19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Açılıma Yaklaşım ve Beklentiler (12)

12-RADİKAL TEHDİT ÖRNEKLERİ 2

Tüm bunlar da göstermektedir ki, bırakın devletle Kürtlerin arasındaki mesafeyi, açılım taraftarı Türklerle radikal Türk milliyetçileri arasında da uçurumlar vardır. Örneğin Facebook’da Melahat Çetinkaya’nın koyduğu açılım karşıtı yazılarından birisinde şunlar yazılmış.

Sistemden nemalanan, varlığını Tayyip Erdoğan’ın iki dudağının arasına bağlamış köşe yazarı, TV enkırmeni ve sol dönekler gibi sözde aydınların dışında takip edebildiğim kadar 3-5 sanatçı da bu içi boş açılım tartışmasına katıldı son günlerde. Bunlardan Yavuz Bingöl, Tarık Akan, Müjdat Gezen,Hülya Avşar ‘’ne olduğu belli olmayan, içi boş bir açılım’’ noktasında birleştiler. Ailesinin telkiniyle belki de hayatında ilk defa ülke gündemine tepki veren Sezen Aksu, Başbakanın Kürt açılımına, Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayıp destek verdi. Rahmetli Onna Tunç sayesinde serçe yaftasıyla Türkiye’de hit olan, Türklere ve Kürtlere şirin gözükmekten başka, bu güne kadar hiçbir ideolojik söylemi olmayan Sezen Aksu açılımın içeriğini bilmeden, bu davranışı ile tam bir sazan olup Sazan Aksu haline dönüşmüştür.

Hiçbir ideolojik birikimi olmayan insanların tepkileri benim için bir anlam taşımıyor aslında, gülüp geçiyorum onlara. Ama aynı yöne baktığınız insanların verdiği tepki yüreğime kınsız bir hançer gibi saplanıyor nedense.”

Görüldüğü gibi yazının özeti, AKP taraftarları vatan hainleri, satılmış kalemler, vs ülkeyi bölmek için açılım diye ne olduğu belirsiz bir felaketin peşine ülkeyi takmak istemektedir, deniliyor.

Ama burada bence dikkate değer en önemli cümle, yazarın olaylara ne kadar ideolojik yaklaştığını ve bu konuda ideolojik birikimi olmayanların görüşlerini önemsemediğini belirten cümledir.

İşte radikallerin toplumdan koptuğu nokta da burasıdır. Çünkü toplum ideolojilerle beslenmez, ideolojilere ideoloji dayatarak sorunlar çözülemez, Sorunlara insani açıdan ve insan bakışıyla, özellikle de bu konularda çok hassas olan sanatçı bakışıyla bakmak, yani Sezen Aksu, Hülya Avşar ve Tarık Akan ve Yavuz Bingöl gibi sanatçıların, bakış açısından bakmak, çözüme giden en doğru ve en insani yaklaşım olur.

Çünkü sanatçının ideoloji, politika gibi beyin kiri yoktur. Onlar olaylara insani, etik ve evrensel değerler açısından bakar.

Ama şahinler güvercinleri yaklaştırırlarsa tabii. Çünkü bu alanda legal ya da illegal örgütler sadece TİT değil. “Dünya Türk Olsun” grubu da Sezen’i tehdit ediyor.

Yani Türkiye’de savaşa karşı çıkmanın, barış istemenin, insanların huzur ve mutluluğu için bir açılım ve projeyi uygulamanın ne denli zor olduğunu ve derin devletin öyle kolayca tasfiye edilmesinin söz konusu olmadığını göstermektedir. Derinlerdeki çıkar çevreleri hala hiçbir özel çıkar gözetmeyen fakat “Vatan elden gidiyor” komplo teorileriyle kışkırttıkları milliyetçileri denetlemekte ve isteklerini yaptırabilmektedir.

