Kürt Açılımına Yapılan Yorumlar (5)

5-MİLLİYETÇİ YAKLAŞIMIN MİLLİYETÇİLİĞE ZARARI

Bilindiği gibi milliyetçilik, ülke insanlarını, yurt ve millet çıkarları doğrultusunda bir araya getirmek, onların haklarını ve varlıklarını insani ve etik değerler çerçevesinde savunmak için halkta güçlü bir savunma refleksi geliştirmek, ya da zaten doğal olarak her canlıda var olan bu kendini savunma refleksini yeri geldiği zaman kullanmaktır.

Fakat bizdeki uygulama ise, yeri gelmeden çıkar için kullanmaktır. Bu durum ise, ikide bir yalan yere “Sürülerime kurt saldırdı” diyen yalancı çobana kimsenin inanmaması gibi, gerçekten milliyetçiliğin gerekli olduğu noktada, insanların bundan kuşkulanmasına neden olabilir. Gerçek milliyetçiliğe zarar verir diye düşünüyorum.

Niçin böyle olmuştur, neden milliyetçilik tam da anlamına ters bir işlev içindedir; şimdi de bunun nedenlerine bir bakalım isterseniz. Çünkü Türkiye’de ve dünyada tüm devletler, insanların haklarını demokratikleşmeleriyle ters orantılı olarak gasp etmişlerdir. Devlet tabulaştırılmış, insana dair her şey devlette toplanmış ve devletler bunların üstüne bağdaş kurup oturmaktadır. Bu doğal ve doğru bir durum olmadığı için de, hiçbir şey olması gerektiği gibi değildir.

Böyle bir sistemde milliyetçilik, devletten faydalanma, devleti ele geçirip yağmalama aracı olarak, algılanmak zorunda kaldığından: mafyalaşmakta, çeteleşmekte, çıkarlar çevresinde çirkefleşmektedir. Ne zaman milliyetçilik gündeme gelmiş ise, ülke insanı bölünme, parçalanma ve çatışma ortamına sürüklenmiştir.

Çünkü milliyetçilik bir milletin ve ülkesinin, dışardan bir saldırıya uğraması, işgal edilmesi veya bunlara karşı bir kurtuluş savaşı verilmesi gibi çok ciddi durumlarda, orada yaşayan insanların, ülkelerini, bağımsızlıklarını ve uluslar arası sözleşmelerden doğan haklarını hep birlikte savunmak için oluşturdukları milli direniş ruhudur.

Böyle bir durum söz konusu olduğu zaman ben eminim ki, şu andaki Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 99,9’u, ülkesinin savunulması için canla, başla elinden gelen her şeyi ortaya koyacaktır. Eğer bunların içinden on tane hain çıkarsa bunun dokuzu şu anda milliyetçiliği kendi tekelinde kabul ederek, ağzına sakız yapıp gereksiz yere dile getirenler ve sessiz çoğunluğu hain ilan edenler arasından çıkacaktır.

Çünkü barış ortamında milliyetçiliği iç politikaya veya başka çıkarlara alet etmek, o ülke ve insanına sadece zarar getirir; hiçbir zaman hiçbir fayda getirmediği açıktır.

Hayır bu böyle değildir diyorsanız, milliyetçilik iyi ve faydalı bir şeydir diyorsanız, o zaman bakalım şimdi milliyetçiliğin faydalarına. TC’nin bugüne dek barış içinde geçen 85 yıllık tarihinde, milliyetçilik hangi işe yaramış, hangi olumlu işin başarılmasında yardımcı olmuş ve ülkeyi hangi engelden atlatmıştır? Elbette ki yok böyle bir şey.

Milliyetçilik sayesinde çözülen hiçbir sorunumuz olmadığı gibi, milleti bölmüş parçalamış, parçalar birbirine hain gözüyle bakmış, çatışmalar çıkartmış, kahvehaneler, parklar taranmış, ayrım gözetmeksizin halkın üzerine ateş açtırmış, gençleri birbirine kırdırmış ve milliyetçilik adına devleti parselleyip soydurmuştur.

Aydınları, sanatçıları Sivas’ta Madımak Otelinde topluca yaktırmış, Maraş’ta Alevileri günlerce devletin, milletin ve dünyanın gözleri önünde katlettirmiş ve müdahale etmeden günlerce seyretmiştir. Sonunda da milliyetçi devlet mağdur halkına: “Elimden gelen bir şey yok. Seni Maraş’ta koruyamam, Maraş’ı terk et” demiştir.

Azınlıkları sindirmek, yok etmek amacıyla, varlık vergisini çıkarmış, yasal bir görüntü altında uyguladığı baskıyla önce Yahudileri halletmiş, arkasından 6-7 Eylül 1955 İstanbul olaylarında açıktan bir devlet terörüyle Rumları göndermiştir. Süryaniler ve değişik dinlerin mensup ve liderlerinin öldürülmesine göz yumulmuş, katilleri korunmuştur.

Atatürk’ün insanlık ve insan sevgisi, Anadolu halklarının kardeşliği prensibi ve yurtta barış, dünyada barış ilkesi tam tersine çevrilerek ve hem de Atatürk ileri sürülerek, hem Atatürk’e ihanet edilmiş ve hem de Türkiye’nin dışarıda imajı zedelenmiş, vatandaşın devlete güvencinin yerini devlet korkusu almıştır. Bu gün de milliyetçilik Türklerle Kürtler arasında bir iç savaş çıkarmak amacıyla, her iki tarafın milliyetçileri tarafından insafsızca kullanılmaya çalışılmaktadır.

