18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Baku hayal kırıklığı

Sabah uyandığım zaman telefonumda saat 09.00’u gösteriyordu. Baku’de ise 11.00 idi. Hemen kalkıp giyindim. Baktım, Şemsi salondaki kanepede uyuyordu. Mutfağa geçip sessizce yüzümü yıkayıp, “Eyvah geçti günün yarısı” diye dışarı fırladım.

Azatlık meydanına inen yoldan doğruca kıyıya inerken gözlemeci gibi bir yer gördüm. Aslında hala Gürcistan sınırından çıktıktan sonra yoldaki restoranda yediğim yemeğin etkinsini atamamıştım ve hala hiçbir şey yemek istemiyordum. Fakat gözlemeciye yaklaşınca, ıspanak böreği gibi bir şey gördüm. “Zorla da olsa yemen gerekir” diyerek tezgâha yanaşıp. “Ispanak mı” dedim.

“Ot böreği” deyince: “Ne otu” diye sordum. “Pek çok otun hamısı (hepsi) var” dedi. Ot böreğini bir çayla kendimi zorlayarak, ayaküstü yiyip yola koyuldum.

Deniz vağzalı

Meydana inince hemen Deniz Vağzalına gidip, “İran'a (Erdebil’e) giden tren var mı” diye sordum. Çünkü vağzal Gürcistan’da tren istasyonuydu ya, burada da vağzalı tren istasyonu sanıyordum.

Oysa orası gemi vağzalı, yani limanmış. “Ardebil kıyıda olmadığından gemi yok. Ancak Pehlevi’ye gittikten sonra taksiyle gidersin” dedi. Tren vağzalının da içeride biraz ileride olduğunu söyledi.

Deniz Vağzalını geçip ileri yürüdüm. Dünün tersine bugün Hazar sağımda, Baku solumda kalıyordu. Kıyıdan Baku içlerine doğru giden güzel bir cadde görünce sola dönerek içerilere daldım.

Kıyıdan içeriye giden cadde.

Kaybolurcasına gelip gittiğim yerlere dikkat etmeden, bir kaç saat her tarafa girip çıktım. Fotoğraflar çektim. Çünkü Baku’de kaybolmayacağınızdan eminsiniz. Neden derseniz, biliyorsunuz ki, yüzünüzü Hazar’a çevirip sahil caddesine çıktığınızda, cadde sizi, Azatlık Meydanına götürecek.

Sahilden içeri bir süre yürüdükten sonra önemli binaların bulunduğu bir meydana geldim.

Solda hastane ve Alt geçitte Aliyev’in sağlıkla ilgili sözleri.

Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi meydanın solunda neftçiler (petrolcüler) hastanesi, alt geçit ve heykeller vardı. Özellikle Şah İsmail’in heykeli güzeldi.

Alt geçitteki yazıyı görünce, Haydar Aliyev’in adım başı her yerdeki sözlerinden birisidir düşüncesiyle artık dikkatinizi çekmiyor. Sık tekrarın sıkıcılığı ve kanıksanmışlığını hissediyorsunuz.

Ali (Yüksek) Mahkeme

Ali Mahkeme binası da buradaki önemli yapılardan birisi. Respuplika Perinatal Merkezi diye bir bina daha var. Bu bölgede dolaştığım yerler de hep düzgün yollar, sokaklar, geçitler ve güzel güzel binalar...

Fakat sanki bu tabloda bir eksiklik var gibi geliyor bana. Nedir anlamıyorum, ama Bakü'den istediğim keyifi alamıyorum. Devasa binalar, görkem gösteriş şahane, ama dışı seni içi beni yakar hesabı, sıradan vatandaşın oturduğu evler pek de iç açıcı değil.

Aslında Baku’de gecekondu da göremedim. Fakat vatandaşın oturduğu evler, Antalya'nın gecekondularından bile kötü. Çünkü onların en azından küçük de olsa bir bahçesi vardır. Burada ise küçük bir bahçede (avluda) bir sürü derme çatma ev var.

Bu durum Sovyetlerin ayıbını örtme ya da görkemli yüzünü haykırırcasına sergilerken, ilkel taraflarını gizlemek midir, her neyse Gürcistan’da da bu tür avlular daha da çoktu. Orada da görkemli devasa binaların arasından girilen arka avlularda, üstü beton, duvarları çatlak küçücük ev kümeleri vardı.

Fakat bu arada aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi her yerde bir şantiye gibi yeni yapılaşmalar da dikkati çekiyordu.

Yeni bina inşaatları

Bu arada bu meydandaki yapılarla ilgili bilgi almaya çalıştığım bir Azeri’ye, “Neden sokaklarda kadın görünmüyor?” diye sorunca: adam yüzüme ters ters bakıp, “Kadının ne işi var sokakta?” dedi.

