13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Dünya Birliğinin Oluşum Aşamaları (4)

BİRLİĞİN YÖNETİM ORGANLARI

A-DÜNYA BİRLİĞİ PARLEMENTOSU (YASAMA) 1

Dünya birliği geçici yönetim kurulu, birliğin sağlanmasıyla ilgili esasları kararlaştırıp, geçici anayasayı hazırladıktan sonra, asli yönetim organlarının oluşturulması için parlamento seçimlerini gerçekleştirip dağılabileceği gibi, birliğin sağlanması gerçekleşinceye dek de görev başında kalabilir. Fakat doğrusu, alt yapıyı oluşturduktan sonra işi asıl sahibine, yani dünya parlamentosuna bırakmasıdır.

Dünya nasıl birleşecek sorusunu yukarda kısmen yanıtlamaya çalışmıştım. Şimdi de birlik nasıl yönetilecek sorusuna yanıt olarak ilk aklıma gelenleri şöylece sıralayabilirim. Bu konuda önümüzde Milattan önce ikinci bin ortalarından günümüze dek federasyon örnekleri olduğu gibi, son olarak Avrupa Birliği örneği de ortadadır.

Yalnız bu arada pek çok devleti tek yönetim altında toplayan imparatorluklarla federasyonları karıştırmamak gerekir. İmparatorluk, güce dayalı zoraki bir birlik, federasyon ise gönüllü birlikteliktir.

Bu yüzden, Hun İmparatorluğu da, Roma ve devamı Bizans imparatorlukları da, İskender ve Cengiz İmparatorlukları da ve hatta sanayi devrimiyle ortaya çıkan sömürge imparatorlukları da, her ne kadar çok sayıda devlet ve milleti kapsamına alsa da, insanları tek yönetimde topluyor diye, bunları federasyonlarla karşılaştırma olanağı yoktur. Çünkü buradaki devletlerin ve milletlerin hiç birisi de, bu birlikte gönüllü olarak bulunmamaktadır.

Tarihte devletlerin ilk gönüllü birliktelikleri: kısmen zorlama, kısmen zorda kalma veya çıkar ortaklığı sonucu Ege ve Anadolu uygarlıklarında ortaya çıkmıştır. Bunlardan Batı Anadolu kıyılarındaki İyon Şehir Devletleri arasındaki bağ, varlığıyla yokluğu belirsiz, çok gevşek bir bağdı.

Tüm Karadeniz, Ege, Güney İtalya ve Sicilya ile Mısır sahillerinde koloniler kurarak Akdeniz havzasında ticari üstünlüğü eline geçiren İyon şehir devletlerini, önceleri krallar yönetiyordu. MÖ 7. yüzyılda seçilmiş kişiler, meclislerin yardımı ile şehirleri yönetmeye başladılar. Altıncı yüzyılda ise, seçim yoluyla iktidarı ele geçiren güçlü yöneticiler, tiranlık düzenini kurdular.

Bu şehir devletlerinin temsilcileri "Panionion" adlı kutsal alanda (Kuşadası'na bağlı Güzelçamlı'da) dini ve siyasi amaçlarla belli dönemlerde toplantılar yapmakla birlikte, hiçbir zaman ortak bir siyasi yapılanma meydana getiremediler. Çevrelerindeki güçlü devletlere vergi vererek, başka bir deyişle savunma ve güvenlik hizmetlerini onlardan satın alarak, ticari üstünlüklerini sürdürdüler.

Ege Denizinin karşı kıyılarında kurulan Peleponnes Birliğinin ise amacı, Isparta’nın Peleponnes Yarımadasını dışardan gelecek saldırılara karşı koruma ve kolay savunma arzusunun sonucu olup, eşit bir birliktelik değildi. Isparta’nın Mesenia savaşlarında maddi ve manevi sıkıntılara uğraması yüzünden, fetihler siyaseti yerine ittifaklar siyasetiyle güçlenmek istemesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Birlikte her ne kadar eşitlikten söz edilse de, birlik orduları, maliyesi, donanması Isparta’nın yönetimindeydi. Birlik merkezi, birlik meclisi Isparta’daydı, ayrıca Isparta ötekilerden daha güçlüydü. Yani Isparta müttefiklerini istediği tarafa yöneltme olanağına sahipti.

 

Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2009 Cuma 14:32:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?