Umutlar 'sel' oldu gitti

 Selin mağdur ettiği Kundu köyünün çiftçileri, sahil boyunca yapılan yol ve turistik tesisler nedeniyle suyun, denize ulaşacağı kanal bulamadığını öne sürdüler, sele mahkum bırakıldıklarını söylediler. Evleri, seraları ve arazileri sular altında kalan köylüler destek bekliyor.
Kış aylarında binlerce futbol takımını konuk eden turistik tesislerin sahaları da sular altında kaldı. Otel yöneticileri, çalışmaları aksayan takımların morallerini VİP ikramlarla, misafirperverlikle düzeletmeye çabalıyor.
Kundu bölgesinde çamurlu arazide dolaşıp turizmci ve üreticileri dinledik; ‘O gece’yi anlattılar, zararlarını dile getirdiler.
Bölgede toplam 7 bin 200 turistik yatak 24 futbol sahası var. Ve geniş bir tarım alanında açık ve kapalı alanlarda tarımsal üretim yapılıyor. Tarım İl Müdürlüğü’nin ilk verilerine 35 bin dekar tarım alanı zarar gördü. Maddi zarar ise yaklaşık 15 milyon lira...
TAKIMLARIN MORALLERİ BOZUK
WOW Otelleri Genel Müdürü Uğur Yiğit, ‘O geceyi’ anlattı. Selin sahaların etrafındaki 2.5 metrelik istinat duvarı aştığını söyledi ve, “O gece buradan taşan su bu gördüğünüz zemini 2 metre suyla kapladı” dedi. Yiğit anlatmaya devam etti: “Yetkililere ulaşmaya çalıştık o gece. Bu nehir taşıyor, nedir ne değildir, herhangi bir uygulama var mı diye. Öncelikle yetkililere ulaşmakta bayağı bir sıkıntı yaşadık. Yani kimseye ulaşamadık. Sadece Aksu nehrinin etrafında olan bu facianın eriyen kar suyu yağmur suyuyla olma ihtimali bana göre yok. Burada bir iletişimsizlik olduğunu düşünüyorum.”
Sadece WOW otelerinde kış aylarında yılda 100-120 arasında futbol takımı kamp yaptığını vurguladı Uğur Yiğit. 22 yabancı takım kampta bulunuyor. Sel ve sahaların kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle takımların moralleri bozulmuş. Saha mağduriyetleri bir şekilde giderilmiş ama bozulan moralleri de Türk misafirperverliği sayesinde gidermeye çalıştıklarını dile getirdi Uğur Yiğit.
KUNDU ÇAYI ISLAH EDİLMELİ
Kundu Turizm Yatırımcılar AŞ Genel Müdürü Muzaffer Eken, toplam 7 bin 200 yataklı bölgede Şubat ayı itibariyle 2 bin 300 kişinin otellerde konakladıklarını hatırlattı ve turistlerin selden hiçbir şekilde mağdur olmadıklarını söyledi.
Eken, “Biz KUYAB olarak bu bölgenin turizmde en iyi şekilde tanınması, hizmetlerin aksamaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama bilemiyorum o gece bir iletişim bozukluğu oldu. Kimseyle görüşemedik bize bilgi gelmedi. Bize bilgi gelseydi biz burdaki bu tesislerdin ve otellerin zarar görmemesi için en azından uyarıda bulunurduk. Tesislerimizin tedbirlerini aldırırdık, hasar giörmemiş olurdu” dedi.
“Aksu çayı ıslah edilip turizm amaçlı bir cazibe merkezi olabilir mi” diye sordum Muzaffer Eken’e, “Olabilir tabi. Aksu Belediyesinin DSİ ile bu konuda bir çalışma içinde olduğunu biliyorum. Islah edilip gerektiğinde turizme kazandırılması, örneğin rafting yapılması yada teknelerle gezi düzenlenmesi şeklinde, kenarında çay bahceleri yapılması. Böylelikle yukarıdan Aksu çayına birleşen derelerin ıslah edilerek debisinin kontrol altına alınması sağlanır” diye yanıt verdi.
