27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Turizmin yüreği kaygılı

Dünyanın yaşadığı finansal krizden Türk turizminin karlı çıkacağı konuşuluyordu. Ancak İsrail-Filistin sorunu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’daki çıkışı turizmciyi kaygılandırmaya ve sektörün üstünde kara bulutların dolaşmasına neden oldu.
2009 sezonu için Berlin’de Mart ayında yapılacak ITB Turizm Fuarı’nda önemli bir sınav verilecek. Son dakika tatilcilerinin çoğunlukta olacağı öngörülüyor. Turizmciler, siyasi olayların olumsuz etkilerini silmek için Dışişleri’nden radikal ataklar bekliyor.
Kent merkezinde, Turizm sektörünün önemli isimlerinden TUİ Türkiye Danışmanı ve Turizm Araştırma ve Strateji Merkezi Başkanı Hüseyin Baraner ile Öger Tour Türkiye Genel Müdürü Recep Yavuz’la karşılaşınca, öğle yemeğine dalıp bol bol turizmi konuştuk. Baraner, “İki saat sonra Düseldorf ucağına bineceğim” deyince önceliği ona verip “2009’da ne olacak” diye sordum. Baraner, “Sıkıntılar her yerde her şirkette fazlasıyla mevcut. Kimsenin kimseye yardım edecek, destek verecek gücü yok. Her dinamik önce kendini sağlama almak için elindeki tüm gücü kullanacak. Küresel kriz nedeniyle uluslararası destek programları gündede. Ama ülkemizde gündem uluslararası ticaretten sert siyasete doğru kayıyor” diyerek dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaya çalıştı.
MÜDAVİM ÇOCUKLAR
Hüseyin Baraner, madde madde sıraladı 2009’a ilişkin yorum ve önerilerini. Örneğin, kış turizmine çıkamamış olan Avrupalılara, havaların ısınmasıyla birlikte ulaşıp Türkiye’de tatil yapmasını aklına sokmak gerek. İkinci olarak çocukların unutulmamasını istedi Baraner. Türkiye’nin ‘Herşey dahil’ sisteminin getirdiği cazibenin yanında çocuk müdavimi olan bir ülke olması özelliğini anımsattı. Baraner, çocukların ailelerine yönelik “Tatile Türkiye’ye gidelim” baskısının çok fazla olduğunu söyledi. Bunun rakip ülkelere göre Türkiye’nin çok büyük bir avantajı olduğunu anımsattı. Küresel kriz nedeniyle işten atılma korkusunu üzerinden atanlara ve yaşlı kesime ulaşılmasının önemine de işaret etti.
Kısa sürede çok şeyi anlattı Hüseyin Baraner. Kalkıp gidecekken bile anlatmaya devam ediyordu: “Bireysel değil bütünsel düşünülmeli. Gemisini yürüten kaptanı oynadı herkes. Ama okyanusu bulandırdık. Toplumsal doku bozuldu. Turizmde herkes kendine istedi. Ama çevreye, Antalya’ya veren olmadı. Portakal ağaçlarının yüzüne bakamıyorum, utanıyorum. Hepsi bizi sorguluyor.”
Yaklaşık yarım saat kadar sonra telefonum çaldı, “Havalimanından arıyorum Bülent” dedi Baraner ve devam etti: “Ne olur şunları da yazar mısın. Bunca dağınıklığa karşı Antalya Valisi Alaaddin Yüksel kenti bir bütün ve kurumsal olarak gösterdi. Mesela havalimanı çok önemliydi ve harika bir şekilde yönetiliyor ve işletiliyor.”
SİYASET ETKİLİYOR
Öger Tour Türkiye Genel Müdürü Recep Yavuz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yapılacak Runtalya Maraton Koşusu’nu anımsatıyordu. Yerli ve yabancı 5 bine yakın kişi yarışacak. Bunun 2 bin 500’ü 26 ülkeden gelecek yabancılardan oluşuyor. İsraillisi de var İranlı da. Yavuz, “Spor, turzim içinde önemliydi bunu sağladık” dedi.
