Kemal Hüseyinov ile eski Baku

Kemal Hüseyinov Emekli Albaymış. Aynı zamanda da matematik profesörüymüş. “Türkiye’ye gelsem iş bulabilir miyim?” diyordu.

Kendisinden önce görüştüğüm Azerilerden, Azerbaycan’da gelirler ve geçim durumu hakkında epeyce bilgi edinmiş ve askerlerle polislerin maaşlarının diğerlerine göre çok yüksek olduğunu öğrenmiştim.

Parktan Eski Baku tarafı ve Hilton oteli

Onun için kendisine “Albay emeklisi olduğunuza göre, sizin burada geçim sıkıntınız yoktur sanırım” dedim. Bunu kabul etti. Fakat “Benim çalışmak istemem maddi sıkıntıdan ziyade, boş oturmaktan sıkıldığım için. Ayrıca Türkiye’yi tanımak ve alanımda faydalı olmak istiyorum” dedi.

Tarihi bir bina

Sahil boyunca ilerlerken sohbete devam ediyorduk. Degol'ün 1944 de kaldığı binadan başlayarak, Kız kalesini ve çevresini gezdirdi. Binalar büyük, görkemli, güzel ve tarihi yapılardı. Önünde park ve deniz manzarası da şahaneydi. Fakat parkta ve sokaklarda çok az insan görünüyordu.

Kız Kulesi

Buradaki güzel ve görkemli yapılardan birisi de Kız Kulesiydi. Kulenin ne zaman ve ne amaçla yapıldığı tam olarak bilinemediğinden, kuleyle ilgili pek çok hikâye ve efsane üretilmiş.

Bir gençle bir prensesin aşk hikâyelerinden tutun da deniz fenerine ve savunma amaçlı kale olmasına dek görüşler ileri sürülmüş. 27 Metre yüksekliğindeki kulenin bir gözlemevi, gözetleme kulesi olduğunu ileri sürenlerle, Zerdüştlük dininde ölülerin yırtıcı kuşlara bırakıldığı Dakhme (sessizlik kulesi) olduğunu ileri sürenler de az değilmiş.

Fakat en yaygın görüş Zerdüşt tapınağı (atesgede) olduğu ve bir zamanlar deniz feneri olarak kullanıldığı yönündeki görüşlermiş.

Kız kulesiyle ilgili efsaneler, hikayeler yazıladursun onun şu andaki işlevi sanatçılara ilham vermesi, kule üzerine opera, bale ve şiirler yazılması, aşıkların yazdıkları mektupları kalenin tepesinden aşağıya atması ve tüm bu özellikleri yüzünden çok değerli bir turizm hazinesi olmasıdır diye düşünüyorum.

Parkın sonlarına doğru liman

Kemal Hüseyinov ile Hazar’ı solumuza alarak devam eden yürüyüşümüzde, sağımızda Bakû’nün en güzel yapıları da, bir birini izliyordu. Kız Kulesinden biraz ilerde bu kez sağımızda Bakû’nün sembol yapılarından birisinin daha tam karşısındaydık. Bu yapı bende, açılmış üç yapraklı bir lale izlenimi uyandırdı.

Bakû’nün sembol yapılarından üç yaprak biçimli yapı.

Bu ilginç yapının çevresindeki binalar da yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi çok güzel, tarihi ve turistik değeri yüksek binalardı. Park ve sahil bölgesinde bir süre daha dolaştıktan sonra içeri yönelerek Bakû kalesine geldik.