17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Kısaca Tebriz

İran’ın kuzeybatısında yaklaşık 38 kuzey enlemi ile 46 doğu boylamının kesişme noktasında olup, Kuzeyinde Eynali Dağı ile Güneyindeki volkanik Sahend Dağının arasındaki geniş düzlükte kurulmuş olan Tebriz kentinin deniz seviyesinden yüksekliği 1350 metredir.

Yüksekliği nedeniyle sert bir karasal iklime sahiptir. Çünkü Sahend Dağı 3750 metreye varan yüksekliğiyle, bölgenin en yüksek dağı olup, bu volkan kütlesinde 3000 metreyi aşan 17 tane tepe bulunmaktadır. Sahend Dağı çok renkli yapısı, kalıcı karları, bitki ve hayvan topluluklarıyla dağların gelini olarak anılmaktadır.

Tebriz’de karlı dağlar

Tebriz coğrafi konumu nedeniyle Kuzey Batı İran’ın merkezi bir yerinde ve bölgeye hakim bir noktada olduğu için, tarih boyunca pek çok devlete başkentlik etmiş köklü bir şehirdir. Tarihi Yontma taş devrine dek uzansa da, başkentlik görevini üstlendiği ilk devlet bir Selevkos Krallığıdır.

M.Ö. 330’larda Büyük İskender Pers İmparatorluğuna son verdikten sonra, İskender’in komutanlarından Atropades burada başkenti Tebriz olan Atropaten kırallığını kurar.

Daha sonra da, Harzemşahlara, İlhanlılara, Akkoyunlulara, Karakoyunlulara ve Safavilere başkentlik yapan Tebriz; İkinci Dünya Savaşında (1939-1945) Rusların İran’ı işgal etmesi üzerine kurulan Azerbaycan Cumhuriyetine de kısa bir süre başkentlik yapmıştır. Bugün de Doğu Azerbaycan Eyaletinin (başkenti) merkezidir. İran Ermenilerinin piskoposu da Tebriz’dedir.

Meşrutiyet Müzesi

1514 Yılında Çaldıran Savaşının ardından Osmanlı yönetimine geçen kent, sonraki dönemlerde de İran ile Osmanlı arasında sık sık el değiştirmiştir. Tebriz’in İran yönetiminde bulunduğu, 1828 ve 1909 yıllarında iki kez de Rus işgalinde kalan şehir, Birinci dünya Savaşında ise (1914-1918) Osmanlı ile Rusya arasında gelip gitmiştir. 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla tekrar İran’a verilen Tebriz’i, Sovyetler Birliği ikinci dünya Savası sırasında bir kez daha işgal ettiyse de, savaş sonunda yine İran’da kalmıştır.

Gerek nüfusu ve gerekse alanı itibariyle Tahran ve Meşhet’ten sonra İran’ın üçüncü büyük kentidir. Nüfusu yaklaşık dört milyonu bulan Doğu Azerbaycan eyaletinde, bu nüfusun iki buçuk milyon kadarı Tebriz Merkezinde yaşamaktadır. Ve bu nüfusun tamamına yakını Azeri Türk’tür. Kentte Azeri Türkçesi konuşulmaktadır. Yine nüfusun tamamına yakını Şii mezhebine bağlıdır.

Tahran’a uzaklığı 600 km’yi, Türkiye sınırına uzaklığı ise 300 km’yi biraz geçmektedir. Karayolu, demiryolu ve havayoluyla ulaşım olanaklarına sahiptir. İran’ın ikinci büyük sanayi kenti olup, hızlı bir gelişim temposu içindedir. Kentin trafik sorununun da bitmek üzere olan metronun tamamlanmasıyla çözülmesi beklenmektedir.

Tebriz 1906-1911 yılları arasındaki Anayasa ve Meşrutiyet hareketlerinin merkezi olduğu gibi, 1950’de petrolün millileştirilmesi olayında ve İslam devrimi sırasında da, hep en önemli merkez olma konumunu korumuştur.

Tebriz’de Kondevan

Ayrıca Tebriz, İran’ın Batıya açılan kapısı olarak, İran’da Batılılaşmanın, gelişim ve değişimin de öncüsü veya simgesi gibidir. Avrupa’dan İran’a gelen her yenilik, önce Tebriz’e gelir ve daha sonra İran’a yayılır. Tebriz’den başlayarak İran’a yayılan ilklerin listesi, Vikipea’da söyle sıralanmış.

• İran’da 1811'de ilk matbaa evi Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk modern okulu Tebriz’de Hasan Roşdiye tarafından 1888 kuruldu.
• İran’ın ilk işitme engelliler okulu Cabbar Bahçıvan tarafından 1924 yılında Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk özel dahi çocuklar okulu 1926 yılında Almanlar tarafından Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk ana okulu 1923 yılında Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk belediyesi, şehir meclisi ve belediye sarayı Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk modern polis teşkilatı Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk ticaret odası 1906 yılında Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk madeni para darphanesi Tebriz’de işe başladı.
• İran’ın ilk umumi kütüphanesi Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk sinema salonu 1900 yılında Tebriz’de kuruldu, ayrıca 1921 yılında Tahran’ın ilk sinema salonunu bir Tebrizli kurdu.
• İran’ın ilk tiyatrosu ve tiyatro grubu Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk modern fabrikası Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın 1900'lü yıllardaki telefon sistemine kavuşan ilk şehri Tebriz idi.
• İran’ın ilk kadın derneği Tebriz’de kuruldu.
• İran’ın ilk öğrenci yurdu Tebriz’de kuruldu.
• Tebriz Üniversitesi
• Sehent Teknik Üniversitesi
• Tebriz Azad İslami Üniversitesi
• Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi
• Azerbaycan Terbiye Muallim Üniversitesi
• Tebriz İslami Sanat Üniversitesi
• Nebi Ekrem Kolej Üniversitesi

Mescid-i Kabut

Görüldüğü gibi Tebriz, İran’ın Anadolu’ya ve Batıya açılan kapısı olduğu kadar, Türkiye’nin de İran’a ve Doğuya açılan kapısıdır. Türkiye ile Türk dünyası arasında bir köprüdür. Orta Asya’dan Anadolu, Irak ve Suriye’ye yapılan göçlerin en önemli konaklama alanı olup, bence Ortadoğu’nun siyasi ve beşeri yapılanmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir.

Ortadoğu’da devlet kurmak ve yönetmek açısından en elverişli bir yer olmalı ki, o kadar devlete başkentlik etmiştir. Bir süre Kaçarlara da başkentlik ettiği düşünülürse, altı tane Türk devletine başkentlik etmiştir ve bunların hepsi de büyük birer imparatorluktur.

Yani nasıl ki Anadolu Tarihi, Türk Tarihi olduğu kadar, Hitit, Roma, Grek ve Bizans tarihi ise, İran Tarihi de, Fars Tarihi olduğu kadar, aynı zamanda Türk-İslam Tarihidir.

Bu yüzden bu gezideki araştırma konularımdan birisi olan İran’daki Türk Tarihine en geniş biçimde Tebriz’de yer vermek istiyorum. Tabi bu arada Harzemşahlar, İlhanlılar, Karakoyunlularla; Fatih-Uzun Hasan (Osmanlı-Akkoyunlu) ve Şah İsmail-Yavuz Sultan Selim (Safavi-Osmanlı) çatışmalarına da değineceğim.

Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2012 Cumartesi 00:02:19
Güncelleme :5 Mayıs 2012 Cumartesi 00:08:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?