20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Şeriat,Laiklik ve Türban Tartışmaları (IV)


4-SEKSEN BEŞ YIL BOŞA MI GEÇTİ? 

T.C. Devleti kurulalı 85 yıl geçmesine rağmen, hala cumhuriyetin ve kurumlarının yerleştirilememiş olması, bunların hala tartışılıyor olması; yönetimde millet egemenliğinin henüz yüzde yirmi beşler seviyesine bile getirilememiş olması ve hatta bu kadarının bile daha da geriye götürülmeye çalışılması, sizce normal bir durum mudur? Dahası ileri gitmeyi düşünenlerin gün geçtikçe azaldığı, farklı geriye gidişlerin, farklı kesimler tarafından alkışlandığı düşünülürse, doğrusu şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir diyorum.

Çünkü devlet hayatında 85 yıl az bir süre olmayıp, Osmanlı hariç tutulursa, birçok Türk devletlerinin ortalama ömrüne yakın bir süredir. Örneğin Mısır, Suriye, Filistin ve Hicaz’ı içine alan, büyük bir imparatorluk kurarak haçlılara kök söktüren Eyyubiler, (1174–1250) toplam 76 yıl yaşamıştır. Batı Hunlar da böyledir. Urallardan Ren nehrine kadar Avrupa’nın neredeyse tümüne yakınını ele geçiren ve tarihin en köklü en büyük İmparatorluklarından Roma’nın yıkılışına neden olan, Batı Hun İmparatorluğunun ömrü de, 395–453 yılları arasında 60 seneyi bulmamıştır.

İşin ilginci, TC’de bu 85 yılın tamamı savaşsız geçmiştir. Bu süreç içinde birkaç kez savaşa giren, fabrikaları, kentleri ve moral değerleri yerle bir olan, birçok ülke tekrar toparlanıp, bugün T.C. Devletini sollayarak önüne geçmiştir.

Cengiz Han bu sürecin üçte birinden daha az bir sürede, o zamanki bilinen dünyanın doğudan batıya yarısını ele geçirmiştir. Cengiz’den 1500 sene önce de aynı işlemi, Büyük İskender ters yönde ve 10 yılda gerçekleştirmişti. Timur, Babür ve daha niceleri çeyrek yüzyıllık sürelerde sayısız ülkeyi ve krallığı yöneten imparatorluklar kurmuşlardır.

Fatih Sultan Mehmet 31 yıllık iktidarında, Osmanlıyı dünyaya hükmeden çağdaş bir imparatorluk haline getirmiştir. Olay sadece ülkeler fethetmek ve toprak kazanmak da olmayıp göçebe Moğol'u dünyaya efendi kılmak, refah ve mutluluk getirmek olayıdır. Başka devletleri geride bırakmak ve çağı yakalamak olayıdır.

Bunlar gerilerde kalmıştır. Bugün böyle gelişmeler olanaksızdır diyenlere; Kore, Tayvan, Singapur ve 2. dünya savaşı sonrasında bizi sollayıp geçen ülkelere bakmalarını öneririm.

Bugün Cengiz’lik, İskenderlik ülkeleri fethederek değil ama, çağı ve gelişmeleri iyi değerlendirerek, çağdaş yönetimler sergileyerek, zamanı fethetmek ve ileri gitmektir. Daha 15 sene önce, doğu bloğu dağıldığı zaman; insanları, boğaz tokluğuna çalışmak için Türkiye’ye gelen, acınacak durumdaki Bulgaristan, Romanya’ya; insanları seks ve bavul ticareti için gelen Rusya’ya baksınlar. Bugün: geçen on beş yıl içinde, durum tam da tersine döndü ve bizim insanımız o ülkelerden medet bekler oldu.

Bakın gazete haberi ne diyor:

OECD'nin yayımladığı "Uluslararası Göçe Bakış 2007" raporunun Türkiye'ye ayrılan bölümünde, "Ülkeye gelen ve giden göçmenlerle ilgili güvenilir bir tanımlama yapmak güçtür" saptaması yapıldı. Türkiye'den dışarıya yönelik göçün 2005 yılında azalmaya başladığı belirtilen raporda şöyle denildi:

“Türkiye'de göç rakamlarındaki genel düşüşe karşın, resmi iş bulma kurumu aracılığıyla sözleşmeli geçici işçi çıkışlarında, 1990'ların başındaki geçici ancak güçlü düşüş sonrasında bir artış görüldüğü, 2005'te bu kesimin sayısının 65 bin 355'e ulaştığı belirtilen raporda, bunun 2004 yılındaki sayının yüzde 50 fazlasına karşılık geldiği belirtildi. Söz konusu işçi göçünün yüzde 50'sinin Bağımsız Devletler Topluluğu'na, yüzde 40'ının ise Arap ülkelerine yöneldiği kaydedildi.” Sabah haber 2007

Atatürk döneminde çağı yakalamak için, tüm olumlu adımları atarak hızlı bir gelişme temposuna giren T.C. Devleti ise, Atatürk’ten sonra yönetim kuralları çağın gelişimine paralel bir gelişme gösteremediğinden ve bu yüzden çağdaş, akılcı, iyi bir yönetim sergilenemediğinden, yavaşlayan gelişme 60’lı yılların sonlarında durmuş, 70’lerden itibaren de düşüşe geçmiştir.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarına göre bugünü kıyaslayarak, devasa bir gelişmeden bahseden göz boyayıcılar, bizi dünyanın dışında tutarak, kendimizle karşılaştıran kurnazlardır. Oysa dünyadaki ülkeler ve gelişmelerle, geçmiş Türk devletleriyle kıyaslandığında 85 yılın boşa harcandığı görülür.

Yayın Tarihi : 8 Şubat 2008 Cuma 20:25:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
cevat genc IP: 85.101.225.xxx Tarih : 10.02.2008 18:45:53

EVET 85 YILDAN BERİ HALK İLK DEFA FAŞİST YNETİMLERDEN KURTULAMYİ BAŞARDİ VE KENDİ İSTEDİĞİNİ YAPTİRİRYOR HAKİMYET NİHAYET KAYİTSİZ ŞARTSİZ MİLLLETİN OLDU OLUYOR HAKİMYET BENİM DİYENLER NİHAYET PARÇALANDİ BİTİYORLAR YAŞASİN MİLLET İRADESİ YAŞASİN AKP HÜKÜMETİ VE YANLLARİ YANİ HALK.