19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Dr. Niyazi Altunya (9)

9-SİYASET ve YAZARLIK

YAZARLIK:

 

Biz Gönen’de aydınlatma araçlarıyla donatılarak, Anadolu kırsalına karanlıkla mücadele için gönderildik. Fakat siz bununla yetinmeyip, Türk eğitim sistemindeki yanlışlıklara el attınız, bunları düzeltmek için kitaplar yazdınız, panellere, açık oturumlara, konferanslara katıldınız. Eğitim sorunlarını ve çözüm önerilerinizi anlattınız. İzleyebildiğim kadarıyla tüm bu ortamlarda çıkış noktanız, temel dayanağınız, köy enstitüleri sevdanızla bütünleşiyordu diye düşünüyorum.

‘Eğitim Sorunumuza Kuşbakışı’, ‘Köy Enstitüsü Sistemi’, ‘Köy Enstitülerinin Düşünsel temelleri’ gibi kitaplarınızda, eğitim sorunlarına karşı duyarlılığınızı ve Köy Enstitüleri sevdanızı dile getirdiniz.

Size bu kitapları yazdıran temel nedenleri ve varmak istediğiniz amaçları, ana hatlarıyla özetleyebilir misiniz?

Yazma benim yaşama biçimimdir. Okuduğum okulların özellikle ilk öğretmen okulunun bana kazandırdığı en önemli yetenek okuma ve yazmadır. Bunun nasıl olduğunu önceki bölümlerde birkaç örnekle anlatmaya çalıştım.

Ben J.J.roussou’nun yeni baskısı 758 sayfa olan Emilie’ni Gönen’de dördüncü sınıf yaz çalışmaları sırasında okudum. Edebiyata karşı ilgimle pedagojiye ilgim baş başa gitti.

Gazi Eğitim Enstitüsünün eğitim bölümünü seçmem bilinçli bir tavırdır. Yazdıklarımda sorunlara duyarlı olmam yeterli olamazdı. Öğrenimimi sürdürerek ve çok deneyerek yöntemli ve etkili yazmayı öğrenmeye çalıştım.

Yüksek öğrenim ve lisansüstü öğrenimim bunda etkili oldu. Doktora tezim de siyasal bilgiler fakültesini tercih etmem bilinçlidir. Eğitim sorununun aynı zamanda bir siyaset sorunu olduğunu erken yaşlarda fark ettim.

Açığa alınmam sayesinde fırsat bulup doktora yaptım. Tezim “Anayasa Hukukumuzda Eğitim ve Öğrenin Hakkı’dır. Bunu Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın danışmanlığında yapmam da ayrı bir şanstır. Ona layık olmak için tezime çok emek çektim.

Güçlü bir jüri önünde savundum. Bu tez hem yöntem hem bilgi birikimi sağlama yönünden çok yararlı oldu. Bu tezde umduğumu buldum.

Yazmamda merak yanında borçlu olduğum topluma, bu arada mesleğime, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hizmet yükümlülüğümün de etkisi var.

Çünkü yazarken sadece kendimi tatmin etmiyorum. Başkalarının da sorunları anlamalarına yardımcı olduğumu düşünüyorum. Yazılarımda doğruluk yanında öğreticiliğe de önem veriyorum. Bunun için dile ve anlaşılırlığa dikkat etmeye çalışıyorum. Beni sarıp sarmalayan konularda yazıyorum. Yazdığım konuyu önce kendim iyi öğrenmeye çalışıyorum. Bunun için kaynağa özellikle belgelere gerektiğinde kişilere başvuruyorum.

SİYASET:

Yıllarca yöneten siyasi anlayışlara karşı mücadele verdikten sonra, siyasete girdiniz. Eğitimci, sendikacı ve yazar olarak verdiğiniz mücadelenin elbette ki bir tarafı sürekli siyaset idi. ‘Vatandaşlık Bilgisi’ adlı kitabınız ile ‘Anayasa Hukuku Açısından Eğitim ve Öğretim Hakkı’ adlı kitaplarınız da göstermektedir ki, içinizde sürekli daha adil, daha çağdaş ve daha demokrat bir toplum düzenlemesinin içinde olmak arzusu, bozuk düzene karşı mücadele arzusuyla yan yana durmaktadır. Bu yüzden siyasete girişinizi yadırgamış değilim.

Fakat siyasetin, düşüncelerinize tercüman olmak ve gerçekleştirilmesine yardımcı olmak açısından ne kadar yararlı olduğunu doğrusu merak ediyorum. Siyasetin özgür bir toplum yaratma, eğitim ve örgütlenme hedeflerinize ulaşma yönünde bir katkı sağladığını düşünüyor musunuz?

Siyasete girmem. 1999da CHP’nin barajın altında kalması, Baykal’ın Genel Başkanlıktan çekilmesi, Altan Öymen’in partinin başına geçmesi gibi gelişmelerden sonra oldu.

Emekli eski öğretmen ve sendikacılar olarak CHP ye katıldık. Bizi gören 5000 kadar başka arkadaşlarımızda bu partiye katıldılar. Ne var ki Baykal’ın geri dönüşüyle hayaller suya düştü. Ve arkadaşlarımızın çoğu da partiyle ilişkisini kesti.

Bu umutsuzluk yeni parti arayışlarını gündeme getirdi. Bizde Prof. Mümtaz Soysal’ın öncülüğünü yaptığı Bağımsız Cumhuriyet Partisini (BCP) kurduk.

İktidar umudunuz var mı?

Hayır. Partinin yakında bir iktidar seçeneği olması mümkün görünmüyor. BCP savunduğu doğrulara karşın, nicel gücüyle bir seçenek olamadı. Ancak burada birçok kişi kendini doğru siyaset yolunda yetiştirdi. Birçok doğru fikir sınırlı da olsa kamuoyunda kendine yer buldu.

Ben iki yıl öncesine kadar parti organlarında yer aldım. Doğam ve öteki sorumluluklarım nedeniyle çok aktif olamadım. Etkisiz eleman üyeliğim sürüyor.

CHP’deki son gelişmeleri nasıl buluyorsunuz?

Kılıçtaroğlu’nun gelmesiyle CHP de bir canlanma başlamıştı ki çevresindeki kabuk sağ basın, yabancı çevreler onu da ablukaya aldı. Gözüm eski partilileri pek görmüyor. Bakalım ne olacak?

Yayın Tarihi : 19 Ağustos 2011 Cuma 11:47:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?