“Neden, kadın bir iş bir ihtiyaç için de olsa, bakkala, parka, pazara her hangi bir yere çıkamaz mı?”

“Hayır! Ne işi var benim karımın bakkalda, pazarda? Elin adamının karşısında? Ne alınıp verilecekse ben gider alır veririm. Parka da karımı ve çocuklarımı ben götürürüm” dedi.

Bu adam biraz tutucu galiba düşüncesiyle karşılaştığım birkaç kişiden daha aynı konuda görüşlerini aldım. Fakat hepsi benzer şeyler söyledi. Özet olarak kadın kapalı olmalı ve evde kapanmalıydı. Açık kadın ise bunlara göre bar kadınıydı. Bar kadınının da tipik özellikleri açık giyinmesi, sigara içmesi ve dudağını boyaması idi.

Konuştuğum insanlar içinde karım sigara içse, dudağını boyasa ben ondan derhal ayrılırım, kovarım diyenler bile vardı. İçlerinden birisi de: “Senin sorduğun kadınlar metroda dolaşır. Heykelde 20 dolara erkek beklerler” dedi. “Hangi heykel” dedim; “28’de parkın içindeki heykel” dedi.

28’de Park ve heykel

Fotoğraf pek iyi çıkmamış ama burası güzel bir park. Ve gerçekte buradaki kadınlar sokaklarda gördüklerimden farklıydı; ama aslında makyaj ve giyimleriyle, Türkiye’de sıradan bir kadın bile sayılmazdı. Niyetlerini bilemem ama düzgün, temiz ve modern giyimli kadınlardı. Fakat sıradan bir Azeri’ye göre bunlar fahişeydi.

Güzel bir kilise

Biraz da 28 civarında dolaşayım dedim. Bir sokakta önüme yukarıdaki fotoğraftaki güzel kilise çıktı. Buralardaki sokaklarda da insan çok azdı. Kadın ise daha da az, hatta yok gibi.

Yine konuştuğum Azeri erkekleri ve onların sözleri takılı kafamda dolaşıyorum; ama aklım 28’deki kadınlarda. Kolu açık kadın, dudak boyası, sigara, bar kadını gibi, erkek çöl aslanıdır dışarıdaki işleri yapar, daha neler neler… Demek ki bunlar Türkiye deki normal, sıradan kadınları bile görseler, 28’deki kadınları düşünecekler.

İçinde ünlü insanların yaşadığı bir bina

Yine bu bölgede dolaşırken, yukarıdaki fotoğrafta görülen bina dikkatimi çekti. Bina girişindeki levhaları merak ettim. Bunlar bir iş yerini gösteren tabelalar değildi. Yoldan geçen birisine sordum. Geçmişte bu binada oturan sanatçı, siyasetçi gibi ünlüleri anlatıyormuş.

Vakit ikindi olmuş, yorgunluk belirtileri başlamıştı. Bir şeyler yemem gerektiğine inanıyordum, ama canım hiç bir şey istemiyordu.

Ne yiyebilirim düşüncesi, yarın nereleri gezeceğim düşüncesi içinde kaybolunca, “Yarını niye bekliyorum. Burada göreceğimi gördüm. Şimdi hemen İran’a geçmeliyim” diye bir düşünce belirdi beynimde ve hemen gitmeye karar verdim.

Yeşil sandığım Baku çöldeymiş
Petrol denizi Hazar kirlenmiş
Zengin yüzünü haykırırken
Baku’nün fakir yüzü gizlenmiş.
Aslında Azerbaycan
Laik bir cumhuriyet olsa da
Şeriatın gerçek ve gönüllü
Uygulandığı bir ülkeymiş.

Şehir dışında avtovağzalı
İçinde yüzlerce autlet mağazaları
Hazar kıyısında limanı, deniz vağzalı
Parkları azatlık meydanı
Fakat yok Nazım’dan
Bahri Hazar’ın yazarından bir anı
Bakû, hayal kırıklığı…
 

Yayın Tarihi : 16 Mart 2012 Cuma 10:12:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ali memmedov IP: 217.168.185.xxx Tarih : 21.08.2012 23:13:58

 Merhaba.Tabi soylediklerinizin bazilarina katiliyorum ama coguna asla katilamam benim guzel sehirimi yalnis tanimissiniz ve insanlara yalnis tanitiyorsunuz.Insallah bir dahaka gelisinizde sehirimizi size dogru tanitmak icin elimden geleni yaparim.


