19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Kürt Açılımına Yapılan Yorumlar (4)

4- MİLLİYETÇİ DÜŞÜNCELERLE YAKLAŞANLAR

Tanrının adını gereksiz yere ağzına almayacaksın.” Tevrat

Kurnazlık kültürünün egemen olduğu tüm ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de gereksiz yere en çok ağza alınan ve hatta sakız yapılan konuların başında, Atatürk, din ve milliyetçilik gelmektedir.

Burada bunları veya bunlardan birisini ağzından düşürmeyenlerin amacı, bu kutsalların gölgesinde, her türlü çıkarlarını yürütürken, çıkarlarına karşı çıkacakları, bu kutsallara karşı çıkmakla suçlayacak bir silah elde etmektir. Fakat bu çıkar çevrelerine inanarak, en temiz milli hislerle bunların arkalarından gelen gençlerin, aslında milliyetçilikten hiçbir çıkarı olmadığı gibi, millete verdiği zararın da farkında değildir.

Bu yüzden, bu yazı dizinde eleştirilme nedenlerimin başında, sahip olduğum milliyetçilik anlayışı, ya da milliyetçiliğe bakış tarzım gelmektedir. Çünkü bu köşede daha önce yayınlanan “En Büyük Tehdit Milliyetçilik” adlı yazı dizisinde de ayrıntılı olarak açıkladığım gibi, ben bu tür milliyetçiliğin karşısında olan bir insanım.

Ya da, doğal ve kutsal bir savunma güdüsünün ötesinde bir milliyetçiliği kabul etmiyorum. Ve şu anda Türkiye ve dünyada insanları birbirine karşı kışkırtarak, çatışma ortamları yaratmayı amaçlayan milliyetçilik anlayışını, dünya ve insanlık adına en büyük tehdit olarak görüyorum.

Daha doğrusu benim milliyetçilik anlayışımda insanın ve insanlığın çıkarları, refah ve mutluluğu önemlidir. Bu yüzden devletlerin: başkalarının haklarına göz dikmeden ve başkalarını ötelemeden ya da yükselmesine basamak etmeden, kendi ulusal haklarını uluslar arası alanda savunması, içerde de vatandaşlarına bu hakları cömertçe vermesi ve haklardan vatandaşlarını eşit biçimde yararlandırmasıdır aslında milliyetçilik.

İşte bu anlayış çerçevesinde bir TC Vatandaşı olarak, ülkemin uluslar arası alandaki haklarını, (gasp, ötekileştirme ve aşağılama olmadan) savunmak; ülkemin ve insanlarının gelişmesi, ilerlemesi için çalışmak ve tüm TC Vatandaşlarının, ülkemizde, dışarıya ve kendi devletine karşı, özgür ve bağımsız, barış ve refah içinde kardeşçe yaşamasını tüm kalbimle ve içtenliğimle istemek benim milliyetçilik anlayışımdır.

Ve bu duyguları tüm dünya ve insanlık için de aynen istemektir. Kimseye dayatmadan, kimseyi dışlamadan, bunu anlatmak için yazıyor ve milliyetçilikten de bunu anlıyorum. “Benden olmayan düşman; ya da benim gibi düşünmeyen hain” anlayışına katılmıyorum.

Milliyetçiliğin her canlıda var olan bir savunma içgüdüsü olduğunu düşünerek, hiçbir olay veya durumda bunu gündeme getirmeyi, öne çıkarmayı da doğru bulmuyorum. Ben milliyetçiyim diyen bir insanın “Bunu öne çıkarmaktan amacı nedir acaba” diye; doğrusu şüpheye düşüyorum.

Peki, Türkiye’de geçerli olan milliyetçilikten bunun ne farkı var derseniz; fark çok, ama çok büyüktür derim. Çünkü Türkiye ve dünyada milliyetçilik öncelikle insan temeline dayandırılmayıp, çoğunlukla bir devlet, millet, ırk veya din temeline dayandırıldığından; hatta bunların ayrıştırılması, yarıştırılması ve çatıştırılması temeline dayandığından, adeta sidik yarıştırmak veya üstünlük taslamak anlamlarına geldiğinden, öncelikle insani ve etik değildir.

Hatta rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu gün Türkiye ve dünyada uygulanan milliyetçilik, gerçek anlamda, insanların, milletlerin, devletlerin çıkarlarının savunulması tezinin tam da karşıtı bir kavram olarak uygulanmakta olup, insanları bölmek, çatıştırmak birbirlerine düşürerek, haklarını savunmalarını engellemek anlamına gelmektedir.

Çünkü insanları hangi değerler üzerinden bölüp karşı karşıya getirirseniz getirin (dindar-dinsiz, milliyetçi-hain, Atatürkçü-yobaz, sağcı-solcu vs) artık onlar ne haklarını arar ve ne de yönetimlerden bir hizmet bekler. Sürekli çatışmanın körüklenmesini ister.

