25
Nisan
2024
Perşembe
ANASAYFA

Şiirde Yeni Akım: GÜLCE


Yeni akımın gerekçesini, son elli yıldır edebiyatımızda hiçbir yenileşme hareketinin olmayışıyla açıklayan Mustafa Ceylan, Osmanlı’da “Tercüme Odası’nın” çalışmalarıyla başlayan ve birbirini izleyen yenileşme çabalarının, hiç bu günkü kadar uzamadığını savunmaktadır. Yani Orhan Veli ve döneminin hececi şairlerinden buyana şiirimiz hep aynı kalıpların hapsinde kalmıştır, ya da değişim bir akım olmaktan çok, kişiye özel bir yaklaşım olmanın ötesine geçememiştir denilebilir.

Gerçekten de edebiyatımıza, özellikle de şiirimize, bu açıdan bakıldığında, halkın sanattan uzaklaşmasında, başka nedenler olmakla birlikte belki de, bu uzun süreli durağanlığın, hep bilinenin tekrarını çağrıştıran kanıksanmışlığın da payı vardır diye düşünüyorum.

Ayrıca Tanzimat’la başlayan batılılaşma ve dünya edebiyatı ile bütünleşme çabaları, bu uzun süreli yerinde sayma süreçleriyle, çağdan ve dünyadan kopma endişelerine de neden olabilecektir.

Çünkü Türkiye son yıllarda, sorunlarının çokluğu ve dünyadaki yalnızlığı, çağı yakalayamamışlığın ezikliği, küreselleşen dünyada, sömürülen konumundan kurtulamayışı gibi nedenlerle, hamaset kokan bir milliyetçiliğe sarılarak, düzlüğe çıkmaya çalıştıkça daha çok batmakta ve daha çok yalnızlaşmaktadır.

Edebiyatımıza da, bu içe dönük milliyetçi söylem, hızla egemen olmaya başlamış ve açılım iyice zorlaşmıştır. Dünyanın, olayların ve yaşam koşullarının milliyetçi bir isyana yönelttiği bu insanların temiz insani duyguları, çıkar milliyetçilerinin elinde, ülke ve insanları aleyhine bir tehdide dönüşürken, ülkemiz ve insanımızın yalnızlaşması da hızlanmaktadır.

Oysa bu tür durum ve ortamların çıkış yolu, çözüm ortamı, içe kapanmak yerine, aksine dışa dönük davranışlar sergilemek, dünyadan ve çağdan kopmamak, çağa: yani gelişim ve değişimin kanatlarına tutunmaya çalışmak olmalıdır. Çağa ve dünyaya tutunmak, içe dönük hamaset milliyetçiliğinin tehdit ve yıkımlarından kurtulmak için de çözüm yolu, her zaman ve her alanda çıkış yolu, çağlar boyunca sanat olmuştur.

Dünya kültür ve uygarlığının temelinde Mısır ve Mezopotamya sanatı bulunduğu gibi, bu günkü Batı uygarlığının temelinde de sanat –yani Rönesans- vardır. Roma’nın, Osmanlı’nın ve başka uygarlıkların da en görkemli dönemleri, en dışa dönük ve sanatta en ileri oldukları dönemlerdir. Çünkü sanat, Mezopotamya’dan, Mısır’dan, Anadolu’dan, Akdeniz ve Ege uygarlıklarından, Hint’ten ve Çin’den, en son olarak da Batı’dan, artıların üst-üste konularak, büyütülerek meydana getirildiği bir birikim ve insanlığın ortak ürünüdür.

Bu yüzden sanatta tutucu olmak, milliyetçi davranmak, kendi kendini sınırlı bir dünyaya hapsetmektir. Onun için sürekli yeni arayışlar içinde olmak gerekir. Her akım, yerine oturmayabilir, hatta çok kısa ömürlü kalabilir. Ama böyle bile olsa, mutlaka bir iz bırakır ve değişimi sağlayamasa bile, değişimin sağlanmasına yol açmış, olanak yaratmış olur.

