30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Temizlik (6)


6-PARKLAR

Şehirlerimizde yeşil alan, imar planlarında en çok kısılan, en az yer alan ve bu yüzden de her zaman çok tartışılan bir konudur. Fakat çok yetersiz ve kısıtlı da olsa, kirlenmeden nasibini fazlasıyla alan yerlerdir yeşil alanlar.

Haksızlıkların yolsuzlukların, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik baskıların; teknolojinin, televizyonun, telefonun; emperyalizmin, globalizmin, uzay düşlerinin kafasını karıştırıp maymuna çevirdiği, tüketim çılgınlığı önlenemez biçimde yükselirken, en zaruri ihtiyaçların karşılanamadığı; gergin ve stresli bir dünyada, insanların rahat bir nefes alabileceği, en yakın ve en ekonomik yerlerdir parklar ve piknik alanları.

Özellikle yukarda sayılan nedenlerle bunalan günümüz insanının, bir anlık dertlerinden sorunlarından uzaklaşma, bir nefes alma ve bir nevi rehabilitasyon alanı gibi, fark edilemeyen çok önemli işlevler üstlenir buralar.

Ama ne denli önemli olursalar olsunlar, en acımasız ve en vahşice kirletilen alanların başında gelir parklar ve piknik alanları.

Bu konudaki düşüncelerimi, Antalya’da, Dedeman otelinden, Falezlerin üstünde kıyı boyunca, eski mezbahaya dek uzanan parktan örneklerle anlatacağım. Örnek tüm Türkiye’deki parklara uyarlanarak, bir kirlilik değerlendirmesi yapılabilir.

Uzunluğu bir km. yi aşan bu güzel parkımızın çimleri arasında ve deniz kıyısında oturma yerleri ve yürüyüş yolları var. Gerisi çimler ağaçlar ve eşsiz bir manzara oluşturur önünde denizle, batısında dağlar. Arkası, beton yığını apartmanlar. Apartmanların özel bahçesi, köpeklerini gezdirme alanı gibi ama daha arkalardan gelenlere park, kenar mahallelerden gelene piknik alanı. Parkta azda olsa çöp sepetleri ve ilerde apartmanların önünde çöp bidonları var.

Ama oturmuşsunuz deniz kıyısında bir banka, erkek veya kız arkadaşınızla, biranızı yudumlayarak ya da eşiniz ve çocuklarınızla, bir şeyler atıştırarak, Batı Toros’ların üstünde güneşin batışını seyrediyorsunuz. Masada çerezler, yiyecekler, içecekler. Siz gurubu izlerken yiyeceğe uzanan eliniz, yiyeceği alıp ağzınıza götürürken, nasıl ezberlenmiş ve irade dışı bir eylemse, yiyeceğin kabuğunu, kâğıdını, poşetini yandaki kamışların arasına atmak da o denli doğal kanıksanmış bir davranış olarak gerçekleşmekte.

Masanız kolunuzun uzanacağı mesafede değilse kıyıya, masada bir poşette biriktirdikten sonra kıyıda kamışların arasına. Kirletmenin uygarcası bu. Daha vahşisi, direkt olduğun yere, rast geldiği yere veya çimlerin üstüne. Çimler ve oturulan yerler, arada bir temizlense de, parkla kıyıyı ayıran korkuluğun dışı, tam bir çöp deryası ve Kasım’da kamışlar biçilene dek, bu pisliği sergiler burası. Poşet, pet sişe, cam kırığı, bira ve kola kutuları, yemek artığı, yiyecek kabuğu ve bulmak olasıdır burada her türden atığı.

Şimdi de parka bakın, ağaçlarına, çimlerine, oturma yerlerine ve denize bakın. Deniz otuz kırk metre altınızda, sanki siz bir balkonda oturmuşsunuz da koltuğunuza; dünyanın en güzel mavisiyle, laciverdiyle, gurubun parıltılarının, dalgalarla uzak ufuklara taşımasını seyrediyorsunuz. Dağlar Konyaaltı tarafında, birbirinden çok farklı biçimler, yükseklikler ve her türden zenginlikler sergileyerek, güneşi saklamaya çalışırken, dağların üstünde gurup bir tablo gibi parlamakta.

Ve burada, stresini gidermek, ruhunu dinlendirmek, beynini temizlemek için gelen siz, lütfen elinizi vicdanınıza koyup söyleyiniz. Bu doğaya, bu güzelliğe, bu tabloya, dünyayı dolaşsanız ender bulunacak bu manzaraya, hakaret değil midir bu pislik?

Böyle bir güzellik, böyle bir manzara, ama temiz değil. Ve kamışların içinden gelen ağır sidik kokuları genzinizi yakmakta. Layık mıdır bu dünya harikasına ve kendinizi layık buluyor musunuz, böyle kirli ve pis bir ortamda oturmaya?

Sizin kentinizdeki park bu güzellikleri aynen yansıtmayabilir. Ama parklar genellikle kentlerimizin en güzel yerleridir ve hepsi de, farklı bir güzelliği yansıtır. Ayrı bir iklimin güzellikleri, ayrı bir coğrafya, ayrı bir dünyadır. Kalbimizin içi gibi temiz tutulmalıdır.

Yayın Tarihi : 21 Eylül 2008 Pazar 00:26:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
izzet Kütükoğlu IP: 85.99.73.xxx Tarih : 22.09.2008 15:18:12

Sayın Nazmi Öner, Cennet gibi olmaı gereken parkı cehenneme cevirmenin bir cezası olmalı! Buraları kirletenlerin bir korkusu illaki olmalı... her kesin gözleri önünde, pisliğini artığını sokaklara parklara atanlar varsa. Bu sadece buaralara çöp atanın pisliğini göstermez. bu aynı zamanda orada bulunan kişilerinde pisliğinin bir göstergesidir. Siz duyarlı sorumlu bir insan olarak bunları yazıyor tepki veriyorsunuz. Fakat rezaleti gören büyük bir kesim, duyarsız ve tepkisiz kaldığı sürece oralar temiz olmayacaktır. Bazı şeyler insanların anlayışlarına ve ahlaklarına havale edilerek düzelmiyor! İllaki zorlayacaksın! korku vereceksin! Her halde bunu yapacak olanlar, çeteler mafyalar değildir. Saygılar, hürmetler.