31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Tarihi Doğru Değerlendirmek (4)


BİR GÜNLÜK SİVİL TARİH (GAZETE)

Tarihin sivilleştirilmesi, yani insanileştirilmesiyle ilgili olarak ele aldığım ve bu dizideki ikinci yazımda da belirttiğim gibi 14 Aralık 2005 gününün gazetesini bir günlük tarih haline getirmiştim. Şimdi bu bir günlük zaman kesitinde devletin dışında insanla ilgili neler vardır ve sivil bir tarih anlayışı için ne kadar örnek olabilir diye bunu görüşlerinize sunuyorum. Ayrıca bu çalışma bu günle karşılaştırılarak, Türkiye’nin o günden bugüne ne kadar değiştiğini ( yani değişmediğini) de göstermektedir.

Gazete: tarihin şiir dilinde anlatıldığı bir kitap olup, manşet haberi “Sitede linç,” toplumun içinde bulunduğu gözü dönmüş, AGRESİF ruh halini ortaya koymaktadır. Ve buna benzer cinayet haberleri gazetede ve bu günkü gazetelerde de oldukça çoktur.

Yaşıyorsa toplum böylesine karanlık
Ve böylesi umutsuz bir geceyi
Her türden uyuşturucuyu, içkiyi
Ve her türden pisliği
İçinde toplamış bir mide gibi
İçindeki kini, intikamı, öfkeyi
Gecenin bir yerlerinde
Kusacak bir yer arar gibi
Saldırıp, boşalttı Serdar’ın üstüne
Tüm safrayı, içinde biriktirdiği.
……………… 

Ve kanıksayıp her şeyi derseniz ki
Burası Türkiye, olacak o kadar
Nice değerler, devrimciler, demokratlar
Nice göstericiler, gazeteciler, çocuklar
Kim vurduya gitti, her kesimden nice insanlar.
……………… 

Kimi hapishane operasyonlarında
Kimi Devlet Siyaset Mafya üçgeninde
Kimi tutukluyken kayboldu karakolda
Kimi coşkuda maganda kurşunuyla
Kimi pusuda derin devlet adıyla
Ölen öldüğüyle kaldı, öldüren yırttı paçayı
Kaldı hesaplar öbür dünyaya.


Resmi tarihle sivil tarihin arasındaki en büyük fark ise, KADIN konusunda ortaya çıkmaktaydı. Çünkü devletlerin tarihi bir noktada askerlerin veya erkeklerin tarihi gibiydi. İçinde kadın yoktu. Oysa gazeteye, yani gerçek yaşama ise sevgisi, sorunları, emeği, topluma katkısı, töre baskısı ve ezilmişliğiyle kadın egemendi. Şimdi gazeteden kadınlarla ilgili birkaç haber

JİLETÇİ KOCA “KARIM HAKETTİ” DEDİ

On yedi yaşındaki üç aylık eşinin
Cinsel organına ve vücudunun 28 yerine
“Dursunum” ve” ihanetin bedeli”
Sözcüklerini kazıyacaksın jiletle
Hiç uyuşturmadan kanlı-canlı bedene
Engizisyon Mahkemelerinde bile
Görülmemiştir böylesine acımasız bir işkence.

Ey bir dikenin batışında ürperen insanoğlu!
Ve bir iğne batışına tepki koyan beden
Karşındaki kanlı canlı gencecik bir ten
Sadece “Dursunum” yazsa eder 228 harf
Yirmi sekiz çarpı sekiz harften.


BABAM ON YIL ÖNCE CİNAYET İŞLEDİ
……………..
Biliyorum bu, basit ve sıradan
Kanıksanmış bir cinayet haberi
Ama bilmem içiniz burkuldu
Ve kafanızda bazı sorular belirdi mi
Örneğin; Aliye Alan kimdi
Bu dünyadan neler beklemişti
Ve beklentileri ne kadar gerçekleşti?


İNFAZ

10 Mayıs 2005 Hürriyet gazetesinin manşetinde
Genç bir adam haykırır halka ve herkese:
“Namus davasıdır bu, karışmasın hiç kimse”
Pompalıdan ilk kurşun kız kardeşe
Öteki kurşunlar oğlanın ensesinde.
Durur sokağın ortasında yan yana iki cenaze
Çıt yoktur sokakta ve hiç kimse de.
Artık alınlar ak, namus temiz
Hayırlı olsun kültürümüze.


SONUÇ: ERKEK EGEMEN TARİH

Erkek bizim devletimizin cinsiyeti
Erkek bizim milletimizin cinsiyeti
Cinsellik bizim düşüncelerimizin her yeri
Erkek adam sözünden döner mi?

Gazetede, yani yaşanan sivil tarihte en önemli konulardan birisi de, asayişi ve can güvenliğini sağlaması için kurulan devletin, tüm olanakları kendi güvenliğine tahsis ettiğinden, vatandaşın korkulara terk edilmesiydi. Burada mafya, çete, kaçırılanlar ve kaybolanların öne çıkmasıydı.


