31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Temizlik (4)


4-ÇÖP ÜRETİMİ

Bilim, teknik ve çağdaş uygarlık hangi alanları daha çok, hangi alanları daha az geliştirmiştir bilemem; ama bildiğim: çöp üretimindeki gelişmenin tüm gelişmelerin önüne geçecek ölçülere ulaşmış olmasıdır.

Ortalama olarak bir kişinin günlük bir –bir buçuk kilo çöp ürettiği düşünülürse, bir milyon nüfuslu bir kentin, gelişmişlik durumuna göre bir günlük çöp üretiminin, 1000 ton ile 1500 ton arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Çöp Üretimi de, gelişmeye paralel bir artış göstermektedir.

Düşünüyorum da, çocukluğumda hiç çöpümüz olmazdı bizim. Ne evimizde çöp sepetimiz ne de sokağımızda çöp bidonu vardı. Kullanılan sebze ve meyve atıklarını hayvanlar yer, kemik ve yemek atıklarını kedi köpek yer, atılacak hiçbir şey kalmazdı.

Gerçi bizimki: ellili, altmışlı yılların bir Anadolu köyüydü ama şimdi o Anadolu köylerinin çöp üretimi de, kentlerin gerisinde değil.

O günkü köy sokaklarında bu günkü gibi yiyecek içecek kabı, kâğıdı, poşeti, pet veya cam şişesi, gazete dergi atığı, sebze meyve kabuğu hiçbir şey olmazdı. Sokakların tek kiri ve pisliği; yazın tozu ile kışın çamuru idi. Ama sigara izmariti bugünkü kadar çok olmasa da, o zaman da vardı.

Suyumuzu testi, matara veya kovada taşır, atmaz geri getirirdik. Pet şişeler gibi bir kullanımlık değildi. Poşet yoktu. Kese kâğıdı kullanıldıktan sonra, soba tutuşturmakta kullanılırdı. Heybe, torba, sepet ve çanta gibi şeylerse, temizlenip kaldırılıp tekrar tekrar kullanılırdı.

Oysa şimdi pazarları, marketleri evlere taşıyoruz, neredeyse getirdiğimizin tamamını çöpe çeviriyoruz. Çöp bidonlarının ve çevresinin pisliğiyle çok kötü bir görüntü sergiliyoruz. Çöp bidonlarından yükselen pis kokuyu sineye çekiyoruz.

Belediyeler çöp atacak yer bulmakta zorlanıyor, kimse çöplerin kendi bölgesinde, kendi yakınında depolanmasına razı olmuyor, çöp depolama alanları ve çevresinde doğa zehirleniyor, can çekişiyor ya da ölüyor. İçme suları, sulama ve kullanma suları, akarsular, göller ve denizler deterjanlar ve başka kimyasallarla kirleniyor, yaşanabilirliğini yitiriyor. Hatta zaman zaman yanardağ patlaması gibi çöp patlamaları oluyor.

Ve çok ilginçtir ki, İstanbul’daki çöp patlamalarında bazen, İtalya’da Vezüv yanardağının patlama anlarında meydana gelen hasardan, daha fazla hasar ve daha fazla mal ve can zayiatı verebiliyoruz. Tek olumlu yönüyse, ülkede on milyon insan çöpten besleniyor, ya da geçimini çöpten sağlıyor.

Çöp üretimi çok kolay ve hiçbir çaba sarf etmeden kendiliğinden gerçekleşiyor. Çünkü üretilen ihtiyaç maddelerini tükettiğimizi düşündüğümüz bir safhada, aslında zorunlu başka bir üretimde, yani çöp üretiminde bulunuyoruz. Tüketimin başka bir üretime dönüştüğünü fark etmiyoruz.

Fakat bir yaşam tarzına dönüşse ve kanıksansa da çöplerle birlikte yaşama alışkanlığımız, madalyonun birde arka yüzü var. Hepimizin de çok iyi bildiğimiz gibi, bu durum pek çok sorunu da beraberinde taşımakta.

Çünkü çöp deryasında kaybolmamak için çöplerin zaman zaman toplanması gerekmekte ve bu da bir sermaye gerektirmekte ve hatta çöpler kendine özgü bir sektör geliştirmekte. Bilemiyorum sonu nereye varır, üretim bu hızla devam ederse.

Sanıyorum sonunda insanlar, ürettikleri çöpler ve zehirli atıklarla dünyayı zehirleyip; gezegenimizde yaşamın sona ermesi için, başka astronomik olayların gerçekleşmesine gerek kalmadan, yaşamı kendi elleriyle sonlandıracaklardır.

Bunun en güzel örneği de, nesli tükenen ve hızla tükenme düzeyine gelen canlılarda görmek mümkündür. Ve artık işin savsaklamaya tahammülü kalmamıştır.

BİR GÜNDE 150 TÜR YOK OLUYOR

22.05.2008 tarihli Milliyet Gazetesindeki bir haberde, “Birleşmiş Milletler uzmanlarına göre, insanların yarattığı olumsuz etkiler yüzünden, günde 150’ye yakın bitki ya da hayvan türü ortadan kalkıyor.

Dünyada az rastlanır bir eko sistem çeşitliliğine sahip Türkiye’de de 15 memeli, 46 kuş,18 sürüngen, 5 kurbağa türü yok olma tehlikesi altında.”

İşte çöp üretiminde çağdaş bir çizgi yakalamamızın en bariz sonuçları bunlar olup, bu durum kendini sokaklarımızda, parklarımızda apaçık göstermekte. Bu yüzden de, tam bir kanıksanmışlık içinde, hiç yadırgamadan çöplerle birlikte yaşamayı öğrenmişiz ve geçinip gidiyoruz işte.

Yayın Tarihi : 10 Eylül 2008 Çarşamba 23:34:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?