Dünyanın Birliği Nasıl Sağlanacak? (1)

1-BİRLİK İÇİN GEÇİCİ BİR YÖNETİM OLUŞTURULMASI

Dünyadaki her devletten birer temsilci veyahut da devletlerin nüfus oranlarına göre gönderecekleri temsilcilerden oluşan geçici bir kurul, kurucu meclis işleviyle dünyanın birliği çalışmalarını başlatabilir. Bunun ilk çağlardan günümüze dek yaşanmış, basit veya gelişmiş örnekleri mevcuttur.

Birleşmenin ön koşulları, izlenecek yol ve yöntemler bu kurulda gündeme getirilip, tartışılarak, konuların uzmanlarının görüşleri alınarak bir alt yapı oluşturulmaya ve birleşmenin temel ilkeleri belirlenmeye çalışılır.

Bu oluşumda öncelikle dikkat edilecek temel koşulların, insanlığın ayrışmasını ve birbirine düşman edilerek savaşmasını önleyecek ve karışıp kaynaşmasını, barış içinde mutlu yaşamasını kolaylaştıracak çözümler geliştirmek olmalıdır.

Geçici yönetimin en temel görevlerinden birisi de, birleşmenin biçimi, koşulları, zamanlaması, yönetim organlarının oluşumu ve bunların çalışma yöntemlerini belirleyecek bir birlik anayasası oluşturmaktır. Bu anayasa ayrıntılardan çok temel koşulları ortaya koyan geçici bir anayasa da olabilir. İlerde birliğin yasama organı oluştuğu zaman, gerçek anayasa yapılır ve referanduma gidilir.

Bu işleri bu günkü Birleşmiş Milletler Teşkilatının da yapabileceği düşünülse de, bu doğru bir yaklaşım olmaz. Çünkü bu günkü Birleşmiş Milletler teşkilatı, yapılanış biçimi ve yetkileri kullanmadaki ayrıcalıkları bakımından, insana dönük bir dünya birliği kurabilecek özelliklere sahip değildir. Orası devletler birliğidir, ama buna rağmen devletlerin de eşit temsili söz konusu değildir. Hatta MÖ. Yedinci yüzyılda Ispartalıların kurduğu Peleponnes Birliği kadar bile eşitlik söz konusu değildir.

Oysa biz yeni bir devlet kuracağız. Ve tüm devletleri bu devletin eyaletleri, vilayetleri haline getireceğiz. Bu eyaletler kendi kendilerini yöneten bağımsız birimler olmakla beraber merkezi yönetime de katılan ve savunmayı merkeze bırakarak, ordusu olmayan birimler olacaktır. Ve insanlar dünyada pasaportsuz dolaşacaktır. Çünkü biz devletler temelli bir birlik değil, temeli insan olan bir birlik kuracağız. Bunlar bakış açısı ve felsefesi farklı durumlar, kurumlar ve kavramlardır.

Birleşmiş Milletler, devletlerarasında savaşı önlemeye, devletlerarası sorunları barışçı yöntemlerle çözümlemeye çalışan, ama elinden hiçbir şey gelmeyen, veto hakkı bulunan beş büyük devletin oyuncağı ve güce hizmet eden bir kurumdur. Bu yüzden böylesi güçlünün çıkar aracı bir kurumla ve onun olaylara bakış ve yaklaşım alışkanlıklarıyla, dünya birliğini kurmak olanaksızdır.

Oysa geçici kurulun, devlet ve millet endişesi taşımayan, insanlığın mutluluğu için tüm insanlığın birlikte yapabileceklerini araştıran bir kurul olması gerekmektedir. Orada kurulu düzenin hiçbir kuralı en azından felsefesi ve mantığı açısından geçerli olmayacaktır. Çünkü devletler ve savaşlar dünyasına göre oluşturulan ve yaklaşım tarzı böyle olan kuralları, devletsiz, milletsiz ve savaşsız bir dünya birliği için kullanmak, uygulamak, olaya hatalarla başlamak gibi bir şey olur.

Elbette ki bugün kullandığımız kuralların, kurulların ve değerlerin pek çoğunu, dünyanın birliği için de kullanacağız. Fakat bu kez bakış açımız, tüm insanlığı kucaklayan tek millet kavramına, daha doğrusu millet sözcüğünün yerini, insanlık sözcüğüne terk ettiği, devlet sözcüğünün dünya sözcüğüne dönüştüğü anlamlarda kullanacağız eski değerlerimizi.

Bu yüzden birlik için oluşturulacak geçici yönetimde görevlendirilecek insanların, ülkelerin çıkarlarını en iyi biçimde savunacak, haksızlıkları haklılık gibi gösterecek, siyaset cambazlarından oluşmasına gerek yoktur. Bunlar insan ve doğa sevgisi taşıyan; akılcı, bilimsel ve evrensel düşünebilen, dünyadan nefret duygusunu silerek, dünyaya sevgiyi egemen kılma arzu ve isteği taşıyan insanlar olmalıdır.

Çünkü BM Teşkilatında olduğu gibi bunlar birilerini savunmak veya karalamak konumunda olmayacaklar, insanlığın geleceğini planlayacaklar, insanlığı ve dünyayı, savaşların ve yıkımların baskısından, kan ve gözyaşının egemenliğinden, kurtarmayı hedefleyeceklerdir. Hedef bu olunca da, anlaşmak, birlikte hareket etmek daha da kolaylaşacaktır.