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 16.03.2012 12:31:17

Sayin Öner bir önceki yazinizda Semsinin evi resmini sizin oraya koymaniza karsi degil bilakiz memnun olmusumdur böyle evlerin olmasina karsiyim yanlis anlasilmiyayim lütfen

 yeni bina inşaatlari alt yazili insaata bakiyorum ilk ve cok önemli tek katli bir kontena ve bir kac katli  merdivenli prefabrik veya kontenelarin katli benzeri vs.bina  görüyorum Avrupada  insaatlarda bunlar cok görünendir mecbur gibidir bu yoldan cikarak  büyük insaatlarda iscilerin  yeme icme mola w.c dinlenme gerekirse yatma veya is malzme koyma vs. yerleridir ayrica insaati yöneten mühendis vs. büro yerleridir insaat  baslar ilk önce bunlar kurulur insaat biter bunlar kaldirilir Simdi bu böyle ise ki böyledir ben nasil bir kocaman tesekkür bu insaattkilere yollamiyayim yolluyorum ve gurur duyuyorum

sirasi gelmisken gecenlerde bizim memleketeki 11 insaat iscimizin yanarak ölümü ve yattigi yer ve cadirlar aklima geldi simdi buna yorum bile  yazilmaz sadece bu zamanda  pes denir  "bu isler bizim icin angarya istir bu angarya islere biz para zaman harcamayiz is yasasi hic tinnamayiz"  ama ben bir vatandas olarak tesekkür etmek istiyorum kimseyi bulamiyorum gurur duymak istiyorum birak gurur duymayi rezil oluyorum reziiilll  artik bir kontrol sistemi bir norm gelsin ben bunlar gelsin diyorum yanlis ansiliyorum baska ayni kazalar bu vurdum duymazlikla gelmeye devam ediyor yin ban bu kelime  kaliyor peeeesss


beyza beril karahan IP: 217.168.185.xxx Tarih : 9.04.2013 16:55:09

ne kadar sinir bozucu bir yazii buuu..ortalikda kadin gormemismis..ustelikde adamlara sormuw yolda bide insanlarda i ne isi var kadinin sokakta demiw..bi d burasi iran mi beyefendii?t2 t iyirmi sekizdeymis oyle dudaklari boyali,acik kadinlar yokk yaa ben her gun ordan geciyorum okulum icin o ustelikde rujumda olur dudagimda simdi ben erkek bekleyen ni oluyorum bu durumdai?ustelik etrafiniza iyi baksaydiniz gorurdunuz kadinlari ...burasib iran diyil siz karistirmissiniz iran kadinlar ve erkeklerini iranli insanlarla... 


jamal musa IP: 37.61.41.xxx Tarih : 13.04.2013 11:44:12

Sayın Öner,

Gözlemleriniz çok yanlıştır. Hangi dönemde geldiniz bilmiyorum ama eger yaz ise degil kadın sokakta insan bulmanız çok zor. Çünki herkes ya yazlıklarına çekiliyor ya da şehir/yurtdışına tatile gidiyor.

Sokaktaki 2-3 kişinin düşüncesine göre bütün bir ülkeyi bu şekilde gösterdiğiniz için de sizi tebrik etmek lazım. Zira böyle bir genelleme yapmak için daha fazla gözlem yapmanız gerekir.

Sizi de anlamıyor degilim aslında. Şimdi ben İstanbul`da Diyarbakır`dan gelen bir aşiret ağası ile "kadın ve iş hayatı", "kadın ve sosyal hayat" gibi konuları tartışırsam Türkiye hakkında neler düşünürüm Siz tahmin edin. Ki, haksız da sayılmam çünki bu kesim Türkiye nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyor. Diger taraftan ağamızın taaa Diyarbakır`dan kalkıp gelmesine de gerek yok aslında. Ankara`dan ülkeyi yöneten siyasilerinizin görüşü Bakü`de sıradan bir vatandaşın görüşünden farksız. Çünki onlar da kapanmayan, dudak boyası süren ve açık elbise giyen kadınlara o gözle bakıyor. Böyle bir ülkede yaşamanıza rağmen Bakü`yü sıkıcı bulmanız normal değil bence.Saygılar.


mehmetcan hamurcu IP: 81.213.154.xxx Tarih : 30.04.2013 12:50:08

 sevgili arkadasım bakü hakkında cok yanlış şeyler soylemişssin ben orada 6 yıl kaldım 5yıl unıversıte okudum ve dedıgın gıbı yollarda kadın gormedım dıyorsun ya o konuda yanılıyorsun bayan heryerde he işi yapıyor 28 mayda dollanmışssın orayı kerhane gibi göstermişssin cok yanlış ben senın yazdıgın yazıyı kınıyorum baku bu dunyada gorulecek en guzel sehırlerden bırı bence avrupadkı cogu ulkeye bin basar eger yurtdısına cıkmak ıstıyırsanız ve dil bilmiyorsanız azerbaycana gidin derim oranın havası kokusu sızı hem avrupada bır kentte hıssettırecek hemde turkıyede bır sehırde dolanıyormus gıbı hissedecksiniz kadınlar dediği gibi başı kapalı degıl başı kapalı bı bayanı orada bıraz zor görürsünüz. bayanlar okadar bakımlı ki aşık olmammak icin elınızden gelenı yapacaksınız