31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Prof. Dr. Sedat Muratlı ile Söyleşi (2)

2-İLKLERİN ADAMI, SEDAT MURATLI

"Fotoğraf, Facebook’ta Sedat Muratlı’nın öğrencileri grubundan alınmıştır."
 

Gönen’den ayrıldıktan sonra hangi okul veya kurumlarda çalıştınız? Türkiye’de sporun çağa uygun olarak kurumsallaşmasında pek çok ilkin içinde kurucu olarak bulundunuz. Bunlardan kısaca bahsedebilir misiniz?

Gönen’den ayrıldıktan sonra 1967-1969 yılları arasında iki yıl Mersin Lisesinde çalıştım. Buradan 1969 yılında ayrılarak, iki yıl Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevi yürüttüm. 1972’de Gençlik ve Spor Bakanlığı kurulunca, bakanlıkta “Okullar Şubesi” başkanlığı yaptım.

Yine aynı yıl Almanya’nın verdiği bursu değerlendirerek bu ülkeye gittim. Aslında Türkiye’de Gençlik ve Spor Akademilerini kurmak amacıyla verilen bu bursu, 1967 yılında Gönen’de kazanmıştım. Fakat Türkiye’de bu yönde bir çalışma görülmeyince, Almanlar bursu ertelemişti. Ama Spor Bakanlığının kurulmasıyla akademiler yeniden gündeme gelince, Almanya 1967’de sınavı kazanan beş kişiye burs verdi.

Almanya’da Köln Üniversitesinde (DShS) dil eğitiminin dışında, 2 sene “Spor Biomekaniği” alanında doktora öncesi (magister) eğitimi gördüm. Almanya dönüşünde, Ankara’da açılan ilk “Gençlik ve Spor Akademisi’nin” kuruluşunda görev aldım. Akademi Müdürü Ankara Üniversiteden bir profesör olup, ben müdür yardımcısı ve akademi genel sekreteriydim.

1978–1979 yıllarında sekiz ay Beden Terbiyesi genel Müdür Başyardımcılığı görevini yaptım. Politikayı beceremediğim için tekrar 19 Mayıs Gençlik ve Spor Akademisindeki öğretim elemanlığı görevine geri döndüm.

1981’de Spor Akademilerin üniversite bünyesinde “Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okuluna” dönüştürülmesi üzerine Marmara Üniversitesine geçtim. Doktoramı burada yaparak, spor alanında Türkiye’nin ilk doçenti oldum. 1993 yılında Akdeniz Üniversitesinde açılan Beden Eğ. Ve Spor Yüksekokulunu kurucu müdürü olarak dört yıl çalıştıktan sonra, 2002 yılına kadar öğretim üyesi olarak çalışıp emekli oldum.

Türk Spor Tarihinde pek çok ilke imza attığınız gibi, ilk hentbol federasyonunun kuruluşunda da görev aldığınızı biliyoruz. Hentbol Federasyonunu nasıl kurduğunuzu, kısaca anlatabilir misiniz?

Ankara Gençlik ve Spor Akademisinde çalışırken 1976 yılında bazı arkadaşlarımızla Türkiye Hentbol Federasyonunu kurduk. Almanya’da birlikte olduğumuz Yaşar Sevim Federasyon Başkanı oldu, ben de yönetim kurulu üyesi olarak çalıştım. İki yıl sonra hentbol milli takımının antrenörü oldum. İlk hentbol milli maçlarımızı 1978 Split Akdeniz Oyunlarında yaptık. Tabii ki çok yeni olduğumuz için pek de başarılı sonuçlar alamadık.

Federasyonda 1978 yılında Yaşar Sevim ile bir görev değişikliği yaptık. O milli takım antrenörlüğüne geçti, ben de Federasyon Başkanlığına geçtim. Fakat bir süre sonra politik nedenler ile görevden alınınca Marmara Üniversitesine geçtim. Hentbola İstanbul’da antrenör olarak devam ettim.

Spor ve beden eğitimi alanında Türkiye’nin ilk Profesörü oldunuz? Bu nasıl oldu ve nasıl bir duygu? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Bu alanda Türkiye’nin ilk doçenti ve ilk profesörü olmak, elbette güzel bir duyguydu. Ama ben bunun güzelliğinden çok sorumluluğunu duydum ve yaşadım. İlk olmanın insana ne denli ağır bir sorumluluk yüklediğini o zaman anladım.

Çünkü arkanızdan birçok insan geliyor. Tezlerin hazırlığında ve danışman olarak onların önünde tek örneksiniz. Bu yolu daha önce alan bir kişi olarak herkes size geliyor, size danışıyor ve bunların doğru yönlendirilmeleri gerekiyordu. Ben daima bu sorumluluğu iliklerime kadar hissettim ve bu sorumluluk bilinciyle hareket ettim.

İlk olmak, özetle sorumluluk almak diyorsunuz. Sanıyorum onca kitabı, makale ve bildiriyi de size yazdıran temel etken bu sorumluluk duygusu olmalı diye düşünüyorum. Şimdi de bize, kitaplarınız ve yayınlarınızla ilgili kısaca bilgi verebilir misiniz?

Ben beden eğitimi öğretmeni olduğum zaman Türkiye’de spor alanın bilimsel alt yapısı yeni yeni oluşuyordu. Bizim kuşağımız bu altyapıyı oluşturmaya çalıştık. Her zaman söyledim, Gençlik ve Spor Akademileri bu alanda öncülük yapmıştır. “Gençlik ve Spor Akademilerinin” kuruluşu, “Hentbol Federasyonunun” kuruluşu, üniversitelerde “Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okullarının” kuruluşu gibi hep ilklerin içinde yer aldım. Bu yüzden öncelikle bu okullarda okutulacak ders kitaplarının yanı sıra, Antrenman ve Hareket Biliminde Türk spor literatüründe yerini almış yayınlara ağırlık vermek zorunda kaldım. Bu alanlarda yazdığım başlıca kitapları şunlardır.

1-  Spor biomekaniği
2-  Spor biomekaniğine giriş
3-  Antrenman ve testler
4-  Antrenman ve İstasyon çalışmaları
5-  Antrenman ve müsabaka
6-  Çocuk ve spor
7-   Hentbol
8-   Hentbolda savunma
9-   Hentbolda antrenman
10- Ergo bisiklet.

Ayrıca 50’den fazla bilimsel makale ve bilimsel toplantılarda sunulmuş bildirilerim vardır. Şu anda da Mart sonu Nisan başı 2011 tarihinde San Diago’da yapılacak “AAHPER Spor Bilimleri ”kongresinde eski asistanım Emel hanımla sunacağımız biomekanik konulu bildirinin hazırlıklarını yapıyorum.
 

Yayın Tarihi : 3 Temmuz 2011 Pazar 10:28:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?