29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Serençay'da Mağara Evler (6)

6-KİM NEDEN KULLANDI BU MAĞARALARI

Her ne kadar, neden şimdiye dek görmedim diye hayıflanıyorsam da, aslında burada böylesi harika eserlerin varlığından tam olarak haberdar da değildim. Fakat bu vadide Teke Sarayı diye bir yerden bahsedildiğini duymuştum. Onun için burada, Tekelioğullarından kalma bir saray kalıntısı olabileceğini hayal etmiştim hep.

Fakat gördüklerimden sonra Teke sarayı adlandırmasının ne denli yanlış bir adlandırma olduğunu fark ettim. Bu yüzden hala buranın “Teke Sarayı” olarak tanıtılmasını ve İl Kültür Envanterinde bu adla anılmasını doğrusu kabullenebilmiş değilim.

Çünkü buradaki kalıntılar Tekelioğullarından neredeyse bin yıl önceye uzanmaktadır. Hani olsa olsa belki bir süre, büyük mağarayı, Tekelioğulları saray gibi kullanmış olabilir. Bunun dışında Tekelioğullarıyla buradaki eserlerin her hangi bir ilişkisinin olması olanaksızdır diye düşünüyorum.

Kullanım amacı ve zamanı.

Peki bu mağara evler ne zaman ve hangi amaçla kullanılmıştır derseniz, tabii ki bunun net bir yanıtı yok. Fakat buradaki yaşamın geç Roma ve Erken Bizans dönemi olduğu da dikkate alınırsa, dinsel bir çatışma ve baskının, insanların yeraltına saklanmasını gerektirmiş olması muhtemeldir.

Bilindiği gibi başlangıçta Hıristiyanlar da, inançları Roma tarafından kabul görmediği için, Kapadokya’daki yeraltı şehirlerinde yaşamışlardı. Fakat Serençay’daki bu mağaralarda Hıristiyanların yaşamadığı kesindir. Çünkü mağaralarda, haç, İsa, Meryem ve benzeri Hıristiyanlık simgesi bir işaret yoktur.

O zaman bunların, Hıristiyanlardan saklanan paganlar olması çok daha güçlü bir olasılıktır diye düşünüyorum. Çünkü Hıristiyanlık Roma İmparatoru Konstantin tarafından 313 yılında serbest bırakıldıktan sonra, Hıristiyanların yerli Anadolu inançlarıyla, Grek ve Roma Tanrılarının (pagan dinlerin) taraftarlarına karşı amansız bir zulüm uyguladığı bilinmektedir.

Mağara evler.

Hıristiyan konsillerinin vahşet derecesinde insafsız kararları doğrultusunda ve özellikle de Pisidya’da eski inançlarından dönmeyenlerle, bunlara yardım edenlere çok ağır cezalar uygulanıyordu. Bunlar dizlerinin arkasındaki iki kiriş kesilerek sakat bırakıldıkları gibi, alınlarına da, kızgın demirle tilki damgası vuruluyordu. Çocukları ellerinden alınıp, manastırlarda Hıristiyan inancıyla yetiştiriliyordu. Onlara yeraltı kentlerinde ve mağaralarda saklı bir yaşam sürdürmeyi seçmekten başka çare bırakılmıyordu.

Vadide karşılıklı mağara evler ve arkada Malgastara tarafları.

İşte bu zulüme maruz kalan insanların, genellikle tüm dinlerde olduğu gibi inançlarını terk etmeleri kolay bir olay değildi. Bu yüzden ölümü ve sakat kalmayı göze alarak, direnebildikleri kadar direndiler.

Serençay kanyonundaki yumuşak kayaları oyarak oluşturdukları mağara evlere yerleştiler. Karanlık Dere Kanyonunu kutsal bir alan olarak düzenlediler. Ve belki de buralarda, gizli geçit ve tünellerle daha başka gizli oda ve sığınaklar oluşturmuşlardır diye düşünüyorum.
 

Yayın Tarihi : 12 Mart 2011 Cumartesi 17:37:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?