızı nasıl kendimizden söz ettireceğimizi biliyoruz. Türkiye merak edilen bir ülke. Biz de Antalya modasını geliştirmek için çabalıyoruz” demişti.
Türkiye’yi ve dolayısıyla Antalya’yı yakından ilgilendiren BIT Milano Turizm Fuarı 20 Şubat’ta sona eriyor. Budapeşte Turizm Fuarı 3-6 Mart’ta, ITB Berlin Turizm Borsası 9-13 Mart’ta, MITT Moskova 16-19 Mart’ta, UITT Ukrayna Turizm ve Seyahat Fuarı 23-25 Mart’ta ve bu yıl önemli bir pazar olması beklenen Arabian Tarvel Market 3-6 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
UÇUŞ NOKTALARI ARTIYOR
Routes Akdeniz Forumu’na ev sahipliği yapan ICF Airports’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serhat Çeçen ile Yönetim Kurulu üyesi Yaşar Döngel, Gala Gecesi’nde etkinliğin getirisini götürüsünü ayak üstü bizimle paylaştılar. 3 günlük forum süresince gerçekleşen 752 ikili görüşmenin sektörün beklentilerini karşıladığını savundu Serhat Çeçen. Havacılık ve turizm sektöründen karar verici 238 delege foruma katılmış, ICF Airparts olarak yeni güzergah oluşturma fırsatları yakalanmış. Çeçen, ICF Airports Antalya Havalimanı olarak Aeroflot ve bünyesinde bulunan dokuz farklı firmayla birlikte toplam 17 anlaşma yaptıklarını açıkladı. Çeçen’den bu anlaşmaları biraz daha açmasını rica ettim: “Budapeşte-Antalya uçuşlarına bu yıl başlayacak Wizz Air, Lufthansa, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’dan Antalya’ya tarifeli seferler düzenleyecek olan Smartwings havayolları bulunuyor. 2012’de haftada üç defa Budapeşte’den sefer düzenlemek üzere Malev Havayolları ve charter uçuşlardan haftada iki kez düzenlenecek tarifeli uçuşlara geçiş yapmak üzere Sırbistan havayolu Jat Airways ile anlaşma yapıldı. Ayrıca Cham Wings Havayolu haftada iki kez Ürdün, Irak ve Lübnan’dan topladığı yolcuları Şam aktarmalı olarak Antalya’ya getirecek.”
ICF Airports'un Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Döngel, Antalya Havalimanı için 2011 hedefinin 11 milyon yabancı misafir olduğunu vurguladı. Ve, “İki beklentimiz var. Birincisini, tarifeli ve direkt seferlerin arttırılması, diğerini de kış sezonunu canlandırmak” dedi. Antalya'ya gerçekleşen uçuşların yüzde 85'i 6 aylık yaz döneminde gerçekleşiyormuş; Döngel, “Halbuki Antalya'da birçok ürünümüz var. Bu ürünleri tanıtmak ve pazarlamak istiyoruz. Kışın ortasında böyle bir havayı gelsinler, görsünler istedik” diye konuştu. ICF Airports’un Antalya’ya yolcu getirmek için epey uğraş verdiğini söylersek yanlış olmaz sanırım. Tabi bu yolcuları bulmak da biraz tur operatörlerine kalıyor.
OTYAM: ANTALYA RESMEN TURİZM CENNETİDİR
Kahve içmeye uğradığımız Gazeteci, yazar ve ressam ağabeyimiz Fikret Otyam’la turizmdeki bu gelişmeleri paylaşırken, “Abi” dedim, “Abi, seninle turizm konusunda çok az konuşmuşuzdur. Turizm deyince aklına ne geliyor.”
Otyam ağabeyin yanıtı şöyle oldu: “Resmen ve alenen Antalya bir turizm cennetidir.” Ve ardından ince ince eleştirilerini de sıraladı tabi; “Çaylarından derelerinden kevser şarabı akmıyor ama, kaçak içki de sanırım birinci. Yaz güneşini yaşamaya gelen gepegenç Alman turistler ölüyor. Baskınlar yapılıyor ama yine de birileri öldürmeye devam ediyor.”
“Turizm işçileri var Fikret ağabey, sen hep pamuk işçilerini yazmıştın yıllardır. Şimdi onlar otellerde çalışıyor biliyor musun” dedim. Otyam biraz durdu düşündü. Sanırım eski günler geldi aklına. Çamurlu pamuk tarlasında işçilerle yaptığı röportajlar aklına gelmişti belki de. Sonra anlattı: “Urfa canibinden (tarafından) işçiler Harran ovasına gelirlerdi, pamuk devrişirlerdi. Diyarbakırdan, Gaziantep’ten yarım dil bilenlerde var, tam dil bilenlerde. Şimdi bunlar pamuk yerine turizm kentlerinde karınlarını doyuruyorlar. Turizm cenneti için oteller , havuzlar, yollar, bahçeler yapıyorlar. Ve gün geliyor yaptıkları bu otellerde emekçi olarak görev alıyorlar. Bir de eşleriyle birlikte bu otellerde tatil yapabilseler.”