KAÇIRILAN VE KAYBOLANLARA

Nasıl yok olur bir anda
Aniden nereye gider
Gençler, çocuklar, kadınlar
Bu mudur ateşin düştüğü yer……..

Karanlığı kim neden sever
Kimlerin koruması altındadır çeteler
Kimler hiç çalışmadan köşe dönmek ister
Neden temizlenememiştir toplumdan
Beş yüz senedir bu celaliler?

Çekilsin aradan acizse devletler
Yönetsin ülkeleri mafyalar, çeteler
İnsanlar kime kul olacağını bilsinler!....


LOJMAN CİNAYETİNDE MEÇHUL TELEFON

Ve gazetenin 5. sayfasında
Acılarla kıvranan, çaresiz bir baba
Öldürülmüştü oğlu Mustafa
Yıllar öncesi Milletvekili Lojmanlarında
Ve eski milletvekili Erol Güngör’ün
Yüreğindeki ateş hala yanmakta……


DEVLET MAFYAYI MI KULLANDI, MAFYA DEVLETİ Mİ
…………………
Kaçakken Avrupa’da çekmedi sıkıntı
Devlet için çalışıyorum diye
Devletten harçlığını aldı, lüks yaşadı
Güya bu katillerle yürüttü TC.
Dış politikasının bir kısmını
Sanki kalmamış gibi doğru dürüst insanı.
………………
Kimileri mafya kurup devleti soydu
Ne denli pisliğe batmışsa
Dönüşü de o denli görkemli oldu.
Öylesine karşılandılar ki
Sanki Yavuz Sultan Selim
Mısır seferinden dönüyordu
Ve bu millet onlarla gurur duyuyordu.


Ekonomi her ne kadar, devlet ve ordunun ihtiyaçlarının karşılanması ve bazen de olumsuzluklara neden olması açısından devletler tarihinde de yer alsa da, gazeteden de birkaç örnek vermek istiyorum. Daha doğrusu ekonominin sivil ve günlük görüntüsü.


TELSİM ÖZELLEŞTİRMESİ VE VODAFONE

Uzaktan hoş gelirken
Globalizmin ayak sesleri
Fortis, Aria, Ofer derken
Alıp Telsimi
Geldi nihayet kendisi
Vodafone Globalizmin
Kırk bir ülkede efendisi


ÖTEKİ EKONOMİ HABERLERİ

Haftayı 38.915 puandan açan borsa
Hafta içinde 37.496 ya düştükten sonra
Bu gün 37.742 puandan
Başlamış birinci seansa

Cumhuriyet altını ise
149 YTL’den girip haftaya
Bugün düşmüş değeri 154 YTL! ye
İki gün önce 157 YTL yi gördükten sonra
Avro 161 YTL. den giderken gün içinde
135 YTL. biçilen değer dolara.

Ve PARA, PARA, PARA. Medya demek reklam demek. Reklam demek para demek.


REKLAMLAR
……………………………….
Kısacası fon oluşturmuş reklamlar yaşantımıza
Televizyonu açsanız haykırır suratınıza
Gazeteyi açsanız reklam yarıdan fazla
Posta kutusunu açsanız reklam orada
İnternette maillerinize baksanız
Tüm Dünya reklam olup girmiş avucunuza
Sokağa çıksanız duvarlarda,
Tabelalarda, duraklarda, arabalarda.


ALEX SAÇLARINI KESTİ

Derken:“Kestirmem asla saçlarımı
Eşimin isteği dışında”
Reklam şirketi verince 250 bin doları
Aşka baskın gelmiş olmalı ki para
Saçlar kesilmiş sıfır numara


ÖTEKİ BAZI BAŞLIKLAR

Bakın şimdi sayfa 12 de ne olmuş
TEKELİN 2.6 MİLYON YTL. LİK
MALI TAŞINIRKEN SOYULMUŞ

Tekel zaten bir soygundu
Bire beş koydu, on koydu
Ve yıllar yılı milleti soydu
Ama ne ondu, ne de gözü doydu
Zararla kapadı yılların çoğunu………..


UYKUDAKİ HÜCREYİ TAKİP GARANTİSİ

Soruyor Emniyet Genel Müdürüne
CIA Başkanı GOSS, uykudaki hücreleri
Ve El Kaide kamplarında eğitim gören Türkleri.

Genel Müdür ise: Goss’a yanıtında
“Bine yakın insan 24 saat izleniyor”diyor
Ve uykudaki hücreler için takip garantisi veriyor.

Yayın Tarihi : 18 Nisan 2008 Cuma 00:03:23
Güncelleme :18 Nisan 2008 Cuma 01:49:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TeomanTörün IP: 85.103.196.xxx Tarih : 19.04.2008 18:21:59

Akla dayanmayan çarpık ahlâkî değerlerin sonuçda toplumu nasıl mutlak bir ahlâksızlığa götürdüğünü özetleyen nefis bir antoloji. Bir zamanlar nefret edilen Franco ve Salazar diktatörlükleri altında eğitildikden sonra Avrupa Birliğine giren İspanya ve Portekize imrenmek zorunda kalıyorum.