8
Haziran
2025
Pazar
ANASAYFA

Burdur Müzesi ve sorunları

1. Müzelerimiz son yılarda kendini yenileyerek, güncelleyerek bir kabuk değişimine başladı. Müzelerdeki yerli ziyaret trafiğinde bu anlamda bir artışın olduğunu söylemek mümkündür. Ancak, başka ülkelerle kıyasladığımızda onlarla boy ölçüşmek konusunda bir miktar gerilerdeyiz. Bunun başlıca nedenlerinden en önemlisi her şeyin başını çeken eğitimsizlik olduğunu söylemek gerekir. Okullarımızda üzerinde yaşadığımız Anadolu Topraklarının tarihi zenginliğini, geçmişten günümüze kalan kültür varlığı zenginliğimizi her fırsatta iyi öğrenmemiz gereklidir.

2. Müze ziyaret kültürü elbette ki insanın eğitimini ile yakından ilgilidir. Bu nedenle eğitimin önemi her zaman ön plandadır. Ancak, müzelerimizin de ziyaretçilerine iyi sunum yapmaları gerekmektedir. İyi yetişmiş insan çevresindeki müzeleri görmezlikten gelemez. Ama kültürel zenginlikten fazlaca bilgisi olmayan insanlara zorla müze gezdirmek gibi bir çaba boşuna olsa gerektir. Müzelerimiz için iyi satıcı olmadığı söylemi yukarıda kısa ve özce söylediğim gibi bir bakıma haksızlık olur.

3. Bir müzeyle aynı kentte yaşamı paylaşanlar eğer müzeyi görmezlikten geliyorsa bu kişinin bu konudaki bir eksikliğidir. Ben bu konuda her zaman olduğu gibi sonucu eğitim yetersizliğine götürüyorum. Devlet bunu eğitimin her kademesindeki insanlara her fırsatta sağlayacaktır.

4. Müzeler; müze eğitimi ve müzeciliğin öğretilmesi bakımından eğitim ve öğretim kurumlarıyla müşterek bir ortamda çalışmalarını eğitim ve öğretim kurumlarını eğitim programına yeterince almalıdırlar.

5. Müzeler cazibe merkezi haline gelebilmesi için öncelikle eğitim programında ona yeterince yer verilmelidir. Kurumların özelleştirilmesi amaçlanırken öncelikle ticari kaygılarda olmaktadır. Burdur Müzesini özelleştirdiğimizde ( ziyaret hizmetleri ) her türlü çabaya karşı yıllık ziyaret sayısı belli (16560 kişi) olmasına rağmen bunun ancak 4000 kadarı bakanlıkça belirlenmiş kıstaslara göre ücrete tabi, diğerleri ücretsizdir. İş böyle olunca bu müze gibi birçok müze özelleşmenin dışında kalacaktır. Çünkü müzelerin hizmet üniteleri oldukça çok ve farklı bir çalışma ortamıdır. Bu tür çalışmadan ödün verdiğiniz takdirde, başta güvenlik zafiyeti, eserlerin restorasyonu, konservasyonu, yeterli sağlıklı ortam gibi birçok günü birlik yapılması gerekli işler arasındadır. Özelleştirme birkaç müzenin dışında cazibe görmez diğerleri kapatılma ya da alanlar tarafında farklı yerlere taşınma gibi bir işlemle karşı karşıya kalabilirler.

