1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Kürtlere Uygulanan Asimilasyon ve Sonuçları (6)

6-IRAKTA SON DURUM

Fakat sonuçta, Irak’ta Türkiye’nin tüm kırmızıçizgileri, ABD’nin daha kalın kırmızıçizgileriyle çizilmiş, Türkiye yeni duruma göre yeni politikalar üretmek zorunda kalmıştır. Çünkü Türkiye’nin kırmızıçizgileri, bölgesel gerçekliklerden çok, iç politikanın hamasi duygusal boşluklarından geçiyordu.

Yani çizdiğin çizgileri uygulama gücün yok. Uygulayacak uluslar arası gücün içinde değilsin. Bölgesel argümanları kullanmak yerine hepsini karşına almışsın. İşbirliği yapmayı düşündüğün oradaki Türk azınlık ise yeni anayasayla ve yapılan seçimlerle, Irak yönetiminden silinmiş.

Birinci kırmızıçizgim dediğin Talabani Irak cumhurbaşkanı olmuş, ikinci kırmızıçizgim dediğin Irak’ın bütünlüğü ise federasyon ile pamuk ipliğine bağlanmıştır.

Şimdi Irak’taki realiteyi kabullenmek zorunda kalan Türkiye, Şii Türkler üzerinden Irak’ın Şii yönetimine ulaşmayı amaçlayan yeni politikalar üretmeye çalışılmakta ve ABD bölgeden giderken oluşturacağı yapılanmada etkin rol kapmaya çalışmaktadır denilebilir.

Fakat bu tablo içinde Türkiye’nin yeniden ön plana çıkmasını sağlayan olay, ABD’nin bu savaşı kaybetmiş olması ve galip pozisyondaki İran’ın, bölgeye iyice egemen olmasını önleme açısından ABD’nin Türkiye’ye muhtaç olmasıdır.

İran’ın istediği Irak, kendisinin toprak bütünlüğünü tanıyan ve kendisine saldıracak güçte olmayan bir Irak’tır. Bu yüzden Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyor gibi görünse de, parçalı ya da zayıflatılmış bir Irak, İran’ın daha fazla işine gelmektedir. Bu yüzden kuzey Irak’ta Kürtlerin bağımsız bir devlet olması, gerek bu bakış açısından ve gerekse Kürtlerle Irak’a karşı tarihi ittifaklarının bir sonucu gibi görünse de, kazın ayağı öyle değildir.

Çünkü bu durum hem İran Kürtlerini de harekete geçirebilir ve hem Kürtler artık İran’dan çok ABD’nin müttefikidir. Oysa birbirinden kopuk ve kuşkulu, birbirine düşman üç bölgeli bir Irak federasyonunda, her üç parça da, İran ile iyi geçinmek zorundadır.

Çünkü bu durumda Şiiler İran’a dinsel bağları nedeniyle zaten yakın durmaktayken, Sünniler de Amerika karşıtlığı ve ABD’nin ortak düşmanı olarak İran’ın yanında yer almak zorundadır. Kürtlerde o coğrafyada yalnız kaldığı için, eski müttefiki İran ile iyi ilişkiler içinde olmak zorunda kalacaktır. Bu federasyon tam da İran’a göredir.

Şu anda Kuzey Irak Kürt Yönetiminin İran’a daha yakın durmaya çalışması, Türkiye gibi İran’ı açıktan tehdit edememesi de, ABD güvencesine rağmen, İran’dan çekindiğini göstermektedir.

Böylesi bir yapılanmada Irak, İran’ın etkisine girmek zorunda kalacağından, istikrarsız bir Irak demek olup, bu da Türkiye, ABD ve İsrail’i rahatsız edecek ve küresel sermaye tarafından bölge için bir tehdit olarak algılanacaktır. Böyle parçalı bütün bir Irak kadar, parçaların bağımsız olduğu bir Irak da Türkiye’yi rahatsız etmekte olup, Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğünü ısrarla savunmaktadır. ABD’nin çözüm için çok daha farklı düşünceleri vardır. Ama alternatifleri de sınırlıdır. İran tarafından bölgenin her tarafında ABD kendini kuşatılmış hissetmektedir.

Sonuç olarak ABD’nin bölgede elinde kalanlar, Kuzey Irak Kürt yönetimi ile İsrail’dir. İkisi de bölge ülkelerince dışlanmış, kuşatılmış ve istenmeyen durumundadır. İşte ABD şimdi bu iki yapılanmanın yanına destekler aramakta, bunları içine alacak bölgesel ittifaklar oluşturmaya çalışmaktadır. Bunun için de Türkiye, bu denklemin olmazsa olmaz koşuludur.
 

Yayın Tarihi : 31 Aralık 2009 Perşembe 10:52:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?