ÜRETİCİNİN ZARARI BÜYÜK
Tarım alanlarındaki zararın yaklaşık 15 milyon lirayı bulacağı tahmin ediliyor. Üreticiye göre selin nedeni sahile yapılan inşaatlar oteller, dere yataklarının kapatılması. Sera üreticisi Mustafa Gülşen eşi Nazik Gülşen ile selin yok ettiği seralarına bakmaya incelemeye gelmişler. O halde bile konukseverliklerini gösterdiler bize kahve ikram ettiler.
Mustafa Gülşen anlatmaya başladı; “Bir gün öncesinden haber geldi, tedbir almamızı söylediler. Ama ne yapabiliriz ki ertesi gün geldiğim zaman buranın her tarafının su içinde olduğunu gördüm. Baraj kapaklarının açıldığını suyun olmayacak yerlerde dahi suyla dolduğunu gördüm. Köylünün zararı var, benim zararım var. Burası köyün Kumtepesi bölgesi. Tepe yani adı üzerinde tepe, burayı da su bastı.”
“Sizce neden bu kadar zarar verdi bu yağmur” diye sordum Mustafa Gülşen’e o da şöyle karşılık verdi: “Giderlerimiz olmadığı için. Sahiller otellerle doldu, bol bol inşaatlar yapıldı, yapılıyor hatta. Otellerin yapılması dere yataklarının kapatılması su giderlerinin tıkanması bu sele, afete neden oldu.”
‘HER ŞEYİM BİTTİ’
24 kişilik Dakak ailesinin toplam 35 dönüm çilek serası zarar görmüş selden. Ailenin en büyüğü Ahmet Dakak, “Gazeteciler geliyo, ama devlet gelmiyo buraya. Neden neden gelmiyorlar anlamıyorum ben” diye isyan etti. Ve sürdürdü yakınmasını: “Burda 35 dönüm yerimiz var. Bu yer kiralık, muşambasını malzemesini biz aldık. Gübremiz bitti, tavuklar herşey bitti. Bizde bişey kalmadı yani. Artık biz ortada kaldık. Devlet bize bir el uzatsın. Valla zarar söylesem 100 milyarı geçiyor yani. Biz yok olduk gittik işte. Gelen kimse yok. Gelen, top sahası su girmiş oraya gidiyor. Futbolcular oynayamıyacak bilmem ne.”
AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN
Aydın ailesine uğradık, kesme çiçek üretiyorlar. Seralarda halen su çekilmemiş. Sevgililer günü nedeniyle çiçek satacaklardı ve biraz para kazanacaklardı belki. Ama bu umutları da sevgililer gününe birkaç gün kala uçtu gitti.
Nedim Aydın, “Çok büyük bir zararımız var şu an. Sevgililer günü yaklaşmasıyla birlikte belki 3-5 kuruş kazanacaktık o da külliyen gitti. Selden dolayı hiçbir şeyimiz kalmadı yani bitmiş durumdayız” dedi. 1995 yılındaki seli anımsattı Nedim Aydın: “O zaman da sel gelmişti aynı şekilde zarar görmüştük, mağdur olmuştuk. 2010 yılı Antalya bölgesinin bence bir ayıbı. Turizm göz bebeği Kundu olarak ve hiç kimse birşey yapamadı.”
“Keşke” dedi Nedin Aydın, “Keşke zamanında bize haber verilseydi. Zamanında haber verilseydi belki önlem alabilirdik. Ne kadar alabilirdik bilmiyorum ama” diye sürdürdü konuşmasını. Sonra birkaç kök karanfili topraktan söktü, “İşte bakın hepsi çürüdü gitti. Şu an benim 150 bin lira zararım var. 20 nüfusum var. çocuklarla 24. Askerim var okuyanım var. Hiçbir şeyim yok ben bittim yani. Yetkililerimizden burasının afet bölgesi olarak ilan edilmesini istiyoruz. Yetkililer geç müdahalede bulundular bence” dedi.
Kundu bölgesinin üreticileri bu yağmur ve selden mağdur olanların en başında geliyor. Tek istedikleri yetkililerden kendilerine yapılacak maddi manevi destek.