İşte yalnızca bunun için bile yeni akımları ve sanatta yenileşme çabalarını desteklemek gerekir diye düşünüyorum. Ve bu yazımla, bu yeni akımın tanıtılmasına katkıda bulunmak istiyorum. Fakat elbette ki, bir akımı tüm yönleriyle bir yazıda tanıtmak olanaklı olmayacağından ben, bu akımın nazım türlerinden birkaç örnek vermekle ve kaynağını göstermekle yetineceğim.

Şu anda “Gülce” akımında kullanılan başlıca nazım türleri şunlar.
Buluşma, Gülce, Akrostik, Üçgen, Tokmak, Yiğitçe, Çaprazlama, Serbest zincir, Sone’m, Triyolemsi, Gülistan, Dönence, Tekil, Bahçe, Yunusca.

Paragrafa şu anda diye başlamamın nedeni de, akım henüz bitmemiş olup, Mustafa Ceylan ve bu akıma gönül verenler, bir yandan bu türlerde eserler verirken, bir yandan da yeni türlerin arayışı içindedirler. Ve işte bu nazım türlerinden birkaç örnek ve Mustafa Ceylan’ın antoloji.com’daki sayfasında, türlerin uygulanışına ait yapmış olduğu açıklamalar.

NAZIM TÜRÜ: BULUŞMA
1-HECE-SERBEST Tartışma ve kavgalarına son veren bir nazım türüdür.
Hece vezni ile serbesti, bir şiir bünyesinde buluşturmaktadır.
Oluşumu şöyledir: İlk dörtlük: hece vezniyle yazılmış olup, devamına serbest mısralar eklenmektedir.

İkinci kıtada da önce hece vezniyle yazılmış bir dörtlük olup, yine devamına, isteğe bağlı sayıda serbest mısra eklenmektedir.
Veya bunun tersi de olabilir. Önce serbest mısralar ve arkasına heceyle yazılmış bir dörtlük.

Hece vezniyle yazılmış dörtlük' ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun.
Şiirin uzunluk,kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır. Örneğin:

HER İNSAN ve BEN

Her insan, her insan birazcık deli
Ben sana deliyim, hem de zırdeli.
Hep seni görürüm ne yana baksam
Hep seni ararım gittin gideli...
Gittin gideli ne haldeyim,
Sorsan bir, arasan bir; ne olur...?
..............Hasret dağlarının Ferhatıyım
...........................Tek sana, tek sana sevdalıyım...

Her insan, her insan düşkün paraya
Ben sana düşkünüm, bak şu yaraya
Olmazsa derdime derman gözlerin
Döner deli gönlüm yıkık saraya...
Varlık sen, yokluk yine sen
Ötesi sadece boşluk,
.................Yosun gözlerinle bir bak istersen...
.....................Acılarımla başbaşayım;
...........................Işık* hızıyla sana koşayım
..................................................'Gel! ' dersen... Mustafa Ceylan

2-NAZIM TÜRÜ: GÜLCE
*****************************
1-GÜLCE adını, aynı zamanda edebi akımımıza da vermiş olan bir nazım türüdür.
2-Japon edebiyatının HAİKU adını verdiği nazım türünün bizim edebiyatımızda yeni bir ruhla ele alınışıdır.
3-Hece vezni ile yazılır. Kafiye yapılıp yapılmaması şairin dileğine bırakılmıştır. Önemli olan mısralardaki hece sayısıdır.
4-Birinci mısra=5 HECE ve İkinci mısra=7 HECE olmak kaydıyla, dörtlük tarzında, beşlik, altılık veya başka sayılarda GÜLCE yazılabilir. Önemli olan BİR MISRANIN 5 HECE, ONDAN SONRA GELEN MISRANIN YEDİ HECE OLMASIDIR.
Böylece isteğe bağlı olarak devam edebilir.

CAN

Acılarımın
Çiçeğini sulardım
Kendi halimde
Menekşelenirdi su…
İşin doğrusu
Oyuncağımdı zaman.