Bu yüzden bu çevrelerin onayını almadan, ülke yararına bir şey yapmak olanaksız olduğu gibi bu çevrelerin de, Kürt açılımı gibi kendi çıkarlarıyla çelişecek bir şeyi onaylaması da olanaksızdır. İşte Türkiye yıllar yılı hep aynı fasit dairenin içindende bu yüzden dönüp durmaktadır.

Ülkeye zarar verenler milliyetçi, buna karşı çıkanların hain rolü sürdükçe de, ülke bu daireden çıkamaz. Bu çemberi kırmamız için bu rollerin değişmesi gerekir. Yoksa bunlar çıkarlarına karşı çıkanları, hain ilan etmekle kalmaz, tehdit eder, hedef gösterir hatta öldürtür. Bu tür ittihatçı gelenekleriyle öldürülen insanlarımız da oldukça çoktur.

Ve işte şimdi de, açılıma destek verdi diye Sezen Aksu hedef gösterilmiş ve Kandil’e gitmesi istenmiştir.

KANDİLE GİT

İzmir'in işgalden kurtuluşunun 87. yıldönümü nedeniyle 9 Eylül Çarşamba günü Gündoğdu Meydanı'ndan konser verecek olan Sezen Aksu'yu, "Dünya Türk Olsun" grubu topa tuttu.

Hükümetin kürt açılımını savunduğu için Sezen Aksu'yu eleştiren ve Kürt açılımına karşı olan kişilerin bu konsere gitmemesi gerektiğini dile getiren Dünya Türk Olsun (DTO) Grubu Başkanı Birol Şeker, "Kürt açılımının içinin neyle doldurulacağını bilmeden ve özellikle DTP'li milletvekillerinin "Açılımın yolu İmralı'dan geçer" demesine rağmen bu açılıma destek veren Sezen Aksu'yu kınıyoruz" dedi.

Birol Şeker, "Sezen Aksu halka malolmuş bir sanatçıdır. Böyle ülkenin geleceği, birlik ve beraberliğiyle ilgili konularda bu kadar rahat konuşması bizi üzdü. Sezen Aksu İzmir'in kurtuluşunu kutlamak için İzmir'e geleceğine gitsin Kandil'deki teröristlere konser versin" diye konuştu. (mynet haber 04.09.2009)

Oysa Sezen Aksu Albümünde Mehmetçikler için de şarkı yazmış, tüm şarkılarında sevgi soluyan, dostluk ve barışı vurgulayan bir sanatçı. Ama Sezen’in şarkılarının, PKK kaynaklı ticarette dönen dolapların, rantın ve bunları paylaşan çete ve mafyaların, bürokratların çıkar savaşlarına marş olması dışında bir anlamı yoktu. İşte o şarkının sözlerinden bir bölüm

Mehmet daha çok küçüksün
Bilmiyorsun tabii neden bu sonsuz nöbet
O kadar vaktin de olmadı zaten
Ama sen ümit etmeye devam et
……..Sen ümit etmeye devam et
Öyle bir karanlık kutu ki insan
Kimse hakiki bir cevap veremez sorsan.
…..Mehmet küçücüksün Mehmet
İnsan soyu böyle en nihayet
Öteki desen beriki desen
Kendini de bizi de
Dünyayı da affet

Oysa milliyetçilik, Türk milletini TC’ye köle etmek, egemenlerin çıkar ve keyfiyetlerine terk etmek değil, TC’yi Türk milletinin hizmetine sokmaktır. Ama ne gezer, bizde milliyetçilik milletle ilgili değil, devletle ilgili bir kavramdır.

Çünkü herkes devletten beslenir devletten götürür. Millette bir şey yoktur. Millet diye bir şey de yoktur. Adı var ve tapılası kutsal, fakat içi boş bir kavramdır. Milletin içinden bu haksızlığa karşı bir ses yükselse, devletten beslenen devlet milliyetçileri hemen bunları hain ilan edip hedef gösterir.
 

Yayın Tarihi : 11 Mart 2010 Perşembe 13:51:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?