EN ÇOK TURİST GELEN 4’NCÜ ŞEHİR
Dokuma ve fotoğraf sanatçısı Filiz Otyam o gün biraz rahatsızdı. Ama konuşmalarımıza kulak misafi olmuştu. Araya girdi: “Bülent biliyor musun cennet Antalya, dünyada en çok turist gelen 4’ncü şehir olmuş.”
Fikret Otyam, “Tabi turizm için kent görünümü çok önemli” dedi. “Belediye başkanlığını kazanan güzel insanların ilk işleri kaldırımları düzeltmek oluyordu” diyerek sürdürdü konuşmasını: “Konyaaltı kaldırımının eni 5 metre 12 santim. Nereden mi biliyorum; bir sabah yürürken anadol pikapın altında kalmıştım. En güzeli de sürücünün, ‘Ani olarak karşıma çıktı. Fren yaptım ama durmadı’ şeklindeki sözleri olmuştu.”
TURİZM İŞÇİLERİNE UMUT
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürü Selim Erol’la turizm işçilerinin kış aylarında işsiz kalmaması için ne yapılabileceğini konuştuk. “Torba yasa” olarak bildiğimiz son kanunlar paketinde buna da bir çözüm eklenmiş.
Yıllarca turizm işçisi denince bizim aklımıza yazları çalışan kışları da işsiz kalan binlerce insan geliyordu. Bu durumun düzeltileceği umudunu taşırken SGK Müdürü Erol’u dinlemeyi sürdürdük: “Antalya’da çalışanların yüzde 60’ı turizm sektöründe istihdam ediliyor. Kışın işsiz kalmamaları için son paket yasada teşviklerle bir dizi düzenleme de ortaya çıktı. Sanırım gelecek yıllardan itibaren bu sıkıntı işverenlerin de özverileriyle giderilecektir.”
Yüksek sezon ile ölü sezon arasındaki kayıtlı işçi farkını 50 bin olarak açıkladı Selim Erol. Kaçak işçi durumunu sorunca, gülümseyerek yanıt verdi; “Vay kaçak işçi çalıştıranın haline. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla bağlantı halindeyiz. Veri havuzumuza bilgiler akıyor. Onlar taranıyor. Belgelerle kaçak işçi çalıştıranı ortaya çıkarıyoruz. Banka hesabından elektrik su aboneliklerine kadar. Hatta sigortasız çalıştırılan bir eleman bir yere imza atarsa bile belirliyoruz.”
Bacasız sanayinin yani turizmin istihdam için önemli bir sektör olduğunun altını çizdi Selim Erol. Sanayi sektöründe bir işçi için gerekli olan yatırım miktarı 150 bin dolar iken turizm sektöründe bu rakam sadece 30 bin dolar.
yigidi öldür hakkini yeme demisler simdi ki zamanda turizm hakikaten harkulade oteller harkulade bahce peyzaj plan görünüm kullanim yalan degil iyi iyiye gidis var tabiki hosuma gidiyor emegi gecenleri tebrik ediyorum netice olarak insan icindir bir cesidi gelen insanlara hizmet ve memnun etmek ikinci cesit orada emek veren calisan lari memnun etmek yani toplu hedef insan icin dir gelen calisan memnun veya degil bu ayrintilar uzun sesonluk iste calisanlara baska memlekette sosyal yasa örnegi Insaat isinde kücük büyük firmalar aynidir sezon acilir isler baslar sezon biter kis bastirir isciler kötü hava sartlari sebebi isci bulma kurumuna gönderilir bu bir ay da üc ayda olabilir isci bulma ve is veren arasinda firmanin durumuna göre hesaplanir iki kurulusun yardimlari ile bu ölü sezonda isciler ise baslayana kadar bakilir firma istisna disi 10 günlük is cikti hemen admini bu is icin isci bulmadan ister is biter tekrar geri yollar tabi bu durum bir zincir halkalari gibidir is bakan olarak baksinlar diye oy verdigimiz bakanlarin isidir onlar da bu ise o ise bakmaz larsa bir baska bakana oy verip bir dogru bakani arayana kadar oy mücadelemiz devam edecektir bu da memleketimiz de ömür biter yol bitmez gibi bir sey genede ümit dünyasi