8
Haziran
2025
Pazar
ANASAYFA

Dr. Niyazi Altunya (2)

2-TOROSLARIN BÖĞRÜNDEKİ SÜTÇÜLERDEN GÖNEN’E

sutculer.110mb.com’dan alınan bir resimde Sütçüler ilçesi
 

Bildiğim kadarıyla, 1940’lı yılların sancılı, sıkıntılı dünyasına, Isparta ilimizin Sütçüler ilçesinin bir köyünden katıldınız. Köyünüzü, çocukluk ve ilkokul yıllarınızı ana hatlarıyla kısaca özetlemek gerekirse, neler söyleyebilirsiniz.

Nüfuz cüzdanıma göre doğum tarihim 1 Nisan 1942. Nüfus kaydında önemli bir gecikme olduğunu sanmıyorum. Çünkü o zamanlar umumi Hıfzıssıhha kanununa göre beş sağ doğum yapan aile yol vergisinden kurtuluyordu. Ben baştan yedinci çocuk olsam da, doğduğumda ailenin beşinci sağ çocuğu olmuşum. Toplam aynı anne ve babadan ikisi ölü olmak üzere 14 çocuk doğduk. Kalanlar 4 kız 4 erkek 8 kardeşiz. Ölü doğan ikisi hariç, sonradan ölen dördü, 12-13 yaşındaymışlar. Her salgın hastalık, bir tanesini alıp götürmüş.

Ben hem savaş, hem kıtlık yılında doğmuşum. Köyümüzde yaşıtım hiç erkek çocuk kalmadı. Birkaç kız var. Diğerleri kıtlıkta ana sütü bulamamaktan ölmüşler.

Babamın yiğitliği ve aşırı sorumluluk duygusu beni yaşatmış. Un bitince daha erken ürün çıkan Antalya’ya katırlarla gidip yarı olmuş, yarı olmamış ekin satın almış. Onları döverek birkaç çuval un ile dönmüş. Böylece ekmek sayesinde ana sütü bulabilmişim. Aslında anamda sütlü bir kadındı. Çilekeş anam ve babam sayesinde aç gezmedik ve sevgi açığı yaşamadık.

İkisi de evlenen iki ablamın ve gurbette okuyan benim üründen yiyemediğimiz paylarımızı sürekli gönderdiler. Örneğin elde edilen 3-5 kilo baldan benim payımı Gönen’e posta ile gönderirlerdi. Ablalarıma da bulamadıkları şeyleri hep gönderdiler. Babam hiç borçsuz yaşamadığı halde, ben müfettiş olduğumda bile, köyden işime dönerken param olup olmadığını sorardı. Anam köye yalnız gittiğim sürece gece gelir üstümü örterdi. Bu durum kız-erkek tüm kardeşlerim için geçerli idi.

Bizim vicdanımız ve hak sayarlığımız büyük ölçüde bu yoksul ailede oluştu. Annem ve babam ikisi de dindardı. Babam komşu köydeki mahalle mektebinde eski yazı ile okuma yazmayı öğrenmiş askerde de yeni yazıyı öğrenmiş. Babamın yeni yazısını yalnızca ben ve öğretmen olan küçük kardeşim okuyabilirdik. Annemin hiç okuryazarlığı yoktu.

Babam Atatürkçü ve tam bir cumhuriyet köylüsü idi. Son iki kız kardeşimi ve bizleri ilkokulda okuttu. Benden öncekiler üç yıllık eğitmenli ilkokulu bitirdiler.

İlkokulu nerede ve nasıl okudunuz. O yılların eğitim öğretim koşulları hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Köyümüzde okul yoktu. Komşu köydeki okulun evimize uzaklığı: yürüyerek giderken 1,5 dönüşte ise 2,5 saat sürüyordu. Babam beni altı yaşımda bu okula verdi. Fakat gidiş dönüşte çok yorulduğumu görünce vazgeçti.

Eğitmen aldığı öğrencileri üç yıl okutur, onları mezun edince yenilerini alırdı. Bu yüzden ben, mevcut öğrencilerin mezun olmasını beklediğimden ancak dokuz yaşında ilkokula gidebildim.

Çok uzun yürüyüşler nedeniyle yorgunluğu saymazsak çok mutlu bir ilkokul dönemi yaşadım. Eğitmenim de öğretmenim de işinin ehli idi. Ben ikinci sınıfta iken, Yusuf Altınbaş adında köy enstitüsü mezunu bir öğretmen sürgün geldi. O gelince yazım hemen değişti. Yine ikinci sınıfta iken köyümüzde eğitmenli ilkokul açıldı, ama ben geri dönmeyip girdiğim okulda okudum.

Bu okulu 1956 yılında 14 yaşımda bitirdim. O yıl Gönen İlköğretmen okulu sınavlarını kazandım. Sütçüler ilçesinden o yıl, bu sınavı kazanan sadece üç kişi olup, üçü de bizim ilkokulumuzun mezunlarındandı.

Çünkü zaten okul bulunan köylerde de, ya eğitmen ya da vekil öğretmen bulunuyordu. Bu sonuç öğretmenlerimizin başarısı idi. Köy enstitüsü döneminden uzun yıllar sonra, Torosların böğründeki sütçülerden ilk bizler Gönen’e gidebildik.

Ablalarım ve kız kardeşlerimle, iki küçük oğlan kardeşimiz okuyamadılar. Oğlanlardan biri öğretmen okulunu terk etti. Daha doğrusu yatılı olmayınca beceremedi. Sondan üçüncü olan Hüseyin, Gönen İlköğretmen okulunu bitirip, dört yıl çalıştıktan sonra, Gazi eğitim enstitüsünü bitirdi. Fakat atanamayınca dershane öğretmenliği yapıyor.

Evlilik ve aile hayatına gelince: 1972 de ilkokul öğretmeni Süheyla Altunya ile evlendim. 37 ve 35 yaşlarında iki kızım var. Büyük kızım Filipinler Türkiye büyük elçiliği müsteşarı. Küçük kızım müzik öğretmeni. Ve ondan 1 erkek 1 kız torunum var.

Devam edecek

 

Yayın Tarihi : 24 Temmuz 2011 Pazar 11:01:07
Güncelleme :24 Temmuz 2011 Pazar 11:11:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?