6. Bizim ülkemizdeki Müzelerin çoğunluğu Arkeoloji Müzeleridir. Bunun yanında Etnografya içerikli kültür varlıkları da bu müzelerin bir bölümünde sergilenmekte olup bazı bölgelerde etnografya konulu müzelerimizde vardır. Her ilde bir müze anlayışı XIX. Yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı döneminde başlayarak XX. Yüzyılın başından itibaren cumhuriyet dönemin başından itibaren Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün müzelere ve arkeoloji ilmine verdiği önemle daha da ileri giderek Anadolu kentlerinde bir bir müzeler kurulmuş ve her ilimiz çevresinde bulunan kültür varlıklarına sahip çıkmaya başlamıştır. Baştan bu yana müze kültürünün eğitimle iç içe olduğunu söylememdeki ana kavram, insanlarımızın müze gezme alışkanlıkları yeterli düzeyde olsa her ilde ardı ardına unutulmaya yüz tutmuş mesleklerimizin her biri adına müzeler kurulabilirdi. Birde biz müzecilere sıklıkla sorulan bir soru var, bunu sizde soruyorsunuz. “Depodaki eserler neden sergilenmiyor?” müzelerimizin depolarında sergilediğimiz eserlerin bir kısmının aynısı bulunmaktadır. Ayrıca, müzelere ziyaretin ötesinde araştırma yapmak üzere her yıl sayıları 15- 20 varan araştırmacı bilim adamları gelmektedir. Bunlarda müzelerin depolarındaki eserler üzerinde çalışmaktadırlar. Burdur Müzesi 50 yıldan fazla bir kuruluş tarihçesi olmakla birlikte, kentin merkezi yerinde bulunmaktadır. Hatta birçok konuda kente adres olmuştur. (Müze Parkı, Müze Taksi, Müze Durak gibi) Bu ayrıcalık kendisine avantaj olarak dönmelidir. Girişindeki Müze Park ve arkasındaki Otopark alanlarının gelecekte mutlaka müzeye kazandırılması gerekir.

7. Müzecilik zor ve meşakkatli bir meslek oluşunu yanında parasal olarak da büyük maddiyatların gerektirdiği bir hizmet dalıdır bu bakımdan şimdilik merkezi bir yerde olmalıdır. Gelecekte bölgesel olarak da müzeler açılabilir.

Yayın Tarihi : 2 Haziran 2011 Perşembe 12:49:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Teoman Törün IP: 85.103.79.xxx Tarih : 2.06.2011 16:03:05

Hocam, müzelerin çekiciliğinde "sunum" ögesini çok iyi yakalamışsınız. Sergilenecek objelerin her hangi bir klasman sistemine göre sıralanmaları yetmez. Müze binasının en görünen yerinde, önce bahçesinde, giriş salonunda, en büyük ve göz yormayan tenhalıkda bir galerisinde çok çarpıcı kompozisyon oluşturulması o müzeyi unutulmaz yapar; ziyaretçi izlenimlerini dostlarına yayar. Örneğin, Londra Endüstri Müzesinin giriş salonunda orta yerde geniş bir standın üzerinde gördüğüm bir büyük aygıtın dişli çarkı yanındaki kafatasından derisi ile birlikde ayrılmış bir büyük tutam saç "endüstri güvenliği"ni vurguladığı için teknik formasyonu olmayanlar için bile o müzeyi ilginç kılacaktır. New York Metropolitan Müzesinin Çin Sanatları seksiyonunun giriş salonundaki  bir stand üstündeki som camdan 40 cm. kadar çaptaki küre'nin altındaki "bu küre ilgili Çinli sanatçı tarafından 10 ayda basit el aletleri dışında hiç bir teknik aparat kullanılmadan yapılmıştır. Tarafımızdan yapılan teknik ölçümlerde küre niteliğinde bir milim hata bile bulunamamıştır" açıklaması Çin sanatının kılı kırk yaran sabrı ve hassasiyet'e dayanan özelliği hakkında  bir önfikir verir ve galeriye girdiğinizde duvara boydan boya yayılmış koca resmindeki örneğin bahçedeki ağaçların yaprakları ve üzerlerindeki damarların binlerle belki onbinlerle sayılan ayrıntılarına şaşmaz, sadece hayranlıkla seyredesiniz. İngilterede Greenwich kasabasındaki Deniz Harp Okuluna bitişik Deniz müzesinin en büyük galerisindeki kapıyı açar açmaz karşınıza gelen büyük tablo, 7 Yıl Savaşlarında zaafı görülen Cebelitarık boğazı muhafızı İngiliz Amiralinin kendi gemisinde kendi askerleri tarafından kurşuna dizlişini betimlemektedir. Bu (özellikle deniz harp okulu öğrencileri üzerinde etki yaratacak ibret verici tablonun müzeyi ne kadar çekici yapabileceğini tahmin edebilirsiniz. British Museum'un daha methalindeki merdivenlerde Osmanlıdan kaçırılan Dünyanın eski görkemli sanat yapıtı Parthenon'un kalıntıları sergilenmektedir. Velhasıl müzecilikde en fazla özen ve ustalık isteyen ilk sunum'dur.