Yeni Açılım; Pisuvar (3)

AYAKTA BEVLETMEK

Pisuvar olayında durumu sorup tahkik etme olanağımız olmadığından, basında çıkanlarla yetinmek zorunda kalıyoruz. Ve öğreniyoruz ki aynı valimizin, vatandaşı kötekle tehdit ettiğini ve çağdaş uygarlık için de saçmalık dediğini öğreniyoruz.

Ve haklı olarak düşünüyorum… Ve anlamaya çalışıyorum… Vali bunca sorunun içinde, nasıl gelip de pisuvarlara takılmıştır? Validen bunu vatandaşlar mı istemiştir, yoksa hükümet mi istemiştir? Vali Vatandaşların tüm isteklerini yerine getirmiş de, şimdi sıra bu sonuncu istekte midir?

Yoksa vatandaşın derdi başından aşkın olup, yönetenlerin böylesi kurnaz gelecek yatırımları, vatandaşın midesini mi bulandırmaktadır? Vatandaşın başı vali ile belada olup, vatandaş kötek tehdidi altında çağdan ve gerçek yaşamdan uzaklaştırılmaya mı çalışılmaktadır.

Vali pisuvar tartışması yaratarak kamuoyunun ve iktidarın dikkatini çekmek için, böylesi bir isteği kendisi mi yaratmıştır? Haberin devamına bakınca isteğin nereden geldiği anlaşılmaktadır.

Şöyle ki:

Vali Kaban da, pisuvarların kaldırılmasının gayet normal olduğunu ve kendi bilgisi dahilinde yapıldığını belirterek: “Bilgim olmadan yapamazlar. Arkadaşlarımız dediler ki; ‘ayakta bevletmek bizim iktidarımıza doğru değildir.’ Ben de o zaman kaldırın dedim. Yani kendi iktidarına ters bir şeyi kendi şeyine koyuyorsun. Böyle saçmalık olmaz, kaldırın o zaman dedik; kaldırdılar” diye konuştu.

Demek ki istek, halktan değil, arkadaşlarından gelmiştir. Arkadaşları da öyle bu konuda uzmanlar veyahut ta tarafsız ve sıradan insanlar falan değil. İktidar sahipleridir. İktidar partisinin yöneticileridir.

Nereden anlıyoruz bunu; çünkü “Ayakta bevletmek bizim iktidarımıza doğru değildir” diyor o arkadaşlar. İktidar sahibi olduklarını kendileri söylüyor. Vali bey de iktidarınıza ters ise kaldırın diyor ve kendisi kaldırtıyor. Yani kendisini de o iktidarın içinde görmekten de öte, kraldan daha kralcı bir iktidar taraftarlığı sergiliyor.

O zaman insanlar sormazlar mı, “Bu vali kimin valisidir” diye. “TC Devletinin valisi mi, yoksa iktidarın valisi mi? Cumhuriyet valisi mi, şeriat valisi mi,” diye. “Soran sorsun. Vali Bey zaten bunu gizlemediği gibi, iktidarın valisi olduğunu kanıtlamak istediği için pisuvarları kapatıyor” şeklinde bir düşünceye “yanlıştır” diyebilir misiniz?

Kimin ve niye söylediği bir tarafa: bir vali bu söylemlerle nerelere mesaj göndermek ve nerelere varmak isteyebilir. Bu bir İslami anlayış sorunu mu, görev duyarlılığı mıdır ve içinde gram samimiyet barındırmakta mıdır? Yoksa pisuvar, kenef, ya da sokaklara işenmesi zurnanın son deliği midir? Olay kurnaz bir gelecek planı mıdır? Sorular sıralanır gider kafanızda.

Siyasi yatırımlar hep bu biçimde mi yapılır, verilen sinyal gelecek dönem vekil adaylığı için midir? Hükümet veya parlamentoda ne gibi görevler hayal edilmektedir bilemem; ama bizi yönetenlerin büyük çoğunluğu bu tür ucuz ve kurnaz kahramanlık yollarından geçerek gelmiştir başımıza.

Hürriyet gazetesinde Cüneyt Ülsever, Ordu valisinin Pisuvar vali unvanını hak ettiğini belirttikten sonra şunları ilave etmiş.

“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Sonra da başka illere atanan vali yardımcılarına “çağdaş uygarlık gibi saçma sapan kavramlara” bağlı kalmamalarını öneriyor.

Pisuvar kırdıran, köteği savunan, çağdaşlığı saçma sapan kavram diye tanımlayan bir valinin zaten çağdaşlıkla uzaktan yakından bir ilgisi olamaz” diyor.

Bir TC Valisinin böylesi boş tartışma alanlarını kaşıyarak, toplumda huzuru bozacak, bölünmeleri körükleyecek davranışları gündeme getirmesi, hiç hoşa gitmemektedir. Ama böylesi üst düzey bir yöneticinin, buna tenezzül dahi etmemesi beklense de siyasette geleceğe yatırım, maalesef böyle yapılmaktadır. Sonuçta da bu haberden maalesef böyle bir portre çıkmaktadır.

Belki bu durumun, bizim toplumsal yapımız, eğitim sistem ve düzeyimizle de ilgisi olabilir. Çünkü toplum normal olmaktan çıkmış, ya da çıkarılmış olduğundan, sıradan akıl bilim sonucu olağan durumlar kimselerin dikkatini çekmediğinden, dikkat çekerek öne geçmek isteyenler, kurnaz ama ters söylemlere sarılmaktadır.