Peki bu değil mi, bizim milliyetçiliğimiz ve bu güne dek milliyetçiliğin bize getirdikleri. Gerçekte her ne kadar milliyetçilik: bir ülke, devlet veya milletin çıkarlarının, halkı tarafından sahiplenilip, savunulması olarak tanımlansa da, uygulamada milliyetçilik yukarda anlattıklarımızdan başka bir şey değildir.

Yani ulusal çıkarların korunması yerine, bunların kavga ve ayrışma konusu yapılarak baltalanmasıdır. Çünkü milliyetçilik kavgalardan beslenir, kin ve nefretle semirip, nefreti yakaladığı noktada faşizmle kucaklaşır.

Oysa dünya devletler temelinde değil de, insan temelinde ele alınsaydı, gerçekte dünyanın tek kutsalı olan insan bu denli aşağılanarak, devletlerin biat etmiş kulu, kölesi konumuna getirilmeseydi, milliyetçilik de insan ve milletle ilgili bir kavram olarak insanlığın hizmetinde olur, devletlerin içerde kendi halkları üzerinde, baskı oluşturmasının aracı olmazdı.

Çünkü devlet sınırları içersindeki herkesin çıkarlarının toplandığı bir merkez olarak, yalnızca yönetici ve yandaşlarının çıkarlarının korunduğu ve buna itirazların milliyetçilik silahıyla susturulduğu bir yer değildir. Gerçek bir milliyetçilikte devlet, çıkarların bireysel bazda dağıtıldığı ve korunduğu bir merkez olmak zorundadır.

Milliyetçilik içeren yorumlara örnekler.

Ali Yılmaz IP: 78.xxx.xx.xxx Tarih : 20.12.2009 11:29:52
Osmanlı Alevi Türkmenleri, şafi ve sünni kürtlere kırdırmış yüz binlerce Alevi Türkmen kürtler tarafından katledilmiştir özellikle Erzincan,Tunceli,Erzurum,Bingöl de yaşanmıştır bu olaylar ve çok sayıda Alevi Türkmen kürtlerin katliamına maruz kalmış kalanlarda ne yazıkki kürtleşmişlerdir Tuncelide kürt olmayan Türkmen aleviler kürtçe konusmaktadırlar biraz daha farklı olarak Dersimce denen ağızı konusmaktadırlar.Osmanlının Türk e yaptığı zulmü kimse yapmadı Osmanlı Türk ü yok etti Türk hariç herkese özgürlük iltimas hak hukuk tanıdı ama Türk e asla rahat yüzü göstermedi osmanlı.

Cuneyt... IP: 212.xxx.xx.xxx Tarih : 21.11.2009 12:49:56
Selam Arkadaşlar ; Kürt diye bir kavm yoktur bu belirtile topluluk ermeni arap farisi karması bir topluluktur.Şuan doğu ve güneydoğu Anadoluda yaşayan Türkmenler vardır bunlarda kendilerini kürt sanarlar oysa değildirler ! Örneğin Şanlıurfa Karakeçililer ? En basit örneği bu daha nicesi vardır ! Zazalar kürt değildir ? Hakkari de pinyanişi aşireti araştırın Orta Asyadan gelmişlerdir .Bu kürt ayrımı bir oyundur ? ama ben kendine kürt diyenleri sevmem çünkü nerde bir suç olsa onlar ordadır ! Benden önce yazan birisi 35 milyonuz demiş hadi ordan be boşanda semerini ye topu topu 5-10 milyonsunuz zorunuza gidiyorsaırak 'a umurumuzda olmazsınız bu kadar... NE MUTLU TÜRK OLANA

nevzat ilkhan IP: 88.xxx.xx.xxx Tarih : 04.10.2009 23:06:53
merhaba kenthaber çalışanları sizin aracılığınızla MEHMET ALPER kardeşime birşeyler söylemek istiyorum. Kardeşim her ırk kendiyle halkıyla vatanıyla bayrağıyla gurur duyar bende gurur duyuyorum.Fakat bir kürt olarak duyuyorum ben sana şimdi desemki sende bir türk olarak orta asyadan geldin gücenirsin bilyorum. Sakın gücenme çünkü türklede orta asyadan göçebe olarak gelmişler . Ben mersin de yaşıyorum ve yaşadıgım sürece şehir fark etmez fakat ben bu ülkede kalacagım .Çünkü ben bu vatana 18 ay askerlik yaptım

mehmet alper IP: 85.xx.xx.xxx Tarih : 06.10.2009 01:52:58
nevzat ilkhan kardeşime, türkler ortaasyadan geldi de kötümü oldu şimdi adınız ya yorgo olurdu ya alexandır TÜRKLER sayesinde dininizi namusunuzu kurtardınız.. atalarınız biz geliyoruz diye hepsi bize katılmak için can attılar bunları unutma... benim sözüm bu ülkeye ve türklere düşman olanlaradır...yoksa kürtlerin hepsini kapsayan bi sözüm yok ..sen gurur duyuyorsan kendinle bende senle ve senin gibi düşünen kürtlerle gurur duyuyoorum...sorun bölünmek isteyenlere e de hak verip kendi coğrafyalarında yaşmak isteyenlerle ayrılmaktır..ana baba evlat da ayrılıyor evden belli yaştan sonra kürtlerde ayrılabilir...haklarıdır...