13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Yeni Açılım; Pisuvar (1)

PİSUVARA İŞEMEK

Not: Çok basit ve önemsiz gibi, komedi gibi görünse de pisuvar mesajı, bende geleceğe yönelik yeni bir türban savaşı korkusu yarattı. Çünkü bir şey ne denli içi boş, gereksiz, basit ve komikse, o kadar ciddiye alınmakta ve bu boş tartışmalarla kıyametler koparılmakta, ülkenin sorunları unutturulup, geleceği karartılmaktadır. Bu yüzden Dünyanın Birliği ile ilgili yazılarıma tekrar ara vererek pisuvar oyununa dikkat çekmek istedim.

08.08.2009 Tarihli Milliyet Gazetesindeki “Hacı Validen Pisuvar Yasağı” başlıklı yazıda: Ordu Valisi Ali Kaban’ın isteği üzerine, Ordu ili merkezi ve on sekiz ilçesindeki camilerin pisuvarlarının söküldüğünü yazıyordu.

Haberin devamında Müftü vekili Veysel Çakı pisuvarları sökme gerekçesini: “Sayın Valimizin böyle bir talebi oldu biz de uygun bulduk. Yani sağlık açısından, hijyen açısından, ayakta su dökmek, prostat kanseri gibi hastalıklara yol açıyor. Din açısından da mekruh sayılıyor;” diye açıklıyor.

Oysa sigara daha fazla kanser yaptığı halde, gıdalar kanserojen maddelerle dolup taştığı halde Sayın Vali’nin bu alandaki açılımları doğrusu merakımızı kamçılıyor. Ya da valilerimiz, Rusya’dan AB’den ilaçlı diye geri dönen yiyeceklerin, yurt içinde tüketimiyle ne kadar ilgileniyor diye düşünüyorum.

Ayrıca pisuvarlar sökülse, insanların yine ayakta işeyip işemeyeceğini nereden bileceksiniz. Benim bildiğim kadarıyla insanların büyük çoğunluğu, işemek için kemeri çözüp, pantolonu sıyırıp, tuvalete oturmazlar. Fermuarı açıp yine ayakta yaparlar ki bu kez mesafe uzadığı için sağa sola, paçalara sıçrar ve hijyen tamamen yiter.

Her an için yeni oluşumlara açık, ekonomik kriz içindeki bir dünyada, Türkiye’nin çok önemli iç ve dış sorunlarının tam da çözüm beklediği bir anda, (petrol boru hatları, Ortadoğu’da yetki ve sorumluluk paylaşımı, AB’de bölünme ya da siyasi birliğin, ekonomik ortaklığa gerilemesi… İçerde Kürt açılımı ve derin devlet hesaplaşması, işsizlik, gelir dağılımı, büyüme ve ihracatta gerileme ve her alanda çözüm bekleyen yüzlerce sorun varken) pisuvar açılımı insanın aklına hiç de iyi şeyler getirmemektedir.

“Valinin görevleri nedir” diye, girip baktım google’la. Pisuvarların dine uygunluğunun denetimine ilişkin, ya da o anlama gelebilecek hiçbir görev tanımı bulamadım.  Yani valinin görevleri içinde dini vecibeleri yerine getirmek, vatandaşın yanlış dinsel alışkanlıklarını düzeltmek, devlette din hükümlerini uygulamak ve din hükümlerini yürütmek ve özellikle de pisuvarların işleyişini, vatandaşın nasıl ve nereye işediğini denetlemek diye bir görevi yok.

Sokağa işeyen olursa, tuvaletler temiz tutulmazsa, vali bunların önlemini almakla görevli sayılabilir. Ayrıca TC valisi, şeriat valisi de değildir.

O zaman, Valinin ilde yapacak başka hiç bir işi mi kalmamıştır? Hijyen pisuvarsız daha mı iyi sağlanacaktır? Vali vatandaşın yiyip içtiği gıdaların ne kadar hijyenik olup olmadığıyla ne kadar ilgilenmektedir? Vatandaşın tek sorunu pisuvar mıdır? Fındık üretim ve pazarlaması ne durumdadır? Yüksek fındık rekoltesi nasıl eritilecek, fındık taban fiyatı ne kadar olacak? Soya ve çayda durum nasıldır? Yeterince umumi hela var mı? Yol sokak ne kadar temiz? Liman ve balıkçı barınakları yeterli mi? Ve benzeri uzayıp giden sorular, sorunlar geldi aklıma.

Fakat Ordu Belediyesi, kendi umumi helalarında böyle bir uygulamaya gitmemiş. Halk seçtiği için olmalı, kendisini halka karşı sorumlu hissetmiş.

Camilerin umumi helalarına gidenlerin ise, çoğunlukla “Tuvalet asıl şimdi hijyenik olmaktan çıktı,” diye yakındıkları söylenmektedir.

Vali Bey istemiyorsa pisuvara işemesin. Vilayette kendi gittiği tuvaletin pisuvarını söktürsün. Ama “Ben pisuvara işemek istiyorum” diyen vatandaşa, kendi tuvalet anlayışını dayatmasın.

Vatandaşlardan pisuvara işemek istemeyenler de girip tuvalete oturarak işesin. Onlara ne bir engel, ne de bir pisuvar zorlaması vardır. Vali vatandaşın işeme biçimiyle değil, sorunlarıyla uğraşsın.

Hiç işi yoksa projeler hazırlatıp, AB’nin Türkiye için ayırdığı fonlardan yararlanmaya çalışsın, ülkeye para aktarılsın.

Samimi dileğim, umarım bu haberler doğru değildir.
 

Yayın Tarihi : 22 Ağustos 2009 Cumartesi 11:19:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?