27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Kürt Açılımının Zamanlaması (1)

1-ŞİMDİ İÇERDE AÇILIM ZAMANI MI?

Doğrusu içerde açılım için siyasi atmosferin pek de uygun olduğu söylenemez. İktidar muhalefet ilişkileri kan davasından öte, akıl ve mantık yoluyla kavranamayacak kadar hastalıklı, hatta kangren vaziyette.

Toplum kültürel yozlaşmaya, yönetsel baskılara ve ekonomik krize bağlı pek çok olumsuzluk içinde… Toplumun yarıdan fazlasının geliri açlık sınırının altında… İnsanlar gülmeyi unutmuş. Televizyonlar felaket tellalları gibi, sesinin en yüksek tonunda sürekli, felaket haberleriyle kulakları sağır etmekte, aralara serpiştirilen paparazzi magazin ve aile sorunlarının tartışıldığı, sansasyon amaçlı haberler bunlara tuz biber ekmekte.

İnsanlara bu olumsuzlukların bu bataklığın içinden çıkmak için, akıl ve bilim bazında yardımcı olmak, bir yol göstermek, şöyle dursun, sürekli hamaset ve milliyetçilik pompalanarak, halk ırklara, mezheplere ve siyasi düşüncelerine göre bölünmelere ve çatışma ortamlarına sürüklenerek, daha büyük felaketlere zemin hazırlanmakta. Hiç kimsenin söylediği ile yaptığı birbirini tutmamakta, kurnaz ve ikiyüzlü politikalarla herkes birbirine kazık atmaya çalışmaktaydı.

Bu pis amaçlara ulaşmak ve halkı bu pisliğin içine çekebilmek için, her alana, her tarafa tuzaklar yerleştirilmekte, her haksızlık ve kötülüğün iyilikmiş gibi gösterilmesi için Amerika’dan propaganda uzmanları getirilmekte ve insanların çirkin yüzünü gizlemek için imaj mühendisliği gibi akla hayale gelmeyecek meslekler icat ediliyordu.

Ama Anadolu insanları, büyük bir sabır ve sağduyu örneği göstererek, bu tahrik ve kışkırtmalara kapılmadan, onca tuzağın arasından, üstelik üstüne saldıran açlık, yokluk ve bunca felaket senaryosunun içinde yine de doğru yolu bulabilmekte ve tuzaklar fazla iş görememektedir.

Düşünün ki dünyanın neresinde ve hangi devletinde olursa olsun, hiçbir insan hiçbir halk bu kadar baskıcı, inkârcı ve sorumsuz bir devlet anlayışıyla, aynı özellikleri ondan daha beter taşıyan ve insanları yaşlı genç, kadın bebek ayrımı gözetmeden öldüren bir terör örgütünün korkunç tehditleri karşısında birkaç yıl bile dayanamaz, birbirine girer ve birbirini kırıp geçirirdi.

İşte Anadolu insanının bu insani özelliklerinden dolayı, genlerine kazınan sabır ve sağduyusundan dolayı, her şeyin insanlık dışı olduğu bir ortamda bile, açılım için zamanın elverişli olduğu söylenebilir. Ve bir barış projesi olarak açılım sözcüğü telaffuz edildiği anda, halkın olumlu tepkisi adeta yüzünde bir tebessüm şeklinde belirmiştir.

Halkları bölücülükle suçlayan ayrılıkçı, hamasetle beslenen milliyetçi kesimler, siyasetçiler, savaştan beslenen leş kargaları, mafyalar, çeteler ve egemen güçler bir başına kalmanın şaşkınlık ve hırçınlığı ile sağa sola saldırmakta, en son bilimsel propaganda yöntemleriyle kendilerine taraftarlar aramaktadır.

Ama bilin ki, çabaları boşunadır. Bu halkı soyabilir, aç açık bırakabilir, baskı ve tehdit ile susturabilir hatta işkencelerde öldürebilirsiniz, ama birbirine kırdırtamazsınız.

İşte otuz senedir denediniz, her türlü tahrike, tetikçiliğe rağmen bir iç savaş çıkartamadınız. Yarattığınız dargınlık ve kırgınlıkları, çevirdiğinin yüzlerce dolaba rağmen çatışmaya dönüştüremediniz.

Yapabileceklerinizin azamisi budur. Yani halkın haklarını elinden alarak, halkı ezerek, soyarak ve susturarak, afyon, eroin ve silah kaçakçılığından rant elde edebilirsiniz, bu toz duman içinde yönetimde keyfiliğin zirvesinde keyif sürebilirsiniz.

İşlediğiniz suçları bu toz duman ortamında kamufle edebilirsiniz, dokunulmazlıkların, zamanaşımının, paranın veya gücün gölgesinde, suçlarınızın hesabını vermeden, yaşayıp giderken suçsuz insanları suçlayabilirsiniz.

Fakat binlerce yılın, acı ve çilelerini birlikte çeken, Anadolu’da baharı birlikte karşılayan, Doğunun sebzesini Akdeniz’den tamamlayan, İstanbul’da kahvaltıya Kars kaşarıyla başlayan, Muş tütünlerinden çıkan dumanlarla kahvelerde insanlarının nefesleri birbirine karışan, kışlalarda birlikte askerlik yapan, üniversitelerinde genç kızları erkek arkadaşlarıyla el ele tutuşan, birbirine aşık olup evlenen, çoluk çocuğa karışan, içlerinde sevgi, barış ve insanca bir yaşamanın özlemini birlikte duyan bu insanları birbirine kırdıramazsınız.

İşte Anadolu insanının bu özelliklerinden dolayı, nasıl ki iç savaşa giden yol her zaman kapalı ise, barışa giden yol her zaman açıktır.
 

Yayın Tarihi : 18 Kasım 2009 Çarşamba 10:48:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
abdurahman akkuş IP: 88.236.172.xxx Tarih : 18.11.2009 12:58:34

hayret edyorum bu açilım denen işe karşi çıkana ya kördür veya sağırdır ben türk vatandaşi olarak canı günülden destekliyorum açılımı memleketımız için en ünemli bir işdır saygılar