Durup dururken bir insanın, “Ben doğruyum, dürüstüm” ya da “Ben çok iyiyim güzelim” demesi kadar düşündürücü geliyor, bana bir insanın ben milliyetçiyim veya Atatürkçüyüm demesi. Fakat aslında burada “Ben dürüst bir insanım” ya da “Ben milliyetçiyim, Atatürkçüyüm” diyen bir kişinin bu söylemleriyle, kendisini ifade etmekten ziyade, karşıyı suçlamak ihtiyacı duyduğu açıktır.

Yani aslında “Dürüstüm” diyen biri, kendi dürüstlüğünü öne çıkarmaktan çok, başkalarının dürüst olmadığını mı vurgulamak istemektedir.

Eğer bu hastalıklı bir ruh hali değilse, bütün dürüst insanların her fırsatta dürüst olduklarını, tüm Atatürkçülerin her ortamda Atatürkçü olduklarını ilan etmeleri mi gerekir? O Atatürkçü olunca ötekiler bu özelliğini kayıp mı etmektedir? İçten ve samimi bir insanın gerekmedikçe duygularını, düşüncelerini uluorta söylememesi, duygularına ihanet mi, yoksa erdem midir?

Belki çok iddialı bir görüş olarak yadırganabilir, ama bence gerçek milliyetçiler, gerçek Atatürkçüler, gerçek dindarlar, gerçekten iyi, dürüst ve demokrat insanlar, bu sözcükleri en az kullananlar, hatta hiç kullanmayanlar arasındadır.

Kendi dindarlığını, Atatürkçülüğünü, milliyetçiliğini sıkça gündeme getirmese de, başkalarını bu vasıflardan yoksun görerek, dinsiz ve hain ilan etmek de hasta ve çıkarcı bir ruh hali olup, bunların da ne din, ne Atatürk ve ne de milliyetçilikle gerçek bir bağı yoktur. Bu değerler maske olarak kullanılmaktadır. Fakat ne yazık ki, bir toplumda yönetim maskelilerin elindeyse, maskesiz dolaşmak tehlikeli olmaktadır.

Milliyetçilik içeren yorumlara birkaç örnek.

echeneis IP: 78.xxx.xx.xxx Tarih : 03.06.2010 19:32:33
bana anlatırımsınız Kürtleri neden sorun olarak görüyorsunuz neden kürt sorunu kürt sorunu dıye dıye basımızı sısırıyorsunuz artık haber sıtelerınde bunları gormekten bıktık yarım asırlık tarıhımız boyunca neden hep bızler fedakarlık yaptık ve suan bu fedakarlıgı yıne bızler yapacaz hep bahsedılen mı ezıldı pekı ezıldı neden vatan ınkar edıldı yıllar boyunca neden benım dagın etegınde kıl cadırda yasayan yörük anam babam allah devletıme zeval vermesın derken onlar orada yol elektırık su okul buldularmı bırakın bu ıslerı bırakın artık baymaya basladı.

mehmet alper IP: 85.xx.xxx.xxx Tarih : 03.10.2009 15:02:10
Kürtlere TÜRK demek bence TÜRK'lere yapılan büyük bir haksızlıktır.Hiçbir TÜRK yediği ekmeğe hıyanet içinde olmamış olmayacaktır da.Bu hain kürtler kesinlikle bizden değildir....bunu herkes böle bilsin ...biz TÜRK'ler artık bu hainler ile birlikte yaşamak istemiyoruz...tek çözüm bundan sonra budur...onlar kendi bölgesinde biz kendi bölgemizde...tarihi kürt bölgeleri bellidir..diyarbakır, van k.ırak üçgenine gitsinler..istanbulda, izmirde, adanada,mersinde hain olan kürtleri istemiyoruzzz...

yunus 65 IP: 78.xxx.xx.xxx Tarih : 03.10.2009 17:43:55
yazacağim iki cümle sadece mehmet alper onun gibi düşünene kişilere arkadaşlar yeter artık yaptığınız ayrımcılıkler sizin yüzünüzde gunde kaç çocuk babasız kalıyor haberınız var mı bence o ayakları bırakın artık kımse ölmesin

Türk Milliyetçileri!, Neredesiniz? IP: 88.xxx.xx.xxx Tarih : 25.11.2009 00:54:35
Bu açılım, Anadolu'da yüzyıllardır birlik içinde yaşayan toplumların, batı sömürgesine girmesinden başka, hiçbir çıkar sağlamaz.

Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2010 Cuma 10:52:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hasan ulusöver IP: 85.110.29.xxx Tarih : 3.07.2010 01:21:04

abi iyi günler.yani bu kadar sorun varken bir de bu çıkarsa ne olur acaba.ben üzerinde durmuyorum bu konunun.bence mesele çözülecektir.teşekkür ederm abi