Gecelerimin
Büyüsüne kapıldım
Bilemedim ki
Geceler gözlerinmiş
Öyle derinmiş
Boğuldum, kayboldum can… Mustafa Ceylan

-NAZIM TÜRÜ: AKROSTİK 1-Akrostiş şiir tekniğinin yeni bir anlayışla ileriye götürülmesini amaçlar. Akrostişte mısra başlarında verilen İP UCU, AKROSTİK de mısra kelimeleri arasında DÜZGÜN BİR DİZİLİŞLE gizlenmiştir
2-AKROSTİK' de HARF dizini 1-2-3-4... diye gitmektedir.
3-İster hece, ister aruz vezniyle veya serbest yazılsın fark etmiyor. Önemli olan harf dizilişidir. Kafiye yapıp yapmamak ta şairin isteğine kalmış bir durumdur. Örnek:

ŞİİR
(Ş) iir gözlerinde ihtilâl olur,
Bakışın (İ) çime yazar ismini.
Vuslat yeşilinden (İ) zin okunur,
Dumansı gözlerden çektim ®esmini... Mustafa CEYLAN

NAZIM TÜRÜ: ÜÇGEN
1-Şekil itibariyle ÜÇGEN'e benzediğinden bu ismi almıştır. Azdan çoğa, çoktan aza doğru hecelerden oluşan mısra yapısı vardır. Hece veznimizde yeni bir nazım çeşididir.
2-Mısralardaki hece sayısı çok önemlidir. Mısra kaç hecelikse, hece sayısını ihtiva eden satırda yerini almaktadır. Veya bunun tersi olan; Hecelerden oluşan başlı başına bir kalıptır.
3-Şair dilerse, çok değişik şekiller ve dizilişlerde de ÜÇGEN türü şiir yazabilir. Önemli olan, hece sayısının artış ve eksilişindeki sıra sayısıdır. İstenilen hece sayısı ile başlanılıp, istenilen hece sayısına kadar üçgen uzatılabilir-kısaltılabilir, iki ya da üç, dört üçgen taban tabana, ters veya değişik şekillerde de bir araya getirilebilir.
4-Kafiye oluşumunda şair tamamen özgürdür. Dilediği şekilde kafiye dokusunu oluşturabilir.

GİTME KAL!

Sen
Gelir
Gidersin
Çiçeklenir
İçimdeki dal
Gerçeğe döner düş
Gerçeğe döner masal...
Kokun, nefesin, sesin
Odamı doldurur...
Tez biter zaman
Susar saat
Diyemem
Gitme
Kal! ...

Diğer nazım türleri ve akımın ayrıntılarıyla ilgili bilgiyi, Mustafa Ceylan’ın, sahibi olduğu ya da yönettiği dergi, radyo ve sitelerden edinmek olanaklı olup bunların başlıcalar şunlardır.

Mustafa Ceylan, halen 'Antalya GÜLLÜK' isimli aylık bir derginin sahibi ve yazı işleri müdürü.
www.gullukdergisi.com' da GÜLLÜK e-Dergi'yi her ay yayınlamaktadır.
-'Ceylan Şiir Tahlilleri' isimli aylık bir şiir tahlili ve kitap tanıtımı bülteni yayınlamaktadır.
İnternette aşağıdaki e- Dergi, rodyo ve sitelerin, sahibi, editörü, ya da birinci derecede sorumlusu olarak, Mustafa Ceylana ulaşılabilir.
www.gullukdergisi.com
www.radyogulluk.com
www.radyogulluk.net
www.radyoelmadag.net
www.radyoelmadag.com
www.yenisiir.com

Antalya da sanatın sancağı olarak benimsediğimiz değerli kardeşim Mustafa Ceylan’ı, bu verimli, yaratıcı ve uzun soluklu çalışmalarından dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

Yayın Tarihi : 30 Kasım 2008 Pazar 11:48:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?