19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Açılıma Yaklaşım ve Beklentiler (11)

11-RADİKAL TEHDİT ÖRNEKLERİ

Türk kesimlerin radikalleri, Osmanlıda Tanzimat’ın Osmanlılık savunucusu Jön Türkleri ile meşrutiyetin milliyetçilik savunucusu İttihat ve Terakki’cilerinin karışımı, hem milliyetçi ve hem de bütünlükten yana bir görüşü benimseyen kesimlerdir denilebilir. Özetle kısmen 21. yüzyıla uyarlanmış İttihat ve terakki düşüncesidir.

Elbette ki PKK ile aynı şey değildir. İttihat ve terakki ile PKK’yı yaratan koşullardan, kadrolarının eğitim ve yönetim anlayışından tutun da, amaçlarına ve kullandığı araçlara kadar pek çok fark vardır. Ama ne var ki, hedefe ulaşmada ikisi de, tedhiş ve teröre başvurmaktan çekinmemektedir. Yani şiddet ve radikallik ortak noktalarıdır. Şiddet ve tehditte ne kadar ileri gidilirse, milliyetçilikte de o kadar yol alınacakmış gibi bir tavır sergilenir. Davranışlarında anlaşmak ve uzlaşmaktan uzak, rest çeken, meydan okuyan bir taraf vardır.

Neden böyledir derseniz, milliyetçilik ayaklarıyla bu savaştan beslenen gruplar veya ihale alan, devleti sömüren kesimler, kısacası devletten beslenenler, çıkarlarının gereği olarak, bu halka karşıt yapılanmayı savunmak zorundadır.

Ama tabii ki, bunu halka yaptırmak işin en sağlam ve güvenli tarafıdır. Bu yüzden milliyetçi geçinen, çıkarının milliyetçisi yüzde birlik kesimin arkasındaki milliyetçilerin yüzde doksan dokuzunun milliyetçilikten bir çıkarı yoktur. Samimi olarak vatan sevgisine, millet ve devlet sevgisine dayalı bir milliyetçiliği benimsemiştir.

Ama bu duygularının hangi amaçlar için kullanıldığı ve özellikle de yaptıkları eylemlerin millete ve devlete ne kazandırdığının hesabını yapmazlar. Kazanç değil kayba neden olduklarını ise, kemikleşmiş hamasi yapılanmalarından dolayı da fark edemezler. Bir avuç çıkar milliyetçisi, samimi milliyetçi bu büyük kitleyi hep hamasetin kanlı ve kirli yüzüne, kin ve düşmanlık tohumları atarak besler. Hedef gösterir, pusular, katliamlar düzenler.

Azınlık önderlerine, aydınlarımıza, farklı din mezhep gruplarına karşı bu güne dek yaptıkları saldırılar, içerde barış ve huzuru bozmaktan ve dışarıda TC’nin itibarını sarsmaktan başka hiçbir işe yaramamıştır. Yani aslında bunlar Türkiye’nin hizmetinde Türk milliyetçileri değil, Türkiye’nin aleyhine çalışan düşman güçlerdir.

Örneğin bunların açılımla ilgili son örneklerinde, açılımı destekleyen aydınlar, ihanetle suçlanıp, hedef gösterilerek tehdit edilmektedir.

TİT TEHDİT ETTİ
Aydınları tek tek saydıla
Türk İntikam Tugayları (TİT) adlı ırkçı-faşist örgütün yeni yapılanması olarak değerlendirilen TİBT’nin yolladığı tehdit bildirisininm tam metni şöyle: "...Kutsal Türk Devleti’ni var eden yüce Türk Irkı’nın yaşama güvencesi ve teminatı olan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne her fırsatta kinlerini ve nefretlerini kusarak cephe alan Ufuk Uras, Baskın Oran, Cengiz Algan, Ahmet İnsel, Mebuse Tekay, Oya Baydar, Aydın Engin, Mithat Sancar ve Sezgin Tanrıkulu, Türk Irkı’na ve ordusuna karşı açıktan bayrak açmanız gaflet dalalet ve ihanet göstergesidir.

TİT ve Birdal suikastı
TİT, 1998'de dönemin İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal'a yönelik suikast girişimi ile adını duyurdu. Birdal'a kurşun yağdıran Demir Demirok ve Selçuk Gürz'ün azmettiricisi olan Semih Tufan Gülaltay hakkında mahkeme kayıtlarında Türk İntikam Tugayı üyesi olduğu iddiası yer aldı. Gülaltay şu anda Ergenekon davası tutuklusu.

Doğu Ergil’e göre de, sorunun temelinde ve çözümsüzlüğe kilitlenmesinde radikallerin, derin devletin ve radikal tutumların etkisi büyüktür. Özellikle derin devletin ordu içine sızmış uzantılarının tasfiyesi için girişimlerin başlatılmasından sonra açılımdan söz edilebilmiştir, diyor.

“Son Kürt isyanı Türk milliyetçiliğinin zalimce uygulanmasına verilen bir tepkiydi. Devlet iki eşli bir erkeğe benzemişti Türkiye"de. Türk eşten olan çocuklar nüfusa kayıtlı, Kürt eşten olanlar gayri meşru sayıldı. Şimdi onların da nüfuza kayıt zamanı geldi”. “Demokratik açılım, halkı birbirine karşı kışkırtan, kanlı düzen devam etsin diye hukukun dışına çıkan kadroların yani Ergenekon tasfiyesinden sonra ancak başladı. Ergnekonun ordudaki emir komuta zincirini, düzenini bozacağı da anlaşıldıktan sonra yapıldı”.D.Ergil

Yine radikal bir açılım karşıtlığı örneği olarak, bir okuyucunun MHP Genel Başkan adayı Ahmet Reyiz Yılmaz’ın açılım konusunda tek çözüm olarak Apo’nun idamını öngören açıklamasına yazdığı yoruma bakabiliriz. Okuyucu bu yorumunda açılım isteyenleri Apo ile aynı oranda hain yerine koymaktadır.

Batuhan Toprak IP: 88.xxx.xxx.xxx Tarih : 08.10.2009 18:20:18
Vatan haini bir Apo denen yaratık olsa çözümü kolay. Utanmadan sıkılmadan demokrasi ve açılım bahanesi ile ülkeyi bölmeye çalışan hükümet ve onun yardakçılarını ne yapalım. Ayrıca Vatan sevgisi ne zamandır faşistlik oldu. Eğer MHP sanıldığı gibi zorba bir parti olsaydı bırakın sokaklarda ahkam kesmeyi pencereden burnunuzun ucunu bile çıkaramazdınız .(kenthaber.com)
 

Yayın Tarihi : 7 Mart 2010 Pazar 19:53:22
Güncelleme :7 Mart 2010 Pazar 20:01:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?