19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

1923'ten 2008'e Cumhuriyetin Değerlendirilmesi (11)


B-YAŞAMA HAKKINA YÖNELEN TEHTİDLER

4-MİLLİYETÇİ TERÖR

“Milliyetçilik en büyük tehdit” başlığı altında yayınladığım yazılarımda da sıkça değindiğim gibi, İnsanın yaşama hakkına yönelik en ciddi, en keyfi ve en tehlikeli tehditlerden birisi de devlet destekli, devletten geçinenlerin yarattığı çıkar milliyetçiliğidir.

Vatan, Millet, Sakarya edebiyatının etnik kökeninden beslenen bu mafya ve çete gurubunu, iktidar kavgası içindeki siyasiler ve egemen güçler, öncelikle devleti ele geçirmek için kullanırlar. Sonra da ele geçirilen devleti soymak ve elde tutmak için de bunlara ihtiyaç vardır.

Bunlar kullanıldıklarını bilirler mi, derseniz; bu önemli değildir. Çünkü bunların gerçek anlamda bir milliyetçilikle hiçbir ilgisi yoktur. Hatta olaya gerçek milliyetçilik açısından bakıldığında, bunların yaptığı vatan hainliği ve insanlık suçu işlemeye girer. Zaten onların da amacı devleti götürmek için yönetene yamanmaktır; alet olmaktır, kahramanlık taslamak ve çıkarını kollamaktır.

Yani işin politik tarafı, yöneten tarafı ile bunların oluşturduğu, çete ve mafya boyutu ne yaptıklarının bilincindedir.

Olayın vahim ve asıl tehlikeli olan tarafı ise, bunların vatan millet, Sakarya palavralarına kanarak, arkalarına takılan, boş insanlar güruhunun, dürüst vatandaşların yaşama hakkına yöneltilmiş tehditleridir.

Kendisinde bir varlık sebebi ve yaşama nedeni bulamayan, ne yapacağını şaşıran, işe yaramadığı endişesine kapılan boş insanlara, bir kimlik ve kişilik kazandırmak amacıyla milliyetçilik hiçbir risk hesabı yapılmadan, pervasızca kullanılmaktadır.

Kimlik ve kişilikleri, etnik düşmanlıklara ve milliyetçilik temeline dayanan bu boş insanlar, yaşamlarını anlamlandıran, yaşamlarına bir varlık amacı kazandıran milliyetçiliğe dört elle sarılarak, zamanla kendilerinin bu alanda vazgeçilmezliğine ve milliyetçiliğin en vazgeçilmez, en yüksek değer olduğuna, bunun için her yolun mubah olduğuna kendilerini inandırırlar.

Ve onlar kahve köşelerinde, konkenle zaman öldüren boş ve gereksiz insanlar değildir artık.

Gerçi siz onları her ne kadar kahve köşelerinde oyunda görseniz de, artık oyun bir perdedir. Artık konken masasında şifreli gizli mesajlar beklemekte, Sevr ve başka birçok nedenden dolayı elden çıkmakta olan vatanın, milletin bekası için, büyük ağabeylerden görev beklemektedir.

Ölüm listeleri hazırlanmakta ve kalleşlikler tezgâhlamaktadır. Bu sistemde kahramanlığın düzeyi, kalleşliğin düzeyine eşdeğerdedir.

Görev nedir, derseniz, çoğunlukla, devleti götüren milliyetçi yöneticilerimize karşı çıkan, pisliğin arınmasını isteyen vatan hainlerini ortadan kaldırmaktır.

Bir de ortalığı karıştırıp, dikkati dağıtmak ve arada bir tozu dumana katmak için dünyada ses getirecek bir katliam yapmaktır.

Bundan sonrası artık devlet babanın ve onu yöneten milliyetçi büyük ağabeylerin bileceği bir iştir. Onların her dediği doğru, her yaptığı şeriattır, adaletin kestiği parmaktır.

Bence ne radikal İslam, ne şeriat, ne Sevr ve ne de başka hiçbir şey, bu gözü dönmüş, başıboş çıkar milliyetçiliği kadar tehlikeli değildir. Şu anda Türkiye için en büyük tehdit ve en yakın tehlikedir.

Bu tür illiyetçilikler, içinden pazarlıklı ve kalleştir. Ne zaman, nereden ve kime ne getireceği belli değildir. Her an için iç savaşlara bile gebedir. Pusudur, tuzaktır, tehlikedir.

Yayın Tarihi : 13 Kasım 2008 Perşembe 10:38:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Cemail Yenigün IP: 88.242.37.xxx Tarih : 16.11.2008 20:19:21

Hocam Beynine sağlık, Diline sağlık, O güzel ruhuna sağlık ne kadar da güzel değinmişsin. Saygılarımla