“Siyasi çalkantılar nasıl etkiliyor turizmi” diye sordum, Yavuz’un yanıtı şöyle oldu: “Siyasi çalkantılar sert çıkışlar elbette olumsuz etkiliyor. Kavgacı bir görüntü çizmememiz lazım. Yıllardan beri Avrupa’da var olan bir imajımız var, “Barbar Türkler’ diye. Bu imajı silmeye çalışan bir nesiliz. Haklarımızı savunurken daha dikkatli ve ölçülü olmalıyız. Dengeleri korumakta yarar var.”
İsrail-Filistin ve Türkiye’nin tavrına yönelik Yavuz’un yaklaşımı, “Bu tür çıkışlar Avrupa’yla olan ilişkileri de zedeleyebilir. Turizm açısından bakıyorum ben. İsrail pazarı yükselen bir pazardı. Ama uçaklar iptal edildi, turizm neredeyse bitti iki ülke arasında” şeklinde oldu.
Recep Yavuz, telefonu eline aldı ve Polente Turizm Acentesi’nin Genel Müdür Yardımcısı Oktay Eryener’i aradı. Eryener aynı zamanda Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği’nin Başkanı. Telefondaki Eryener, “İsrail-Filistin çekişmesi Türk turizmini vurdu. İsrail’in Gazze’ye saldırısı ve Türkiye’nin açıklamalarının ardından yarıya varan bir azalma olmuştu. Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışı ile sıfıra indi. Neden biliyor musunuz. Başbakan gecenin 3’nde Türkiye’ye indiğinde 5 bine yakın kişinin ellerinde Filistin bayraklarıyla karşılandığı haberleri İsrail’de de yer aldı. Bunu gören İsrailli, Türkiye’ye olan güvenini yitirdi. O nedenle Antalya’ya hatta Türkiye’ye gelmek istemiyor” dedi bir çırpıda.
SON DAKİKA YOLCULARI
Sunexpress Hava Yolları’nın Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Bahtoğlu ile Ege Bölgesi Sorumlusu Ece Şenev’e yönelttiğimiz ‘2009’da ne olacak’ sorusuna, “Görünen o ki son dakika yolcuları bu yıl daha fazla olacak. Söylentiler bu şekilde” diye yanıt verdiler. Bahtoğlu, “ITB fuarında belli olur herşey. Londra piyasasında Türkiye’nin avantajlı olduğunu gördük. Kur farkı nedeniyle yani Paund’un Türk Lirası’na göre kuvvetli olması, tercihlerde belirleyici olacak gibi görünüyor” açıklamasında bulundu.
Yerli havayolunun öneminin turizm sektörü için çok fazla olduğuna işaret etti Bahtoğlu ve Şenev. İç hatlardaki rekabet ile Türk insanının tatil tercihinin de değiştiğine işaret ettiler.
HAVALİMANINA ULAŞIM
Hem kendi vatandaşlarımızdan hem de tatile gelen yabancı misafirlerin şikayet ettiği konuların başında havaalanına ulaşım geliyor. Bahtoğlu, “Evet doğru” diye karşılık verip, “Kendimiz yolcu ulaşımı yapacaksak özel lisans almak gerekiyor. Ama yerel yönetimler bu konuda daha rahat projeler getirebilirler. Uçak fiyatları ucuzladı ama vatandaş havalimanına ulaşamıyor bu kez ” diye ekledi.
Uzun yıllar Antalya’da görev yaptıktan sonra İzmir’e giden Ece Şenev araya girdi: “İzmir Belediyesi bu konuyu halletti. Antalya örnek alabilir. Şehrin ekonomisinin canlanmasını isteyen kurumlar bu katkıyı yapmalılar.”
 

Yayın Tarihi : 7 Şubat 2009 Cumartesi 14:51:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?