Zafer, Gurur ve Demokrasi...

Hani demokrasi filan diyoruz ya. İşte o demokrasi denen şey bize birkaç boy büyük geliyor galiba. Kimse yenilmeyi hazmedemiyor, galip gelen ise övünme ve gururlanma duygusundan kurtulamıyor.
“Demokrasiyi en çok savunan parti hangisi” diye sorsak, çoğunluk “Cumhuriyet Halk Partisi” yanıtını verecek. Savunurken demokrasiyi sonuna kadar savunuyoruz ama uygulamaya gelince demokrasinin ‘D’sinden eser yok ne yazık ki.
Aylar geçti, Antalya CHP il kurultayı yapılalı. İl Başkanı ve yönetimi çalışmalarına başladılar. Bana sorulursa, bir heyecan kattı yeni CHP Antalya örgütü. Gençlerin umudu oldu, siyasette önlerinin kapandığını düşünenler yeniden beklentiye girdi. Genç İl Başkanı Devrim Kök’ün siyasi ziyaretleri de olumlu karşılanıyor. Ama taraflarca hazmedilemeyen seçim sonucunun etkileri henüz giderilebilmiş değil.
Bu durum CHP’yi komik duruma sokmuyor mu sizce...
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlandı ulusca. Kutlamaların sönük geçmesi için yapılan değişikliklere ayrıca değiniriz. Birçok sivil toplum kuruluşu, şirketler ve temsilcileri gazete ilanlarıyla ulusumuzun Zafer Bayramını kutladı.
Siyasetçiler de kutladı.
Dikkatinizi çekmiş olmalı gazete ilanları. Siyasi partilerin ilanları boy boy yer aldı. CHP’nin de ilanları vardı. Ama herkesin kutlaması ayrı ayrıydı.
İl Başkanlığı ayrı, milletvekili ilanı ayrı, bir de Deniz Baykal da dahil olmak üzere CHP Antalya milletvekillerinin birlikte verdiği kutlama ilanı vardı.
Bu görünüm komik olmaya başladı artık.
Devrim Kök’e bir görev düşüyor; bu küslüğü dargınlığı ayrılığı bitirmek.
Nasıl bitireceğini sayın Kök ve ekibi karar vermeli. Gururu bir tarafa bırakılmalı, partilerini önemseyip gereğini yapmalılar.
Milletvekili Yıldıray Sapan, iki kezdir basın toplantısını Cumhuriyet Meydanı’nda yapıyor. Bu arada Ramazan Bayramı’nı geçirdik. Geleneksel parti kutlamasına milletvekilleri katılmadı. Bu duruma sevinenlerin olduğunu biliyorum ama üzülenler de var elbette.
İl Başkanı Devrim Kök’ün seçildikten sonraki tutumu, bence bu dargınlık durumunun uzamasına neden oldu. Eski Genel Başkan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın seçimlerdeki taraflılığına kızanlar bir ölçüde haklı olabilirler. Ama unutmayalım ki “Demokrasi” denilen birşey var. İşte siyasetçiler bu kavramı unutuyorlar.
Seçimi kazanan, gururunu sürdürecek olursa kaybeden sonunda kendisi ve başında olduğu partisi olacağını da iyi bilmeli.
Başta Deniz Baykal olmak üzere milletvekilleri ile bu fesafeli durumu bitirmesi gereken CHP’nin il başkanı ve yönetimidir.
Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın il yönetiminin kendisini ziyaret etmesine olumsuz yanıt vereceğini hiç sanmıyorum... Her partili gibi o da CHP’nin Antalya’da başarılı olmasını istiyordur. Hem de herkesten çok...
Gün, siyasette barış ve hoşgörü günüdür. Seçim sathı yaklaşıyor. Erken yerel seçimin gündemde olduğu unutulmamalı.